'Türkiye Fintech Ekosisteminin Gelişimi İçin 23 Öneri' Raporu

BKM Genel Müdürü Canko: “Bu raporun, ülkemizi daha ileriye taşıyacak FinTech odaklı stratejiler belirlemesinde önemli bir kaynak olacağına ve tüm ekosisteme fayda sağlayacağına inanıyoruz” FinTech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Yazıcı: “11. Kalkınma Planımız yapılıyor. FinTech politikalarının oluşturulması aşamasında bu rapor ciddi anlamda kullanıldı. Dolayısıyla bu raporumuz ilk meyvesini 11. Kalkınma Planına yaptığı girdilerle vermiş oldu”

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, “Türkiye FinTech Ekosisteminin Gelişimi için 23 Öneri” raporuna ilişkin, “Bu raporun, ülkemizi daha ileriye taşıyacak FinTech odaklı stratejiler belirlemesinde önemli bir kaynak olacağına ve tüm ekosisteme fayda sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY Türkiye, BKM ve FinTech İstanbul iş birliğiyle hazırlanan “Fintech Dönüşümü: Rekabet mi İşbirliği mi? - Türkiye FinTech Ekosisteminin Gelişimi için 23 Öneri” adlı raporun sonuçları düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Toplantıda konuşan BKM Genel Müdürü Canko, raporun bir yıllık emek sonucunda iş birliğiyle hazırlandığını belirterek, raporun Türkiye için FinTech’in önemini ve gelecekteki fırsatını anlattığını kaydetti.

Raporda gelecek dönem için Türkiye’nin FinTech ihracatçısı konumuna getirilmesinin ipuçlarına yer verildiğini ifade eden Canko, “Ülkemizi daha ileriye taşımak için FinTech odaklı stratejiler belirlemeliyiz.” diye konuştu.

Canko, Türkiye’nin finansal teknolojiler alanında dünyaya örnek olabilecek bir yetkinliğe ve potansiyele sahip olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

“Yeniliklere açık bir toplum olmamız, yeni teknolojilere hızlı uyum sağlamamız ve güçlü bankacılık alt yapımız sayesinde FinTech sektörü için eşsiz bir ortam yaratıyoruz. FinTech’i ekonomiye sağladığı çok boyutlu katkı, getirdiği yeni ürün ve hizmetler, finansal erişimin arttırılması gibi sağladığı ek faydalar nedeniyle finans sisteminin geleceğini şekillendirecek önemli bir fırsat olarak görüyor ve ülkemizin bu fırsatı kaçırmaması adına yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu raporun, ülkemizi daha ileriye taşıyacak FinTech odaklı stratejiler belirlemesinde önemli bir kaynak olacağına ve tüm ekosisteme fayda sağlayacağına inanıyoruz.”

- “Finansal İstikrar Komitesi üyesi olan tüm düzenleyicilerin gündeminde FinTech var”

Bir gazetecinin, kamu tarafının FinTech’e bakış açısının nasıl olduğuna ilişkin sorusu üzerine Canko, FinTech İstanbul kurulmadan önce 2014, 2015 yıllarında FinTech kelimesi ve onun altındaki terminolojiyi kamuda konuşmada ürktüklerini, konuştukları zaman da muhatap bulamadıklarını aktararak, “Ama gelinen noktada göle maya çala, çala gölün yarısını maya tutturduk. Finansal İstikrar Komitesi üyesi olan tüm düzenleyicilerin gündeminde FinTech konusu var. Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek FinTech ile çalışmalar yapıldığını dün katıldığı bir televizyon yayınında söylemiş. Kamusal ziyaretlerimde FinTech konusunu açıp açmamaya tereddüt ettiğim günlerden, Başbakan Yardımcısının gündemine girdiğimiz, hükümet programındaki kelimelerden biri haline getirdiğimiz günlere geldik.” şeklinde konuştu.

- “Raporumuz ilk meyvesini 11. Kalkınma Planına yaptığı girdilerle vermiş oldu”

FinTech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı da raporda çeşitli tarafların önerilerden faydalanabileceğini belirterek, devletin referans olarak kullanabileceği öneriler olduğu gibi yatırımcı ve start-upların da ilgisini çekecek konuların bulunduğunu söyledi.

Raporda, “Türkiye Global FinTech Merkezi olabilir mi?” konusunun incelendiğini ifade eden Yazıcı, şunları dile getirdi:

“11. Kalkınma Planımız yapılıyor. FinTech politikalarının oluşturulması aşamasında bu rapor ciddi anlamda kullanıldı. Şu anda bu raporun tanıtımı yapılıyor ama ben o toplantıya katıldım. Özellikle FinTech ekosisteminin nereye gideceğine veya nasıl olması gerektiğine dair bizden de görüşler alındı. Dolayısıyla bu raporumuz ilk meyvesini 11. Kalkınma Planına yaptığı girdilerle vermiş oldu.”

Yazıcı, Türkiye’nin Global FinTech merkezleri arasında 35. sırada bulunduğunu vurgulayarak, “Bu merkezler arasında İngiltere birinci, Singapur ikinci, ABD üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye’ye en yakın ülke ise Bahreyn.” dedi.

