Kılıçdaroğlu Açıklaması 'Bir Ülkenin Sanatçıları Her Zaman Her Ortamda Barışı Savunurlar' (2)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir ülkenin sanatçıları, savaşı değil, her zaman her ortamda barışı savunurlar. Afrin’de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup güruh, davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Tefeci ekonomisini yıkmak benim boynumun borcudur. Bile bile bunların hepsini yapıyorlar. Çünkü 80 milyonu kim besleyecek. Hollanda, Almanya, Fransa, İngiltere besliyor. Siz üretmeyin, çalışmayın bizden satın alın diyorlar. Samanı, eti, mercimeği bizden al, ne gerek var siz üretiyorsunuz diyor. Böylece biz kendi ülkemizin işsizine değil o ülkelerin işsizlerine katkıda bulunuyoruz. Bir sözüm de tır ve kamyon şoförlerine, geçen birisi diyor ki hiç kimse bizim derdimizle ilgilenmiyor diyor. Bütün şoför kardeşlerime sesleniyorum. Senin derdini bu Meclis’te, TBMM’de bütçe görüşmelerinde bakanın, bakanların, başbakanın olduğu ortamda senin derdini dile getiren tek kişinin adı Kılıçdaroğlu, o partinin adı da CHP’dir. Sen ama senin hakkını koruyana değil, sarayda oturup badem sütü içene oy verdin sen. Bir daha aklını başına al, senin hakkını, ülkenin çıkarlarını, ailenin hukukunu koruyan partiye gel kardeşim. Bak, halk partisi, halkın partisi, şoförün, esnafın partisi, çiftçinin, emeklinin, sanayicinin, kadının partisi yani Türkiye’nin partisi. Sen gitmişsin Giresun’a, Ordu’ya ağzından bir tek fındık lafı çıksın. Fındığı da yabancılara teslim etmek üzere yola çıktılar. Bütün fındık üreticileri yabancı şirketlerin yanında işçi olarak çalışacaklar. Buna karşı çıkan biz, bunun mücadelesini veren biz. Fındık üreticisinin hakkını hukukunu sonuna kadar savunan CHP” ifadelerini kullandı.
"İneği, samanı ithal ediyorlar ama tosuncuğu ihraç ediyorlar"
“İnekleri, yemleri, samanı ithal ediyorlar ama tosuncuğu ihraç ediyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, “Fakat bu ihracat bizim anladığımız anlamda ihracat değil. Araba, televizyon ihraç edersin karşısında döviz gelir, tosuncuk ihraç edince tosuncuk beraber paraları götürüyor. Bunlar o tosuncuk için araştırma önergesi verdik, onu da kabul etmediler. Tercihlerini tosuncuktan yana koydular. Parasını kaybeden bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, hakkını hukukunu aramak istiyorsan Sermaye Piyasası Kurulu, hükümet, Tarım Bakanlığı, MASAK, Maliye Bakanlığı için dava açacaksın. Hakkını arayacaksın. Tosuncuk milleti dolandırıyor, parayı yurt dışına götürüyor bunların haberi yok. Aslında var ama seslerini çıkarmıyorlar malı götürsün. Bu hükümetin adı malı götüren hükümetidir. Vurguncu hükümettir. Soygunculuk tam bunlara yakışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Şeker fabrikalarını satacak balla beslenecek”
Sarayda kilosu 87 lira olan badem unu kullanıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Sarayın mutfağında şeker kullanılmıyormuş en pahalı bal kullanılıyormuş. Şeker fabrikalarını satacak balla beslenecek. Yarın saraydan birisi çıkar şunu söyleyebilir, millet aç ekmek bulamıyor. Yandan bir hanım çıkar derki ekmek bulamıyorlarsa badem unlu kek bulsunlar diyecek. Vatandaşın derdini bilmiyorlar. Bunlar nasıl yaşıyor bilmiyorlar. İşsizlik, yoksulluk nedir bilmiyorlar. Bir elleri yağda bir elleri balda besleniyorlar. Ahkam kesiyorlar ’vatan, millet, Sakarya’ diye. Ya memleketi sattınız siz” diye konuştu.
