ODÜ'de 'Çocuklarda Cinsel İstismar Ve Hukuki Boyutu' Paneli
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Esra Yancar Demir, çocuklara yönelik cinsel istismarı en önce fark eden meslek grubunun öğretmenler olduğuna dikkat çekti.
ODÜ’de ‘Çocuklarda Cinsel İstismar ve Hukuki Boyutu’ konulu panel gerçekleştirildi.
ODÜ Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen panelde Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Esra Yancar Demir ve Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hacer Yaşar Teke çocuklarda cinsel istismar ve istismarın hukuki boyutları hakkında bilgi verdi.
“Öğretmenlere büyük görev düşüyor”
Cinsel istismarın tanımını yapan ve bu tanımın içerisinde yer alan kavramları ayrıntılı olarak açıklayan Doç. Dr. Esra Yancar Demir, cinsel istismara uğrayan çocuklarda bedensel, duygusal, davranışsal ve sosyal bağlamda sorunların ortaya çıktığını belirterek, bu duruma maruz kalan çocukların neler hissettiğine değindi. Öğretmenlerin istismarı fark etme ihtimali yüksek meslek grubunda yer aldıklarını söyleyen Demir, bu süreçte öğretmene önemli görevler düştüğünü, böyle bir durum fark edildiğinde mutlaka bildirilmesi gerektiğini, anne baba ya da öğretmenin istismara uğrayan çocuğu mümkün olduğunca sakince dinleyip, bu başına gelen senin suçun değil duygusunu vermesi gerektiğini ifade etti.
"Devlet çocukları korumalıdır"
Çocuğun cinsel istismar suçuna adli tıp bakışı konusunda açıklama yapan ODÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hacer Yaşar Teke de kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisinin, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını ifade etti.
Teke, anayasasının 41/2 maddesi uyarınca devletin çocukların korunması için gerekli tedbirleri almak ve gerekli teşkilatı kurmakla yükümlü olduğunu, devletin çocukların korunması için alacağı önlemlerin anayasada yer alan eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağına ilişkin Anayasa’nın 10. maddesi 3. Fıkrası hükmüyle çocukların korunmasına ilişkin devletin yükümlülüğünün pekiştirildiğinin altını çizdi.
Tıp Fakültesi Morfoloji binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tevfik Noyan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Erbil, Üniversitemiz akademisyenleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Kaynak: İHA
ODÜ Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü tarafından düzenlenen panelde Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Esra Yancar Demir ve Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hacer Yaşar Teke çocuklarda cinsel istismar ve istismarın hukuki boyutları hakkında bilgi verdi.
“Öğretmenlere büyük görev düşüyor”
Cinsel istismarın tanımını yapan ve bu tanımın içerisinde yer alan kavramları ayrıntılı olarak açıklayan Doç. Dr. Esra Yancar Demir, cinsel istismara uğrayan çocuklarda bedensel, duygusal, davranışsal ve sosyal bağlamda sorunların ortaya çıktığını belirterek, bu duruma maruz kalan çocukların neler hissettiğine değindi. Öğretmenlerin istismarı fark etme ihtimali yüksek meslek grubunda yer aldıklarını söyleyen Demir, bu süreçte öğretmene önemli görevler düştüğünü, böyle bir durum fark edildiğinde mutlaka bildirilmesi gerektiğini, anne baba ya da öğretmenin istismara uğrayan çocuğu mümkün olduğunca sakince dinleyip, bu başına gelen senin suçun değil duygusunu vermesi gerektiğini ifade etti.
"Devlet çocukları korumalıdır"
Çocuğun cinsel istismar suçuna adli tıp bakışı konusunda açıklama yapan ODÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hacer Yaşar Teke de kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisinin, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını ifade etti.
Teke, anayasasının 41/2 maddesi uyarınca devletin çocukların korunması için gerekli tedbirleri almak ve gerekli teşkilatı kurmakla yükümlü olduğunu, devletin çocukların korunması için alacağı önlemlerin anayasada yer alan eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağına ilişkin Anayasa’nın 10. maddesi 3. Fıkrası hükmüyle çocukların korunmasına ilişkin devletin yükümlülüğünün pekiştirildiğinin altını çizdi.
Tıp Fakültesi Morfoloji binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tevfik Noyan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Erbil, Üniversitemiz akademisyenleri, öğrenciler ve davetliler katıldı.