CHP'den Hak-İş'e 'Ekonomi' Ziyareti
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak: 'Biz, Türkiye'nin hiçbir şekilde IMF'ye gitmesini onaylamıyoruz. Siz ekonomiyi eğer dolar kolik ettiyseniz, dış borca bağımlı hale getirdiyseniz, her yıl 200 milyar doların üstünde bir parayı çevirmek zorunda bırakmışsanız ve uluslararası piyasalara ulaşmayı sağlayacak, yatırımcıya güven verecek bir takım önlemleri almamakta ısrar ediyorsanız, sonunda bu piyasalarla ilişkiniz kesilir, o zaman çok acı ilaçları içmek zorunda kalırsınız' HAKİş Genel Başkanı Mahmut Arslan: 'Yaşanan yüksek enflasyon, döviz, faiz üçlemi içerisinde yaşadığımız olumsuzlukları giderecek bir yeni asgari ücretin yılbaşında belirlenmesini arzu ediyoruz'
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Biz, Türkiye'nin hiçbir şekilde IMF'ye gitmesini onaylamıyoruz. Siz ekonomiyi eğer dolar kolik ettiyseniz, dış borca bağımlı hale getirdiyseniz, her yıl 200 milyar doların üstünde bir parayı çevirmek zorunda bırakmışsanız ve uluslararası piyasalara ulaşmayı sağlayacak, yatırımcıya güven verecek birtakım önlemleri almamakta ısrar ediyorsanız, sonunda bu piyasalarla ilişkiniz kesilir, o zaman çok acı ilaçları içmek zorunda kalırsınız." dedi.
Öztrak, beraberindeki CHP Ekonomi Masası üyeleri Genel Sekreter Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ile HAK-İş Konfederasyonunu ziyaret etti.
Öztrak, Türkiye'nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, sene başından bu yana liranın yüzde 60'dan fazla değer kaybettiğini, faizlerin yüzde 26'lara tırmandığını, işsizliğin hızla artığını bildirdi.
Bu çerçevede, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerini ziyaret ederek, yaşanan sürecin toplum kesimleri üzerindeki etkilerini değerlendirmeye çalıştıklarını belirten Öztrak, amaçlarının, ortak akıl kapsamında çözümler üretmek olduğunu söyledi.
Öztrak, bu süreçte sendikaların önemli olduğuna işaret ederek, daha önce Türk-İş'e gittiklerini, bugün Hak-İş'e geldiklerini, cuma günü ise DİSK'i ziyaret edeceklerini aktardı.
İşsizlik Fonu'nun çalışanların kontrolünde olması gerektiğinin altını çizen Öztrak, hiç kimseye sorulmadan 11 milyarlık kaynağın kamu bankalarına aktarıldığını, bunun üzücü bir gelişme olduğunu ifade etti.
Öztrak, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in bir an önce toplanması gerektiğini söyledi.
İktidarın bugün Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'nı açıklayacağını hatırlatan Öztrak, bunda konfederasyon temsilcilerinin de olması gerektiğini değerlendirdi.
Öztrak, kamu toplu sözleşmelerinin gelecek günlerde gündeme geleceğini belirterek, "Eğer bu enflasyonla mücadele programı, enflasyonla mücadelenin tüm yükünü kalkıp çalışanların üzerine yıkacak olursa IMF'ye falan ihtiyaç yok. Vakti zamanında damdan düşen bu ekonomide müsteşarlık yapmış bir kişi olarak şunu söylüyorum, adil olmazsanız, adaletli davranmazsanız, toplumun tüm kesimleriyle müzakere, müşavere ederek bu programı uygulamazsanız, bu programların başarılı olma şansı yoktur." dedi.
Asgari ücretin sene başında 423 dolarken, şu anda 262 dolara düştüğüne dikkati çeken Öztrak, bunun buralarda kalmasının, çalışanların çok ciddi mağdur olması anlamına geleceğini, bu konuda önemli adımların mutlaka atılması gerektiğini vurguladı.
