KTC'nin 35. Kuruluş Yıl Dönümü
Eski KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Belova: 'Bu enerji alanlarındaki mücadele, inşallah bir sıcak savaşa dönüşmez. Bunun dönüşmemesinin de yegane durdurucu faktörü, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti'dir'
Eski Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Belova, "Bu enerji alanlarındaki mücadele, inşallah bir sıcak savaşa dönüşmez. Bunun dönüşmemesinin de yegane durdurucu faktörü, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti'dir." dedi.
Belova, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde KKTC'nin 35. kuruluş yıl dönümü sebebiyle düzenlenen törene katıldı. Kıbrıs'ın bilinen tarih boyunca bölgedeki medeniyetlerin ilgi odağı olduğunu dile getiren Belova, birçok egemen gücün adaya hakim olduğunu söyledi.
Özdemir Belova, Osmanlı Devleti'nin Kıbrıs'ı fethinin önemine işaret ederek, İngilizlerin 1878'deki hakimiyetine kadarki dönem hakkında bilgiler verdi.
İngilizlerin yönetimden 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadarki dönemde, adadaki Türklerin varlıklarını koruduğuna dikkati çeken Belova, "1960'ta Rumlarla ortak bir cumhuriyet kuruldu. Bu oluşuma giden yolda Rumlar bunu kerhen kabul ettiklerini, adanın Yunanistan'a bağlanması açısından başlangıç olacağını düşündüler. Bu ortam içerisinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti maalesef ölü doğmuş bir cumhuriyetti. 1963'te Kıbrıslı Türkler, bu devletin yönetim kademelerinden uzaklaştırılarak, adada 11 yıl boyunca kanton hayatı yaşadılar." diye konuştu.
Belova, 1963 sonrasında yaşananları hatırlatarak, Kıbrıs Barış Harekatı'na kadarki döneme değindi.
Türkiye'nin adadaki Türkleri korumak amacıyla yürüttüğü operasyonun önemine vurgu yapan Belova, şöyle devam etti:
"Müdahale sonrası, cemaatten halka doğru gidiş yönünde büyük bir gelişim sarf edildi. Otonom bir devletle başlayan süreç Kıbrıs Türk Federe Devleti olarak devam edildi. 1983'ün 15 Kasım'ında da bu yapılanma en son noktaya kadar gitti. Bu süreç KKTC'nin kurulmasıyla taçlandırılmış oldu. Kıbrıslı Türklerin verdiği mücadeleyle cumhuriyete sahip olduk. O genç cumhuriyetin bir milletvekili olarak ana vatanda bulunmaktan mutluluk duyuyorum."
Belova, KKTC'de turizmden sonra en önemli faaliyet alanının eğitim olduğunu anlatarak, gelecek 10 yıl içerisinde yüksek öğrenim ve bununla ilişkili yan alanların önem kazanacağını söyledi.
Kıbrıs'ı eğitim ve bilişim adası haline getirme amacında olduklarını belirten Belova, "Genç cumhuriyetimiz önümüzdeki yıllarda muteber, dünya seviyesinde tanınırlığı artmış, Türklerin gurur duyduğu bir cumhuriyet haline gelir. Dış dünyanın buraya ilgisi enerji alanlarında daha da artacaktır. Bu enerji alanlarındaki mücadele, inşallah bir sıcak savaşa dönüşmez. Bunun dönüşmemesinin de yegane durdurucu faktörü, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti'dir." diye konuştu.
-"Bu noktaya kolay gelinmedi"
İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli de Kıbrıs halkının uzun bir süre Rum yönetimi tarafından ağır zulümlere maruz bırakıldığını hatırlatarak, "Haksızlık, baskı ve zulümler karşısında haklı mücadelesini cesurca sürdüren Kıbrıs Türk'ü, 15 Kasım 1983'te KKTC'ye hayat vererek, Türk milleti için yeni bir gurur tablosu oluşturdu. Bu noktaya kolay gelinmedi. Özellikle bizim yaş grubumuz, Kıbrıs'ta yaşananları ayrıntılarıyla hafızalarında muhafaza ediyor. Kıbrıs Türk halkının verdiği ölüm kalım mücadelesi, Türkiye'yi derinden etkilemiştir." dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın ise 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı'nda bulunduğunu anlatarak, geçmişte yaşananların doğru analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.
Temel amacın bugüne nasıl gelindiğinin unutulmaması olduğunu dile getiren Aydın, "Oradaki insanlarımızın katliama uğradığını, ticari hayatlarını, mücadelelerini, verilen şehitleri asla unutmamak gerekir. Kin gütmeyeceğiz, düşmanlık etmeyeceğiz. Fakat bir şeyi de asla unutmayacağız. Gaflet içerisinde olursak, sınırlarımızı yeterince koruyamazsak 1974 öncesine dönülebilir." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından, İzmirli ve Aydın, günün anısına Belova'ya plaket takdim etti.
