Bush'a Ayakkabı Fırlatan Iraklı Gazeteci Zeydi Seçim Yarışında İddialı
Eski ABD Başkanı Bush'a ayakkabı fırlatan Zeydi: 'Değişim peşindeyim hiçbir tehdit umurumda değil''Mevcut siyasi rejimi Iraklılar arasında mezhep ve etnisiteye göre ayırım yapmayan bir rejime dönüştürmek istiyoruz' 'Bağdat sokaklarında asılan seçim posterlerimi parçalıyorlar ve gece yarısı hepsini ortadan kaldırıyorlar. Aldığım ölüm tehditlerine rağmen bulunduğum yeri değiştirmiyorum' 'Bush'a attığım ayakkabı daha sonra sembol olmasın diye salonda bulunan ABD'li askerler tarafından anında parçalandı'
HAYDAR HADİ - Eski ABD Başkanı George W. Bush'a Bağdat'ta ayakkabı fırlatmasıyla tanınan Iraklı gazeteci Muntazar ez-Zeydi, ülkesinde 12 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde aday olarak yarışacak. Zeydi, "Değişim peşindeyim hiçbir tehdit umurumda değil." diyerek, söz konusu seçimlerde iddialı olduğunu dile getirdi.
Bağdat'ı ziyareti esnasında dönemin Başbakanı Nuri el-Maliki ile ortak basın toplantısı düzenleyen Bush'a ayakkabı fırlatan Zeydi, o zamandan beri can güvenliği nedeniyle ülke dışında yaşıyordu. Seçimlere aday olarak gösterilmesinden dolayı gazetecilik yaptığı Bağdat'a geri döndü.
Zeydi, Şii lider Mukteda es-Sadr'ın desteklediği, içerisinde liberal adayların da bulunduğu Sairun listesinden seçim maratonuna katıldı.
Ölüm tehdidi alan Zeydi, Bağdat'ın güney bölgesinde kaldığı evinin etrafında güvenlik görevlilerinin olmaması dikkati çekiyor. Kendisi bunu, "Ölümden çekinmiyorum. Doğru yolda olduğumu düşünüyorum." şeklinde yorumluyor.
AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ayakkabıyı Bush'a fırlattıktan sonra girdiğim ve çeşitli işkencelere maruz kaldığım hapishaneden çıktıktan sonra İsviçre'ye gitmek zorunda kaldım. Orada 3 ay kaldım ve o sırada ABD işgalinin kurbanları için sivil toplum kuruluşu kurdum. İsviçre'ye iltica talebini de reddettim. İşgal güçleri ve onlarla beraber gelenlerin ülkemden çıkacağına inanıyordum. Irak'a geri döndüm ve Şubat 2011'de katıldığım hükümet karşıtı gösteri sırasında kardeşimle birlikte alıkonuldum. 3 gün sonra başladığımız açlık grevi sonucu serbest bırakıldık. Daha sonra Maliki hükümetinin adamları beni evden eve kovalamaya başladı. Can güvenliğim ciddi anlamda tehlikeye girdi ve bu dayanılmaz boyuta ulaştı." diye konuştu.
"Yaşananlardan sonra sürgün yerim olarak seçtiğim Lübnan'a yerleştim." diyen Zeydi, Lübnan'da hiçbir kovalama olayına maruz kalmadan Irak'taki hükümet ve yolsuzluk yapan siyasi tabakaya karşı muhalefet çalışmalarında bulunduğunu kaydetti.
Irak'a 2 ay önce kesin dönüş yaparak seçimlere katılma kararı aldığını ifade eden Zeydi, "Mevcut siyasi rejimi Iraklılar arasında mezhep ve etnisiteye göre ayırım yapmayan bir rejime dönüştürmek istiyoruz. 'Bu Sünni, şu Şii ismidir' diye ayırım yapan bir yönetim istemiyoruz. Bu ülkede Şiisi de Sünnisi de mazlumdur. Yönetimdekiler de hırsızdır ve Irak'ın tüm servetini çaldılar. Sairun listesiyle değişim gerçekleştireceğiz." dedi.
- "Sairun hiçbir dış veya savaş tüccarından yardım almıyor"
Sadr'a bağlı Sairun listesinden neden aday olduğuna açıklık getiren Zeydi, "Sairun dışında Irak halkının beklentilerini yerine getirebilecek hiçbir grup görmedim. Liste hiçbir dış veya savaş tüccarından yardım almıyor." ifadesini kullandı.