Türkiye’de start-upların sermaye açısından ciddi sıkıntılarının bulunduğunu aktaran Yazıcı, FinTech’in aslında yatırım alan start-uplar arasında en çok yatırım elde eden bir alan olduğunu söyledi.

Yazıcı, start-upların sermaye çekilebilme potansiyelini artırmak için bu tür raporlara ihtiyaç olduğuna dikkati çekerek, “Bu araştırmanın sonuçları, özel sektör kuruluşlarının dönüşüm ve yatırım kararlarını etkileyebileceği gibi ülkemizin bölgesel bir finans merkezi haline getirilmesinde oluşturulacak stratejilerde de bir girdi olarak kullanılabilecektir. Aynı zamanda, ülkemizdeki FinTech ekosisteminin görünürlüğünün ve bilinirliğinin artması ve yatırım çekmesi açısından da önemli rol oynayacaktır.” diye konuştu.

- Ekonomi politikalarına FinTech etkisi

EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Ortağı Emre Beşli ise bu rapor için Türkiye’ye özel araştırmalar yaptıklarını belirterek, 18 farklı paydaş ile detaylı saha görüşmelerinde bulunduklarını ve geri bildirim aldıklarını dile getirdi.

Beşli, finansal teknolojilerin son dönemde konuşulan en popüler iş konuları arasında yer aldığını ifade ederek, “Bu kavramın sadece finansal hizmetlerin sunum şeklinin değişmesinden ibaret olmadığının ekonomideki tüm paydaşlara anlatılması gerekiyor. Geniş bir ekosisteme sahip olan Fintech’in ekonomi politikalarını etkilemeye başladığı bir döneme girdik. Bu çerçevede ekosistemdeki farklı paydaşların rekabet ya da iş birliği konusunda nasıl davranacağı önem kazanıyor.” dedi.

Araştırmada mevcut durumun incelenmesi, ekosistem içerisindeki paydaşların görüş ve beklentilerinin alınması ve nihayetinde konuya ilişkin olarak Türkiye açısından belirli çözüm önerileri getirilmesinin amaçlandığını anlatan Beşli, “Raporun, tartışılan çözüm önerilerinin çeşitli paydaşlarca hayata geçirilmesi konusunda bir fırsat oluşturacağını ve FinTech konusunun daha bütüncül anlaşılmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

- Rapordan

Raporda, geleneksel finansal hizmetler sektörüne girmeye başlayan FinTech şirketlerinin sundukları ürün ve hizmetlerle belirli bir pazar payına ulaştığı belirtilerek, FinTech’lerin girişim sermayedarları ve kurumsal yatırımcılardan önemli yatırımlar almaya başladığı kaydedildi.

10-15 yıl önce geleneksel perakende müşterilerinin çevrimiçi kanalları benimsediği gibi geleneksel banka ve sigorta müşterilerinin de ihtiyaç duydukları hizmetleri çevrimiçi olarak temin edebileceği ifade edilen raporda, bankalar, sigorta şirketleri ve varlık yönetimi şirketleri için alışmış oldukları dünyanın finansal teknolojilerin yükselişi ile birlikte değişebileceğinin öngörüldüğünü aktarıldı.

FinTech şirketlerinin özellikle teknolojiyi kullanan yenilikçi yaklaşımları ile müşterilerin hayatını kolaylaştırdığına işaret edilen raporda, geleneksel finansal hizmet sağlayıcılarının müşterilere aynı seviyede ve etkinlikte hizmet sunmaları için adım atmaları gerektiği belirtildi.

Raporda, şu başlıklar öne çıktı:

“Finansal kuruluşlar ve FinTech şirketleri, birbirlerini rakip olarak değil, stratejik iş ortakları olarak değerlendirip, rekaberliğe dayalı iş birliği modelleri geliştirmelidir. FinTech alanında, ödeme sistemlerinin dışında farklı alanlarda faaliyet gösteren FinTech’lere ve iş modellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle sigorta sektörünü destekleyecek InsurTech şirketlerinin sayısı gelecekte artacaktır. FinTech konusunda sadece mevcut iç pazarın değerlendirilmesi yerine, özellikle Orta Doğu ve Körfez ülke pazarları için projeler üretilmelidir.Regülasyonu belirleyen düzenleyici ve denetleyici yapılar açısından FinTech’leri destekleyici ve süreçleri kolaylaştırıcı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

BDDK gibi düzenleyici ve denetleyici kurumlarla düzenli olarak bir araya gelerek karşılıklı paylaşım ortamlarının oluşturulması, sektörün sağlıklı büyümesi için bir gerekliliktir. Ülkemizin bir finansal merkez olabilmesi açısından devlet tarafından FinTech mevzuatının oluşturulması ve burada finansal inovasyonun desteklenmesi için start-up olarak kurulan FinTech şirketlerinin ön plana çıkartılması gerekmektedir. FinTech konusunda yeterli bilgi, beceri ve tecrübeye sahip insan kaynağı havuzumuz henüz istenilen boyutlarda değildir. Bu konuda eğitim kurumlarına önemli bir rol düşmektedir. Sadece üniversitelerde değil, liselerde de gençlerin finansal okuryazarlık kazandırıldıktan sonra, FinTech alanında çalışabilecek şekilde eğitilmeleri için olanakların sağlanması önemlidir.”

Kaynak: AA