Müşterilerini Yeşilçam'ın Yıldızlarının Görselleriyle Ağırlıyor
Bayburt'ta bir kafe işletmecisi, Yeşilçam emektarlarına, eski eşyalara ve kitaba ilgisinden dolayı müşterilerini nostaljik bir ortamda ağırlıyor Kafenin işletmecisi Osman Burak: 'Samimiyet benim için daha önce geldiği için ticari kazanca değer vermedim. Gelen kişilerin rahat etmesini istedim' 'Ben halimden memnunum, gelenlerden de bu tepkiyi alınca daha da mutlu oluyorum'
ABDÜLKADİR NİŞANCI - Bayburt'ta bir kafe işletmecisi, Yeşilçam emektarlarına ait görsellere, eski eşyalara ve kitaba ilgisinden dolayı müşterilerini nostaljik bir ortam sunuyor.
Kentin Saat Kule Meydanı'nda tarihi Bayburt Kalesi sur duvarlarındaki çini süslemelerden adını alan kafe, içerisindeki öğelerle müşterilerini geçmişe götürüyor.
Kafenin işletmecisi Osman Burak, kitaplara düşkünlüğünü, Türk sinemasına damga vuran sanatçıları yaşatma isteğini ve geçmiş yıllarda kullanılan eşyalara duyduğu özlemi bir arada buluşturmasının müşterilerinin de ilgisini çektiğini söyledi.
Burak, 12 yıldır işlettiği kafeyi maddi beklentinin ötesinde insanların bir araya gelip rahat ve samimi bir ortamda birlikte zaman geçirmesi isteği ile yola çıktığını belirterek, "Samimiyet benim için daha önce geldiği için ticari kazanca değer vermedim. Gelen kişilerin rahat etmesini istedim." dedi.
Kendi okuduğu kitapları kafede biriktirdiğini ve gelen kişilerin zamanla kitaplara ilgi gösterdiğini, bu durumun bir kitapsever olarak kendisini çok sevindirdiğini anlatan Burak, ilginin artmasıyla kitapların sayısını da arttırdığını ve her geçen gün olumlu tepkiler aldığını vurguladı.
İlk başta 10-15 kitap bulunan kütüphanede zamanla 500 kitaba ulaştığını belirten Burak, kafeye gelenlerin kitapları hem burada okuduğunu hem de evlerine ödünç götürebildiklerini ifade etti.
Gelen talepler doğrultusunda kafede kitap okuma günleri de düzenlediklerini aktaran Burak, "Kitap okuma günlerinde isteyen kendi kitabını getiriyor, isteyen kafedeki kitaplıktan kitap alıyor. Biz buraya gelenleri müşteri olarak görmediğimiz için asla sürekli gidip de 'Bir şey alır mıydınız, bir şey içer miydiniz' diye rahatsız etmiyoruz. Bir şey içmek isteyen istediği zaman kalkıp kendisi de alıyor." ifadelerini kullandı.
Burak, kitaplarla başlayan serüvene Yeşilçam'ı emekleriyle büyüten emektarlar ve Türk müziğinde halkın gönlünde taht kuran sanatçılarla devam ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Daha sonra Yeşilçam’ın emektarları, herkesin müşterek sevdiği Kemal Sunal, Şener Şen, Türkan Şoray, Sadri Alışık, Kadir İnanır, Adile Naşit, Münir Özkul, Orhan Gencebay, Zeki Müren, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Neşet Ertaş’ın posterlerini kafenin duvarlarına yerleştirdik. Onlardan sonra da eski eşyalara yöneldik. Bunlar geçmişi bize hatırlatan telefonlar, kömürlü ütüler, eski dikiş makineleri gibi artık neredeyse günümüzde kullanılmayan eşyalar ki bunları da kafede sergilemeye başladım."
Burayı kendisini ifade ettiği bir alan, gelen kişileri de müşteriden öte kendi dostları olarak gördüğünü vurgulayan Burak, "Hiçbir zaman burası bir ticarethanedir, para kazanmak için açtık, bir prosedürü olsun istemedim ve bunu da yansıttığımı da düşünüyorum. Ben halimden memnunum, gelenlerden de bu tepkiyi alınca daha da mutlu oluyorum." şeklinde konuştu.
Burak, kafede müzik olarak yeni akım klipli müzikler yerine eski radyodan TRT Nağme ve TRT Türkü'den yayınlanan müzikleri tercih ettiklerini, kafeye gelen kişilerin de özellikle bunu talep ettiğini aktardı.
Kafenin müdavimlerinden Zozan Avcıbaşı, memleketi Şanlıurfa'dan Bayburt Üniversitesine lisans eğitimi için geldiğini, daha öncede başka kafelere gittiğini ancak Bayburt’taki bu kafenin diğerlerinden çok farklı olduğunu dile getirdi. Avcıbaşı, "Buranın samimiyeti, Yeşilçam sanatçıları ile diğer sanatçıların posterleri ve burada sergilenen eski eşyalar, hoş ve nostaljik bir hava veriyor. Burası ticarethane değil de bizim için ayrılmış bir kütüphane gibi geliyor. Burada arkadaşlarımızla gelip ders çalışma imkanımız oluyor." dedi.
Üniversite öğrencisi Beyza Gürbudak da kafeyi doğal olması dolayısıyla tercih ettiğini, ders çalışmak için sürekli geldiğini ve burada kendisini evde ders çalışır gibi hissettiğini anlattı.
