'Karanlıkları Aydınlığa Çevirmek İçin İnsanlık Bizi Bekliyor'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş: 'Mehmet Akif diyor ki; 'Beşerin derdine dermandır ancak Kur'an. Kur'an'sız canavardan da beterdir insan.' Dünyanın halini görüyoruz. Bütün dünya kıyamete kadar Kur'an'la aydınlanmaya muhtaç. Bunu bizim milletimiz yapacak. Bütün kıtalardaki karanlıkları aydınlığa çevirmek için insanlık bizi bekliyor' 'Allah, Resulü olan Efendimizi nasıl yürüyen bir Kur'an haline getirdiyse bizi de hafızlarımız başta olmak üzere herkesi yürüyen Kur'anlar olarak görmek istiyor. Yürüyen Kur'an, Kur'an'ın içindeki muhtevasına göre hayatını tanzim eden insan demektir. Müminler olarak sünnet çizgisinde Kur'an'ı yaşamak durumundayız'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bütün dünyanın kötü bir durumda olduğunu belirterek, "Bütün dünya kıyamete kadar Kur'an'la aydınlanmaya muhtaç. Bunu bizim milletimiz yapacak. Bütün kıtalardaki karanlıkları aydınlığa çevirmek için insanlık bizi bekliyor." dedi.
Erbaş, Fatih ve Bayrampaşa Kocatepe camilerinde düzenlenen, "Hafızlık İcazet Merasimi"nde yaptığı konuşmada, Kur'an ve sünnete sarılındığı dönemlerde İslam medeniyetinin önde olduğunu ifade etti.
Türkiye genelinde diplomalı hafız sayısının 140 bin civarında olduğunu dile getiren Erbaş, şöyle konuştu:
"81 milyon nüfusumuza göre 140 bin hafız yeterli değildir. Kur'an kurslarımızda hafızlık yapan gençlerimizin sayısının daha da artmasını diliyorum. Çünkü hafızlar Kur'an-ı Kerim'de çeşitli ayetlere muhatap alınmıştır. Rabbimiz, ayeti-i kerimesinde 'Kur'an'ı biz indirdik, onun muhafızları bizleriz' buyurmuştur. Tabii ki Kur'an-ı Kerim'i zihnine yerleştiren hafızlarımız vesilesiyle Kur'an korunmaktadır. Cenab-ı Hak milletimizin tüm fertlerini Kur'an-ı Kerim'i okuyan, anlayan ve daha önemlisi yaşayanlardan eylesin. Mehmet Akif diyor ki; 'Beşerin derdine dermandır ancak Kur'an. Kur'an'sız canavardan da beterdir insan.' Dünyanın halini görüyoruz. Bütün dünya kıyamete kadar Kur'an'la aydınlanmaya muhtaç. Bunu bizim milletimiz yapacak. Bütün kıtalardaki karanlıkları aydınlığa çevirmek için insanlık bizi bekliyor."
Erbaş, hafızlardan birer rehber olmalarını ve hafızlıklarının zekatı olarak mutlaka hafız yetiştirmelerini beklediğini söyledi.
Kur'an-ı Kerim'in insanlık için önemine vurgu yapan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlığın en karanlık dönemlerini yaşadığı 'cahiliye devrinde' bu karanlıklardan insanlığı aydınlığa çıkarmak için gönderilen bir kitap, rehberdir, yol göstericidir, hidayet kaynağıdır. O dönemlerde öyle bir cehalet vardı ki insanlar pazarlarda birbirlerini köle olarak satarlardı. Alan da insan, satan da insan. Allah, Resulü olan Efendimizi nasıl yürüyen bir Kur'an haline getirdiyse bizi de hafızlarımız başta olmak üzere herkesi yürüyen Kur'anlar olarak görmek istiyor. Yürüyen Kur'an, Kur'an'ın içindeki muhtevasına göre hayatını tanzim eden insan demektir. Müminler olarak sünnet çizgisinde Kur'an-ı Kerim'i yaşamak durumundayız."
