Ramazan'da Beslenme Yöntemleri
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mutlu, Ramazan’da sahura mutlaka kalkılması, kızartmalardan ve hamur işlerinden kaçınarak tok tutan yüksek lifli yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mutlu, 11 ayın sultanı Ramazan ayında beslenme yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Vatandaşların acıkmamak lifli yiyeceklere yönelmesi gerektiğini belirten Hilal Mutlu, hamur işi yiyeceklerden de uzak durulması gerektiğini ifade etti.
Ramazanla birlikte yemek saatlerinin değişmesiyle metabolizma hızının düştüğünü vurgulayan Diyetisyen Hilal Mutlu, "Doğru beslenme ile yavaşlayan metabolizmaya rağmen bu dönemde de kilo vermek mümkündür. Ramazan’da doğru beslenme için mutlaka bu önerilerimiz dikkate alınmalıdır. Son yıllarda Ramazan’ın yaz dönemine gelmesiyle birlikte oruç süresi 17 saate yaklaşmaktadır. Bu yüzden sağlıklı beslenmek de daha çok önem kazanmaktadır. Açlık süresinin daha fazla uzamaması için mutlaka sahura kalkmak gerekmektedir. Sahurda kızartmalardan ve hamur işlerinden kaçınarak tok tutan yüksek lifli yiyecekler tercih edilmelidir. Sahurun en iyi seçenekleri; haşlanmış yumurta, tuzsuz ve az yağlı peynirler, kavrulmamış yağlı tohumlar, meyveler, tam buğday unuyla yapılmış ekmek / poğaça tercih edilmelidir. Farklı alternatifler olarak; az yağlı omlet, menemen veya yulaf ezmesi ve müsli tercih edilebilir. İftarda 2 bardak su ile oruç açılmalı, hafif bir başlangıç olan çorba ile başlanmalıdır. Fark etmeden en çok kalori aldığımız iftariyeliklerden hurma, kuru kayısı gibi daha masum olanları tercih edilmelidir” dedi.
İftarda ağır yemeklerden kaçılması gerektiğini belirten Mutlu, “Ana yemeğe 10-15 dakika sonra geçilmeli ve ağır yemeklerden uzak durulmalıdır. Pişirme yöntemi olarak kızartmadan uzak durulmalıdır. Her ne kadar Ramazan denildiğinde akla sıcacık pide gelse de porsiyon kontrolü sağlayarak haftanın 2-3 günü tüketilmelidir. Pilav olarak bulgur pilavı, makarna ise kepekli tercih edilmelidir. Bol yeşillikli ve renkli bir salata her akşam masada bulunmalıdır. Komposto tercih edilecekse de şekersiz olmalıdır. Ayrıca yoğurt veya ayran grubu menüye eklenmelidir. İftardan 1- 1,5 saat sonra orta tempolu yürüyüş yapılmalıdır. Ramazan’da da ara öğünler ihmal edilmemelidir. Ara öğün olarak meyve, bitki çayları, süt yoğurt, ayran, kepekli galeta grisini tüketilmelidir. Yapılan en sık hata ise ramazan döneminde tatlı tüketiminin artmasıdır. Tatlı tüketilecekse belirli aralıklarla tüketilmeli ve sütlü tatlı veya dondurma tercih edilmelidir. Günlük alınması gereken su miktarı azaltılmamalıdır. Su, yemekten 10-15 dakika önce veya yemekten yarım saat sonra tüketilmelidir. Sıvı yetersizliği, hareket azlığı, öğünlerin sıklığının azalması ve öğün saatlerinin değişmesiyle birlikte en çok bağırsaklarımız etkilenmemektedir. Kabızlık problemi yaşamamak için lifli besinleri artırmak gerekmektedir. Ayrıca günlük beslenmede probiyotik özellikli kefir, ev yapımı yoğurt beslenmeye eklenmeli, yetersiz ise dışarıdan probiyotik desteği alınmalıdır. Ramazan’ı sağlıklı geçirmek, kilo almadan ve hatta kilo vererek keyifle uğurlamak için beslenmenize dikkat edin” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Ramazanla birlikte yemek saatlerinin değişmesiyle metabolizma hızının düştüğünü vurgulayan Diyetisyen Hilal Mutlu, "Doğru beslenme ile yavaşlayan metabolizmaya rağmen bu dönemde de kilo vermek mümkündür. Ramazan’da doğru beslenme için mutlaka bu önerilerimiz dikkate alınmalıdır. Son yıllarda Ramazan’ın yaz dönemine gelmesiyle birlikte oruç süresi 17 saate yaklaşmaktadır. Bu yüzden sağlıklı beslenmek de daha çok önem kazanmaktadır. Açlık süresinin daha fazla uzamaması için mutlaka sahura kalkmak gerekmektedir. Sahurda kızartmalardan ve hamur işlerinden kaçınarak tok tutan yüksek lifli yiyecekler tercih edilmelidir. Sahurun en iyi seçenekleri; haşlanmış yumurta, tuzsuz ve az yağlı peynirler, kavrulmamış yağlı tohumlar, meyveler, tam buğday unuyla yapılmış ekmek / poğaça tercih edilmelidir. Farklı alternatifler olarak; az yağlı omlet, menemen veya yulaf ezmesi ve müsli tercih edilebilir. İftarda 2 bardak su ile oruç açılmalı, hafif bir başlangıç olan çorba ile başlanmalıdır. Fark etmeden en çok kalori aldığımız iftariyeliklerden hurma, kuru kayısı gibi daha masum olanları tercih edilmelidir” dedi.
İftarda ağır yemeklerden kaçılması gerektiğini belirten Mutlu, “Ana yemeğe 10-15 dakika sonra geçilmeli ve ağır yemeklerden uzak durulmalıdır. Pişirme yöntemi olarak kızartmadan uzak durulmalıdır. Her ne kadar Ramazan denildiğinde akla sıcacık pide gelse de porsiyon kontrolü sağlayarak haftanın 2-3 günü tüketilmelidir. Pilav olarak bulgur pilavı, makarna ise kepekli tercih edilmelidir. Bol yeşillikli ve renkli bir salata her akşam masada bulunmalıdır. Komposto tercih edilecekse de şekersiz olmalıdır. Ayrıca yoğurt veya ayran grubu menüye eklenmelidir. İftardan 1- 1,5 saat sonra orta tempolu yürüyüş yapılmalıdır. Ramazan’da da ara öğünler ihmal edilmemelidir. Ara öğün olarak meyve, bitki çayları, süt yoğurt, ayran, kepekli galeta grisini tüketilmelidir. Yapılan en sık hata ise ramazan döneminde tatlı tüketiminin artmasıdır. Tatlı tüketilecekse belirli aralıklarla tüketilmeli ve sütlü tatlı veya dondurma tercih edilmelidir. Günlük alınması gereken su miktarı azaltılmamalıdır. Su, yemekten 10-15 dakika önce veya yemekten yarım saat sonra tüketilmelidir. Sıvı yetersizliği, hareket azlığı, öğünlerin sıklığının azalması ve öğün saatlerinin değişmesiyle birlikte en çok bağırsaklarımız etkilenmemektedir. Kabızlık problemi yaşamamak için lifli besinleri artırmak gerekmektedir. Ayrıca günlük beslenmede probiyotik özellikli kefir, ev yapımı yoğurt beslenmeye eklenmeli, yetersiz ise dışarıdan probiyotik desteği alınmalıdır. Ramazan’ı sağlıklı geçirmek, kilo almadan ve hatta kilo vererek keyifle uğurlamak için beslenmenize dikkat edin” diye konuştu.