'Fetihleri Anlamak Fatihleri Anmak' Sempozyumu

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan: 'Zamanın ruhunda da bu var, büyük resmi ıskalayıp, aralarda kaybolup, bir sürü kusurlar, kabahatler bulup, kendine hiç bakamamazlık. Büyük resme bakılırsa fatihler yetişebilir ama devamlı kendimizi görmeyip, başkalarını küçük görüp, hataların üzerine yoğunlaşırsak o zaman ne fatih yetişir ne fetihler olur'

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, "Zamanın ruhunda da bu var, büyük resmi ıskalayıp, aralarda kaybolup, bir sürü kusurlar, kabahatler bulup, kendine hiç bakamamazlık. Büyük resme bakılırsa fatih'ler yetişebilir ama devamlı kendimizi görmeyip, başkalarını küçük görüp, hataların üzerine yoğunlaşırsak o zaman ne fatih yetişir ne fetihler olur." dedi.

Okçular Vakfı tarafından düzenlenen "Fetihleri Anlamak Fatihleri Anmak" Sempozyumu İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) konferans salonunda başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, medeniyetlerin taşıyıcı kolonları, şahsiyetleri ve mimari eserleri bulunduğunu ve Fatih'lerin de taşıyıcı şahsiyetler olduğunu söyledi.

Okçular Vakfı olarak zaferleri ve fetihleri anmak için medeniyet şuurunu taşıma gayesinde olduklarını ifade eden Yıldız, bu kapsamda düzenledikleri programlardan da bahsederek, şöyle konuştu:

"Bizler her daim yüreğimizde bir fetih rüyası ve şuuruyla Okçular Vakfı ailesi olarak bu mücadelemizi verme gayreti içerisindeyiz. Fetihler ilay-ı kelimetullah içindir. İnanıyorum ki Endülüs'e kazınan 'La galibe illallah' sözü de bizim fetih anlayışımızın bir nişanesidir. Fetihleri idrak etmek, fatihleri anlama noktasında daha çok şuurlanmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bu programın bir medeniyet, tarih, vatan, millet şuurunu kuşanmamıza vesile olacağına inanıyorum. 15 Temmuz'da bu şuurun capcanlı olduğunu gördük. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da aynı şuuru bütün hücrelerinde taşıyarak, tıpkı Alparslan gibi, Selahaddin Eyyubi gibi, fatih gibi bütün halkına televizyonlar aracılığıyla seslenip ‘Ölümüne, ölümüne’ demesi de aynı kararlılığın, cesaretin, şuurun yansımasıdır."

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ise, fethin İslam medeniyetinin temel unsurlarından olduğunu dile getirdi.

Fethin sadece bir kelime olmadığını belirten Turan, "Fetih bir fiil değildir, fetih bir anlayıştır, fetih bir felsefedir. Fetih bir kesim için hayat tarzıdır. Arka planında güvenlik, ordu, gaza, gazi, mücadele azmi ve vatan kavramı vardır. Fatihte kendine inanma, kendini tanıma bilinci vardır. Hemen arkasından başkasına inandırma gelir. Bu şekilde bir süreç içerisinde fatih ortaya çıkar." şeklinde konuştu.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da Türk milletinin tarih boyunca hangi memlekete gittiyse barış için, sulh ve selamet için gittiğini dile getirerek, fethin gönüllere giden yolu bulup açmak olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin varisi olduğu medeniyeti ileriye taşımasının bilim ve teknoloji yarışında "Ben de varım" diyebilmesinden geçtiğini ifade eden Yerlikaya, şunları aktardı:

"Bu hedef için çok çalışmalıyız. Türkiye Uzay İstasyonumuzu kurduk, Lazer güdümlü füze sistemlerimizi üretiyor, ihraç ediyoruz. Füzelerimizin adı Cirit, deniz füzelerimizin adı Atmaca, helikopterimizin adı Atak, tanklarımızın adı Altay, İHA ve SİHA’larımızın adı ANKA. Türkiye hedefine ok gibi ilerliyor ve bu devam edecek."

- "Rabbim büyük resmi ve nice fetihler görmeyi bize nasip etsin"

Konuşmalar sonrası Okçular Vakfı Kurucu Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, konuşmacı ve panelistlere üzerinde Enfal Suresi'nden "Attığın zaman sen atmadın Allah attı" ayetinin yazılı olduğu çerçeve içerisinde menzil oku hediye etti.

Ayeti kerimenin sadece okçuluk için bir düstur olmadığını belirten Erdoğan, "Bu aynı zamanda bir hayat düsturudur. Yaptığımız, başımıza gelen işlerde kendimiz veya aracıları değil, hep ilahi takdiri görerek anlamak. İnşallah biz de Okçular Vakfı ve diğer hocalarımızla birlikte bu şiarla nesiller yetiştirmeye muktedir oluruz. Fatihler de böyle yetişiyor." ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz günlerde Yıldız Şanel Köşkü'ndeki 458 metrekarelik halının yıkanması, restore edilmesiyle ilgili bir haber okuduğunu söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Haberi gördüğümde şöyle düşündüm: Bu halıya uzaktan bakan der ki, 'Ne büyük bir eser yapmış ecdad.' Bugün ustalarına, sanat tarihçilerine şu halıyı bir inceleyin desek, ‘Şurasında bir hata var, burasında noksan var, şurayı yanlış dokumuşlar, buradaki rengi tutturamamışlar' gibi bir sürü hata bulurlar. Zamanın ruhunda da bu var, büyük resmi ıskalayıp, aralarda kaybolup, bir sürü kusurlar, kabahatler bulup, kendine hiç bakamamazlık. Büyük resme bakılırsa fatihler yetişebilir ama devamlı kendimizi görmeyip, başkalarını küçük görüp, hataların üzerine yoğunlaşırsak o zaman ne fatih yetişir ne fetihler olur. Rabbim büyük resmi ve nice fetihler görmeyi bize nasip etsin."

Üç gün sürecek panele Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Kaynak: AA