Yargıda Birlik Derneği Diyarbakır Buluşması
Dernek Başkanı Heybet: 'Yargıya dadanan bu iplerin dışındaki mahfiller ve FETÖ 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde gerçek yüzünü gösterdi ancak yargı gerçekten çok tecrübeliydi ve bunları iyi tanıyordu' HSK Üyesi Şimşek: 'Yargıda Birlik Derneği, yargı teşkilatının bu hain FETÖ terör örgütünden kurtulması ve temizlenmesi, arınması için çok güzel vazife yaptı ve yapmaya devam edecek' Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Güre: '2014 HSYK seçimlerindeki bu zafer, her meşrep ve fikirdeki insanın büyük desteğiyle oluşmuş bir mücadeleydi. Bu mücadelenin ruhunu unutmamak gerekiyor. Eğer o süreç kazanılmamış olsaydı, muhtemelen bu salonda hiç kimse burada olmayacaktı. Ya ölmüş olacaktık, ya da içeride olacaktık'
Yargıda Birlik Derneği Başkanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Musa Heybet, geçmişte bağımsız ve tarafsız olması gereken yargının bu fonksiyonunu nasıl bir vesayet makamı olarak kullandığını müşahade ettiklerini belirterek, "Yargıya dadanan bu iplerin dışındaki mahfiller ve FETÖ 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde gerçek yüzünü gösterdi ancak yargı gerçekten çok tecrübeliydi ve bunları iyi tanıyordu." dedi.
Dernek üyeleri, nisan ayında yapılacak 2. Olağan Genel Kurul öncesi "Yargıda Birlik Derneği Diyarbakır Buluşması" kapsamında, Diyarbakır Bölge Adliye Binası'nda düzenlenen programda bir araya geldi.
Heybet, yaptığı konuşmada, bölge insanının terörden nefret ettiğini, devletinin yanında bulunduğunu, kentte devlet ve milletin birlik beraberlik içerisinde olduğunu gördüklerini söyledi.
Dernek olarak birlik ruhunu yeniden canlandırmak ve kuruluşundan bu yana yapılan çalışmaları gözden geçirmek için bir araya geldiklerini anlatan Heybet, şöyle devam etti:
"Geçmişte hakim ve savcılar olarak neler yaşadığımızı biliyoruz. Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargının bu fonksiyonunu nasıl bir vesayet makamı olarak kullandığını, kimlerden emir ve talimat alarak yargı yetkisini kötüye kullandıklarını hep beraber müşahade ettik. Yargıya dadanan bu iplerin dışındaki mahfiller ve FETÖ 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde gerçek yüzünü gösterdi ancak yargı gerçekten çok tecrübeliydi ve bunları iyi tanıyordu. Birlik ve beraberlik ruhunu özümsemiş, bunun sonuçlarını ve bereketini almıştı. O gün bu darbecilere karşı dimdik durarak, demokrasisine ve milli iradesine sahip çıkmayı başardı."
Yargı ve hukuk alanındaki eksikliklerin tespit edilmesi için 2. olağan genel kuruldan sonra çalışma yapacaklarını bildiren Heybet, bu konuda önerilerin sunulmasını, birlik ve beraberlik içerisinde yargının sorunlarının çözümüne katkı sağlamak istediklerini belirtti.
Bazılarının "Yargıda Birlik Derneğinin misyonunu tamamladığı" yönünde algı yaratmaya çalıştığını ifade eden Heybet, şunları kaydetti:
"Yedi düvelin saldırıya geçtiği bir ülkede yaşıyoruz. Ülke ve devletimizin bekası, güçlü bir devlet için yargıyı güçlü tutmak zorundayız. Geçtiğimiz tecrübelere baktığımızda hepimizi ayrıştırmışlardı. Hiç kimse birbirine güvenemiyordu. FETÖ herkesi birbirine karşı 'güvenilmez insan, şucu bucu ve dikkat edilmesi gereken adam' damgası vurmuştu. Çok şükür bundan kurtulduk. Adalet bayrağını kardeşçe, hep birlikte bundan sonra taşıyacağız. Bugün için bu birliktelik dünden daha önemlidir. Toplumun aydın kesimini oluşturan hakim ve savcıların düşüncesi bu yönde olursa bilin ki devletimizin ve milletimizin iradesi de o yönde tecelli edecektir."
- "Yargıda Birlik cumhuriyet tarihinde bir ilki başarmıştır"
"Yargıda Birlik cumhuriyet tarihinde bir ilki başarmıştır" ifadelerini kullanan Heybet, adliyeye geldikleri zaman "şu bucudur, bu bucudur, bu kimdir, bu hangi inanışta ve cemaattedir." sorusunu artık sormadıklarını söyledi.
