Hayatını Otizmli Oğluna Adadı
Gaziantep'te babasının otizmli olduğunu öğrendikten sonra terk ettiği oğluna sahip çıkan Aynur Çemberlitaş, uzun ve zahmetli bir sürecin ardından evladının göz teması kurmasının ve akranlarıyla oyun oynamaya başlamasının mutluluğunu yaşıyor Çemberlitaş: 'Sait bambaşka birisi oldu, renkleri öğrendi, zamanla çok güzel konuşmaya başladı, arkadaşlarıyla oyun oynuyor. Etrafındaki insanlar onu görünce şaşırıyor. Sait, çocuklarını kabullenemeyen ailelere örnek oldu'
ÖZKAN BEYER - Gaziantep'te babasının otizmli olduğunu öğrendikten sonra terk ettiği oğluna tek başına sahip çıkan Aynur Çemberlitaş, uzun ve zahmetli bir sürecin ardından 4 yaşındaki Sait'in göz teması kurması ve akranlarıyla oyun oynamaya başlamasının mutluluğunu yaşıyor.
Mutlu bir evliliği olan Aynur Çemberlitaş, 4 yıl önce dünyaya getirdiği oğlu Sait'in bir yaşına geldiğinde agresif hareketlerinden şüphelenerek kentteki bir psikiyatriste götürdü. Çemberlitaş, küçük Sait'e otizm teşhisi konulmasının ardından oğullarının geceleri sürekli ağlamasına ve agresif tavırlarına dayanamayan eşinin kendisine "Ya oğlun ya da ben" demesi üzerine boşanarak ailesinin evine yerleşti.
Çemberlitaş, bu süreçte hazırlandığı KPSS ve katiplik sınavlarından da vazgeçerek, kendisini oğlunun tedavisine adadı. Kentteki birçok rehabilitasyon merkezinde tedavi gören oğlunu Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi arasında imzalanan protokolle açılan Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine götüren Çemberlitaş, aralarında profesörlerin de yer aldığı akademik kadronun uyguladığı bir yıllık tedavinin ardından çevresiyle göz teması kurmaya ve akranlarıyla oyun oynamaya başladı.
Aynur Çemberlitaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evladının eğitim süreçlerinde çok zorlandığını belirten Çemberlitaş, "Çocuğuma nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyordum. Diğer çocuklardan çok farklıydı. Buradaki merkeze geldikten sonra göz teması kurmaya başladı. Oyun oynamaya başladı. Buraya gelmeden önce hiç konuşmuyordu. Zamanla, buradaki eğitimler arttıkça Sait'ten verim almaya başladık." diye konuştu.
- "Sürekli eğitim maratonunun içerisindeyiz"
Çemberlitaş, oğlunun eğitim faaliyetlerinde de başarı gösterdiğini vurgulayarak, şunları anlattı:
"Artık etrafında olan biten şeylerin farkına varıyor. Buna aldığımız eğimlerin çok fazla katkısı oldu. Sürekli bir eğitim maratonunun içerisindeyiz. Onu fazla sıkmadan, isteklerini yeterine getirerek eğitim veriyoruz. Bir yılda müthiş ilerleme kaydettik. Elimden ne gerekiyorsa oğlum için yapmaya çalıştım. KPSS ve katiplik sınavlarında başarılı oldum ama mülakata gitmedim. Oğlumun otizmli olduğunu öğrenince her şeyi geri tepip hayatımı ona adadım. Sürekli oğlumla birlikteyim. Vaktimi çocuğumun eğitim yerlerinde geçiriyorum. Benin artık tek derdim, oğlum Sait."
Çemberlitaş, özel eğitim merkezinde Sait'in bambaşka birisi olduğunu belirterek, "Renkleri öğrendi, zamanla çok güzel konuşmaya başladı, arkadaşlarıyla oyun oynuyor. Etrafındaki insanlar onu görünce şaşırıyor. Sait, çocuklarını kabullenemeyen ailelere örnek oldu" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Mutlu bir evliliği olan Aynur Çemberlitaş, 4 yıl önce dünyaya getirdiği oğlu Sait'in bir yaşına geldiğinde agresif hareketlerinden şüphelenerek kentteki bir psikiyatriste götürdü. Çemberlitaş, küçük Sait'e otizm teşhisi konulmasının ardından oğullarının geceleri sürekli ağlamasına ve agresif tavırlarına dayanamayan eşinin kendisine "Ya oğlun ya da ben" demesi üzerine boşanarak ailesinin evine yerleşti.
Çemberlitaş, bu süreçte hazırlandığı KPSS ve katiplik sınavlarından da vazgeçerek, kendisini oğlunun tedavisine adadı. Kentteki birçok rehabilitasyon merkezinde tedavi gören oğlunu Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi arasında imzalanan protokolle açılan Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine götüren Çemberlitaş, aralarında profesörlerin de yer aldığı akademik kadronun uyguladığı bir yıllık tedavinin ardından çevresiyle göz teması kurmaya ve akranlarıyla oyun oynamaya başladı.
Aynur Çemberlitaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evladının eğitim süreçlerinde çok zorlandığını belirten Çemberlitaş, "Çocuğuma nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyordum. Diğer çocuklardan çok farklıydı. Buradaki merkeze geldikten sonra göz teması kurmaya başladı. Oyun oynamaya başladı. Buraya gelmeden önce hiç konuşmuyordu. Zamanla, buradaki eğitimler arttıkça Sait'ten verim almaya başladık." diye konuştu.
- "Sürekli eğitim maratonunun içerisindeyiz"
Çemberlitaş, oğlunun eğitim faaliyetlerinde de başarı gösterdiğini vurgulayarak, şunları anlattı:
"Artık etrafında olan biten şeylerin farkına varıyor. Buna aldığımız eğimlerin çok fazla katkısı oldu. Sürekli bir eğitim maratonunun içerisindeyiz. Onu fazla sıkmadan, isteklerini yeterine getirerek eğitim veriyoruz. Bir yılda müthiş ilerleme kaydettik. Elimden ne gerekiyorsa oğlum için yapmaya çalıştım. KPSS ve katiplik sınavlarında başarılı oldum ama mülakata gitmedim. Oğlumun otizmli olduğunu öğrenince her şeyi geri tepip hayatımı ona adadım. Sürekli oğlumla birlikteyim. Vaktimi çocuğumun eğitim yerlerinde geçiriyorum. Benin artık tek derdim, oğlum Sait."
Çemberlitaş, özel eğitim merkezinde Sait'in bambaşka birisi olduğunu belirterek, "Renkleri öğrendi, zamanla çok güzel konuşmaya başladı, arkadaşlarıyla oyun oynuyor. Etrafındaki insanlar onu görünce şaşırıyor. Sait, çocuklarını kabullenemeyen ailelere örnek oldu" ifadelerini kullandı.