Irak'taki güçlü siyasi nüfuza sahip ABD'nin seçimlere müdahalesi veya kazanırsa meclise sokma vetosundan endişe duyup duymadığına ilişkin konuşan Zeydi, "Gözlerini oyarım. ABD ve seçime katılmamı veto etmeye çalışan komşu ülkeden (İran) korkmuyorum. Bu hasım ve çatışma içerisinde olan iki ülke bana karşı veto konusunda nasıl anlaştı hala anlamış değilim." değerlendirmesinde bulundu.
- Suikast tehdidi ve posterleri parçalama girişimi
İran'ın Meşhed kentinden kendisine karşı kara propaganda yürütüldüğünü ve Bağdat'ta can güvenliğinin bulunmadığını ancak buna aldırış etmediğini aktaran Zeydi, şunları kaydetti:
"Ülkenin güney kentinin bir evladı olarak bana DEAŞ yaftası vuruyorlar. Enbar, Salahaddin ve Musul'daki halkımızın yanında durdum. Güney kentlerinden çok sayıda insan da bu kardeşlerinin yanında durdu. Komşu ülkeden karşı propaganda yapanların düzeyi bu kadar düşük. Kardeşim az önce (dün öğlen vakti) beni aradı ve bana karşı suikast ihbarı aldıklarını iletti. Bağdat sokaklarında asılan seçim posterlerimi parçalıyorlar ve gece yarısı hepsini ortadan kaldırıyorlar. Aldığım ölüm tehditlerine rağmen bulunduğum yeri değiştirmiyorum. Her gün dışarı çıkıp işlerimi yapıyorum. Bağdat lokantalarında yemeğimi yiyorum ve insanlarla iletişimimi devam ettiriyorum. 'Ben geliyorum' diye haykırıyorum. Seçim yarışından geri döneceğimi, çekileceğimi sanıyorlarsa yanılıyorlar."
Sokakta insanları öldüren milis gruplarıyla işinin olmadığı dile getiren Zeydi, "Biz, bağımsız Irak'ı destekliyoruz. İran, Türkiye ve tüm komşu ülkelerle iyi ilişkiler istiyoruz. Seçimleri kazanma şansımı iyi görüyorum ve iddialıyım." dedi.
Irak'ın güneyi Nasiriyye kentinde doğan, evli ve bir kız çocuk babası olan Muntazar ez-Zeydi, Bush'a 2008 yılında fırlattığı ayakkabının akıbetiyle ilgili, "Bush'a attığım ayakkabı daha sonra sembol olmasın diye salonda bulunan ABD'li askerler tarafından anında parçalandı." bilgisini paylaştı.
Kaynak: AA
Bağdat'ı ziyareti esnasında dönemin Başbakanı Nuri el-Maliki ile ortak basın toplantısı düzenleyen Bush'a ayakkabı fırlatan Zeydi, o zamandan beri can güvenliği nedeniyle ülke dışında yaşıyordu. Seçimlere aday olarak gösterilmesinden dolayı gazetecilik yaptığı Bağdat'a geri döndü.
Zeydi, Şii lider Mukteda es-Sadr'ın desteklediği, içerisinde liberal adayların da bulunduğu Sairun listesinden seçim maratonuna katıldı.
Ölüm tehdidi alan Zeydi, Bağdat'ın güney bölgesinde kaldığı evinin etrafında güvenlik görevlilerinin olmaması dikkati çekiyor. Kendisi bunu, "Ölümden çekinmiyorum. Doğru yolda olduğumu düşünüyorum." şeklinde yorumluyor.
AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ayakkabıyı Bush'a fırlattıktan sonra girdiğim ve çeşitli işkencelere maruz kaldığım hapishaneden çıktıktan sonra İsviçre'ye gitmek zorunda kaldım. Orada 3 ay kaldım ve o sırada ABD işgalinin kurbanları için sivil toplum kuruluşu kurdum. İsviçre'ye iltica talebini de reddettim. İşgal güçleri ve onlarla beraber gelenlerin ülkemden çıkacağına inanıyordum. Irak'a geri döndüm ve Şubat 2011'de katıldığım hükümet karşıtı gösteri sırasında kardeşimle birlikte alıkonuldum. 3 gün sonra başladığımız açlık grevi sonucu serbest bırakıldık. Daha sonra Maliki hükümetinin adamları beni evden eve kovalamaya başladı. Can güvenliğim ciddi anlamda tehlikeye girdi ve bu dayanılmaz boyuta ulaştı." diye konuştu.
