Epilepsi Kontrol Altına Alınabilir

Epilepsi hastalığı son günlerde yaşanan acı bir kayıp sonucu sıklıkla gündeme gelen bir hastalık. Türkiye’de yaklaşık 800 bine yakın epilepsi (sara) hastası bulunuyor. Kronik bir hastalık olan epilepsi, diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi çeşitli tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabiliyor. Hastaların tedaviye cevap verme oranları diğer hastalıklara bakıldığında ise oldukça yüksek. Bu noktadan hareketle epilepsi hastalarının şu anki gündemden olumsuz etkilenmelerini ve karamsarlığa düşmelerini gerektiren hiçbir durumun olmadığını ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Hakan Bozkurt, epilepsiyi hayat boyu devam eden kötü bir hastalık gibi görülmemesi gerektiğini, doğru ve etkili bir tedavi ile epilepsi hastalarının istedikleri gibi yaşayabileceklerini ve birçoğunun tedavi ile tamamen hastalıktan kurtulabileceğini belirtti.



“Sara, kendini epileptik nöbetler ile göstermektedir”

Uzman Dr. Bozkurt, epilepsi ve çeşitleri hakkında bilgi vererek, "Beynin normal aktivitesinin, sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite sonucu bozulması ile oluşan kronik bir durumdur. Epilepsi altta yatan nörolojik bir bozukluğun belirtisi de olabilir. Bilinen ismiyle sara hastalığı, kendini epileptik nöbetler ile göstermektedir. Epilepsinin yüzlerce çeşidi olmakla beraber, halk arasında sara hastalığı olarak bilinen grand mal tipi, kendini bayılma ve kasılmalarla gösteren daha ağır çeşididir. Temporal lop epilepsi ise büyük sara nöbetlerine (grand-mal) kıyasla daha az görülebilen ancak tedavisi mümkün olabilen bir türdür. Diğer bir adı da psikomotor epilepsidir. Temporal lob nöbetler, beynin bir ya da her iki temporal lobundan kaynaklanır ve kişide belli semptomlara neden olur” ifadelerini kullandı.

“Epilepsi nöbetinden önce uyarı niteliğinde aura hissi oluşabilir”

Uzman Dr. Hakan Bozkurt, epilepsi belirtilerinin çeşitlilik gösterdiğine de dikkat çekerek, “Kısa süreli hafıza ve duygular için çok önemli bir rol üstlenen temporal loplar, savaşma ve kaçma tepkilerini işler. Bu nedenle temporal loplardan kaynaklanan epilepsi nöbetlerinin belirtileri çeşitlilik gösterir. Epilepsi nöbetinden önce uyarı niteliğinde aura hissi oluşabilir. Temporal lob nöbetleri geçiren herkeste aura uyarısı görülmese de birçok hasta bu uyarıyla karşı karşıya kalır. En sık rastlanan aura işaretleri; aniden oluşan sebepsiz korku, daha önce yaşanmış bir olayı yaşanmamış gibi hissetmesi veya olmamış bir olayı olmuş gibi hissetme, kötü kokular duyma, baş dönmesi, uğultulu sesler, ağızda ve midede oluşan kötü bir tat ve his” dedi.



“İyileşen hastalar da bir hayli fazladır”

Bozkurt, tedavinin hastalığın sebebi, cinsi ve şiddetine göre değiştiğini anlatarak, "Temporal lob epilepsi tedavisi, hastalığı oluşturan sebebin cinsine, büyüklüğüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Çoğu epilepsi hastasına uygulanan ilaç tedavisi ile hastalık kontrol altına alınabilir. İlaçların yetersiz geldiği az sayıdaki hastalara ise cerrahi müdahaleler uygulanır. Cerrahi müdahale uygulandıktan sonra nöbetleri kontrol altına alınan hastaların sayısı oldukça fazladır. En önemlisi de uygun tedavi yöntemiyle tamamen iyileşen hastalar da bir hayli fazladır. Toplumda genel bir kanıya dönüşen ‘Epilepsi tedavi edilemez, nöbetler günlük hayatı yaşanmaz kılıyor, tedavisi yok’ gibi düşünceler gerçeği yansıtmamaktadır. Her hastalığın zorlukları olduğu gibi epilepsi hastalığının da meydana getirdiği bazı sıkıntılı durumlar söz konusu. Ancak bu sosyal hayattan uzaklaşmak ve kopmak değildir. Aksine doğru uygulanan tedavilerle epilepsi hastaları günlük yaşamlarını kolaylıkla sürdürebilir, çalışabilir, evlenebilir, çocuk sahibi olabilir. Her şeyden önce epilepsi hastalarına sosyal destek vermek en önemli aşamadır. Sanılanın aksine hastaların yüzde 60-70’ i 3-4 yıl içinde tamamen iyileşmektedir. Epilepsi hastası, nöbet esnasında veya sonrasında hasta ağrı sızı duymaz. Ayrıca epilepsi hastalığı intiharlara kadar götürecek ağır bir tablo oluşturmaz. Eğer intihar vuku bulursa, arkasında başka psikolojik nedenler ya da hastalıklar araştırılmalıdır. Epilepsi hastaları unutmamalıdır ki, ortada karamsarlığa düşecek bir sebep yoktur ve bu hastalıkla normal bir hayat yaşamak sizin elinizdedir” diye konuştu.