TÜBİTAK Ve TÜBA Ödülleri Töreni
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1) 'Bilim ve teknolojiden mahrum bir kalkınma çabasının menzile varması mümkün değildir. Bilim, kültür ve sanat adamlarına destek olmayan bir devletin beklediği atılım sürecine girmesi ham hayal olarak kalacaktır' 'Hayatıyla, eserleriyle, çalışkanlığıyla, vatanperverliğiyle geride hoş bir sada ve eserler bırakan Fuat Sezgin Hocamızın adının yaşatılmasını boynumuzun borcu olarak görüyoruz. O da maalesef bu ülkede çile çeken, çile çektirilen, bunun neticesinde de Almanya'ya gitmek zorunda kalan bir insandı' 'Ülkemiz genelinde yapılan incelemeler ve elemeler sonucunda TÜBİTAK tarafından 3 farklı kategoride 18 başarılı bilim insanı ödüle layık görüldü. TÜBİTAK'ın 5 temel bilimler, 3 mühendislik bilimleri ve 4 sosyal bilimler alanındaki 12 teşvik ödülü, bunun yanında 3 özel ödülü ve 3 bilim ödülünü de bugün sahipleriyle buluşturuyoruz'
Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Ödülleri Töreni'ndeki konuşmasında, Türk ve dünya bilim literatürüne katkıları dolayısıyla ödüle layık görülen tüm bilim insanlarını, emekleri ve gayretleri için kutlayarak ve teşekkürlerini sunarak başladı.
Genç bilim insanlarının gözlerinden yansıyan heyecanın, azmin, gururun ve cesaretinin ülkenin geleceği adına büyük umutlar aşıladığına işaret eden Erdoğan, bilim hayatlarının daha başlarındayken üniversitelerine, ailelerine ve Türkiye'ye güzel iftihar tabloları yaşattıkları için kendilerine teşekkürlerini iletti. Erdoğan, TÜBİTAK ve TÜBA'yı da ülkenin bilimsel araştırma havuzunun genişlemesine yaptıkları katkılardan ötürü tebrik etti.
Bu yıl milli akademi TÜBA'nın 3 farklı alanda 47 ödülü bulunduğunu belirten Erdoğan, TÜBA Akademi Ödüllerini Moğolistan, Romanya, Singapur ve Amerika'dan 4 bilim insanının kazandığını dile getirdi. TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerini ise bu yıl 24 farklı üniversiteden 36 gence takdim edeceklerini bildirdi.
Erdoğan, ayrıca bu sene biri merhum Halil İnalcık Özel Ödülü olmak üzere 7 eserin de TÜBA Bilimsel Ödülü'ne layık görüldüğünü ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugünkü programla birlikte TÜBA tarafından ödüllendirilen bilim adamı ve eser sayısı toplamda 688'e yükseldi. Bu sene İslam bilim tarihi alanında yazdığı eşsiz eserlerle dünya çapında üne sahip olan bir hocamızı, bir ulu ilim çınarımızı kaybettik. 30 Haziran 2018'de ahirete irtihal eden Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocamız, sadece ülkemizin son yıllarda yetiştirdiği en başarılı, çalışkan ilim insanlarından biri değildi, o aynı zamanda yüreği bu ülke için çarpan, bu ülkenin istikbali için fikir çilesi çeken, emek veren, üreten gerçek bir vatanseverdi.
