Aydın Kalkan, 'Öğretmene Yapılan Her Kötülük Geleceğimizin Heba Edilmesidir'
Eğitim-Bir-Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, Tekirdağ Çorlu’da yaşanan olayla ilgili yolarak yaptığı açıklamasında, "Öğretmene yapılan her kötülük geleceğimizin heba edilmesidir" dedi.
Eğitim-Bir-Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Aydın Kalkan, "Eğitim sistemimizde öğretime ağırlık verilmesi, eğitim boyutunun ihmal edilmesi, aktör olması gereken öğretmenin ikinci plana itilmesi, bunun sonucunda meydana gelen şiddet olayları; öğretmenlerin alaya alınması, darp edilmesi ve öldürülmesi, geleceğimizi karartacak bu erozyonu ciddi bir şekilde düşünmenin zamanının geldiğini, hatta geçtiğini net bir şekilde göstermektedir" diye konuştu.
Kalkan, "Sosyal medyaya düşen, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir lisede öğrencilerin öğretmenleri ile alay ettiği görüntüler, eğitimi, gençliğimizin durumunu, toplumsal yapımızın uğradığı yozlaşmanın hangi aşamaya geldiğini gözler önüne sermektedir. Bu durum, başta ahlak olmak üzere, eğitim, öğretmen, saygı, hürmet gibi çok önemli meseleleri yeniden konuşmaya, bu konularda gerekli adımları atmaya mecbur olduğumuzu zorunlu kılmaktadır.
Öğrenme ve öğretme aşkıyla ders yapılması gerekirken; trajik, hüzünlü orta oyununa dönüştürülen sınıf ortamında kimi öğrencilerin öğretmenlerine karşı saygısız, ahlaksız, edepsiz tutumları, en vasat duygularla bile bu ülkeye ait olan herkesi derinden etkilemiştir" ifadesinde bulundu.
"Görüntülerde, hayata dair hiçbir amacı olmayan, öz güvenleri terbiyesizliğe dönüşmüş ve sırf zorunluluktan geldikleri hareketlerine ve görünüşlerine yansıyan öğrencilerin öğretmenlerine karşı sergiledikleri adap ve hayâdan uzak tavırları ülkemizin geleceği konusunda endişe duymamıza neden olmuştur" diyen Kalkan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Bu olay öyle klasik söylemlerle geçiştirilecek bir olay değildir. Aksine eğitimimizin nereye gittiğini göstermesi açısından üzerinde önemle durulması gereken bir vaka olarak, hakkında bilimsel ve pedagojik çalışmalar yapılması gereken örnek bir olaydır.
Bu talihsiz olay bizce kendiliğinden gelişmiş basit bir olay değildir. Bu vaka bizim yıllardır altını çizdiğimiz, ancak yetkili iradelerin de üstünü çizdiği kulak arkası edilmiş, duymazlıktan gelinmiş, artık kendi kabına sığmayan sorunların taşmış hâlidir.
Bu hadise, Bakanlığın öğretmen istihdamındaki sorunlu yaklaşımını, öğretmen yetiştirme gibi temel bir sürecin yeterli verimliliği sağlamadığını, hizmet içi eğitim gibi tamamlayıcı unsurların amacına hizmet etmediğini bir defa daha göstermiştir.
Öğretmenin itibar görmesi, evvela bağlı olduğu Bakanlığın ona itibar etmesiyle mümkün olacaktır. Yarınlarımızın teminatı ve ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın bu milletin değerlerini benimsemiş, insani yönü gelişmiş, millî ve manevi değerleri içselleştirmiş bir şekilde yetişmesi için, başta yetkililer olmak üzere, herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Eğitime ve öğretmene yönelik politikalar yeniden sorgulanmalı ve revize edilmelidir. Öğretmene saygı, bu ülkenin geleceğine saygıdır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bu ve benzeri olayları şiddetle kınıyor, meslekleri aynı zamanda samimiyet, sabır ve tahammül ustalığı olan, olması gereken öğretmenlerimizin her zaman yanında olduğumuzu bir defa daha ifade ediyoruz."
Kaynak: İHA
Kalkan, "Sosyal medyaya düşen, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde bir lisede öğrencilerin öğretmenleri ile alay ettiği görüntüler, eğitimi, gençliğimizin durumunu, toplumsal yapımızın uğradığı yozlaşmanın hangi aşamaya geldiğini gözler önüne sermektedir. Bu durum, başta ahlak olmak üzere, eğitim, öğretmen, saygı, hürmet gibi çok önemli meseleleri yeniden konuşmaya, bu konularda gerekli adımları atmaya mecbur olduğumuzu zorunlu kılmaktadır.
Öğrenme ve öğretme aşkıyla ders yapılması gerekirken; trajik, hüzünlü orta oyununa dönüştürülen sınıf ortamında kimi öğrencilerin öğretmenlerine karşı saygısız, ahlaksız, edepsiz tutumları, en vasat duygularla bile bu ülkeye ait olan herkesi derinden etkilemiştir" ifadesinde bulundu.
"Görüntülerde, hayata dair hiçbir amacı olmayan, öz güvenleri terbiyesizliğe dönüşmüş ve sırf zorunluluktan geldikleri hareketlerine ve görünüşlerine yansıyan öğrencilerin öğretmenlerine karşı sergiledikleri adap ve hayâdan uzak tavırları ülkemizin geleceği konusunda endişe duymamıza neden olmuştur" diyen Kalkan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Bu olay öyle klasik söylemlerle geçiştirilecek bir olay değildir. Aksine eğitimimizin nereye gittiğini göstermesi açısından üzerinde önemle durulması gereken bir vaka olarak, hakkında bilimsel ve pedagojik çalışmalar yapılması gereken örnek bir olaydır.
Bu talihsiz olay bizce kendiliğinden gelişmiş basit bir olay değildir. Bu vaka bizim yıllardır altını çizdiğimiz, ancak yetkili iradelerin de üstünü çizdiği kulak arkası edilmiş, duymazlıktan gelinmiş, artık kendi kabına sığmayan sorunların taşmış hâlidir.
Bu hadise, Bakanlığın öğretmen istihdamındaki sorunlu yaklaşımını, öğretmen yetiştirme gibi temel bir sürecin yeterli verimliliği sağlamadığını, hizmet içi eğitim gibi tamamlayıcı unsurların amacına hizmet etmediğini bir defa daha göstermiştir.
Öğretmenin itibar görmesi, evvela bağlı olduğu Bakanlığın ona itibar etmesiyle mümkün olacaktır. Yarınlarımızın teminatı ve ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın bu milletin değerlerini benimsemiş, insani yönü gelişmiş, millî ve manevi değerleri içselleştirmiş bir şekilde yetişmesi için, başta yetkililer olmak üzere, herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Eğitime ve öğretmene yönelik politikalar yeniden sorgulanmalı ve revize edilmelidir. Öğretmene saygı, bu ülkenin geleceğine saygıdır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, bu ve benzeri olayları şiddetle kınıyor, meslekleri aynı zamanda samimiyet, sabır ve tahammül ustalığı olan, olması gereken öğretmenlerimizin her zaman yanında olduğumuzu bir defa daha ifade ediyoruz."