Türkiye Katılım Bankaları Birliği Olağan Genel Kurulu
BDDK Başkanı Akben: 'Çok yakın zamanda katılım bankalarımızın yanı sıra kalkınma ve yatırım bankalarımız ile banka dışı finans kuruluşlarımızın düzenlenen yeni ürünlerle ve yeni mevzuat altyapısıyla müşterilerine hizmet verdiklerini görüyor olacağız' 'Bugün geldiğimiz noktada sektörün yüzde 16,6 olan sermaye yeterliliği oranı güçlü sermaye yapısının, yüzde 2,9 takibe dönüşüm oranı ise yüksek aktif kalitesinin birer göstergesidir' 'Alternatif bir finans sektörü ve ürünhizmet çeşidi olarak katılım bankacılığı ve faizsiz finans sistemi, bugün birçok ülke için ekonomik dalgalanmalara karşı desteklenen bir sektör haline geldi' 'Bu dönemde sektörden ayrılan bir katılım bankası göz ardı edildiği takdirde, 2014 yılı başında 684 şube ve 11 bin 689 personelle faaliyet gösteren katılım bankaları, 2018 yılı mart ayı itibarıyla bin 40 şube ve 15 bin 117 personel seviyesine ulaştı'.
- Video Türkiye Katılım Bankaları Birliği Olağan Genel Kurulu - Başbakan Yardımcısı Şimşek (2) - İSTANBUL
Akben, Çırağan Saray'ında Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin (TKBB) 17. Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, alternatif bir finans sektörü ve ürün-hizmet çeşidi olarak katılım bankacılığı ve faizsiz finans sisteminin, bugün birçok ülke için ekonomik dalgalanmalara karşı desteklenen bir sektör haline geldiğini söyledi.
Yerel ve bölgesel düzeyde ortaya çıkan bir takım gelişmelerle birlikte global düzeyde hâlâ gündemini koruyan parasal sıkılaştırma tedbirlerinin, son yıllarda Türkiye'yi de belli oranda etkilemeye devam ettiğini aktaran Akben, bu etkilere bağlı olarak makroekonomik göstergelerde kendini göstermeye devam eden ani değişimlerin, finansal sistem için riskleri de beraberinde getirdiğini ifade etti.
Yaşanan tüm bu değişimlere rağmen hükümetin koordinasyonunda alınan ihtiyati tedbirlerin, finansal sektörde istikrarı desteklemeye devam ettiğini kaydeden Akben, şöyle devam etti:
"Bugün geldiğimiz noktada sektörün yüzde 16,6 olan sermaye yeterliliği oranı güçlü sermaye yapısının, yüzde 2,9 takibe dönüşüm oranı ise yüksek aktif kalitesinin birer göstergesidir. Bununla birlikte makroekonomik dalgalanmalara karşı alınan eş zamanlı tedbirler, ortaya çıkan değişimlerin etkilerini tümüyle ortadan kaldıramamakta, bunun için yapısal dönüşüm süreçlerinin hız kesmeden sürdürülmesi gerekmektedir. Finansal sektör açısından söz konusu yapısal dönüşüm; farklı alt sektörlerin geliştirilmesi, ürün çeşitliliğinin ve nihai olarak finansal erişimin arttırılması anlamına gelmektedir."
Akben, 10. Kalkınma Planı kapsamında yaklaşık 3 yıldan bu yana yürüttükleri Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans Stratejisi sayesinde ülkede kamu katılım bankalarının kurulması, banka dışı faizsiz finans kuruluşlarının faaliyete geçmesi, kamu ve özel sektör sukuk ihraçlarının arttırılması gibi somut adımların yanı sıra sektörün gelecek dönemlerde de sürdürülebilir gelişme göstermesi adına çeşitli yapısal adımlar atıldığını anlattı.
- "En önemli adım, Merkezi Danışma Kurulu'nun kurulmuş olması"
BDDK Başkanı Akben, sektörün daha geniş kitleler nezdinde tanınması ve farkındalığının artırılması, çok çeşitli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve birçok üniversitede akademik bölümlerin ve araştırma merkezlerinin açılmasının, bu dönemde kaydettikleri yapısal gelişmelerden bazıları olduğunu belirtti.
