Baba Adaylarına 'Sigara' Uyarısı
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Alper Tuğlu, baba adaylarının kullandığı sigaranın, hamile eşlerini büyük oranda etkilediğini ve doğacak olan bebeklerine de zarar verebileceğini söyledi.
Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Alper Tuğlu, baba adayının giysilerine ya da derisine sinen nikotin ve diğer zararlı maddelerin, hamile olan eşine ve doğacak olan bebeğe de yanında sigara içilmiş gibi zarar vereceğini vurguladı. Tuğlu, “Ülkemizde yapılan çalışmalarda kadınların gebelik öncesi yaklaşık yüzde 35, gebelik süresince yüzde 15 ve yüzde 70 civarı pasif içici olduğu görülmüştür. Bu da oluşturduğu anne , fetus ve yenidoğan dönemindeki olumsuzluklar nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır” dedi.
Sigaranın bazı anne adaylarının veya eşlerinin gebelik boyunca kullanılmasının bebek için büyük bir tehlike oluşturduğunu ifade eden Opr. Dr. Alper Tuğlu, "Gebelikte kullanılan sigara düşükten, büyüme geriliğine pek çok üzücü durum yaşatabilir. Sigara dumanında 4 binden fazla kimyasal bileşen vardır. İçindeki kimyasallardan hangisinin gelişmekte olan bebeğe zararlı olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, özellikle nikotinin ve karbonmonoksitin gebelik sonuçlarını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Plasentadan geçen nikotin, fetal dolaşım ve amnion sıvısında anne kanındaki miktarın yüzde 88’i kadar bulunur. Karbon monoksit ise sigara kullanımı veya sigara dumanına maruz kalmanın sonucu olarak plansenta yolu ile fetusun dokularına hızlıca geçer ve fetal kan dolaşımında annede bulunandan yüzde 15 daha fazladır. Anne adayının sigara içmesi, dış gebelik, düşük, yarık damak-dudak ve doğuştan kalp anomalileri, erken doğum ve ölü doğum riskini artırır. ’Plasenta’ adı verilen bebeğin eşinde ve damarlarında olumsuz değişikliklere neden olarak büyüme geriliği yapabilir. Örnek verecek olursak aktif sigara içenlerde ortalama 200 gr pasif içicilerde ise ortalama 33 gr bebek ağırlığı düşmektedir. Erken doğan bebekler daha küçük dünyaya gelmelerinin yanı sıra, akciğerleri de henüz doğuma hazır olmadığından solunum sorunları yaşayabilir. Bu çocuklarda nedeni bilinmeyen ani bebek ölümü sendromu ya da beşik ölümü, sigara içmeyen annelerin çocuklarına göre daha sık görülmektedir. Sigara ayrıca süt miktar ve kalitesini düşürmekte olup aktif zararlı kimyasallar süt yoluyla da yenidoğana geçmektedir” diye konuştu.
“Büyük risk oluşturuyor”
Gebeliğinde sigara içen annelerin bebeklerinde solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskinin arttığını belirten Dr. Alper Tuğlu şu bilgileri verdi: “Bu çocuklarda solunum yolu ve kulak enfeksiyonlarının yanı sıra, astım görülme olasılığı da artmıştır. Doğum öncesi sigaraya maruz kalan çocuklarda, ileri ki yıllarda meydana bir takım rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Öğrenme güçlükleri, dikkat ve davranış bozuklukları yaşayabilirler. Sadece anne adaylarının değil eşlerinin de sigara içmesi bebeğe etki verebilir. Anne adaylarının bulundukları ortamda sigara içilmemesine dikkat edilmeli, içiliyorsa anne ve babanın muhakkak sigarayı bırakması gerekiyor. Bununla ilgili olarak sağlık desteği ilgili doktorlardan alınabilir.”
Kaynak: İHA
Sigaranın bazı anne adaylarının veya eşlerinin gebelik boyunca kullanılmasının bebek için büyük bir tehlike oluşturduğunu ifade eden Opr. Dr. Alper Tuğlu, "Gebelikte kullanılan sigara düşükten, büyüme geriliğine pek çok üzücü durum yaşatabilir. Sigara dumanında 4 binden fazla kimyasal bileşen vardır. İçindeki kimyasallardan hangisinin gelişmekte olan bebeğe zararlı olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, özellikle nikotinin ve karbonmonoksitin gebelik sonuçlarını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Plasentadan geçen nikotin, fetal dolaşım ve amnion sıvısında anne kanındaki miktarın yüzde 88’i kadar bulunur. Karbon monoksit ise sigara kullanımı veya sigara dumanına maruz kalmanın sonucu olarak plansenta yolu ile fetusun dokularına hızlıca geçer ve fetal kan dolaşımında annede bulunandan yüzde 15 daha fazladır. Anne adayının sigara içmesi, dış gebelik, düşük, yarık damak-dudak ve doğuştan kalp anomalileri, erken doğum ve ölü doğum riskini artırır. ’Plasenta’ adı verilen bebeğin eşinde ve damarlarında olumsuz değişikliklere neden olarak büyüme geriliği yapabilir. Örnek verecek olursak aktif sigara içenlerde ortalama 200 gr pasif içicilerde ise ortalama 33 gr bebek ağırlığı düşmektedir. Erken doğan bebekler daha küçük dünyaya gelmelerinin yanı sıra, akciğerleri de henüz doğuma hazır olmadığından solunum sorunları yaşayabilir. Bu çocuklarda nedeni bilinmeyen ani bebek ölümü sendromu ya da beşik ölümü, sigara içmeyen annelerin çocuklarına göre daha sık görülmektedir. Sigara ayrıca süt miktar ve kalitesini düşürmekte olup aktif zararlı kimyasallar süt yoluyla da yenidoğana geçmektedir” diye konuştu.
“Büyük risk oluşturuyor”
Gebeliğinde sigara içen annelerin bebeklerinde solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskinin arttığını belirten Dr. Alper Tuğlu şu bilgileri verdi: “Bu çocuklarda solunum yolu ve kulak enfeksiyonlarının yanı sıra, astım görülme olasılığı da artmıştır. Doğum öncesi sigaraya maruz kalan çocuklarda, ileri ki yıllarda meydana bir takım rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Öğrenme güçlükleri, dikkat ve davranış bozuklukları yaşayabilirler. Sadece anne adaylarının değil eşlerinin de sigara içmesi bebeğe etki verebilir. Anne adaylarının bulundukları ortamda sigara içilmemesine dikkat edilmeli, içiliyorsa anne ve babanın muhakkak sigarayı bırakması gerekiyor. Bununla ilgili olarak sağlık desteği ilgili doktorlardan alınabilir.”