- "Çabamız, sıkıntılı süreci atlatabilmek için"
Bu tür sıkıntıların aşılabilmesi için çalışanları yakından izleyen sendikaların, konfederasyonların geniş kesimlerin taleplerini karar alıcılara iletebildiği bir ortama geçilmesi gerektiğine işaret eden Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz, Türkiye'nin hiçbir şekilde IMF'ye gitmesini onaylamıyoruz. Hangi şartlarda IMF'ye gidilir? Siz ekonomiyi eğer dolar kolik ettiyseniz, dış borca bağımlı hale getirdiyseniz, her yıl 200 milyar doların üstünde bir parayı çevirmek zorunda bırakmışsanız ve uluslararası piyasalara ulaşmayı sağlayacak, yatırımcıya güven verecek birtakım önlemleri almamakta ısrar ediyorsanız, sonunda bu piyasalarla ilişkiniz kesilir, o zaman çok acı ilaçları içmek zorunda kalırsınız. Yaptığımız bu çalışmaların bir tek amacı var, Türkiye'nin yeniden IMF'nin kapsına düşmesini önlemek, ortak aklı üretebilmek, bu ortak aklı bu ülkeyi yönetenlere bir şekilde iletebilmek."
Bunları yapmak isterken, "CHP, dolar baronlarıyla birlikte hareket ediyor." suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Öztrak, "CHP bu ülkede dolarla hiçbir ilişkisi olmayan, kriz olduğunda da satacak doları bulunmayan, hep Türk Lirası ile iş yapan, altı okundan biri Atatürk milliyetçiliği olan, yerli ve milli olan, milli çözümleri üreten, destekleyen bir partidir. Bu çerçevede de bizim bütün çabamız kimseye muhtaç olmadan bu sıkıntılı süreci bir an önce atlatabilmektir." diye konuştu.
Öztrak, sendikalılaşmanın önemine dikkati çekerek, Türkiye'de sendikasızlaşma meselesine hızla çözüm bulunması gerektiğini, bu konuda sendikaların yanında olacaklarını kaydetti.
- "Üçlü Danışma Kurulu toplanmalı"
HAK-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da Türkiye'nin yaşadığı olağanüstü dönemin, ekonomide yaşananların toplumun bütün kesimleri gibi konfederasyonlarını da ilgilendirdiğini ve etkilediğini ifade etti.
Bu tür sorunlarla baş edebilmenin yolunun sendikal örgütlülüğün güçlendirilmesi olduğunun altını çizen Arslan, işçilerin sadece yüzde 12,8'inin sendikalı olduğunu, bu durumun hem Türkiye'nin üye olmak istediği Avrupa Birliği'nde hem de dünyanın birinci lig ülkelerinin hiçbirinde olmadığını bildirdi.
Arslan, toplu sözleşme sisteminin ise geniş kitleleri kapsayacak şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
Türkiye'de işsizliğin ve kayıt dışı çalışmanın düşürülmesi için sendikalılaşmanın önemli olduğu belirten Arslan, İşsizlik Fonu'ndan adil bir şekilde yararlanılmasını sağlayacak modele ihtiyaç olduğunu söyledi.
Enflasyona karşı alınacak tedbirler konusunda, ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, en önemli sosyal diyalog mekanizmalarından Üçlü Danışma Kurulunun ve 2009'dan beri toplanmayan Ekonomik Sosyal Konsey'in toplantıya çağırılmasını istedi.
- " Yüksek enflasyon karşısında emekliler korunmalı"
Arslan, enflasyonun düşürülmesi konusunda konfederasyonlarının istekli, arzulu ve kararlı olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Önümüzdeki 2019 yılında kamu sözleşmeleri var. Yaklaşık 200 bin kamu işçisi, 1 milyona yakın da kamuya geçen taşeron işçinin toplu sözleşmeleri söz konusu olacak. Burada, bu yüksek enflasyon dikkate alınarak kamu sözleşmelerinin hazırlıklarının yapılması ve bu çerçevede bir toplu sözleşme politikasının kamu işverenleri tarafından oluşturulmasını talep ediyoruz. Emeklilerin, özellikle işçi emeklilerinin bu yüksek enflasyon karşısında korunacağı bir ücret düzeyinin oluşturulmasını talep etmekteyiz. Bütün bu yaşanan yüksek enflasyon, döviz, faiz üçlemi içerisinde yaşadığımız olumsuzlukları giderecek bir yeni asgari ücretin yılbaşında belirlenmesini arzu ediyoruz."
IMF ile yapılacak bir anlaşmayı asla kabul etmediklerinin altını çizen Arslan, hükümetin, "IMF ile yola devam etmeyeceğini" açıklamasını son derece önemli bulduklarını kaydetti.
Arslan, konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen, "Asgari ücretlilerin maaşlarının enflasyon oranında mı artırılmasını isteyeceksiniz?" sorusuna karşılık, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda bulunmadıklarını anımsatarak, bu yapının değişmesini istedi.
