Engelini Aşıp Okuma Hayaline Kavuşuyor
Konya'da yaşayan doğuştan spastik engelli 45 yaşındaki Cengiz Ünver, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan seferberlik kapsamında okuma yazma öğreniyor Elektrikli motosikletiyle her gün 2 kilometre uzaklıktaki okula giden ve derslerini hiç aksatmayan Ünver, hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor Ünver: 'Kursun açılacağını duyunca büyük heyecan yaşadım. Okula ilk geldiğim günü unutamıyorum. Hayalini kurduğum okul, sıra, tahta ve öğretmenler, hepsi karşımdaydı'
MİTHAT KORKUSUZ - Konya'nın Karapınar ilçesinde, doğuştan spastik engelli 45 yaşındaki Cengiz Ünver, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından başlatılan seferberlik kapsamında okuma yazma eğitimi alıyor.
İlçeye bağlı Kepez Mahallesi'nde annesiyle yaşayan, 5 çocuklu ailenin en büyük çocuğu Ünver, Türkiye genelinde başlatılan okuma yazma seferberliğini duyunca, heyecanla kursa başvuru yaptı.
Yaşadığı köyde, kursa kendisinden başka müracaat eden olmayınca Karapınar Halk Eğitim Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kepez İlkokulu işbirliğinde, Ünver'in hayaline kavuşması için tek kişilik kurs açıldı.
Evine 2 kilometre uzaklıktaki kursa her gün elektrikli motosikletiyle giden Ünver, kursun sonunda evine okuma yazmayı öğrenmenin mutluluğuyla dönüyor.
- Ünver: "Okula yeni başlayan çocuk gibi heyecanlıydım"
Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okumayı öğrenmenin çocukluk hayali olduğunu söyledi.
Sağlık sorunları nedeniyle bugüne dek hayalini gerçekleştiremediğini anlatan Ünver, "Küçükken yürüyemiyor, koşamıyordum ama hep okula giden çocuklara büyük gıpta ile bakıyordum. 'Keşke ben de okuyabilsem' diye düşünürdüm. Kitap, gazete okumak, ilaçların nasıl kullanılacağını ve isimlerini okuyabilmek en büyük hayalimdi. Kursun açılacağını duyunca büyük heyecan yaşadım. Okula ilk geldiğim günü unutamıyorum. Hayalini kurduğum okul, sıra, tahta ve öğretmenler, hepsi karşımdaydı. Okula yeni başlayan çocuk gibi heyecanlıydım." diye konuştu.
Kursta öğrendiklerini evde tekrarladığını belirten Ünver, şöyle devam etti:
"Burada derslerimi yaptıktan sonra evde de aynı heyecanla ders çalışıyordum. Evde yaptıklarımı gece telefonla öğretmenime gönderiyordum. Öğretmenimin dediklerini anlıyor ve kolaylıkla kavrayabiliyordum. Zaman geçtikçe okumayı öğrendim. Çok zevkli geldi ve 'neden daha önce öğrenmedim' diye içimden geçirdim. 7 hafta sonunda okuyor ve cep telefonu ile yazabiliyorum. Bana yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Şimdi en büyük isteğim, evimin bir bölümünü kütüphaneye çevirmek. Bunun için de elimden geleni yapacağım."
- Öğretmen Sabuncu: "Karşımda bu işe gönül vermiş biri vardı"
Kurs öğretmeni Bekir Sabuncu da Ünver'in çok azimli ve zeki olduğunu, okuma yazmayı kısa sürede kavradığını ifade etti.
Öğrencisinin zorlu hava koşullarında bile derslerini aksatmadığını vurgulayan Sabuncu, şöyle konuştu:
"Geceleri ödevlerini yapıp bana gönderdi. Önceleri 'acaba öğrenebilir mi' diye tereddütlerim vardı. Kısa sürede gelişimini görünce çok mutlu oldum. Karşımda bu işe gönül vermiş, engel tanımayan biri vardı. Öyle ki her gün öğle molasında bile her dakikayı okumakla ve öğrenmekle geçirmek istiyordu. Kursa başka gelen olmadı. Yüzde 70 engelli olan Cengiz, ellerini ve ayaklarını rahat hareket ettiremiyor. Ağzında dişi yok ve damak kullanıyor. Buna rağmen yağmurlu hava olsun, sıcakta, soğukta ne yapıp edip derslere katıldı. Dersine bir dakika bile geç kalmadı."
Ellerini kullanamadığı için öğrencisi için telefona yazı yazma programı indirdiğini aktaran Sabuncu, şunları söyledi:
"Programda yazdıkça kendisini geliştirdi. Okuma programını da indirdik. Telefondan okuyarak okumasını ilerletti. Zorlandığı yerde renkli çıktılar vererek bunu aştık. Aslında ilk başta endişemiz vardı. '45 yaşında engelli birine acaba nasıl öğreteceğiz' diye düşündük. 'Olacak mı olmayacak mı, gelebilecek mi' dedik. Azimle devam edince biz de azimlendik. Verdiğimiz ödevleri başarıyla yapınca daha da umutlandık, şevkimiz arttı. Sadece ben değil diğer öğretmen arkadaşlarımız da büyük destek verdi. Sosyalleşmesini sağladık. Şu an gayet iyi okuyor."
