'Fakülte Bahçesinde Siyasi Propaganda Doğru Değil'
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç: 'Bizim gösterdiğimiz hassasiyetin, bütün partiler tarafından da Türk halkı tarafından da benimsendiğini düşünüyorum. Yani fakülte bahçesinde bir partinin siyasi propaganda şeklinde algılanacak açıklama ve faaliyetlerinin doğru olmadığı hususuna dikkat ediyoruz'
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Bizim gösterdiğimiz hassasiyetin, bütün partiler tarafından da Türk halkı tarafından da benimsendiğini düşünüyorum. Yani fakülte bahçesinde bir partinin siyasi propaganda şeklinde algılanacak açıklama ve faaliyetlerinin doğru olmadığı hususuna dikkat ediyoruz." dedi.
Saraç, CNN Türk televizyonundaki canlı yayında, yeni kurulan üniversiteler ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran'ın istifasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Saraç, 16'sı devlet, 4'ü vakıf olmak üzere toplam 20 yeni üniversitenin kurulduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bazı illerde FETÖ'den devir alınan, el konulan üniversite kampüsleri var. Gaziantep'de, Samsun'da, Konya'da var. Bir kısım üniversitelerde ise bir ihtisaslaşma sürecinin yaşandığını görüyoruz. Afyon'da ve Kütahya'da sağlık üniversitesi kuruluyor. Bazı üniversitelerde ise meslek yüksekokullarının çokluğu, bunların önemi dolayısıyla ayrı bir organizasyona gidilme ihtiyacı hissedilmiş. Bu ihtiyaca cevap vermek için bazı bölümlerin o üniversiteden ayrılmasıyla uygulamalı bilimler üniversitesi kurulmuş. Sakarya'da böyle bir durum, Isparta Süleyman Demirel'de böyle bir durum var."
Saraç, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin İstanbul Üniversitesinden ayrılmasına ilişkin üniversiteye ait kampüslerin İstanbul'un değişik bölgelerine yayılması ve farklı fakültelerde aynı programların yer bulunması sebebiyle organizasyon açısından yeniliğe gitme ihtiyacı duyulduğunu belirtti.
- "Fakülte bahçesinde siyasi propaganda doğru değil"
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin, tıp eğitimi açısından Türkiye'deki önemine işaret eden Saraç, "Bir iki sene içerisinde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, eğitim kalitesi açısından sadece Türkiye'deki değil dünyadaki sıralamalarda yukarı doğru çıkacak." dedi.
Saraç, siyasi figürlerin belli kurallar çerçevesinde fakültelerden bilgi isteyebileceğinin ve misafir edilebileceğinin altını çizerek, "Orası bir fakülte bahçesi. Fakülte bahçelerinde acaba siyasi bir propagandaya nasıl bakmalıyız? Meseleye bu açıdan bakalım. Ben eminim ki CHP'nin yöneticileri de dahil bütün partilerin, fakülte bahçelerinde, üniversitelerde, siyasetin propagandasının yapılmasına, partilerin propagandasına sahne olmasına olumlu bakacağını sanmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Fakültelerdeki öğrenci ve akademisyenlerin politikayla ilgilenebileceklerini, üniversitelerinin sorunlarını politikacılarla tartışabileceklerini söyleyen Saraç, "Fakülte bahçesindeki hocalarımız ve öğrencilerimizin birinci vasfı hocalık ve öğrencilik. Yani seçmen kitlesi değil. Tabii ki fakülte dışında o seçmen kitlesi, parti taraftarlığı söz konusu olacak. Üniversitelerimiz farklı düşüncelere zemin teşkil edecek, burada hiçbir problem yok." diye konuştu.
Saraç, siyasetçilerin fakülte ziyaretlerinin olabileceğini vurgulayarak, "Fakülte bahçelerinde partilerin propaganda yapması ayrı bir konu. Bu sürecin idareciler tarafından doğru yönetilir olması lazım. İdareci tabii ki bir bilim insanı, saygı duyuyoruz ama idarecilik yani bu işin yönetim tarzı da farklı bir konu." dedi.
Anadolu'daki bir üniversitede başka bir partinin daha kampüs içinde faaliyetinin olma durumunun söz konusu olduğunu belirten Saraç, "Üniversitenin rektörü bize iletti. Biz bunun doğru olmadığını düşündüğümüzü ilettik. Onlar da partiye ilettiler. O parti de bundan geri durdu, geri çekildi." ifadelerini kullandı.
Saraç, gösterdikleri hassasiyetin bütün partiler ve Türk halkı tarafından benimsendiğini düşündüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yani fakülte bahçesinde bir partinin siyasi propaganda şeklinde algılanacak açıklama ve faaliyetlerinin doğru olmadığı hususuna dikkat ediyoruz. Bazen bunun aksi durumlar söz konu oluyor. Bize farklı partiler tarafından iletiliyor. Biz elimizden geldiğince onları basına düşmeden, kendi içerisinde çözümlemeye çalışıyoruz. Yoksa burada herhangi bir siyasi veya dekana yönelik bir tavır söz konusu değil. Orada ziyaretin ötesine çıkan bir sürecin idareciler tarafından yönetilememesi durumu söz konusu."