"Yaşananlardan sonra sürgün yerim olarak seçtiğim Lübnan'a yerleştim." diyen Zeydi, Lübnan'da hiçbir kovalama olayına maruz kalmadan Irak'taki hükümet ve yolsuzluk yapan siyasi tabakaya karşı muhalefet çalışmalarında bulunduğunu kaydetti.
Irak'a 2 ay önce kesin dönüş yaparak seçimlere katılma kararı aldığını ifade eden Zeydi, "Mevcut siyasi rejimi Iraklılar arasında mezhep ve etnisiteye göre ayırım yapmayan bir rejime dönüştürmek istiyoruz. 'Bu Sünni, şu Şii ismidir' diye ayırım yapan bir yönetim istemiyoruz. Bu ülkede Şiisi de Sünnisi de mazlumdur. Yönetimdekiler de hırsızdır ve Irak'ın tüm servetini çaldılar. Sairun listesiyle değişim gerçekleştireceğiz." dedi.
- "Sairun hiçbir dış veya savaş tüccarından yardım almıyor"
Sadr'a bağlı Sairun listesinden neden aday olduğuna açıklık getiren Zeydi, "Sairun dışında Irak halkının beklentilerini yerine getirebilecek hiçbir grup görmedim. Liste hiçbir dış veya savaş tüccarından yardım almıyor." ifadesini kullandı.
Irak'taki güçlü siyasi nüfuza sahip ABD'nin seçimlere müdahalesi veya kazanırsa meclise sokma vetosundan endişe duyup duymadığına ilişkin konuşan Zeydi, "Gözlerini oyarım. ABD ve seçime katılmamı veto etmeye çalışan komşu ülkeden (İran) korkmuyorum. Bu hasım ve çatışma içerisinde olan iki ülke bana karşı veto konusunda nasıl anlaştı hala anlamış değilim." değerlendirmesinde bulundu.
- Suikast tehdidi ve posterleri parçalama girişimi
İran'ın Meşhed kentinden kendisine karşı kara propaganda yürütüldüğünü ve Bağdat'ta can güvenliğinin bulunmadığını ancak buna aldırış etmediğini aktaran Zeydi, şunları kaydetti:
"Ülkenin güney kentinin bir evladı olarak bana DEAŞ yaftası vuruyorlar. Enbar, Salahaddin ve Musul'daki halkımızın yanında durdum. Güney kentlerinden çok sayıda insan da bu kardeşlerinin yanında durdu. Komşu ülkeden karşı propaganda yapanların düzeyi bu kadar düşük. Kardeşim az önce (dün öğlen vakti) beni aradı ve bana karşı suikast ihbarı aldıklarını iletti. Bağdat sokaklarında asılan seçim posterlerimi parçalıyorlar ve gece yarısı hepsini ortadan kaldırıyorlar. Aldığım ölüm tehditlerine rağmen bulunduğum yeri değiştirmiyorum. Her gün dışarı çıkıp işlerimi yapıyorum. Bağdat lokantalarında yemeğimi yiyorum ve insanlarla iletişimimi devam ettiriyorum. 'Ben geliyorum' diye haykırıyorum. Seçim yarışından geri döneceğimi, çekileceğimi sanıyorlarsa yanılıyorlar."
Sokakta insanları öldüren milis gruplarıyla işinin olmadığı dile getiren Zeydi, "Biz, bağımsız Irak'ı destekliyoruz. İran, Türkiye ve tüm komşu ülkelerle iyi ilişkiler istiyoruz. Seçimleri kazanma şansımı iyi görüyorum ve iddialıyım." dedi.
Irak'ın güneyi Nasiriyye kentinde doğan, evli ve bir kız çocuk babası olan Muntazar ez-Zeydi, Bush'a 2008 yılında fırlattığı ayakkabının akıbetiyle ilgili, "Bush'a attığım ayakkabı daha sonra sembol olmasın diye salonda bulunan ABD'li askerler tarafından anında parçalandı." bilgisini paylaştı.