Abe, Kuzey Kore'ye Kaçırılan Japonların Serbest Bırakılmasını İstiyor
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, 1970'li ve 1980'li yıllarda kaçırılan Japon vatandaşlarıyla ilgili sorunun çözüme kavuşturulmasını Kuzey Kore ile diyaloğun ön koşulu olarak görüyor.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, son dönemde Güney Kore ve ABD ile doğrudan görüşerek barış yolunda adımlar atan Kuzey Kore ile diyalog başlatabilmeleri için Pyongyang yönetiminin 1970'lerde ve 1980'lerde kaçırdığı Japon vatandaşlarını serbest bırakmasının şart olduğunu belirtti.
Abe, Japon televizyon kanalına verdiği mülakatta, Pyongyang yönetiminin son dönemdeki barış adımları ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 12 Haziran'da Singapur'da yapılması planlanan görüşme ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kuzey Kore'nin uluslararası toplum içinde kendine doğru bir yön çizebilmesi için Japonya ile diplomatik ilişikilerini normalleştirmesinin önemli olduğunu aktaran Abe, ancak Pyongyang yönetiminin Japon vatandaşların kaçırılmasıyla ilgili sorunun çözümü konusunda adım atmadığı sürece diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Abe, Kim ile Trump arasındaki görüşmeye ilişkin, "Adam kaçırma ile nükleer ve füze denemeleri konularında ilerleme sağlanıp sağlanamayacağı Kim'e bağlı. Umarım Trump hedeflerimiz doğrultusunda bir sonuç alır." diye konuştu.
Abe, Japonya'nın Kuzey Kore'ye herhangi bir maddi yardımda bulunmayacağını, maddi yardım için de kaçırılan Japon vatandaşlarının serbest bırakılmasının şart olduğunu vurguladı.
Kuzey Kore'nin kaçırdığı Japon vatandaşları iki ülke ilişkilerini geçmişten bu yana en fazla etkileyen konulardan biri. Japonya, Kuzey Kore'nin 1970 ve 1980'lerde vatandaşlarının Kuzey Kore'nin kendi ajanları tarafından kaçırıldığına inanıyor. Kuzey Kore’nin bu kişileri, kendi istihbarat servisi görevlilerine Japonca öğretmeleri ve bu görevlilere kendilerine Japon süsü vererek casusluk yapma konusunda eğitmeleri için kullandığı tahmin ediliyor.
Kuzey Kore, 2002’de başkent Pyongyang’da düzenlenen bir zirve sırasında, 1970’li ve 1980’li yıllarda ülkeye kaçırılan 13 Japon vatandaşının varlığını kabul etmişti. Pyongyang yönetimi bu kişilerden 5’inin zirvenin ardından evlerine dönmesine izin vermiş, diğer 8 Japon vatandaşının ise öldüğünü ileri sürmüştü. Japonya söz konusu 8 vatandaşın öldüğüne inanmıyor ve onların da iade edilmesini talep ediyor.
Kaynak: AA
Abe, Japon televizyon kanalına verdiği mülakatta, Pyongyang yönetiminin son dönemdeki barış adımları ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 12 Haziran'da Singapur'da yapılması planlanan görüşme ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kuzey Kore'nin uluslararası toplum içinde kendine doğru bir yön çizebilmesi için Japonya ile diplomatik ilişikilerini normalleştirmesinin önemli olduğunu aktaran Abe, ancak Pyongyang yönetiminin Japon vatandaşların kaçırılmasıyla ilgili sorunun çözümü konusunda adım atmadığı sürece diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Abe, Kim ile Trump arasındaki görüşmeye ilişkin, "Adam kaçırma ile nükleer ve füze denemeleri konularında ilerleme sağlanıp sağlanamayacağı Kim'e bağlı. Umarım Trump hedeflerimiz doğrultusunda bir sonuç alır." diye konuştu.
Abe, Japonya'nın Kuzey Kore'ye herhangi bir maddi yardımda bulunmayacağını, maddi yardım için de kaçırılan Japon vatandaşlarının serbest bırakılmasının şart olduğunu vurguladı.
Kuzey Kore'nin kaçırdığı Japon vatandaşları iki ülke ilişkilerini geçmişten bu yana en fazla etkileyen konulardan biri. Japonya, Kuzey Kore'nin 1970 ve 1980'lerde vatandaşlarının Kuzey Kore'nin kendi ajanları tarafından kaçırıldığına inanıyor. Kuzey Kore’nin bu kişileri, kendi istihbarat servisi görevlilerine Japonca öğretmeleri ve bu görevlilere kendilerine Japon süsü vererek casusluk yapma konusunda eğitmeleri için kullandığı tahmin ediliyor.
Kuzey Kore, 2002’de başkent Pyongyang’da düzenlenen bir zirve sırasında, 1970’li ve 1980’li yıllarda ülkeye kaçırılan 13 Japon vatandaşının varlığını kabul etmişti. Pyongyang yönetimi bu kişilerden 5’inin zirvenin ardından evlerine dönmesine izin vermiş, diğer 8 Japon vatandaşının ise öldüğünü ileri sürmüştü. Japonya söz konusu 8 vatandaşın öldüğüne inanmıyor ve onların da iade edilmesini talep ediyor.