O, 94 yıllık ömrünün kahir ekseriyetini, medeniyetimizin ilmi birikimini gün yüzüne çıkarmaya adayan bir fikir işçisiydi. Hocamız, 'Amacım Müslümanlara, İslam bilimlerinin gerçeğini tanıtmak, benlik duygularını törpüleyen yanlış yargılardan onları kurtarmak' diyen bir münevverdi. Hayatıyla, eserleriyle, çalışkanlığıyla, vatanperverliğiyle geride hoş bir sada ve eserler bırakan Fuat Sezgin Hocamızın adının yaşatılmasını boynumuzun borcu olarak görüyoruz. O da maalesef bu ülkede çile çeken, çile çektirilen, bunun neticesinde de Almanya'ya gitmek zorunda kalan bir insandı. Ama o orada da durmadı, orada da bu vatan hasretiyle çalıştı, sonunda eserlerinin büyük bir kısmını da yine adına kurulan vakıfla birlikte, Gülhane Parkı'ndaki yerini de, kabri bir tarafta, müzesi her şeyiyle orada bu çalışmalar devam ediyor. Onu unutmayacağız, onu unutturmayacağız."
- "Halil İnalcık hocamızı da rahmetle ve özlemle yad ediyorum"
Bu amaçla 2019'u Türkiye genelinde Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı ilan ettiklerini vurgulayan Erdoğan, sene boyunca düzenlenecek etkinliklerin hem Sezgin'in hayatının hem de onun ömrünü adadığı İslam kültür ve medeniyet hazinesinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
Erdoğan, bilhassa da genç kuşakların, Sezgin'in gayretinden, cesaretinden ve çalışkanlığından alacağı pek çok örnek olduğunu düşündüğünü aktararak, "Bu vesileyle 2016'da ebediyete uğurladığımız Halil İnalcık Hocamızı da rahmetle ve özlemle yad ediyorum. Yüce Mevlam, ülkemizin bu güzide iki ilim adamına rahmet ve mağfiret eylesin diyorum." dedi.
TÜBİTAK tarafından seçilen bilim insanlarına da ödüllerinin tevdi edildiğini belirten Erdoğan, "Ülkemiz genelinde yapılan incelemeler ve elemeler sonucunda TÜBİTAK tarafından 3 farklı kategoride 18 başarılı bilim insanı ödüle layık görüldü. TÜBİTAK'ın 5 temel bilimler, 3 mühendislik bilimleri ve 4 sosyal bilimler alanındaki 12 teşvik ödülü, bunun yanında 3 özel ödülü ve 3 bilim ödülünü de bugün sahipleriyle buluşturuyoruz." diye konuştu.
TÜBİTAK tarafından 1966'dan beri farklı sahalarda ödül verilen araştırmacı ve bilim insanı sayısının 773'e yükseltildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA ve TÜBİTAK tarafından ödül verilenlere ülke ve millet adına teşekkürlerini iletti. Erdoğan, "Kendilerinden çok daha büyük başarılara, araştırmalara, akademik ve ilmi çalışmalara imza atmalarını beklediğimizi de özellikle belirtmek istiyorum." ifadesini kullandı.
- "Bilimsel çabaların eksik ve yarım kalacağı unutulmamalıdır"
Erdoğan, "Bilim ve teknolojiden mahrum bir kalkınma çabasının menzile varması mümkün değildir. Bilim, kültür ve sanat adamlarına destek olmayan bir devletin beklediği atılım sürecine girmesi ham hayal olarak kalacaktır. Kültür ve medeniyet kökleriyle, manevi hazinelerinden kopup yürüyen bilimsel çabaların da eksik ve yarım kalacağı unutulmamalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin her açıdan müstesna bir kültür, ilim ve tarih havzasının tam üzerinde olduğunu belirten Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Asırlardır farklı kültürleri, medeniyetleri ve inançları bünyesinde başarıyla mezcetmiş bir coğrafyanın kavşak noktasında yer alıyoruz. Merhum Fuat Hoca'nın araştırmalarının da ortaya koyduğu insanlık tarihine yön veren pek çok keşfin ilk nüvelerinin oluşturulduğu bir maziye, geçmişe sahibiz. Aynı şekilde merhum Osman Turan Hocamız, ecdadımızın Selçuklu döneminin sayfalarını insanlığın istifadesine sunmuştur. Yine merhum Halil İnalcık Hocamız bu maziyi, Osmanlı dönemini eserleriyle gayet güzel bir şekilde ortaya koymuştur."
(Sürecek)