Saraç, dekanın değerli bir bilim insanı olduğunu ve hakkında herhangi bir işlem yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.
Kaynak: AA
Saraç, CNN Türk televizyonundaki canlı yayında, yeni kurulan üniversiteler ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Duran'ın istifasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Saraç, 16'sı devlet, 4'ü vakıf olmak üzere toplam 20 yeni üniversitenin kurulduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bazı illerde FETÖ'den devir alınan, el konulan üniversite kampüsleri var. Gaziantep'de, Samsun'da, Konya'da var. Bir kısım üniversitelerde ise bir ihtisaslaşma sürecinin yaşandığını görüyoruz. Afyon'da ve Kütahya'da sağlık üniversitesi kuruluyor. Bazı üniversitelerde ise meslek yüksekokullarının çokluğu, bunların önemi dolayısıyla ayrı bir organizasyona gidilme ihtiyacı hissedilmiş. Bu ihtiyaca cevap vermek için bazı bölümlerin o üniversiteden ayrılmasıyla uygulamalı bilimler üniversitesi kurulmuş. Sakarya'da böyle bir durum, Isparta Süleyman Demirel'de böyle bir durum var."
Saraç, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin İstanbul Üniversitesinden ayrılmasına ilişkin üniversiteye ait kampüslerin İstanbul'un değişik bölgelerine yayılması ve farklı fakültelerde aynı programların yer bulunması sebebiyle organizasyon açısından yeniliğe gitme ihtiyacı duyulduğunu belirtti.
- "Fakülte bahçesinde siyasi propaganda doğru değil"
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin, tıp eğitimi açısından Türkiye'deki önemine işaret eden Saraç, "Bir iki sene içerisinde İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, eğitim kalitesi açısından sadece Türkiye'deki değil dünyadaki sıralamalarda yukarı doğru çıkacak." dedi.
Saraç, siyasi figürlerin belli kurallar çerçevesinde fakültelerden bilgi isteyebileceğinin ve misafir edilebileceğinin altını çizerek, "Orası bir fakülte bahçesi. Fakülte bahçelerinde acaba siyasi bir propagandaya nasıl bakmalıyız? Meseleye bu açıdan bakalım. Ben eminim ki CHP'nin yöneticileri de dahil bütün partilerin, fakülte bahçelerinde, üniversitelerde, siyasetin propagandasının yapılmasına, partilerin propagandasına sahne olmasına olumlu bakacağını sanmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Fakültelerdeki öğrenci ve akademisyenlerin politikayla ilgilenebileceklerini, üniversitelerinin sorunlarını politikacılarla tartışabileceklerini söyleyen Saraç, "Fakülte bahçesindeki hocalarımız ve öğrencilerimizin birinci vasfı hocalık ve öğrencilik. Yani seçmen kitlesi değil. Tabii ki fakülte dışında o seçmen kitlesi, parti taraftarlığı söz konusu olacak. Üniversitelerimiz farklı düşüncelere zemin teşkil edecek, burada hiçbir problem yok." diye konuştu.
Saraç, siyasetçilerin fakülte ziyaretlerinin olabileceğini vurgulayarak, "Fakülte bahçelerinde partilerin propaganda yapması ayrı bir konu. Bu sürecin idareciler tarafından doğru yönetilir olması lazım. İdareci tabii ki bir bilim insanı, saygı duyuyoruz ama idarecilik yani bu işin yönetim tarzı da farklı bir konu." dedi.
Anadolu'daki bir üniversitede başka bir partinin daha kampüs içinde faaliyetinin olma durumunun söz konusu olduğunu belirten Saraç, "Üniversitenin rektörü bize iletti. Biz bunun doğru olmadığını düşündüğümüzü ilettik. Onlar da partiye ilettiler. O parti de bundan geri durdu, geri çekildi." ifadelerini kullandı.
Saraç, gösterdikleri hassasiyetin bütün partiler ve Türk halkı tarafından benimsendiğini düşündüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yani fakülte bahçesinde bir partinin siyasi propaganda şeklinde algılanacak açıklama ve faaliyetlerinin doğru olmadığı hususuna dikkat ediyoruz. Bazen bunun aksi durumlar söz konu oluyor. Bize farklı partiler tarafından iletiliyor. Biz elimizden geldiğince onları basına düşmeden, kendi içerisinde çözümlemeye çalışıyoruz. Yoksa burada herhangi bir siyasi veya dekana yönelik bir tavır söz konusu değil. Orada ziyaretin ötesine çıkan bir sürecin idareciler tarafından yönetilememesi durumu söz konusu."
Saraç, dekanın değerli bir bilim insanı olduğunu ve hakkında herhangi bir işlem yapılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.