Kamyonun Çarptığı Üniversite Öğrencisinin Ölümü Davası

Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne neden olduğu iddia edilen, aralarında kamyon şoförünün de bulunduğu 7 şüphelinin altışar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Kadıköy'de hafriyat kamyonunun çarptığı üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne neden olduğu iddia edilen, aralarında kamyon şoförünün de bulunduğu 7 şüphelinin, "taksirle ölüme neden olmak" suçundan altışar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz 7 sanık ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, ölen Şule İdil Dere'nin anne ve babası da hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Mustafa Aslan, 8 yıldır İSTAÇ'ta kamyon şoförü olarak çalıştığını belirterek, kazanın yaşandığı Kurbağalıdere'de görev yaptığını, olay günü yıllık izinde olduğu için orada olmadığını söyledi.

Tanık Aslan, çalışma yerinin müsait olmamasından dolayı kamyonlarla geri geri alana girerek yüklerini yüklediklerini, kendilerinin çalışma yaptığı esnada yolun kenarına güvenlik şeridi çekildiğini, bu şeritlerin oradan geçen vatandaşlarca koparıldığını, oraya büyük dubaların konulduğunu ve çalışma alanının girişine "yaya girişi yasaktır" yazılı levhaların konulduğunu anlattı.

Çalışma yapılan alanda kullandıkları araçların, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) ait olduğunu kendilerinin İSTAÇ A.Ş'nin şoförleri olarak görevlendirildiklerini, görevlendirmesinin bağlı olduğu şeflik tarafından yapıldığını, sanık Mümin Kılıç'ın da bu şekilde görevlendirildiğini söyledi.

Duruşmada, İSTAÇ AŞ'ye bağlı olarak çalışan kamyon şoförü Ethem Güler de tanık olarak dinlendi. Güler, 10 yıldan beri İSTAÇ'ta çalıştığını, söz konusu ıslah çalışmasında 12 saatlik bir çalışma planının yapıldığını, bu planın gün içerisindeki duruma göre değiştiğini, günde 2-3 kez sefer yaptıklarını anlattı.

Islah çalışmasının yapıldığı alanda kamyonların manevra yapabileceği bir alan olmamasından dolayı mecburen geri geri gitmek zorunda olduğunu belirten tanık Güler, kamyonla giriş yaptıkları noktada herkesin görebileceği bir şekilde trafik levhaları gibi uyarı levhalarının bulunduğunu, bazı zamanlarda aralara renkli uyarı ışıkları da olduğunu belirtti.

Üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ailesinin avukatları, mahkemenin görevsizlik kararı vererek davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesini talebinde bulundu.

-Mahkeme hakiminden izleyicilere uyarı

Sanık avukatlarından Rıza Saka ise görülen davanın kamu hizmetlerini başarılı bir şekilde yürüten İBB'ye karşı adeta bir kan davasına dönüştürülmek istendiğini öne sürerek, Dere'nin ailesinin avukatının davayı Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine ilişkin talebinin reddini istedi.

Bu arada, avukat Saka'nın konuşması esnasında salonda bulunan seyircilerin tepki göstermesi üzerine mahkeme hakimi Rasim Uhrağ uyarıda bulundu.

Avukat Saka'nın bu sözleri üzerine söz alan müşteki avukatı Murat Özveri, Saka'nın bir önceki duruşmada da benzer cümleler kurduğunu, kendilerinin dosyanın dışında hiçbir beyanlarının olmadığını, siyasi bir söylemlerinin bulunmadığını söyledi.

Tanıkların dinlemesinin ardından söz alan sanık Mümin Kılıç, kimseye karşı kasten bir eylemde bulunmadığını, ölen kızın üzerinden geçmediğini, kullandığı aracın yaklaşık 16 tonluk bir araç olduğunu belirterek, "Maktulenin üzerinden geçseydim kırılmadık bir kemiği kalmazdı" sözleri, salonda bulunan izleyicilerin tepkisini çekti.

Mahkemeheyeti, müşteki avukatlarının dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi talebini reddederek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şule İdil Dere'nin, 13 Mayıs 2016 tarihinde Kadıköy'de bulunan Yoğurtçu Parkı ile Kurbağlıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüdüğü sırada, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle olay yerinde bulunan şüpheli Mümin Kılıç'ın kullandığı hafriyat kamyonunun geri manevra yapması neticesinde, kamyonun altında kalarak hayatını kaybettiği anlatılıyor.

İddianamede, söz konusu ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma İstanbul Çevre Yönetimi Ticaret Sanayi AŞ (İSTAÇ) şirketine verildiği, belediye ile adı geçen firma arasında, 8 Şubat 2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan Mümin Kılıç'ın da İSTAÇ AŞ'de şoför olarak görev yaptığı belirtiliyor.

Kamyon şoförü Mümin Kılıç'ın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak Dere'nin ölümüne neden olduğu bildirilen iddianamede, alınan bilirkişi raporuna göre diğer sanıklar yüklenici firma İSTAÇ AŞ'nin yetkili ortağı Ruhi Kelleci, şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi Teyfur Bingöl ve şirketin iş güvenliği uzmanı Zafer Karasaçlı ile İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü'nde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi Saffet Altındağ ve kontrol elemanları olarak çalışan Ergun Ata ve Kamil Cemal Yıldırım'ın da gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak, olayda kusurlu olduklarının tespit edildiği kaydediliyor.

İddianamede, tüm şüphelilerin "taksirle ölümüne neden olmak" suçundan ikişer yıldan altışar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Kaynak: AA