Bayburt'a lisans eğitimi için Düzce'den gelen Betül Dörttepe ise kafenin samimi ortamının kendisini çok etkilediğini, Yeşilçam filmlerine olan düşkünlüğünü ise sanatçıların posterleriyle aynı ortamda bulunarak hoşça vakit geçirdiğini anlattı.
Kaynak: AA
Kentin Saat Kule Meydanı'nda tarihi Bayburt Kalesi sur duvarlarındaki çini süslemelerden adını alan kafe, içerisindeki öğelerle müşterilerini geçmişe götürüyor.
Kafenin işletmecisi Osman Burak, kitaplara düşkünlüğünü, Türk sinemasına damga vuran sanatçıları yaşatma isteğini ve geçmiş yıllarda kullanılan eşyalara duyduğu özlemi bir arada buluşturmasının müşterilerinin de ilgisini çektiğini söyledi.
Burak, 12 yıldır işlettiği kafeyi maddi beklentinin ötesinde insanların bir araya gelip rahat ve samimi bir ortamda birlikte zaman geçirmesi isteği ile yola çıktığını belirterek, "Samimiyet benim için daha önce geldiği için ticari kazanca değer vermedim. Gelen kişilerin rahat etmesini istedim." dedi.
Kendi okuduğu kitapları kafede biriktirdiğini ve gelen kişilerin zamanla kitaplara ilgi gösterdiğini, bu durumun bir kitapsever olarak kendisini çok sevindirdiğini anlatan Burak, ilginin artmasıyla kitapların sayısını da arttırdığını ve her geçen gün olumlu tepkiler aldığını vurguladı.
İlk başta 10-15 kitap bulunan kütüphanede zamanla 500 kitaba ulaştığını belirten Burak, kafeye gelenlerin kitapları hem burada okuduğunu hem de evlerine ödünç götürebildiklerini ifade etti.
Gelen talepler doğrultusunda kafede kitap okuma günleri de düzenlediklerini aktaran Burak, "Kitap okuma günlerinde isteyen kendi kitabını getiriyor, isteyen kafedeki kitaplıktan kitap alıyor. Biz buraya gelenleri müşteri olarak görmediğimiz için asla sürekli gidip de 'Bir şey alır mıydınız, bir şey içer miydiniz' diye rahatsız etmiyoruz. Bir şey içmek isteyen istediği zaman kalkıp kendisi de alıyor." ifadelerini kullandı.
Burak, kitaplarla başlayan serüvene Yeşilçam'ı emekleriyle büyüten emektarlar ve Türk müziğinde halkın gönlünde taht kuran sanatçılarla devam ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Daha sonra Yeşilçam’ın emektarları, herkesin müşterek sevdiği Kemal Sunal, Şener Şen, Türkan Şoray, Sadri Alışık, Kadir İnanır, Adile Naşit, Münir Özkul, Orhan Gencebay, Zeki Müren, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Neşet Ertaş’ın posterlerini kafenin duvarlarına yerleştirdik. Onlardan sonra da eski eşyalara yöneldik. Bunlar geçmişi bize hatırlatan telefonlar, kömürlü ütüler, eski dikiş makineleri gibi artık neredeyse günümüzde kullanılmayan eşyalar ki bunları da kafede sergilemeye başladım."
Burayı kendisini ifade ettiği bir alan, gelen kişileri de müşteriden öte kendi dostları olarak gördüğünü vurgulayan Burak, "Hiçbir zaman burası bir ticarethanedir, para kazanmak için açtık, bir prosedürü olsun istemedim ve bunu da yansıttığımı da düşünüyorum. Ben halimden memnunum, gelenlerden de bu tepkiyi alınca daha da mutlu oluyorum." şeklinde konuştu.
Burak, kafede müzik olarak yeni akım klipli müzikler yerine eski radyodan TRT Nağme ve TRT Türkü'den yayınlanan müzikleri tercih ettiklerini, kafeye gelen kişilerin de özellikle bunu talep ettiğini aktardı.
Kafenin müdavimlerinden Zozan Avcıbaşı, memleketi Şanlıurfa'dan Bayburt Üniversitesine lisans eğitimi için geldiğini, daha öncede başka kafelere gittiğini ancak Bayburt’taki bu kafenin diğerlerinden çok farklı olduğunu dile getirdi. Avcıbaşı, "Buranın samimiyeti, Yeşilçam sanatçıları ile diğer sanatçıların posterleri ve burada sergilenen eski eşyalar, hoş ve nostaljik bir hava veriyor. Burası ticarethane değil de bizim için ayrılmış bir kütüphane gibi geliyor. Burada arkadaşlarımızla gelip ders çalışma imkanımız oluyor." dedi.
Üniversite öğrencisi Beyza Gürbudak da kafeyi doğal olması dolayısıyla tercih ettiğini, ders çalışmak için sürekli geldiğini ve burada kendisini evde ders çalışır gibi hissettiğini anlattı.
Bayburt'a lisans eğitimi için Düzce'den gelen Betül Dörttepe ise kafenin samimi ortamının kendisini çok etkilediğini, Yeşilçam filmlerine olan düşkünlüğünü ise sanatçıların posterleriyle aynı ortamda bulunarak hoşça vakit geçirdiğini anlattı.