Türk-İş Ve Türkiye Yol-İş'ten Kapsam Dışı Bırakılan Taşeron İşçilere Kadro Verilmesi Talebi
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye Yol, Yapı, İnşaat İşçileri Sendikası (Türkiye Yol-İş) Genel Başkanı Ramazan Ağar, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile özel bütçeli kuruluşlarda, KGM’de ve KİT’lerde kapsam dışı bırakılan taşeron işçilere de kadro verilmesi için hükümete çağrıda bulundu.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, Karayolları Genel Müdürlüğü toplantı salonunda 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile özel bütçeli kuruluşlarda, KGM’de ve KİT’lerde kapsam dışı bırakılan taşeron işçilerle ilgili bine yakın taşeron işçisi ve ailesinin katımıyla bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Türk-İş Genel Başkanı Atalay, sözlerine Afrin’de yürütülen Zeytin Dalı Operasyonu’na değinerek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında herkese kadro verileceğini açıkladığını, ardından KİT’lere kadro verilmeyeceği yönünde açıklamaların olduğunu hatırlatan Atalay, daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Atalay, Sarıeroğlu’nun kendisine KİT’lerle ilgili sıkıntı olmadığını söylediğini aktardı.
"Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi koşulsuz kuralsız herkes kadroya geçsin"
Asıl işi yapan işçilere kadro verilmediğini ifade eden Atalay, “Şu anda kar temizleme yapan girmiyor, demiryolunda yol bakım yapan girmiyor. Benim gündeme getirmek istediğim Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi koşulsuz kuralsız herkes kadroya geçsin. Geldiğimiz noktada 1 milyon insan kadroya giriyor. Bu dediklerimiz toplasanız 60, 70 bini bulmaz. 100 kilometre yol yaparsanız, 100 metresini unutursanız yaptığınız yolu kimse konuşmaz, 100 metreyi konuşur. Sayın Ulaştırma Bakanı, Karayolları Genel Müdürü bizim önümüze düşüp bu işlerin takipçisi olmak zorundalar. Bu kurumda barışı sağlamak istiyorsak, huzuru sağlamak istiyorsak, tüm kurumlarda barış ve huzuru sağlamak istiyorsak KİT’ler dahil dışarıda kalanların tamamının bu çatının altına alınmaları gerekiyor. Almazlarsa bunu her ortamda, her platformda konuşmaya devam ederiz. Bu işin peşini bırakmayız. Bu işe mani olanların da yakasını tutmaya devam ederiz” dedi.
Afrin’de yürütülen operasyonun önemine değinen Atalay, "Bu asker bizim askerimiz, bu ülke bizim ülkemiz. Ülkeye bir şey olursa uyuyamayız, gezemeyiz, işçinin meselesini konuşamayız. Karayolları işçisinin meselesini, KİT’lerdeki işçilerin meselelerinin de bir an evvel çözümlenmelerini ve bunların da kadroya alınmalarını, devletin çatısı altında olmaları için sesleniyorum. Taşeronda kadro sevincimiz KİT’ler ve diğer kadroya geçmeyenlerin gölgesinde kalmasın" diye konuştu.
“Biz istisnasız tüm taşeron işçiler için kadro istiyoruz”
Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ağar ise, konuşmasının başında Yol-İş ve Türk-İş’in Afrin harekatını desteklediklerini ve devletin yanında olduklarını vurguladı. Ağar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında yaptığı konuşmada kamuda çalışan 900 bin taşeron işçisinin kadroya alınacağı müjdesini verdiğini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanımızın kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınacağına ilişkin verdiği müjde işçiler, aileleriyle birlikte ve sendikalar tarafından memnuniyetle karşılandı. Cumhurbaşkanımızın müjdesinde 696 sayılı KHK yayınlandı. Ancak aynı kararnameyle özel bütçeli kuruluşlarla KİT’lerde çalışan taşeron işçilerin kapsam dışında kalması bu memnuniyetimizin buruk olmasına yol açtı. Karayollarında çalışan taşeron işçiler kapsam dışında bırakıldı. Taşeron işçilik ve kadro sorununu Türkiye’nin gündemine taşıyan Yol-İş üyeleri ve Karayolları işçileri olarak en çok biz mağdur edilmiş olduk” dedi.