“Sevgili savcı adaleti bir gün sen de isteyeceksin”
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’ın bir konuşmasında Hendek Savaşlarından söz ettiğini, birisinin de onu "Bu Hendek Savaşlarından söz etmedi, Mardin’de Cizre’de Sur’daki hendeklerden söz etti” diyerek ihbar ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Savcı da bunun üzerine bütün yazılarından anlaşılacağı üzere bu o Hendek Savaşından söz etmiyor diyor. Hakkında 7.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanıyor. Sevgili savcı adaleti bir gün sen de isteyeceksin. Komutanları, askerleri hapse atıyorlardı, onlar adalet diye bağırıyorlardı. Gün gelecek sen de diyeceksin nerede bu ülkede adalet diye. Yine onlar sana sahip çıkmayacak” dedi.
Büyüme rakamlarına değinen Kılıçdaroğlu, “7.4 büyüdük diyorlar. Geliri artan, evet büyüdük, biz de büyüdük, ev, hane aldık diyen kaç kişi var? Gelir arttı diyorlar, onların geliri arttı, halkın değil. Emeklinin aylığı arttı mı, asgari ücret, memur maaşı arttı mı? Kendi ceplerini büyütüyorlar. İster badem sütü iç, ister badem unu ile beslen bu ülkenin kadınları seni oradan indirecek” açıklamasında bulundu.
“Bir ülkenin sanatçıları, savaşı değil, her zaman her ortamda barışı savunurlar”
Bir ülkenin sanatçılarının dik ve onurlu durmak zorunda olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir ülkenin sanatçıları egemen güce teslim olmazlar. Hakkı, hukuku ve adaleti savunurlar. Zalimden yana değil, mazlumdan yana tavır alırlar. Bir ülkenin sanatçıları diktatörün karşısında asla ve asla boyun eğmezler. Bir ülkenin sanatçıları asla ve asla inancı kimliği ne olursa olsun kimseyi ötekileştirmezler. Bir ülkenin sanatçıları, savaşı değil, her zaman her ortamda barışı savunurlar. Eğer bir ülkede Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat ettiği yemine sadık kalmıyorsa, namusuna ve şerefine sahip çıkmıyorsa ona sanatçı sahip çıkamaz. Sanatçı denen vatandaş, onun yanında senin ne işin var? Afrin’de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup güruh, davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler. Ben merak ediyorum bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam, sen, eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç bir de ‘Yaylalar türküsü’nü söyle bakalım, gücün yetiyorsa ve ahlak kaldıysa. AK Parti’nin üzerinde metal yorgunluğu vardı, Afrin’e gittik, şehitler oldu metal yorgunluğunu ortadan kaldırdık. Bu cümleleri kullananlara ders verecek olan bu ülkenin kadınlarıdır. Şehidi veren, ağlayan, gözyaşı döken sizsiniz. Sefasını süren o zat. Ona o sefayı yaşatmayacak olanlar da yine sizlersiniz.”
"FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir?"
"FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir?" diye sorduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Niye çıkarmıyorsunuz? Geçen gün dedim, artık kral çıplak. Bir numaralı aktörü, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır. O zatın adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben bunu söyledim diye tazminat davası açmış. 250 bin liralık tazminat davası açmış. Ben de ona açmıştım hakaretten dolayı. 5 paralık açtım. Neden? Değeri 5 para. 5 paralık tazminat davası. Eskiden milyonluk tazminat davaları açıyordu, demek ki bir şey var yani, şimdi değeri düşürmüş. Sen bırak bu numaraları. Sen, benim hakkımda dava açmak istiyorsan suç duyurusunda bulunacaksın, ben o mahkemeye gideceğim, senin bütün kirli çamaşırlarını ortaya dökeceğim” şeklinde konuştu.
“Bu cumartesi Çorum’da miting yapacağız”
“Şeker vatandır, vatan satılmaz” ifadesini kullanan Kılıçaroğlu, “Bu cumartesi Çorum’da miting yapacağız. Herkesi, hiçbir siyasi parti gözetmeden mitinge bekliyoruz. Sadece Türk bayrakları ile geleceksiniz, parti bayrağı istemiyoruz. Çünkü, şeker vatandır, vatan satılmaz. Bu ülkenin kadınları son sözüm size. Bayrağınıza, vatanınıza, evladınıza sahip çıktığınız gibi bu ülkenin demokrasisine de sahip çıkacaksınız, 2019’da bütün dünyaya bir demokrasi müjdesi vereceğiz" dedi.
Partili kadınlar Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı tişörtleri giyerek grup toplantısına katıldı.
