EVLADA ADANAN ÖMÜRLER - Down Sendromluların Ulviye Annesi
Samsun'da yaşayan ve üç çocuğundan biri down sendromlu olan Ulviye Demirci, 20 yaşındaki oğlunun kendi yaşamını idame ettirebilecek seviyeye gelmesi için gayret gösteriyor Diğer çocuklarını da ihmal etmeyen, çocuklarından birinin okulunda okul aile birliği başkanlığı yapan Demirci, bir yıl kadar önce de oğlu gibi down sendromlu çocukları olan ailelere yardım etmek amacıyla kurduğu derneğin başkanlığını üstlendi Anne Demirci: 'Down sendromlu çocukları olan ailelerin yaşadığı zorlukları giderebilmenin mutluluğunu yaşıyorum'.
FATİH MEHMET KÜRKÇÜ - Samsun'da yaşayan ve down sendromlu çocuğu bulunan Ulviye Demirci, aynı zamanda diğer engelli ailelerin sıkıntılarına çare olabilmek, sorunlarını hafifletebilmek için kurduğu dernekle çalışmalar yapıyor.
Ulviye ve Mehmet Demirci çiftinin dört oğlundan biri olan Ahmet down sendromlu olarak dünyaya geldi. Aldıkları haberle büyük üzüntü yaşayan Demirci çifti, kendi başına hayatını idame ettirebilmesi için oğullarına özel eğitim aldırmaya karar verdi.
Çalışmasına rağmen her gün akşamları oğlunu özel eğitim merkezine götüren Ulviye Demirci, ayrıca diğer çocukları ile ilgilenip ev işlerini de yapmaya gayret gösterdi. Aldığı eğitimle oğlunun okuma yazmayı öğrenmesini sağlayan Demirci'nin en büyük amacı, Ahmet'in yaşamını idame ettirebilecek seviyeye gelmesi.
Diğer çocuklarını da ihmal etmeyen, çocuklarından birinin okulunda okul aile birliği başkanlığı yapan Demirci, bir yıl kadar önce de down sendromlu çocukları olan ailelere yardım etmek amacıyla Down Sendromlu Çocuklar ve Aileleri Eğitim ve Dayanışma Derneğini kurarak başkanlığını üstlendi.
Dernek vasıtasıyla bugüne kadar down sendromlu çocuğu bulunan 158 aileye ulaşan Demirci, dernek üyeleriyle bilgilendirme çalışmaları yapıyor, eğitim seminerleri düzenliyor, aileleri hastanede ve evlerinde ziyaret ederek psikolojik destek vermeye çalışıyor.
- Herkesin kaldırabileceği bir tempo değil"
Emekli Kur'an kursu öğreticisi Ulviye Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dört çocuğundan birinin 21 yaşında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 7 yıl önce hayatını kaybettiğini söyledi.
Hayatta olan üç çocuğundan 20 yaşındaki Ahmet'in down sendromlu olduğunu belirten Demirci, "Yüzde 87 engelli olan oğlum, özel mesleki eğitim merkezi son sınıf öğrencisi. Ahmet doğduğunda engelli olduğunu bilmiyorduk. 40 günün sonunda gittiğimiz doktordan down sendromlu olduğunu öğrendik. Bir süre bu durumu kabullenmede zorluk yaşadık." dedi.
Bu durumu tüm engelli annelerin yaşadığını dile getiren Demirci, şöyle devam etti:
"O dönemde anneler çevreden de çok destek alamıyordu. Ahmet'i hemen eğitime başlattık. Biz de psikolojik destek aldık. Çalıştığım için o dönem iş çıkışı Ahmet'i her gün 3 saatlik eğitime götürüyordum. Akşam eve geliyorum, başka çocuklarım var. Yemek yap, yedir, ertesi sabah aynı rutin. Çok yoğun ve ağır, herkesin kaldırabileceği bir tempo değil fakat çocuğumun hayatını düşünmek, onu geleceğe hazırlamak zorundaydım. Ahmet kendi ayakları üzerinde durabilsin, yaşamını bağımsız veya yarı bağımsız sürdürebilecek beceriler edinsin, kimseye muhtaç olmadan hayatını devam ettirebilsin istedim. Bu doğrultuda yoğun ve özel eğitimler aldırdık."
Çocuklarının hepsine ayrı ayrı zaman ayırmaya çalıştığına işaret eden Demirci, eğitimleriyle ilgilendiğini, okul aile birliği başkanlığını yaptığını anlattı.
Ahmet'in yoğun eğitim programları sayesinde kaynaştırma eğitimi alabilecek duruma geldiğine dikkati çeken Demirci, "Ahmet aldığı eğitimle kaynaştırma okuyabildi. Büyük emeklerle bu duruma gelebildi. Okuma yazmayı söktü, ilerletmesi için çalışma yapıyoruz. 'Ahmet benden sonraya kalırsa' diye oturup ağlamak istemiyorum veya diğer kardeşlere 'Ahmet sizin sorumluluğunuzda' demek istemiyorum." ifadesini kullandı.