Ağar, konuşmasına şöyle devam etti:
“696 sayılı KHK ile Karayollarında kapsam dışı bırakılan işçiler, asıl işin parçası olan yol bakım ve onarım hizmetleri, karla mücadele hizmetleri gibi süreklilik arz eden işleri anahtar teslim olarak üstlenen taşeronların yanında çalışan işçiler oluşturmaktadır. Şu an anahtar teslim olarak iş üstlenen taşeronların yanında çalışan işçi sayısı 10 bin civarındadır. Kararnamede bu 10 bin civarındaki işçimiz kapsam dışı bırakılmıştır. Kapsam dışı kalan ikinci grup tünel işletmeciliğinde tünellerin bakım ve hizmetlerini yapan işçilerle müşavirlik hizmetleri altında tünellerdeki her türlü işi yapan 5 bin kişi oluşturmaktadır. Aynı kararname ile kapsam dışı bırakılan, yani düzenlemenin getirdiğinden yararlanmayan Karayollarındaki taşeron işçi sayısı toplamda 16 bin civarındadır. İşçileri ve ailelerini hayal kırıklığına uğratan tablo budur. Söz konusu KHK ile kapsam dışı bırakılan sadece Karayolları işçileri değildir, genel bütçe ile idare edilen kuruluşlarda, özel bütçeli kuruluşlarda ve KİT’lerde çalışan taşeronlar da kapsam dışı kalmıştır. Biz sadece kendi kurumumuz olan Karayollarını öne çıkarmıyoruz. Sadece Karayollarında çalışan işçiler için kadro istemiyoruz. Biz istisnasız tüm taşeron işçiler için kadro istiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayırla başlattığı bu işin hayırla ve hayırlısıyla tamamlanmasını istediklerini vurgulayan Ağar, “Cumhurbaşkanım, Başbakanım biz sıkıntılarımızı, dertlerimizi size söyleyeceğiz. Şimdiye kadar söyledik hep çözüm buldunuz. Bu sıkıntımıza da çare olacağınıza inanıyoruz. Size güvencimiz tamdır. Hükümetimiz de, biz de taşeron tamamı diye yola çıkmıştık. Madem yola taşeron işçilerin tamamı diye çıktık, öyleyse bu işi tamamlayalım” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Türk-İş Genel Başkanı Atalay, sözlerine Afrin’de yürütülen Zeytin Dalı Operasyonu’na değinerek başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında herkese kadro verileceğini açıkladığını, ardından KİT’lere kadro verilmeyeceği yönünde açıklamaların olduğunu hatırlatan Atalay, daha sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Atalay, Sarıeroğlu’nun kendisine KİT’lerle ilgili sıkıntı olmadığını söylediğini aktardı.
"Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi koşulsuz kuralsız herkes kadroya geçsin"
Asıl işi yapan işçilere kadro verilmediğini ifade eden Atalay, “Şu anda kar temizleme yapan girmiyor, demiryolunda yol bakım yapan girmiyor. Benim gündeme getirmek istediğim Cumhurbaşkanının ifade ettiği gibi koşulsuz kuralsız herkes kadroya geçsin. Geldiğimiz noktada 1 milyon insan kadroya giriyor. Bu dediklerimiz toplasanız 60, 70 bini bulmaz. 100 kilometre yol yaparsanız, 100 metresini unutursanız yaptığınız yolu kimse konuşmaz, 100 metreyi konuşur. Sayın Ulaştırma Bakanı, Karayolları Genel Müdürü bizim önümüze düşüp bu işlerin takipçisi olmak zorundalar. Bu kurumda barışı sağlamak istiyorsak, huzuru sağlamak istiyorsak, tüm kurumlarda barış ve huzuru sağlamak istiyorsak KİT’ler dahil dışarıda kalanların tamamının bu çatının altına alınmaları gerekiyor. Almazlarsa bunu her ortamda, her platformda konuşmaya devam ederiz. Bu işin peşini bırakmayız. Bu işe mani olanların da yakasını tutmaya devam ederiz” dedi.
