CHP'ye Çok Sert Eleştiri

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, CHP’den İYİ Parti’ye geçen 15 milletvekilinin tekrar CHP’ye dönmesine ilişkin açıklamada bulundu. “Türk demokrasi tarihinde Güneş Motel’den daha büyük bir kara lekedir” diyen Bozdağ, “Niye gittiler, niye geri döndüler? Neden ağlaya ağlaya gönderildi, neden şimdi tekrar gülerek geri döndürüldü? Bunu herhalde giden vekiller de anlamadı, Türkiye kamuoyu da anlamadı. Giderken CHP’liydi bunlar, şimdi geri geldiler gene CHP’li bunlar. Hiçbir şey değişmedi. Siz madem giderken CHP’liydiniz, geldiniz yine CHP’lisiniz. Öyleyse neden böyle bir halt ettiniz? Herkes merak ediyor. Bu, Türk demokrasi tarihinde Güneş Motel’den daha büyük bir kara lekedir. Daha büyük bir siyasal ahlaksızlıktır. Çünkü orada milletvekilleri pazarlık yaptılar kendileri gittiler ama burada bir partinin genel başkanı kendi milletvekillerini başka bir partiye hem de ağlata ağlata gönderdi, ağlata ağlata teslim etti. Bu insan onuruyla, haysiyetiyle, şerefi ile bağdaşır bir şey değil” ifadelerini kullandı.

"KILIÇDAROĞLU DİKTATÖRLÜĞÜNÜN HAKİM OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"

Milletvekillerinin milletin temsilcisi olduğuna dikkat çeken Bozdağ, “Ağzından demokrasiyi düşürmeyen, ‘Biz, özgürlükçüyüz, demokratiğiz ve daha çok demokrasi’ diyen CHP Genel Başkanı ve yönetimi, CHP’deki bu tek adam yönetimini, CHP’deki bu diktatöryal yaklaşımı izah etmeleri lazım. Madem demokrasi var, neden zorla bu milletvekillerini partinizden ağlata ağlata gönderdiniz? Çok net, Cumhuriyet Halk Partisi’nde demokrasinin olmadığını, tek adamlığı ve Kılıçdaroğlu diktatörlüğünün hakim olduğunu gösteriyor. Diktatör emretti, ‘İstifa edeceksiniz, falan partiye geçeceksiniz’ dedi.

Emri alan köleler, vekiller demiyorum, köledir çünkü bu. O da diyor ki, ‘Ben emredersiniz dediğiniz yere geçtim.’ Şimdi demek ki yeni bir talimat verdi, ‘Dönün evinize’ dedi, şimdi yine ‘Emredersiniz’ dediler, döndüler” diye konuştu.



“GENEL BAŞKANIN KİRLİ OPERASYONDA KULLANDIĞI VEKİLLER…”

Bozdağ, “Alınlarından öpmek onların lekesini ortadan kaldırmaz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben buradan sormak istiyorum, acaba bu milletvekilleri hangi bedel karşılığında Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve milletvekillerinin alnına, CHP’nin siciline bu kara lekeyi sürdünüz? Bugün milletvekillerini alnından öperek geri aldığını görüyoruz ama öyle bir kara leke sürdünüz ki bunların alınlarına, öperek o kara lekeyi çıkarmanız mümkün değildir. Bu kara leke, bu vekillerin hem kendilerinde hem de kendilerinden sonra gelecek torunlarının hayatında da bir kara leke olarak görülecektir. Yani genel başkanın sattığı vekiller, genel başkanın bir kiraya verdiği vekil veya genel başkanın kirli operasyonda kullandığı vekiller, genel başkanın ağlattığı vekiller, genel başkanın köle muamelesini şeref kabul etmiş vekiller. Pek çok bunlara yakıştırmalar yapılacak ve bunların onur ve haysiyetleri sadece kendilerini değil, kendilerinden sonra gelecek evlatları bakımından da büyük bir lekedir. Milletimizin gözü önünde oldu bütün bunlar, olup bitenler. Bir senaryo vardı, sahnelendi bu senaryo. Hep beraber gördük. Şimdi bu senaryonun acaba gerçek senaristi Kılıçdaroğlu mu, yoksa Kılıçdaroğlu’nun da ipini elinde tutan başka birileri var, onlar mı bu senaryoyu ortaya koydu.”

“BÜYÜK BİR UTANCI CHP’YE, CHP’Lİ VEKİLLERE YAŞATTILAR”

Bu kara lekeyi demokrasi tarihinden kimsenin silemeyeceğini söyleyen Bozdağ, “Kılıçdaroğlu, Karagöz-Hacivat gibi arkadan değneği elinde tutanların sözlerini tekrarlayan bir kuklacı bak burada. Onu da bilemiyoruz, onu da zaman gösterecek. Çünkü biz demokrasi tarihimizde hep görüyoruz ki ne olursa olsun bir zaman sonra perde kalkıyor, gerçekler kendini dünya aleme gösteriyor. Çünkü gerçeklerin ortaya çıkma gibi, saklı kalmama gibi bir huyu var. Burada da bu perde arkası aralanacaktır. Türk milleti yazılan senaryonun bir tiyatro sahnesinde ortaya konulduğunu kendi gözleriyle seyretti, olup bitenleri de kulaklarıyla dinledi. Eminim ki bunların hepsiyle ilgili kanaatini 24 Haziran sandığında ifade edecektir. Büyük bir utancı CHP’ye, CHP’li vekillere yaşattılar, demokrasimiz tarihine de Güneş Motel’den sonra daha büyük bir rezalet, daha büyük bir kepazelik örneğini ortaya koydular" dedi.