Hükümetin öncelikli dönüşüm programlarından biri olarak belirlediği İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı'nın bu minvalde sektörün gelişmesi adına hiç şüphesiz önemli bir araç olduğunun altını çizen Akben, şunları kaydetti:
"Kurumumuzun bileşen sorumlusu olarak gelişmeleri takip ettiği 'Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans Sisteminin Geliştirilmesi' bileşeninde yer alan eylemler, büyük oranda başarıyla tamamlandı. Sektörümüzün gelişmesi adına son dönemde attığımız en önemli adım, merkezi danışma kurulunun kurulmuş olması. Katılım bankalarımızın yanı sıra faizsiz finans faaliyeti yürüten tüm kuruluşların İslami ilke ve esaslara uygun olarak faaliyet göstermelerinde onlara yol gösterecek ve bu alanda standardizasyon sağlayacak kurulun sektöre yönelik algının iyileştirilmesinde ve özellikle de yeni ürünlerin geliştirilmesinde sektörü desteklemesi bekleniyor."
Akben, Merkezi Danışma Kurulu'nun kendisinden beklenen faydaları en üst seviyede yerine getirebilmesi için gerekli tüm önlemlerin alındığını vurguladı.
Danışma kurulunun tesis edilmesi kapsamında hazırlanan tebliğde, kurulun üye profili, görev ve yetkilerinin açıkça belirlendiğini anlatan Akben, "Bağımsızlığına yönelik gerekli tedbirler alındı ve kararlarının katılım bankaları nezdinde bağlayıcı olması öngörüldü." dedi.
Akben, 2014'ten başlamak üzere sektörün gelişmesi adına atılan adımların sayısal göstergelere hızlı ve olumlu şekilde yansımasının kendilerini son derece memnun ettiğini dile getirdi.
Bu dönemde sektörden ayrılan bir katılım bankası göz ardı edildiği takdirde, 2014 yılı başında 684 şube ve 11 bin 689 personelle faaliyet gösteren katılım bankalarının 2018 yılı mart ayı itibarıyla bin 40 şube ve 15 bin 117 personel seviyesine ulaştığını ifade eden Akben, "Katılım bankalarımızın aktif toplamları da bu dönemde 68,3 milyar TL'den 116 milyar TL düzeyine çıktı ve gösterdikleri ortalama yüzde 11 büyüme hızı sayesinde aynı dönemde yüzde 8 büyüme gösteren Türk bankacılık sektörünün üzerinde bir performans sergiledi." şeklinde konuştu.
- "TKBB'nin son dönemde gerçekleştirdiği dönüşümü çok önemsiyoruz"
Mehmet Ali Akben, sektörün gelişmesi adına atılan mevcut adımlara vakit kaybetmeden yenilerinin eklenmesi gerektiğinin farkında olduklarını ve çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirterek, "Faizsiz finans sektörüne yöneltilen önemli eleştiriler arasında, ürün çeşitliliğinin yetersiz oluşu ve mevzuat altyapısının sektöre yönelik yeterli farkındalık ve esneklik sunmaması yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hâlihazırda yürüttükleri çalışmalar sayesinde bir taraftan yeni ürünlere yönelik mevzuat altyapısı oluşturulduğunu, diğer taraftan sistemin temellerine uygun şekilde gelişmesi adına birtakım mevzuat değişiklikleri ele alındığını vurgulayan Akben, bununla birlikte sektörün katılım bankaları dışında da gelişme göstermesi adına çok olumlu gelişmeler yaşandığını ve BDDK olarak bu girişimlere destek verdiklerini kaydetti.
Akben, çok yakın zamanda katılım bankalarının yanı sıra kalkınma ve yatırım bankaları ile banka dışı finans kuruluşlarının düzenlenen bu yeni ürünlerle ve yeni mevzuat altyapısıyla müşterilerine hizmet verdiklerinin görüleceğine dikkati çekerek, "Faizsiz finans sektörümüzün uluslararası en iyi uygulama ve düzenlemelere paralel şekilde gelişmesi amacıyla da kurumumuz nezdinde çalışmalar başladı." şeklinde konuştu.
Faizsiz finans sektörünün gelişmesi adına kurum olarak son dönemde TKBB ile birçok ortak proje gerçekleştirdiklerini ve birçok proje üzerinde de hâlihazırda çalışmalarına devam ettiklerini anımsatan Akben, "Bu çerçevede TKBB'nin özverili çalışmalarını ve son dönemde gerçekleştirdiği dönüşümü çok önemsiyoruz. Sektörün gelişmesi yolunda üzerine düşen görevi yerine getiren ve desteğini her geçen gün arttıran katılım bankalarımıza çok teşekkür ederim." diyerek sözlerini tamamladı.