- "Asgari ücreti kaldırabilecek altyapı var"
Asgari ücretin özel sektör tarafından da desteklenmesi gerektiğine işaret eden Arslan, "2016 asgari ücreti konusunda çok büyük spekülasyonlar yapıldı 'Asgari ücret çok yükseldi.' diye. İşverenlerimizin çok büyük tepkileri oldu. Bu tepkilerin arkasında şu yatıyordu, 'Eğer böyle devam ederse, işçi çıkarırız.' Biz, 2016'nın sonuna kadar izledik ve ciddi şekilde işçi çıkışı söz konusu olmadı. Demek ki Türk ekonomisi, özel sektörü o asgari ücreti kaldırabilecek bir altyapıya sahip." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, asgari ücret ne kadar yükseltilirse, atılacak ekonomik adımların başarı şansının da o kadar yükseleceğini kaydetti.
Konuşmaların ardından Arslan, CHP heyetine çini vazo ve kravat hediye etti.
Kaynak: AA
Öztrak, beraberindeki CHP Ekonomi Masası üyeleri Genel Sekreter Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve Konya Milletvekili Abdüllatif Şener ile HAK-İş Konfederasyonunu ziyaret etti.
Öztrak, Türkiye'nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, sene başından bu yana liranın yüzde 60'dan fazla değer kaybettiğini, faizlerin yüzde 26'lara tırmandığını, işsizliğin hızla artığını bildirdi.
Bu çerçevede, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerini ziyaret ederek, yaşanan sürecin toplum kesimleri üzerindeki etkilerini değerlendirmeye çalıştıklarını belirten Öztrak, amaçlarının, ortak akıl kapsamında çözümler üretmek olduğunu söyledi.
Öztrak, bu süreçte sendikaların önemli olduğuna işaret ederek, daha önce Türk-İş'e gittiklerini, bugün Hak-İş'e geldiklerini, cuma günü ise DİSK'i ziyaret edeceklerini aktardı.
İşsizlik Fonu'nun çalışanların kontrolünde olması gerektiğinin altını çizen Öztrak, hiç kimseye sorulmadan 11 milyarlık kaynağın kamu bankalarına aktarıldığını, bunun üzücü bir gelişme olduğunu ifade etti.
Öztrak, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in bir an önce toplanması gerektiğini söyledi.
İktidarın bugün Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'nı açıklayacağını hatırlatan Öztrak, bunda konfederasyon temsilcilerinin de olması gerektiğini değerlendirdi.
Öztrak, kamu toplu sözleşmelerinin gelecek günlerde gündeme geleceğini belirterek, "Eğer bu enflasyonla mücadele programı, enflasyonla mücadelenin tüm yükünü kalkıp çalışanların üzerine yıkacak olursa IMF'ye falan ihtiyaç yok. Vakti zamanında damdan düşen bu ekonomide müsteşarlık yapmış bir kişi olarak şunu söylüyorum, adil olmazsanız, adaletli davranmazsanız, toplumun tüm kesimleriyle müzakere, müşavere ederek bu programı uygulamazsanız, bu programların başarılı olma şansı yoktur." dedi.
Asgari ücretin sene başında 423 dolarken, şu anda 262 dolara düştüğüne dikkati çeken Öztrak, bunun buralarda kalmasının, çalışanların çok ciddi mağdur olması anlamına geleceğini, bu konuda önemli adımların mutlaka atılması gerektiğini vurguladı.
- "Çabamız, sıkıntılı süreci atlatabilmek için"
Bu tür sıkıntıların aşılabilmesi için çalışanları yakından izleyen sendikaların, konfederasyonların geniş kesimlerin taleplerini karar alıcılara iletebildiği bir ortama geçilmesi gerektiğine işaret eden Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz, Türkiye'nin hiçbir şekilde IMF'ye gitmesini onaylamıyoruz. Hangi şartlarda IMF'ye gidilir? Siz ekonomiyi eğer dolar kolik ettiyseniz, dış borca bağımlı hale getirdiyseniz, her yıl 200 milyar doların üstünde bir parayı çevirmek zorunda bırakmışsanız ve uluslararası piyasalara ulaşmayı sağlayacak, yatırımcıya güven verecek birtakım önlemleri almamakta ısrar ediyorsanız, sonunda bu piyasalarla ilişkiniz kesilir, o zaman çok acı ilaçları içmek zorunda kalırsınız. Yaptığımız bu çalışmaların bir tek amacı var, Türkiye'nin yeniden IMF'nin kapsına düşmesini önlemek, ortak aklı üretebilmek, bu ortak aklı bu ülkeyi yönetenlere bir şekilde iletebilmek."