Kaynak: İHA
Kılıçdaroğlu, “Tefeci ekonomisini yıkmak benim boynumun borcudur. Bile bile bunların hepsini yapıyorlar. Çünkü 80 milyonu kim besleyecek. Hollanda, Almanya, Fransa, İngiltere besliyor. Siz üretmeyin, çalışmayın bizden satın alın diyorlar. Samanı, eti, mercimeği bizden al, ne gerek var siz üretiyorsunuz diyor. Böylece biz kendi ülkemizin işsizine değil o ülkelerin işsizlerine katkıda bulunuyoruz. Bir sözüm de tır ve kamyon şoförlerine, geçen birisi diyor ki hiç kimse bizim derdimizle ilgilenmiyor diyor. Bütün şoför kardeşlerime sesleniyorum. Senin derdini bu Meclis’te, TBMM’de bütçe görüşmelerinde bakanın, bakanların, başbakanın olduğu ortamda senin derdini dile getiren tek kişinin adı Kılıçdaroğlu, o partinin adı da CHP’dir. Sen ama senin hakkını koruyana değil, sarayda oturup badem sütü içene oy verdin sen. Bir daha aklını başına al, senin hakkını, ülkenin çıkarlarını, ailenin hukukunu koruyan partiye gel kardeşim. Bak, halk partisi, halkın partisi, şoförün, esnafın partisi, çiftçinin, emeklinin, sanayicinin, kadının partisi yani Türkiye’nin partisi. Sen gitmişsin Giresun’a, Ordu’ya ağzından bir tek fındık lafı çıksın. Fındığı da yabancılara teslim etmek üzere yola çıktılar. Bütün fındık üreticileri yabancı şirketlerin yanında işçi olarak çalışacaklar. Buna karşı çıkan biz, bunun mücadelesini veren biz. Fındık üreticisinin hakkını hukukunu sonuna kadar savunan CHP” ifadelerini kullandı.
"İneği, samanı ithal ediyorlar ama tosuncuğu ihraç ediyorlar"
“İnekleri, yemleri, samanı ithal ediyorlar ama tosuncuğu ihraç ediyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, “Fakat bu ihracat bizim anladığımız anlamda ihracat değil. Araba, televizyon ihraç edersin karşısında döviz gelir, tosuncuk ihraç edince tosuncuk beraber paraları götürüyor. Bunlar o tosuncuk için araştırma önergesi verdik, onu da kabul etmediler. Tercihlerini tosuncuktan yana koydular. Parasını kaybeden bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, hakkını hukukunu aramak istiyorsan Sermaye Piyasası Kurulu, hükümet, Tarım Bakanlığı, MASAK, Maliye Bakanlığı için dava açacaksın. Hakkını arayacaksın. Tosuncuk milleti dolandırıyor, parayı yurt dışına götürüyor bunların haberi yok. Aslında var ama seslerini çıkarmıyorlar malı götürsün. Bu hükümetin adı malı götüren hükümetidir. Vurguncu hükümettir. Soygunculuk tam bunlara yakışıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Şeker fabrikalarını satacak balla beslenecek”
Sarayda kilosu 87 lira olan badem unu kullanıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, “Sarayın mutfağında şeker kullanılmıyormuş en pahalı bal kullanılıyormuş. Şeker fabrikalarını satacak balla beslenecek. Yarın saraydan birisi çıkar şunu söyleyebilir, millet aç ekmek bulamıyor. Yandan bir hanım çıkar derki ekmek bulamıyorlarsa badem unlu kek bulsunlar diyecek. Vatandaşın derdini bilmiyorlar. Bunlar nasıl yaşıyor bilmiyorlar. İşsizlik, yoksulluk nedir bilmiyorlar. Bir elleri yağda bir elleri balda besleniyorlar. Ahkam kesiyorlar ’vatan, millet, Sakarya’ diye. Ya memleketi sattınız siz” diye konuştu.
“Sevgili savcı adaleti bir gün sen de isteyeceksin”
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’ın bir konuşmasında Hendek Savaşlarından söz ettiğini, birisinin de onu "Bu Hendek Savaşlarından söz etmedi, Mardin’de Cizre’de Sur’daki hendeklerden söz etti” diyerek ihbar ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Savcı da bunun üzerine bütün yazılarından anlaşılacağı üzere bu o Hendek Savaşından söz etmiyor diyor. Hakkında 7.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanıyor. Sevgili savcı adaleti bir gün sen de isteyeceksin. Komutanları, askerleri hapse atıyorlardı, onlar adalet diye bağırıyorlardı. Gün gelecek sen de diyeceksin nerede bu ülkede adalet diye. Yine onlar sana sahip çıkmayacak” dedi.
