Mahalleliden Taş Ocağı Tepkisi
Malatya'da mahallelerindeki taş ocağının kapasitesini artırılacağını öğrenen vatandaşlar, durumu protesto etti Karagöz Mahalle Muhtarı Kadir Gür:'Beydağ'ının ciğerlerine dinamit koyarak patlatıyorlar. Mahalleli mağdur oldu, üzüm bağlarımız kurudu. Tozdan dolayı hayvanlarımız yaylayamıyor. Patlatılan dinamitler nedeniyle hayvanımız öldü'
Battalgazi ilçesi Karagöz Mahallesi'nde, Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğü görevlileri, özel bir firmanın mahallede işlettiği kalker ocağı ve kırma eleme tesisindeki kapasite artışıyla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Toplantının ardından mahalle sakinleri, kapasitesi arttırılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisine giderek, durumu protesto etti.
Yüzlerine maske takıp, "taş ocağı buradan kaldırılsın", "çevreye saygı, insana saygı" sloganları atan mahalle sakinleri, "üzüm bağlarımız kurumasın", "Beydağları Malatya'nın emanetidir", "biz çocuklarımıza temiz bir çevre bırakmak istiyoruz" ve "sularımız kurumasın" yazılı pankartlar taşıyarak taş ocağının kapatılmasını talep etti.
Karagöz Mahalle Muhtarı Kadir Gür, gazetecilere yaptığı açıklamada, mahalle sakinlerinin taş ocağından dolayı mağdur olduğunu belirterek, "Beydağ'ının ciğerlerine dinamit koyarak patlatıyorlar. Mahalleli mağdur oldu, üzüm bağlarımız kurudu. Tozdan dolayı hayvanlarımız yaylayamıyor. Patlatılan dinamitler nedeniyle hayvanımız öldü. Dinamit patlıyor, dağ keçisi ölüyor. Yetkililer mahallemize, Beydağı'na sahip çıksın." dedi.
Merkez Beydağı Mahalle Muhtarı Hakverdi Sevgi de taş ocağının ve ocağa gelip giden kamyonların çevreye zarar verdiğini söyledi.
Ocağa gelip giden kamyonların aşırı yüklü olduğunu anlatan Sevgi, "Kamyonlar buradan aşağı inince balataları ısınıyor veya yanıyor. Aracı durdurup dinlendirmek zorunda kalıyorlar. 2 yıl önce kamyon bir eve girerek, ölümlü kazaya neden oldu. Bu yol güzergahında 9 okul var. Şehir içinde olan kireç ocakları kapatıldı, burası niye kapatılmıyor?" ifadelerini kullandı.
Mahalle Sakini Mehmet Kocaaslan da taş ocağının kapatılması için toplandıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu işletme, hayatı bize zehir etti, ciğerlerimiz toz duman doldu. Tozdan dolayı hayvanlarımızı otlatamıyoruz. Ürettiğimiz üzüm ve kayısı gibi meyvelerimizi yiyemiyoruz. Üzüm bağlarımızda verim düştü ve bağlar kurumaya başladı. Taş ocağından dolayı oluşan toz nedeniyle evlerimizde camlarımızı açamaz olduk. Ocaktaki patlamalar nedeniyle evlerimizin duvarları çatlamaya başladı, kaynak sularımız kesilmeye yüz tuttu. Patlama sesleri nedeniyle hayvanlarımız ürküp kaçmakta. Karagöz Caddesi ile Yeşilyurt ilçesi Gedik mevkisindeki kireç ocakları kapatıldığı gibi sağlığımız ve çevremizi tehdit eden bu taş ocağı da kapatılmalı. Bu doğa ve çevre katliamına son vermezsek bunun vebaline hepimiz ortağız."
Kocaaslan, işletmenin kapatılmaması durumunda, ulusal bazda faaliyet gösteren çevreci derneklerin yardımıyla seslerini kamuoyuna duyurmaya çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Gruptakiler daha sonra olaysız dağıldı.