Neşet Ertaş'ı Dinleyerek Değil Yazarak Anladı
Kırşehir’de kaligrafi sanatçısı Mesut Soylu, sanata olan hevesini Neşet Ertaş’ın türkülerini yazarak artırdı Soylu: 'Neşet Ertaş’ın türkülerini dinlesem de anlayamıyordum. Yazmakla anlamaya başladım. Türkülerini yazarak Neşet Ertaş’ı sevdim. İçimde gerçek bir aşk başladı Neşet Ertaş’a karşı. Bu da benim kaligrafiye olan hevesimi artırdı'
Kırşehir'de kaligrafi sanatıyla uğraşan Mesut Soylu, halk ozanı Neşet Ertaş’ın türkülerini eserlerine yansıtarak yaşadığı kentin değerlerine sahip çıkmayı amaçlıyor.
Kaligrafiye ilgisi, ilkokulda yazısının güzel olduğunu fark eden öğretmeninin sınıftaki köşe yazılarını yazdırmasıyla başlayan Soylu, lise yıllarında da merakının devam ettiği bu sanatı, internette yaptığı araştırmalarla öğrendiğini belirtti.
Kırşehir’de Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde kaligrafi eğitmenliği yapan 3 çocuk babası 37 yaşındaki Soylu, "İnternet çağı başlayana kadar ben bu işin sanat olduğunu bilmiyordum. Bir gün internette güzel yazı hakkında araştırma yapmak istedim. Bir ustanın yazısıyla karşılaştım. Bu benim için bir başlangıçtır. O gece heyecandan uyuyamadım. O zamanlar içimde bir yangın başladı, ilk kez aşık olmuş gibi ortalığa düştüm. Hoca aramaya, kalem aramaya, ne yapacağımı, nasıl yapacağımı düşünmeye başladım." diye konuştu.
Kaligrafi sanatının Kırşehir’de bilinmemesinin zorluğunu yaşadığını, yaptığı araştırmalar sonucu Ankara’da birkaç eğitmen bulduğunu aktaran Soylu, bir harf öğrenmek için Ankara’ya defalarca gittiğini, katıldığı sergi ve seminerlerle kaligrafi sanatı hakkında bilgi sahibi olmaya başladığını anlattı.
Aslen Erzurumlu olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Kırşehir’in değerlerine sahip çıkmak istedim. Farklı ne yapabilirim diye düşünürken Neşet Ertaş’a ait sözlerden kaligrafi yapmaya başladım. Neşet Ertaş’ın türkülerini dinlesem de anlayamıyordum. Yazmakla anlamaya başladım. Türkülerini yazarak Neşet Ertaş’ı sevdim. Yazdıkça fark ettim ki onun anlatmak istedikleri tam bizim özümüz ve bu beni çok etkiledi. İçimde gerçek bir aşk başladı Neşet Ertaş’a karşı. Bu da benim kaligrafiye olan hevesimi artırdı."
Soylu, bu sanatın, sonu gelmeyen bir derya olduğunu ifade ederek, "Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Yeni şeyler uyguluyoruz. Ticari olarak da bu işle uğraşıyorum. Güzel yazı, ekmek teknem oldu. Kaligrafi üzerine Kırşehir’de dükkan açtım. Yazımı merak edip öğrenmek isteyen çok oluyordu. Yanlış öğrenilmesini istemediğim için de kurs açma gereği duydum. Kuralı olan bir sanat, herkesin kafasına göre yapabileceği bir şey değil. Eğitimsiz olmaz. Mutlaka doğru kaynaklardan eğitim almak lazım.” diye konuştu.
Kaynak: AA
Kaligrafiye ilgisi, ilkokulda yazısının güzel olduğunu fark eden öğretmeninin sınıftaki köşe yazılarını yazdırmasıyla başlayan Soylu, lise yıllarında da merakının devam ettiği bu sanatı, internette yaptığı araştırmalarla öğrendiğini belirtti.
Kırşehir’de Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde kaligrafi eğitmenliği yapan 3 çocuk babası 37 yaşındaki Soylu, "İnternet çağı başlayana kadar ben bu işin sanat olduğunu bilmiyordum. Bir gün internette güzel yazı hakkında araştırma yapmak istedim. Bir ustanın yazısıyla karşılaştım. Bu benim için bir başlangıçtır. O gece heyecandan uyuyamadım. O zamanlar içimde bir yangın başladı, ilk kez aşık olmuş gibi ortalığa düştüm. Hoca aramaya, kalem aramaya, ne yapacağımı, nasıl yapacağımı düşünmeye başladım." diye konuştu.
Kaligrafi sanatının Kırşehir’de bilinmemesinin zorluğunu yaşadığını, yaptığı araştırmalar sonucu Ankara’da birkaç eğitmen bulduğunu aktaran Soylu, bir harf öğrenmek için Ankara’ya defalarca gittiğini, katıldığı sergi ve seminerlerle kaligrafi sanatı hakkında bilgi sahibi olmaya başladığını anlattı.
Aslen Erzurumlu olduğunu dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Kırşehir’in değerlerine sahip çıkmak istedim. Farklı ne yapabilirim diye düşünürken Neşet Ertaş’a ait sözlerden kaligrafi yapmaya başladım. Neşet Ertaş’ın türkülerini dinlesem de anlayamıyordum. Yazmakla anlamaya başladım. Türkülerini yazarak Neşet Ertaş’ı sevdim. Yazdıkça fark ettim ki onun anlatmak istedikleri tam bizim özümüz ve bu beni çok etkiledi. İçimde gerçek bir aşk başladı Neşet Ertaş’a karşı. Bu da benim kaligrafiye olan hevesimi artırdı."
Soylu, bu sanatın, sonu gelmeyen bir derya olduğunu ifade ederek, "Her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Yeni şeyler uyguluyoruz. Ticari olarak da bu işle uğraşıyorum. Güzel yazı, ekmek teknem oldu. Kaligrafi üzerine Kırşehir’de dükkan açtım. Yazımı merak edip öğrenmek isteyen çok oluyordu. Yanlış öğrenilmesini istemediğim için de kurs açma gereği duydum. Kuralı olan bir sanat, herkesin kafasına göre yapabileceği bir şey değil. Eğitimsiz olmaz. Mutlaka doğru kaynaklardan eğitim almak lazım.” diye konuştu.