Büyüme rakamlarına değinen Kılıçdaroğlu, “7.4 büyüdük diyorlar. Geliri artan, evet büyüdük, biz de büyüdük, ev, hane aldık diyen kaç kişi var? Gelir arttı diyorlar, onların geliri arttı, halkın değil. Emeklinin aylığı arttı mı, asgari ücret, memur maaşı arttı mı? Kendi ceplerini büyütüyorlar. İster badem sütü iç, ister badem unu ile beslen bu ülkenin kadınları seni oradan indirecek” açıklamasında bulundu.
“Bir ülkenin sanatçıları, savaşı değil, her zaman her ortamda barışı savunurlar”
Bir ülkenin sanatçılarının dik ve onurlu durmak zorunda olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir ülkenin sanatçıları egemen güce teslim olmazlar. Hakkı, hukuku ve adaleti savunurlar. Zalimden yana değil, mazlumdan yana tavır alırlar. Bir ülkenin sanatçıları diktatörün karşısında asla ve asla boyun eğmezler. Bir ülkenin sanatçıları asla ve asla inancı kimliği ne olursa olsun kimseyi ötekileştirmezler. Bir ülkenin sanatçıları, savaşı değil, her zaman her ortamda barışı savunurlar. Eğer bir ülkede Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat ettiği yemine sadık kalmıyorsa, namusuna ve şerefine sahip çıkmıyorsa ona sanatçı sahip çıkamaz. Sanatçı denen vatandaş, onun yanında senin ne işin var? Afrin’de 52 şehidimiz var. Yüzlerce yaralımız var. 52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup güruh, davul, zurna, klarnet, şarkılar, türküler. Ben merak ediyorum bu rezil adamlar ve onları oraya götüren adam, sen, eğer yüreğin yetiyorsa bir Afrin şehidinin evinin bulunduğu sokaktan geç bir de ‘Yaylalar türküsü’nü söyle bakalım, gücün yetiyorsa ve ahlak kaldıysa. AK Parti’nin üzerinde metal yorgunluğu vardı, Afrin’e gittik, şehitler oldu metal yorgunluğunu ortadan kaldırdık. Bu cümleleri kullananlara ders verecek olan bu ülkenin kadınlarıdır. Şehidi veren, ağlayan, gözyaşı döken sizsiniz. Sefasını süren o zat. Ona o sefayı yaşatmayacak olanlar da yine sizlersiniz.”
"FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir?"
"FETÖ’nün siyasi ayağı kimdir?" diye sorduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Niye çıkarmıyorsunuz? Geçen gün dedim, artık kral çıplak. Bir numaralı aktörü, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır. O zatın adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben bunu söyledim diye tazminat davası açmış. 250 bin liralık tazminat davası açmış. Ben de ona açmıştım hakaretten dolayı. 5 paralık açtım. Neden? Değeri 5 para. 5 paralık tazminat davası. Eskiden milyonluk tazminat davaları açıyordu, demek ki bir şey var yani, şimdi değeri düşürmüş. Sen bırak bu numaraları. Sen, benim hakkımda dava açmak istiyorsan suç duyurusunda bulunacaksın, ben o mahkemeye gideceğim, senin bütün kirli çamaşırlarını ortaya dökeceğim” şeklinde konuştu.
“Bu cumartesi Çorum’da miting yapacağız”
“Şeker vatandır, vatan satılmaz” ifadesini kullanan Kılıçaroğlu, “Bu cumartesi Çorum’da miting yapacağız. Herkesi, hiçbir siyasi parti gözetmeden mitinge bekliyoruz. Sadece Türk bayrakları ile geleceksiniz, parti bayrağı istemiyoruz. Çünkü, şeker vatandır, vatan satılmaz. Bu ülkenin kadınları son sözüm size. Bayrağınıza, vatanınıza, evladınıza sahip çıktığınız gibi bu ülkenin demokrasisine de sahip çıkacaksınız, 2019’da bütün dünyaya bir demokrasi müjdesi vereceğiz" dedi.
Partili kadınlar Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı tişörtleri giyerek grup toplantısına katıldı.