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Fatih İlim ve Fazilete Hizmet Vakfı ile İlim Kültür Sağlık Eğitim Çevre ve Sosyal Yardım Vakfı (İLKSEÇ) tarafından düzenlenen merasimlerde Fatih Camisinde 120, Kocatepe Camisinde ise 81 öğrenci hafızlık icazetini aldı.
Hafızlık merasimi duasını Reis'ül kurra hafız Ahmet Aslanlar ve kurra hafız Hüseyin Harputoğlu'nun yaptığı programlara ilçe müftüleri, hafızlar, hocalar, aileler ve vatandaşlar katıldı.
Program sonunda Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, emeği geçenlere plaket verirken, hafızlara ve hocalarına altın hediye etti.
Kaynak: AA
Erbaş, Fatih ve Bayrampaşa Kocatepe camilerinde düzenlenen, "Hafızlık İcazet Merasimi"nde yaptığı konuşmada, Kur'an ve sünnete sarılındığı dönemlerde İslam medeniyetinin önde olduğunu ifade etti.
Türkiye genelinde diplomalı hafız sayısının 140 bin civarında olduğunu dile getiren Erbaş, şöyle konuştu:
"81 milyon nüfusumuza göre 140 bin hafız yeterli değildir. Kur'an kurslarımızda hafızlık yapan gençlerimizin sayısının daha da artmasını diliyorum. Çünkü hafızlar Kur'an-ı Kerim'de çeşitli ayetlere muhatap alınmıştır. Rabbimiz, ayeti-i kerimesinde 'Kur'an'ı biz indirdik, onun muhafızları bizleriz' buyurmuştur. Tabii ki Kur'an-ı Kerim'i zihnine yerleştiren hafızlarımız vesilesiyle Kur'an korunmaktadır. Cenab-ı Hak milletimizin tüm fertlerini Kur'an-ı Kerim'i okuyan, anlayan ve daha önemlisi yaşayanlardan eylesin. Mehmet Akif diyor ki; 'Beşerin derdine dermandır ancak Kur'an. Kur'an'sız canavardan da beterdir insan.' Dünyanın halini görüyoruz. Bütün dünya kıyamete kadar Kur'an'la aydınlanmaya muhtaç. Bunu bizim milletimiz yapacak. Bütün kıtalardaki karanlıkları aydınlığa çevirmek için insanlık bizi bekliyor."
Erbaş, hafızlardan birer rehber olmalarını ve hafızlıklarının zekatı olarak mutlaka hafız yetiştirmelerini beklediğini söyledi.
Kur'an-ı Kerim'in insanlık için önemine vurgu yapan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanlığın en karanlık dönemlerini yaşadığı 'cahiliye devrinde' bu karanlıklardan insanlığı aydınlığa çıkarmak için gönderilen bir kitap, rehberdir, yol göstericidir, hidayet kaynağıdır. O dönemlerde öyle bir cehalet vardı ki insanlar pazarlarda birbirlerini köle olarak satarlardı. Alan da insan, satan da insan. Allah, Resulü olan Efendimizi nasıl yürüyen bir Kur'an haline getirdiyse bizi de hafızlarımız başta olmak üzere herkesi yürüyen Kur'anlar olarak görmek istiyor. Yürüyen Kur'an, Kur'an'ın içindeki muhtevasına göre hayatını tanzim eden insan demektir. Müminler olarak sünnet çizgisinde Kur'an-ı Kerim'i yaşamak durumundayız."
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Fatih İlim ve Fazilete Hizmet Vakfı ile İlim Kültür Sağlık Eğitim Çevre ve Sosyal Yardım Vakfı (İLKSEÇ) tarafından düzenlenen merasimlerde Fatih Camisinde 120, Kocatepe Camisinde ise 81 öğrenci hafızlık icazetini aldı.
Hafızlık merasimi duasını Reis'ül kurra hafız Ahmet Aslanlar ve kurra hafız Hüseyin Harputoğlu'nun yaptığı programlara ilçe müftüleri, hafızlar, hocalar, aileler ve vatandaşlar katıldı.
Program sonunda Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, emeği geçenlere plaket verirken, hafızlara ve hocalarına altın hediye etti.