Vizyonlarında grup ve aidiyet ayrımının olmadığını anlatan Heybet, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kim liyakat ve ehliyetli, adalet bilgisi ve tecrübesiyle daha iyi hizmet edecek ise onun sözüne itibar edilecek. Adliyelerin çıtası gerçekten yükselmiş durumdadır. Eski Türkiye'de adalet hizmetlerinin verildiği imkanlar ve binalarla şimdiki kıyaslanamayacak kadar farklıdır. İnşallah davaları bir an önce bitirerek her türlü fedakarlığı yaparak adaleti doğrultacağız."
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Üyesi Yaşar Şimşek ise Yargıda Birlik Derneğinin kolay kurulmadığına işaret etti.
"Sur'da, memleketin başka yerlerinde milletimize tuzak kurdularsa, adliyelerde de tuzak kurdular. O tuzakları sizler bozdunuz." diyen Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yargıda Birlik Derneği, yargı teşkilatının bu hain FETÖ terör örgütünden kurtulması ve temizlenmesi, arınması için çok güzel vazife yaptı. Yargıda Birlik, bu teşkilatın bundan sonra yaşayacağı her türlü bölücü, yıkıcı ve meslek düşmanlarının bu mesleğe ihanetlerini önleyici en büyük sigortasıdır. Kurulumuz, derneğin arkasındadır ve sonuna kadar öyle olacaktır. Bütün başkan ve üyelerimiz bu düşüncededir. Bunun aksine duyacağınız her türlü söylem kötü ve art niyetlidir. Yargıda Birlik, hakkınızı hukukunuzu koruyacaktır. Kurul nezdinde haklarınızı dile getirecek, hakkınızı savunacak bir meslek örgütüdür."
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre ise 2014 yılında büyük bir musibet sonucu ortaya çıkan bu oluşumun, büyük bir hayra dönüştüğünü ifade etti.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeye karşı çıkan bir yargının mensubu olma şerefine nail olduğunu vurgulayan Güre, 2014 sürecinde yapılan HSYK seçiminde, çok büyük bir mücadele sonucunda 40 yıldır ilmik ilmik işlenmiş örgütlenmeyi 40 günlük bir çalışmayla yerle bir edildiğini aktardı.
Elde edilen seçim zaferinin, şu günlerde devlet ve milletin ulaştığı seviyenin fitilini ateşlediğini anlatan Güre, "2014 HSYK seçimlerindeki bu zafer, her meşrep ve fikirdeki insanın büyük desteğiyle oluşmuş bir mücadeleydi. Eğer o süreç kazanılmamış olsaydı, muhtemelen bu salonda hiç kimse burada olmayacaktı. Ya ölmüş olacaktık, ya da içeride olacaktık. Bu gerçekleri hiçbir zaman unutmamak gerekiyor. Bu oluşum, her konseptte, her konjonktüre uygun çözüm ürettiği sürece varlığını devam edecektir." diye konuştu.
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adalet Komisyon Başkanı Ercan Arslan ile hakim ve savcıların katıldığı program fotoğraf çekimin ardından sona erdi.
Kaynak: AA
Dernek üyeleri, nisan ayında yapılacak 2. Olağan Genel Kurul öncesi "Yargıda Birlik Derneği Diyarbakır Buluşması" kapsamında, Diyarbakır Bölge Adliye Binası'nda düzenlenen programda bir araya geldi.
Heybet, yaptığı konuşmada, bölge insanının terörden nefret ettiğini, devletinin yanında bulunduğunu, kentte devlet ve milletin birlik beraberlik içerisinde olduğunu gördüklerini söyledi.
Dernek olarak birlik ruhunu yeniden canlandırmak ve kuruluşundan bu yana yapılan çalışmaları gözden geçirmek için bir araya geldiklerini anlatan Heybet, şöyle devam etti:
"Geçmişte hakim ve savcılar olarak neler yaşadığımızı biliyoruz. Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargının bu fonksiyonunu nasıl bir vesayet makamı olarak kullandığını, kimlerden emir ve talimat alarak yargı yetkisini kötüye kullandıklarını hep beraber müşahade ettik. Yargıya dadanan bu iplerin dışındaki mahfiller ve FETÖ 15 Temmuz gecesi hain darbe girişiminde gerçek yüzünü gösterdi ancak yargı gerçekten çok tecrübeliydi ve bunları iyi tanıyordu. Birlik ve beraberlik ruhunu özümsemiş, bunun sonuçlarını ve bereketini almıştı. O gün bu darbecilere karşı dimdik durarak, demokrasisine ve milli iradesine sahip çıkmayı başardı."