Bunları yapmak isterken, "CHP, dolar baronlarıyla birlikte hareket ediyor." suçlamasıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Öztrak, "CHP bu ülkede dolarla hiçbir ilişkisi olmayan, kriz olduğunda da satacak doları bulunmayan, hep Türk Lirası ile iş yapan, altı okundan biri Atatürk milliyetçiliği olan, yerli ve milli olan, milli çözümleri üreten, destekleyen bir partidir. Bu çerçevede de bizim bütün çabamız kimseye muhtaç olmadan bu sıkıntılı süreci bir an önce atlatabilmektir." diye konuştu.
Öztrak, sendikalılaşmanın önemine dikkati çekerek, Türkiye'de sendikasızlaşma meselesine hızla çözüm bulunması gerektiğini, bu konuda sendikaların yanında olacaklarını kaydetti.
- "Üçlü Danışma Kurulu toplanmalı"
HAK-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da Türkiye'nin yaşadığı olağanüstü dönemin, ekonomide yaşananların toplumun bütün kesimleri gibi konfederasyonlarını da ilgilendirdiğini ve etkilediğini ifade etti.
Bu tür sorunlarla baş edebilmenin yolunun sendikal örgütlülüğün güçlendirilmesi olduğunun altını çizen Arslan, işçilerin sadece yüzde 12,8'inin sendikalı olduğunu, bu durumun hem Türkiye'nin üye olmak istediği Avrupa Birliği'nde hem de dünyanın birinci lig ülkelerinin hiçbirinde olmadığını bildirdi.
Arslan, toplu sözleşme sisteminin ise geniş kitleleri kapsayacak şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
Türkiye'de işsizliğin ve kayıt dışı çalışmanın düşürülmesi için sendikalılaşmanın önemli olduğu belirten Arslan, İşsizlik Fonu'ndan adil bir şekilde yararlanılmasını sağlayacak modele ihtiyaç olduğunu söyledi.
Enflasyona karşı alınacak tedbirler konusunda, ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, en önemli sosyal diyalog mekanizmalarından Üçlü Danışma Kurulunun ve 2009'dan beri toplanmayan Ekonomik Sosyal Konsey'in toplantıya çağırılmasını istedi.
- " Yüksek enflasyon karşısında emekliler korunmalı"
Arslan, enflasyonun düşürülmesi konusunda konfederasyonlarının istekli, arzulu ve kararlı olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:
"Önümüzdeki 2019 yılında kamu sözleşmeleri var. Yaklaşık 200 bin kamu işçisi, 1 milyona yakın da kamuya geçen taşeron işçinin toplu sözleşmeleri söz konusu olacak. Burada, bu yüksek enflasyon dikkate alınarak kamu sözleşmelerinin hazırlıklarının yapılması ve bu çerçevede bir toplu sözleşme politikasının kamu işverenleri tarafından oluşturulmasını talep ediyoruz. Emeklilerin, özellikle işçi emeklilerinin bu yüksek enflasyon karşısında korunacağı bir ücret düzeyinin oluşturulmasını talep etmekteyiz. Bütün bu yaşanan yüksek enflasyon, döviz, faiz üçlemi içerisinde yaşadığımız olumsuzlukları giderecek bir yeni asgari ücretin yılbaşında belirlenmesini arzu ediyoruz."
IMF ile yapılacak bir anlaşmayı asla kabul etmediklerinin altını çizen Arslan, hükümetin, "IMF ile yola devam etmeyeceğini" açıklamasını son derece önemli bulduklarını kaydetti.
Arslan, konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen, "Asgari ücretlilerin maaşlarının enflasyon oranında mı artırılmasını isteyeceksiniz?" sorusuna karşılık, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda bulunmadıklarını anımsatarak, bu yapının değişmesini istedi.
- "Asgari ücreti kaldırabilecek altyapı var"
Asgari ücretin özel sektör tarafından da desteklenmesi gerektiğine işaret eden Arslan, "2016 asgari ücreti konusunda çok büyük spekülasyonlar yapıldı 'Asgari ücret çok yükseldi.' diye. İşverenlerimizin çok büyük tepkileri oldu. Bu tepkilerin arkasında şu yatıyordu, 'Eğer böyle devam ederse, işçi çıkarırız.' Biz, 2016'nın sonuna kadar izledik ve ciddi şekilde işçi çıkışı söz konusu olmadı. Demek ki Türk ekonomisi, özel sektörü o asgari ücreti kaldırabilecek bir altyapıya sahip." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, asgari ücret ne kadar yükseltilirse, atılacak ekonomik adımların başarı şansının da o kadar yükseleceğini kaydetti.
Konuşmaların ardından Arslan, CHP heyetine çini vazo ve kravat hediye etti.