'Zulme Son' Mitingi
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici: 'Mesele, çok yakında dünyanın meselesi olacak. Şu anda ABD'nin, Kanada'nın, Almanya'nın gündeminde ve yakında Birleşmiş Milletler'in de gündeminde olacak. Bizim Çin'e tavsiyemiz şu, 'Gel, bu işi Doğu Türkistanlı kardeşlerimizle, Türkiye ile barış içinde çözelim' Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk: 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu Türkistan'a sahip çıkmasını ve Doğu Türkistan'ın sahipsiz olmadığını hatırlatmasını istiyoruz'
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı (BBP) Mustafa Destici, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin yaşadıklarına ilişkin, "Mesele, çok yakında dünyanın meselesi olacak. Şu anda ABD'nin, Kanada'nın, Almanya'nın gündeminde ve yakında Birleşmiş Milletler'in de gündeminde olacak. Bizim Çin'e tavsiyemiz şu, 'Gel, bu işi Doğu Türkistanlı kardeşlerimizle, Türkiye ile barış içinde çözelim." dedi.
BBP ve Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Doğu Türkistan'da yaşanan zulme karşı "Zulme Son" mitingi, Abdi İpekçi Parkı'nda düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan mitingde, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping'in fotoğrafının yer aldığı maskeleri takan vatandaşlar, Doğu Türkistanlılara yapılan işkenceyi canlandırdı.
"En büyüğü 8 yaşında, en küçüğü 4 yaşında olan çocuklarım hapiste. Ölü mü diri mi bilmiyorum" , "Doğu Türkistan'dan Yemen'e zulme son", " Çocuk kampları kapatılsın" yazılı pankartalar taşıyan katılımcılar, "Yaşasın bağımsız Doğu Türkistan" ve Kahrolsun komünist Çin" şeklinde sloganlar attı.
Mustafa Destici, buradaki konuşmasında, Uygur Türklerinin tarihçesi, devlet kuruluş süreci ve Çin işgalleri sonrasında bağımsızlık mücadelesi hakkında bilgi verdi.
Uygur Türklerine yönelik katliamlarda yaralı ve ölü sayısının resmi rakamların çok üstünde olduğunu belirten Destici, şunları kaydetti:
"Çin, Uygur bölgemizin bazı noktalarında, her Uygur Türk'ünün hanesinin evine bir Çinli yerleştirerek onları asimile etmeye çalışıyor, bizim neslimizi yok etmeye çalışıyor. 'Hayır' diyorsa, açsın kapıları gidelim, hep birlikte görelim. 'Biz, Çin'in diğer bölgelerinde Çinlilere verdiğimiz tüm hakları Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine de veriyoruz' diyorsa, o zaman açsın sınırları, bütün dünya medyası gitsin ve görsün. Bizim kendi devletimiz ve Hükümetinden beklentimiz, hem Doğu Türkistan'a ve oradaki kardeşlerimize sahip çıkılması hem de buradaki kardeşlerimize sahip çıkılmasıdır."
Destici, burada yaşananların bazı ülkelerin gündeminde bulunduğuna değinerek, "Mesele, çok yakında dünyanın meselesi olacak. Şu anda ABD'nin, Kanada'nın, Almanya'nın gündeminde ve yakında Birleşmiş Milletler'in de gündeminde olacak. Bizim Çin'e tavsiyemiz şu, 'Gel, bu işi Doğu Türkistanlı kardeşlerimizle, Türkiye ile barış içinde çözelim." diye konuştu.
- "Erdoğan'ın Doğu Türkistan'a sahip çıkmasını istiyoruz"
Alperen Ocakları Vakfı Başkanı Murat Aslan da tüm dünyanın Uygur Türklerinin yanında olması gerektiğini ifade etti.
Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk de Uygur Türklerinin Çin'in insafına terk edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Tümtürk, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu Türkistan'a sahip çıkmasını ve Doğu Türkistan'ın sahipsiz olmadığını hatırlatmasını istiyoruz." dedi.
Kaynak: AA
BBP ve Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Doğu Türkistan'da yaşanan zulme karşı "Zulme Son" mitingi, Abdi İpekçi Parkı'nda düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan mitingde, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping'in fotoğrafının yer aldığı maskeleri takan vatandaşlar, Doğu Türkistanlılara yapılan işkenceyi canlandırdı.
"En büyüğü 8 yaşında, en küçüğü 4 yaşında olan çocuklarım hapiste. Ölü mü diri mi bilmiyorum" , "Doğu Türkistan'dan Yemen'e zulme son", " Çocuk kampları kapatılsın" yazılı pankartalar taşıyan katılımcılar, "Yaşasın bağımsız Doğu Türkistan" ve Kahrolsun komünist Çin" şeklinde sloganlar attı.
Mustafa Destici, buradaki konuşmasında, Uygur Türklerinin tarihçesi, devlet kuruluş süreci ve Çin işgalleri sonrasında bağımsızlık mücadelesi hakkında bilgi verdi.
Uygur Türklerine yönelik katliamlarda yaralı ve ölü sayısının resmi rakamların çok üstünde olduğunu belirten Destici, şunları kaydetti:
"Çin, Uygur bölgemizin bazı noktalarında, her Uygur Türk'ünün hanesinin evine bir Çinli yerleştirerek onları asimile etmeye çalışıyor, bizim neslimizi yok etmeye çalışıyor. 'Hayır' diyorsa, açsın kapıları gidelim, hep birlikte görelim. 'Biz, Çin'in diğer bölgelerinde Çinlilere verdiğimiz tüm hakları Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine de veriyoruz' diyorsa, o zaman açsın sınırları, bütün dünya medyası gitsin ve görsün. Bizim kendi devletimiz ve Hükümetinden beklentimiz, hem Doğu Türkistan'a ve oradaki kardeşlerimize sahip çıkılması hem de buradaki kardeşlerimize sahip çıkılmasıdır."
Destici, burada yaşananların bazı ülkelerin gündeminde bulunduğuna değinerek, "Mesele, çok yakında dünyanın meselesi olacak. Şu anda ABD'nin, Kanada'nın, Almanya'nın gündeminde ve yakında Birleşmiş Milletler'in de gündeminde olacak. Bizim Çin'e tavsiyemiz şu, 'Gel, bu işi Doğu Türkistanlı kardeşlerimizle, Türkiye ile barış içinde çözelim." diye konuştu.
- "Erdoğan'ın Doğu Türkistan'a sahip çıkmasını istiyoruz"
Alperen Ocakları Vakfı Başkanı Murat Aslan da tüm dünyanın Uygur Türklerinin yanında olması gerektiğini ifade etti.
Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk de Uygur Türklerinin Çin'in insafına terk edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Tümtürk, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu Türkistan'a sahip çıkmasını ve Doğu Türkistan'ın sahipsiz olmadığını hatırlatmasını istiyoruz." dedi.