Kaynak: AA
Belova, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde KKTC'nin 35. kuruluş yıl dönümü sebebiyle düzenlenen törene katıldı. Kıbrıs'ın bilinen tarih boyunca bölgedeki medeniyetlerin ilgi odağı olduğunu dile getiren Belova, birçok egemen gücün adaya hakim olduğunu söyledi.
Özdemir Belova, Osmanlı Devleti'nin Kıbrıs'ı fethinin önemine işaret ederek, İngilizlerin 1878'deki hakimiyetine kadarki dönem hakkında bilgiler verdi.
İngilizlerin yönetimden 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadarki dönemde, adadaki Türklerin varlıklarını koruduğuna dikkati çeken Belova, "1960'ta Rumlarla ortak bir cumhuriyet kuruldu. Bu oluşuma giden yolda Rumlar bunu kerhen kabul ettiklerini, adanın Yunanistan'a bağlanması açısından başlangıç olacağını düşündüler. Bu ortam içerisinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti maalesef ölü doğmuş bir cumhuriyetti. 1963'te Kıbrıslı Türkler, bu devletin yönetim kademelerinden uzaklaştırılarak, adada 11 yıl boyunca kanton hayatı yaşadılar." diye konuştu.
Belova, 1963 sonrasında yaşananları hatırlatarak, Kıbrıs Barış Harekatı'na kadarki döneme değindi.
Türkiye'nin adadaki Türkleri korumak amacıyla yürüttüğü operasyonun önemine vurgu yapan Belova, şöyle devam etti:
"Müdahale sonrası, cemaatten halka doğru gidiş yönünde büyük bir gelişim sarf edildi. Otonom bir devletle başlayan süreç Kıbrıs Türk Federe Devleti olarak devam edildi. 1983'ün 15 Kasım'ında da bu yapılanma en son noktaya kadar gitti. Bu süreç KKTC'nin kurulmasıyla taçlandırılmış oldu. Kıbrıslı Türklerin verdiği mücadeleyle cumhuriyete sahip olduk. O genç cumhuriyetin bir milletvekili olarak ana vatanda bulunmaktan mutluluk duyuyorum."
Belova, KKTC'de turizmden sonra en önemli faaliyet alanının eğitim olduğunu anlatarak, gelecek 10 yıl içerisinde yüksek öğrenim ve bununla ilişkili yan alanların önem kazanacağını söyledi.
Kıbrıs'ı eğitim ve bilişim adası haline getirme amacında olduklarını belirten Belova, "Genç cumhuriyetimiz önümüzdeki yıllarda muteber, dünya seviyesinde tanınırlığı artmış, Türklerin gurur duyduğu bir cumhuriyet haline gelir. Dış dünyanın buraya ilgisi enerji alanlarında daha da artacaktır. Bu enerji alanlarındaki mücadele, inşallah bir sıcak savaşa dönüşmez. Bunun dönüşmemesinin de yegane durdurucu faktörü, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti'dir." diye konuştu.
-"Bu noktaya kolay gelinmedi"
İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli de Kıbrıs halkının uzun bir süre Rum yönetimi tarafından ağır zulümlere maruz bırakıldığını hatırlatarak, "Haksızlık, baskı ve zulümler karşısında haklı mücadelesini cesurca sürdüren Kıbrıs Türk'ü, 15 Kasım 1983'te KKTC'ye hayat vererek, Türk milleti için yeni bir gurur tablosu oluşturdu. Bu noktaya kolay gelinmedi. Özellikle bizim yaş grubumuz, Kıbrıs'ta yaşananları ayrıntılarıyla hafızalarında muhafaza ediyor. Kıbrıs Türk halkının verdiği ölüm kalım mücadelesi, Türkiye'yi derinden etkilemiştir." dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın ise 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı'nda bulunduğunu anlatarak, geçmişte yaşananların doğru analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.
Temel amacın bugüne nasıl gelindiğinin unutulmaması olduğunu dile getiren Aydın, "Oradaki insanlarımızın katliama uğradığını, ticari hayatlarını, mücadelelerini, verilen şehitleri asla unutmamak gerekir. Kin gütmeyeceğiz, düşmanlık etmeyeceğiz. Fakat bir şeyi de asla unutmayacağız. Gaflet içerisinde olursak, sınırlarımızı yeterince koruyamazsak 1974 öncesine dönülebilir." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından, İzmirli ve Aydın, günün anısına Belova'ya plaket takdim etti.