Yargı ve hukuk alanındaki eksikliklerin tespit edilmesi için 2. olağan genel kuruldan sonra çalışma yapacaklarını bildiren Heybet, bu konuda önerilerin sunulmasını, birlik ve beraberlik içerisinde yargının sorunlarının çözümüne katkı sağlamak istediklerini belirtti.
Bazılarının "Yargıda Birlik Derneğinin misyonunu tamamladığı" yönünde algı yaratmaya çalıştığını ifade eden Heybet, şunları kaydetti:
"Yedi düvelin saldırıya geçtiği bir ülkede yaşıyoruz. Ülke ve devletimizin bekası, güçlü bir devlet için yargıyı güçlü tutmak zorundayız. Geçtiğimiz tecrübelere baktığımızda hepimizi ayrıştırmışlardı. Hiç kimse birbirine güvenemiyordu. FETÖ herkesi birbirine karşı 'güvenilmez insan, şucu bucu ve dikkat edilmesi gereken adam' damgası vurmuştu. Çok şükür bundan kurtulduk. Adalet bayrağını kardeşçe, hep birlikte bundan sonra taşıyacağız. Bugün için bu birliktelik dünden daha önemlidir. Toplumun aydın kesimini oluşturan hakim ve savcıların düşüncesi bu yönde olursa bilin ki devletimizin ve milletimizin iradesi de o yönde tecelli edecektir."
- "Yargıda Birlik cumhuriyet tarihinde bir ilki başarmıştır"
"Yargıda Birlik cumhuriyet tarihinde bir ilki başarmıştır" ifadelerini kullanan Heybet, adliyeye geldikleri zaman "şu bucudur, bu bucudur, bu kimdir, bu hangi inanışta ve cemaattedir." sorusunu artık sormadıklarını söyledi.
Vizyonlarında grup ve aidiyet ayrımının olmadığını anlatan Heybet, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kim liyakat ve ehliyetli, adalet bilgisi ve tecrübesiyle daha iyi hizmet edecek ise onun sözüne itibar edilecek. Adliyelerin çıtası gerçekten yükselmiş durumdadır. Eski Türkiye'de adalet hizmetlerinin verildiği imkanlar ve binalarla şimdiki kıyaslanamayacak kadar farklıdır. İnşallah davaları bir an önce bitirerek her türlü fedakarlığı yaparak adaleti doğrultacağız."
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Üyesi Yaşar Şimşek ise Yargıda Birlik Derneğinin kolay kurulmadığına işaret etti.
"Sur'da, memleketin başka yerlerinde milletimize tuzak kurdularsa, adliyelerde de tuzak kurdular. O tuzakları sizler bozdunuz." diyen Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yargıda Birlik Derneği, yargı teşkilatının bu hain FETÖ terör örgütünden kurtulması ve temizlenmesi, arınması için çok güzel vazife yaptı. Yargıda Birlik, bu teşkilatın bundan sonra yaşayacağı her türlü bölücü, yıkıcı ve meslek düşmanlarının bu mesleğe ihanetlerini önleyici en büyük sigortasıdır. Kurulumuz, derneğin arkasındadır ve sonuna kadar öyle olacaktır. Bütün başkan ve üyelerimiz bu düşüncededir. Bunun aksine duyacağınız her türlü söylem kötü ve art niyetlidir. Yargıda Birlik, hakkınızı hukukunuzu koruyacaktır. Kurul nezdinde haklarınızı dile getirecek, hakkınızı savunacak bir meslek örgütüdür."
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre ise 2014 yılında büyük bir musibet sonucu ortaya çıkan bu oluşumun, büyük bir hayra dönüştüğünü ifade etti.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa darbeye karşı çıkan bir yargının mensubu olma şerefine nail olduğunu vurgulayan Güre, 2014 sürecinde yapılan HSYK seçiminde, çok büyük bir mücadele sonucunda 40 yıldır ilmik ilmik işlenmiş örgütlenmeyi 40 günlük bir çalışmayla yerle bir edildiğini aktardı.
Elde edilen seçim zaferinin, şu günlerde devlet ve milletin ulaştığı seviyenin fitilini ateşlediğini anlatan Güre, "2014 HSYK seçimlerindeki bu zafer, her meşrep ve fikirdeki insanın büyük desteğiyle oluşmuş bir mücadeleydi. Eğer o süreç kazanılmamış olsaydı, muhtemelen bu salonda hiç kimse burada olmayacaktı. Ya ölmüş olacaktık, ya da içeride olacaktık. Bu gerçekleri hiçbir zaman unutmamak gerekiyor. Bu oluşum, her konseptte, her konjonktüre uygun çözüm ürettiği sürece varlığını devam edecektir." diye konuştu.
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adalet Komisyon Başkanı Ercan Arslan ile hakim ve savcıların katıldığı program fotoğraf çekimin ardından sona erdi.