'Türkiye Ekonomi Politikaları Geliştirmek Zorunda'
TKBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku: 'Bugün enflasyon yüksekse bütün sebep kur olmasa bile en önemli sebep kurdur. Türkiye, oradanburadan, kitaplarda yazan iktisadi politikaları değil, kendi şartlarını dikkate alarak ekonomi politikaları geliştirmek zorundadır'
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku, "Bugün enflasyon yüksekse bütün sebep kur olmasa bile en önemli sebep kurdur. Türkiye, oradan-buradan, kitaplarda yazan iktisadi politikaları değil, kendi şartlarını dikkate alarak ekonomi politikaları geliştirmek zorundadır." dedi.
Utku, Düzce Belediyesi Kültür Merkezi'nde Düzce Valiliği'nce düzenlenen "Okur-Yazar Buluşmaları" etkinliğinde "Güncel Ekonomik Değerlendirmeler ve Katılım Bankacılığı" programına katıldı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in Katılım Bankaları Birliği'nin Genel Kurulu'nda ekonominin durumu için "Bardağın yarısı dolu." şeklinde ifadelerde bulunduğunu kaydeden Utku, şöyle konuştu:
"Bu demektir ki bardağın yarısı boş, olaya nasıl baktığınızla alakalı. Bunun bir kısmı bizimle alakalı, bir kısmı da dünya ile alakalı. Bir kısmı ile alakalı yapabileceklerimiz var, bir kısmı ile alakalı dua edeceğimiz konular var. O yüzden hepsini birlikte, tek bir yönde değerlendirmek lazım. Ekonomi için tek başına iyi ya da kötü demek çok anlamlı olmuyor."
İktisatla alakalı en temel yaklaşımın insan olduğu vurgulayan Utku, güven varsa eğer gelecekle alakalı endişe yoksa ve eğer bugün harekete geçmek, harekete geçmemekten daha anlamlıysa o zaman ekonominin iyiye gittiğini anlattı.
Utku, "Eğer bunun nabzını tutabiliyorsanız ekonominin de ne yöne gideceğini çok iyi biliyorsunuz. Bunu öngöremediğiniz veya bunu engelleyemediğiniz zaman, güven aşılayamadığınız zaman, insanlar bugün geri çekilmenin, harekete etmekten daha faydalı olduğuna inanırsa hiçbir şey yapamazsınız. Hangi ekonomi politikasını uygularsanız uygulayın." diye konuştu.
"Bizim travmalarımız kurlardır." diyen Utku, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye, 1950'lerden bu yana, Almanya'ya adam göndermeye başladığından bu yana kur ile yatar kur ile kalkar, çok net. Hiçbir işiniz bile olmasa kurla herhangi bir işiniz olmasa bile avro ya da dolarla gene de takip edersiniz. Türkiye'nin tüm krizlerinde aynı zamanda kur krizi de yaşamışızdır, ya sebep olarak ya sonuç olarak. Bu, bu kadar barizken birazcık ekonomi politikalarımızı kurla alakalı belirliyor olmamız lazım çünkü bugün enflasyon yüksekse bütün sebep kur olmasa bile en önemli sebep kurdur. Türkiye, oradan, buradan, kitaplarda yazan iktisadi politikaları değil, kendi şartlarını dikkate alarak ekonomi politikaları geliştirmek zorundadır."
Kaynak: AA
Utku, Düzce Belediyesi Kültür Merkezi'nde Düzce Valiliği'nce düzenlenen "Okur-Yazar Buluşmaları" etkinliğinde "Güncel Ekonomik Değerlendirmeler ve Katılım Bankacılığı" programına katıldı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in Katılım Bankaları Birliği'nin Genel Kurulu'nda ekonominin durumu için "Bardağın yarısı dolu." şeklinde ifadelerde bulunduğunu kaydeden Utku, şöyle konuştu:
"Bu demektir ki bardağın yarısı boş, olaya nasıl baktığınızla alakalı. Bunun bir kısmı bizimle alakalı, bir kısmı da dünya ile alakalı. Bir kısmı ile alakalı yapabileceklerimiz var, bir kısmı ile alakalı dua edeceğimiz konular var. O yüzden hepsini birlikte, tek bir yönde değerlendirmek lazım. Ekonomi için tek başına iyi ya da kötü demek çok anlamlı olmuyor."
İktisatla alakalı en temel yaklaşımın insan olduğu vurgulayan Utku, güven varsa eğer gelecekle alakalı endişe yoksa ve eğer bugün harekete geçmek, harekete geçmemekten daha anlamlıysa o zaman ekonominin iyiye gittiğini anlattı.
Utku, "Eğer bunun nabzını tutabiliyorsanız ekonominin de ne yöne gideceğini çok iyi biliyorsunuz. Bunu öngöremediğiniz veya bunu engelleyemediğiniz zaman, güven aşılayamadığınız zaman, insanlar bugün geri çekilmenin, harekete etmekten daha faydalı olduğuna inanırsa hiçbir şey yapamazsınız. Hangi ekonomi politikasını uygularsanız uygulayın." diye konuştu.
"Bizim travmalarımız kurlardır." diyen Utku, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye, 1950'lerden bu yana, Almanya'ya adam göndermeye başladığından bu yana kur ile yatar kur ile kalkar, çok net. Hiçbir işiniz bile olmasa kurla herhangi bir işiniz olmasa bile avro ya da dolarla gene de takip edersiniz. Türkiye'nin tüm krizlerinde aynı zamanda kur krizi de yaşamışızdır, ya sebep olarak ya sonuç olarak. Bu, bu kadar barizken birazcık ekonomi politikalarımızı kurla alakalı belirliyor olmamız lazım çünkü bugün enflasyon yüksekse bütün sebep kur olmasa bile en önemli sebep kurdur. Türkiye, oradan, buradan, kitaplarda yazan iktisadi politikaları değil, kendi şartlarını dikkate alarak ekonomi politikaları geliştirmek zorundadır."