Demirci, oğluyla ilgili yaşadığı sıkıntılar nedeniyle kendisi gibi ailelere yardımcı olmak amacıyla dernek kurduklarını anlatarak şunları kaydetti:
"Down sendromlu çocuğu olan anneyi hastanede ziyaret edip bilgilendiriyoruz. Eğitim seminerlerimize dahil ediyoruz. Evlerinde ziyaret ederek psikolojik destek vermeye çalışıyoruz. Diğer derneklerden de ailelerimize destek sağlanması için çalışma yapıyoruz. Down sendromlu bebek bekleyen ailelerle de iletişime geçiyoruz ayrıca çocukların da eğitim almaları için destek programları yürütüyoruz. Down sendromlu çocukları olan ailelerin yaşadığı zorlukları giderebilmenin mutluluğunu yaşıyorum."
Kaynak: AA
Ulviye ve Mehmet Demirci çiftinin dört oğlundan biri olan Ahmet down sendromlu olarak dünyaya geldi. Aldıkları haberle büyük üzüntü yaşayan Demirci çifti, kendi başına hayatını idame ettirebilmesi için oğullarına özel eğitim aldırmaya karar verdi.
Çalışmasına rağmen her gün akşamları oğlunu özel eğitim merkezine götüren Ulviye Demirci, ayrıca diğer çocukları ile ilgilenip ev işlerini de yapmaya gayret gösterdi. Aldığı eğitimle oğlunun okuma yazmayı öğrenmesini sağlayan Demirci'nin en büyük amacı, Ahmet'in yaşamını idame ettirebilecek seviyeye gelmesi.
Diğer çocuklarını da ihmal etmeyen, çocuklarından birinin okulunda okul aile birliği başkanlığı yapan Demirci, bir yıl kadar önce de down sendromlu çocukları olan ailelere yardım etmek amacıyla Down Sendromlu Çocuklar ve Aileleri Eğitim ve Dayanışma Derneğini kurarak başkanlığını üstlendi.
Dernek vasıtasıyla bugüne kadar down sendromlu çocuğu bulunan 158 aileye ulaşan Demirci, dernek üyeleriyle bilgilendirme çalışmaları yapıyor, eğitim seminerleri düzenliyor, aileleri hastanede ve evlerinde ziyaret ederek psikolojik destek vermeye çalışıyor.
- Herkesin kaldırabileceği bir tempo değil"
Emekli Kur'an kursu öğreticisi Ulviye Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dört çocuğundan birinin 21 yaşında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 7 yıl önce hayatını kaybettiğini söyledi.
Hayatta olan üç çocuğundan 20 yaşındaki Ahmet'in down sendromlu olduğunu belirten Demirci, "Yüzde 87 engelli olan oğlum, özel mesleki eğitim merkezi son sınıf öğrencisi. Ahmet doğduğunda engelli olduğunu bilmiyorduk. 40 günün sonunda gittiğimiz doktordan down sendromlu olduğunu öğrendik. Bir süre bu durumu kabullenmede zorluk yaşadık." dedi.
Bu durumu tüm engelli annelerin yaşadığını dile getiren Demirci, şöyle devam etti:
"O dönemde anneler çevreden de çok destek alamıyordu. Ahmet'i hemen eğitime başlattık. Biz de psikolojik destek aldık. Çalıştığım için o dönem iş çıkışı Ahmet'i her gün 3 saatlik eğitime götürüyordum. Akşam eve geliyorum, başka çocuklarım var. Yemek yap, yedir, ertesi sabah aynı rutin. Çok yoğun ve ağır, herkesin kaldırabileceği bir tempo değil fakat çocuğumun hayatını düşünmek, onu geleceğe hazırlamak zorundaydım. Ahmet kendi ayakları üzerinde durabilsin, yaşamını bağımsız veya yarı bağımsız sürdürebilecek beceriler edinsin, kimseye muhtaç olmadan hayatını devam ettirebilsin istedim. Bu doğrultuda yoğun ve özel eğitimler aldırdık."
Çocuklarının hepsine ayrı ayrı zaman ayırmaya çalıştığına işaret eden Demirci, eğitimleriyle ilgilendiğini, okul aile birliği başkanlığını yaptığını anlattı.
Ahmet'in yoğun eğitim programları sayesinde kaynaştırma eğitimi alabilecek duruma geldiğine dikkati çeken Demirci, "Ahmet aldığı eğitimle kaynaştırma okuyabildi. Büyük emeklerle bu duruma gelebildi. Okuma yazmayı söktü, ilerletmesi için çalışma yapıyoruz. 'Ahmet benden sonraya kalırsa' diye oturup ağlamak istemiyorum veya diğer kardeşlere 'Ahmet sizin sorumluluğunuzda' demek istemiyorum." ifadesini kullandı.
Demirci, oğluyla ilgili yaşadığı sıkıntılar nedeniyle kendisi gibi ailelere yardımcı olmak amacıyla dernek kurduklarını anlatarak şunları kaydetti:
"Down sendromlu çocuğu olan anneyi hastanede ziyaret edip bilgilendiriyoruz. Eğitim seminerlerimize dahil ediyoruz. Evlerinde ziyaret ederek psikolojik destek vermeye çalışıyoruz. Diğer derneklerden de ailelerimize destek sağlanması için çalışma yapıyoruz. Down sendromlu bebek bekleyen ailelerle de iletişime geçiyoruz ayrıca çocukların da eğitim almaları için destek programları yürütüyoruz. Down sendromlu çocukları olan ailelerin yaşadığı zorlukları giderebilmenin mutluluğunu yaşıyorum."