Kaynak: AA
İlçeye bağlı Kepez Mahallesi'nde annesiyle yaşayan, 5 çocuklu ailenin en büyük çocuğu Ünver, Türkiye genelinde başlatılan okuma yazma seferberliğini duyunca, heyecanla kursa başvuru yaptı.
Yaşadığı köyde, kursa kendisinden başka müracaat eden olmayınca Karapınar Halk Eğitim Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kepez İlkokulu işbirliğinde, Ünver'in hayaline kavuşması için tek kişilik kurs açıldı.
Evine 2 kilometre uzaklıktaki kursa her gün elektrikli motosikletiyle giden Ünver, kursun sonunda evine okuma yazmayı öğrenmenin mutluluğuyla dönüyor.
- Ünver: "Okula yeni başlayan çocuk gibi heyecanlıydım"
Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okumayı öğrenmenin çocukluk hayali olduğunu söyledi.
Sağlık sorunları nedeniyle bugüne dek hayalini gerçekleştiremediğini anlatan Ünver, "Küçükken yürüyemiyor, koşamıyordum ama hep okula giden çocuklara büyük gıpta ile bakıyordum. 'Keşke ben de okuyabilsem' diye düşünürdüm. Kitap, gazete okumak, ilaçların nasıl kullanılacağını ve isimlerini okuyabilmek en büyük hayalimdi. Kursun açılacağını duyunca büyük heyecan yaşadım. Okula ilk geldiğim günü unutamıyorum. Hayalini kurduğum okul, sıra, tahta ve öğretmenler, hepsi karşımdaydı. Okula yeni başlayan çocuk gibi heyecanlıydım." diye konuştu.
Kursta öğrendiklerini evde tekrarladığını belirten Ünver, şöyle devam etti:
"Burada derslerimi yaptıktan sonra evde de aynı heyecanla ders çalışıyordum. Evde yaptıklarımı gece telefonla öğretmenime gönderiyordum. Öğretmenimin dediklerini anlıyor ve kolaylıkla kavrayabiliyordum. Zaman geçtikçe okumayı öğrendim. Çok zevkli geldi ve 'neden daha önce öğrenmedim' diye içimden geçirdim. 7 hafta sonunda okuyor ve cep telefonu ile yazabiliyorum. Bana yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Şimdi en büyük isteğim, evimin bir bölümünü kütüphaneye çevirmek. Bunun için de elimden geleni yapacağım."
- Öğretmen Sabuncu: "Karşımda bu işe gönül vermiş biri vardı"
Kurs öğretmeni Bekir Sabuncu da Ünver'in çok azimli ve zeki olduğunu, okuma yazmayı kısa sürede kavradığını ifade etti.
Öğrencisinin zorlu hava koşullarında bile derslerini aksatmadığını vurgulayan Sabuncu, şöyle konuştu:
"Geceleri ödevlerini yapıp bana gönderdi. Önceleri 'acaba öğrenebilir mi' diye tereddütlerim vardı. Kısa sürede gelişimini görünce çok mutlu oldum. Karşımda bu işe gönül vermiş, engel tanımayan biri vardı. Öyle ki her gün öğle molasında bile her dakikayı okumakla ve öğrenmekle geçirmek istiyordu. Kursa başka gelen olmadı. Yüzde 70 engelli olan Cengiz, ellerini ve ayaklarını rahat hareket ettiremiyor. Ağzında dişi yok ve damak kullanıyor. Buna rağmen yağmurlu hava olsun, sıcakta, soğukta ne yapıp edip derslere katıldı. Dersine bir dakika bile geç kalmadı."
Ellerini kullanamadığı için öğrencisi için telefona yazı yazma programı indirdiğini aktaran Sabuncu, şunları söyledi:
"Programda yazdıkça kendisini geliştirdi. Okuma programını da indirdik. Telefondan okuyarak okumasını ilerletti. Zorlandığı yerde renkli çıktılar vererek bunu aştık. Aslında ilk başta endişemiz vardı. '45 yaşında engelli birine acaba nasıl öğreteceğiz' diye düşündük. 'Olacak mı olmayacak mı, gelebilecek mi' dedik. Azimle devam edince biz de azimlendik. Verdiğimiz ödevleri başarıyla yapınca daha da umutlandık, şevkimiz arttı. Sadece ben değil diğer öğretmen arkadaşlarımız da büyük destek verdi. Sosyalleşmesini sağladık. Şu an gayet iyi okuyor."