Afrin’de yürütülen operasyonun önemine değinen Atalay, "Bu asker bizim askerimiz, bu ülke bizim ülkemiz. Ülkeye bir şey olursa uyuyamayız, gezemeyiz, işçinin meselesini konuşamayız. Karayolları işçisinin meselesini, KİT’lerdeki işçilerin meselelerinin de bir an evvel çözümlenmelerini ve bunların da kadroya alınmalarını, devletin çatısı altında olmaları için sesleniyorum. Taşeronda kadro sevincimiz KİT’ler ve diğer kadroya geçmeyenlerin gölgesinde kalmasın" diye konuştu.
“Biz istisnasız tüm taşeron işçiler için kadro istiyoruz”
Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ağar ise, konuşmasının başında Yol-İş ve Türk-İş’in Afrin harekatını desteklediklerini ve devletin yanında olduklarını vurguladı. Ağar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında yaptığı konuşmada kamuda çalışan 900 bin taşeron işçisinin kadroya alınacağı müjdesini verdiğini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanımızın kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınacağına ilişkin verdiği müjde işçiler, aileleriyle birlikte ve sendikalar tarafından memnuniyetle karşılandı. Cumhurbaşkanımızın müjdesinde 696 sayılı KHK yayınlandı. Ancak aynı kararnameyle özel bütçeli kuruluşlarla KİT’lerde çalışan taşeron işçilerin kapsam dışında kalması bu memnuniyetimizin buruk olmasına yol açtı. Karayollarında çalışan taşeron işçiler kapsam dışında bırakıldı. Taşeron işçilik ve kadro sorununu Türkiye’nin gündemine taşıyan Yol-İş üyeleri ve Karayolları işçileri olarak en çok biz mağdur edilmiş olduk” dedi.
Ağar, konuşmasına şöyle devam etti:
“696 sayılı KHK ile Karayollarında kapsam dışı bırakılan işçiler, asıl işin parçası olan yol bakım ve onarım hizmetleri, karla mücadele hizmetleri gibi süreklilik arz eden işleri anahtar teslim olarak üstlenen taşeronların yanında çalışan işçiler oluşturmaktadır. Şu an anahtar teslim olarak iş üstlenen taşeronların yanında çalışan işçi sayısı 10 bin civarındadır. Kararnamede bu 10 bin civarındaki işçimiz kapsam dışı bırakılmıştır. Kapsam dışı kalan ikinci grup tünel işletmeciliğinde tünellerin bakım ve hizmetlerini yapan işçilerle müşavirlik hizmetleri altında tünellerdeki her türlü işi yapan 5 bin kişi oluşturmaktadır. Aynı kararname ile kapsam dışı bırakılan, yani düzenlemenin getirdiğinden yararlanmayan Karayollarındaki taşeron işçi sayısı toplamda 16 bin civarındadır. İşçileri ve ailelerini hayal kırıklığına uğratan tablo budur. Söz konusu KHK ile kapsam dışı bırakılan sadece Karayolları işçileri değildir, genel bütçe ile idare edilen kuruluşlarda, özel bütçeli kuruluşlarda ve KİT’lerde çalışan taşeronlar da kapsam dışı kalmıştır. Biz sadece kendi kurumumuz olan Karayollarını öne çıkarmıyoruz. Sadece Karayollarında çalışan işçiler için kadro istemiyoruz. Biz istisnasız tüm taşeron işçiler için kadro istiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayırla başlattığı bu işin hayırla ve hayırlısıyla tamamlanmasını istediklerini vurgulayan Ağar, “Cumhurbaşkanım, Başbakanım biz sıkıntılarımızı, dertlerimizi size söyleyeceğiz. Şimdiye kadar söyledik hep çözüm buldunuz. Bu sıkıntımıza da çare olacağınıza inanıyoruz. Size güvencimiz tamdır. Hükümetimiz de, biz de taşeron tamamı diye yola çıkmıştık. Madem yola taşeron işçilerin tamamı diye çıktık, öyleyse bu işi tamamlayalım” ifadelerini kullandı.