Mevsim Geçişlerinde Beslenmeye Dikkat
Özel MMT Amerikan Hastanesi Diyetisyeni Merve Gül Kalkan, mevsim geçişlerine dikkat edilmesini isteyerek, bu süreçte beslenmeyle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.
Diyetisyen Merve Gül Kalkan, havaların değişmesiyle birlikte vücudun kışa hazırlaması gerektiğini anlatarak, kış aylarına geçişin başladığı bugünlerde beslenmeye her zamankinden daha da özen gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Diyetisyen Kalkan, "Mevsim geçişleri hastalıklara yakalanma olasılığının en yüksek olduğu zamanlardır. Bu zamanlarda mikroplara karşı vücudumuz savunmasız kalabilir. Vücudumuzu enfeksiyonlardan korumak için beslenmemize çok dikkat etmeliyiz.Her besin çeşidinden yeterli ve dengeli oranlarda almalıyız. Ama bazı besin öğeleri, vitaminler ve mineraller bağışıklığımızı güçlendirmede diğerlerinden çok daha etkilidir. Bazı besinleri özellikle mevsim geçişlerinde, kış aylarında beslenmemizden eksik etmemeliyiz. İşte bunlardan ilki protein kaynağı besinler: süt ve süt ürünleri, et, tavuk, balık, yumurta gibi protein kaynakları vücudumuzun bağışıklığını arttırır ve hastalıklara karşı direnç oluşturur. İkincisi ise A vitaminidir. A vitamininden zengin karaciğer, yumurta, sarı-turuncu-yeşil sebzeler bağışıklığımızı korumada oldukça etkilidir. Üçüncüsü C vitaminidir.Anti enfeksiyon vitamin olarak da bilinir.Virüslerin karşıtı olan, vücudumuzu enfeksiyonlardan koruyan C vitamininden zengin turunçgiller, kuşburnu, maydanoz, yeşil sivri biber, portakal, limon gibi besinleri özellikle mevsim geçişlerinde bolca tüketmeliyiz” dedi.
E vitaminin önemi
Diyetisyen Kalkan, E vitamininin önemine de dikkat çekerek, "E vitamini antioksidan bir vitamindir ve enfeksiyonlara karşı direnç oluşturur. Bu yüzden E vitamininden zengin yağlı tohumları, sert kabuklu meyveleri, tahılları beslenmemizden eksik etmemeliyiz. Beşincisi Fe mineralidir. Demir minerali bağışıklık sistemini güçlendirir ve en çok kırmızı ette bulunmakla birlikte kuru meyveler, yeşil sebzeler, pekmez, susam, fındık gibi besinlerde de bolca bulunur. Altıncısı ise Zn mineralidir. Çinko mineralinin antioksidan kapasitesi oldukça yüksektir. Bu sayede bağışıklığı güçlendirip enfeksiyonlara direnci arttırır. En çok buğday, et ve et ürünleri, badem, ceviz gibi besinlerde bulunur. Bu besinleri beslenmemizden eksik etmemekle birlikte vücudumuzdan enfeksiyonların atılmasında en etkili çözümlerden biri de bol bol su tüketmektir. Her gün en az 2-2,5 litre su içmemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Bitkilerin de beslenmeye eklenmesi tavsiyesinde bulunan Kalkan, "Eğer herhangi bir sağlık sorununuz yoksa doktor ve diyetisyeninize danışarak size önerilen miktarlarda ekinezya, ıhlamur, zencefil, zerdeçal gibi bitkileri beslenmenize ekleyebilirsiniz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Diyetisyen Kalkan, "Mevsim geçişleri hastalıklara yakalanma olasılığının en yüksek olduğu zamanlardır. Bu zamanlarda mikroplara karşı vücudumuz savunmasız kalabilir. Vücudumuzu enfeksiyonlardan korumak için beslenmemize çok dikkat etmeliyiz.Her besin çeşidinden yeterli ve dengeli oranlarda almalıyız. Ama bazı besin öğeleri, vitaminler ve mineraller bağışıklığımızı güçlendirmede diğerlerinden çok daha etkilidir. Bazı besinleri özellikle mevsim geçişlerinde, kış aylarında beslenmemizden eksik etmemeliyiz. İşte bunlardan ilki protein kaynağı besinler: süt ve süt ürünleri, et, tavuk, balık, yumurta gibi protein kaynakları vücudumuzun bağışıklığını arttırır ve hastalıklara karşı direnç oluşturur. İkincisi ise A vitaminidir. A vitamininden zengin karaciğer, yumurta, sarı-turuncu-yeşil sebzeler bağışıklığımızı korumada oldukça etkilidir. Üçüncüsü C vitaminidir.Anti enfeksiyon vitamin olarak da bilinir.Virüslerin karşıtı olan, vücudumuzu enfeksiyonlardan koruyan C vitamininden zengin turunçgiller, kuşburnu, maydanoz, yeşil sivri biber, portakal, limon gibi besinleri özellikle mevsim geçişlerinde bolca tüketmeliyiz” dedi.
E vitaminin önemi
Diyetisyen Kalkan, E vitamininin önemine de dikkat çekerek, "E vitamini antioksidan bir vitamindir ve enfeksiyonlara karşı direnç oluşturur. Bu yüzden E vitamininden zengin yağlı tohumları, sert kabuklu meyveleri, tahılları beslenmemizden eksik etmemeliyiz. Beşincisi Fe mineralidir. Demir minerali bağışıklık sistemini güçlendirir ve en çok kırmızı ette bulunmakla birlikte kuru meyveler, yeşil sebzeler, pekmez, susam, fındık gibi besinlerde de bolca bulunur. Altıncısı ise Zn mineralidir. Çinko mineralinin antioksidan kapasitesi oldukça yüksektir. Bu sayede bağışıklığı güçlendirip enfeksiyonlara direnci arttırır. En çok buğday, et ve et ürünleri, badem, ceviz gibi besinlerde bulunur. Bu besinleri beslenmemizden eksik etmemekle birlikte vücudumuzdan enfeksiyonların atılmasında en etkili çözümlerden biri de bol bol su tüketmektir. Her gün en az 2-2,5 litre su içmemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Bitkilerin de beslenmeye eklenmesi tavsiyesinde bulunan Kalkan, "Eğer herhangi bir sağlık sorununuz yoksa doktor ve diyetisyeninize danışarak size önerilen miktarlarda ekinezya, ıhlamur, zencefil, zerdeçal gibi bitkileri beslenmenize ekleyebilirsiniz” diye konuştu.