Uluslararası III. Türk-Alman Sempozyumu 100 Yıl Öncesine Mercek Tuttu
Almanya’nın Würzburg Şehrinde düzenlenen “Mondros ve Verysay’ın 100. yılında Türk-Alman İlişkileri Sempozyumu“ çeşitli ülkelerden çok sayıda akademisyenin katılımı ile gerçekleştirildi.
Akdeniz Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi ve Julius- Maximilians Üniversiteleri ile Almanya IKG Enstitüsü tarafından düzenlenen “Mondros ve Verysay’ın 100. yılında Türk-Alman İlişkileri Sempozyumu“ çeşitli ülkelerden çok sayıda akademisyenin katılımı ile gerçekleştirildi.
Türkiye, Almanya, Azerbaycan, Avusturya, Hollanda ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden katılan akademisyenler iki gün boyunca ikili ilişkileri konu alan bilimsel çalışmalarını sözlü, görsel ve belgesel kaynaklara dayanarak sunumlarını yaptı. Würzburg Üniversitesi’nin 600 yıllık tarihi binasında gerçekleşen oturumlarda 85 bilim adamı bizzat katılarak 16 bilim insanı ise bildiri göndererek sempozyuma katkı sağladı.
Uluslararası III. Türk-Alman Sempozyumu’na verdiği destek ile çok sayıda akademisyenin sempozyuma katılmasını sağlayan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, “Türk-Alman ilişkilerinin önemli bir dönemini işaret eden bu bilimsel etkinliğe en başından beri önemli destekler vererek eksiksiz hayata geçmesine özen gösterdik. Prof. Dr. Pache ve Dr. Çelik’i üniversitemizde misafir ederek sempozyumun teknik boyutlarını uzun uzun görüştük. Bu bilimsel etkinliğin, Türk ve Alman milletlerinin geçmişteki birlikteliğine dikkat çektiğini akademisyen camiaya duyurarak katkı sağlamalarına destek verdik. Türk-Alman ilişkilerine özellikle bilimsel alanda da çok iyi yerlerde olması için üniversitemiz özel bir gayret göstermektedir. Genç akademisyenler ve öğrencilerimizin iki ülke arasında sağlayacağı diyaloğa Akdeniz Üniversitesi olarak destek veriyor ve sempozyumun dördüncü ayağının bizim üniversitemizde yapılmasını teklif ediyorum” ifadelerini kullandı.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin de, “Almanya’ya geçmişte işçi olarak giden bir ailenin çocuğuyum. Almanya’ya karşı sevgi ve ilgim zaten özel olarak var. Yıllarca Türk milli takımının olmadığı uluslararası müsabakalarda bizler hep Almanları destekledik. Rektörü bulunduğum Selçuk Üniversitesi’nin geçmişine büyük saygı duyduğum Julius-Maxmimilians Ünivesitesi ile uluslararası alanda program gerçekleştirmesini sevinçle dile getirmek istiyorum. Onbinlerce öğrencisi ve geniş akademisyen kesimi ile Türkiye üniversiteleri arasında saygın bir yeri olan Selçuk Üniversitesi’nin gelecekte Türk-Alman ilişkilerine daha fazla katkı sağlayacak projelere imza atmak istediğini belirtirim” dedi.
Kaynak: İHA
Türkiye, Almanya, Azerbaycan, Avusturya, Hollanda ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden katılan akademisyenler iki gün boyunca ikili ilişkileri konu alan bilimsel çalışmalarını sözlü, görsel ve belgesel kaynaklara dayanarak sunumlarını yaptı. Würzburg Üniversitesi’nin 600 yıllık tarihi binasında gerçekleşen oturumlarda 85 bilim adamı bizzat katılarak 16 bilim insanı ise bildiri göndererek sempozyuma katkı sağladı.
Uluslararası III. Türk-Alman Sempozyumu’na verdiği destek ile çok sayıda akademisyenin sempozyuma katılmasını sağlayan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, “Türk-Alman ilişkilerinin önemli bir dönemini işaret eden bu bilimsel etkinliğe en başından beri önemli destekler vererek eksiksiz hayata geçmesine özen gösterdik. Prof. Dr. Pache ve Dr. Çelik’i üniversitemizde misafir ederek sempozyumun teknik boyutlarını uzun uzun görüştük. Bu bilimsel etkinliğin, Türk ve Alman milletlerinin geçmişteki birlikteliğine dikkat çektiğini akademisyen camiaya duyurarak katkı sağlamalarına destek verdik. Türk-Alman ilişkilerine özellikle bilimsel alanda da çok iyi yerlerde olması için üniversitemiz özel bir gayret göstermektedir. Genç akademisyenler ve öğrencilerimizin iki ülke arasında sağlayacağı diyaloğa Akdeniz Üniversitesi olarak destek veriyor ve sempozyumun dördüncü ayağının bizim üniversitemizde yapılmasını teklif ediyorum” ifadelerini kullandı.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin de, “Almanya’ya geçmişte işçi olarak giden bir ailenin çocuğuyum. Almanya’ya karşı sevgi ve ilgim zaten özel olarak var. Yıllarca Türk milli takımının olmadığı uluslararası müsabakalarda bizler hep Almanları destekledik. Rektörü bulunduğum Selçuk Üniversitesi’nin geçmişine büyük saygı duyduğum Julius-Maxmimilians Ünivesitesi ile uluslararası alanda program gerçekleştirmesini sevinçle dile getirmek istiyorum. Onbinlerce öğrencisi ve geniş akademisyen kesimi ile Türkiye üniversiteleri arasında saygın bir yeri olan Selçuk Üniversitesi’nin gelecekte Türk-Alman ilişkilerine daha fazla katkı sağlayacak projelere imza atmak istediğini belirtirim” dedi.