'Birlikte Mücadele Edeceğiz'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: 'Önümüzdeki süreç içinde hep birlikte düşüneceğiz. Mücadele edeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Mücadeleyi birlikte götüreceğiz. Bu işin sağı solu yoktur. Bu bir vatanseverlik olayıdır. Bu nedenle bütün vatanseverleri, ülkesini, vatanını ve bayrağını sevenleri yeniden bir milli mücadele için göreve davet ediyoruz' 'Cumhuriyet fazilettir, erdemdir, vatandaşlıktır, demokrasidir ve kadınerkek eşitliğidir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye demektir Cumhuriyet. O nedenle yarın Cumhuriyetimiz'i kutlayacağız. Cumhuriyetimiz hepimize kutlu olsun'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki süreç içinde hep birlikte düşüneceğiz. Mücadele edeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Mücadeleyi birlikte götüreceğiz. Bu işin sağı solu yoktur. Bu bir vatanseverlik olayıdır. Bu nedenle bütün vatanseverleri, ülkesini, vatanını ve bayrağını sevenleri yeniden bir milli mücadele için göreve davet ediyoruz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediyesi'nce Kütahya'nın Dumlupınar ilçesinde yaptırılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Misafirhanesi ve Dumlupınar Sosyal Tesisi'nin açılış törenine katıldı.
Burada konuşma yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 1940'lı yıllarda uçak ihraç eden bir ülke konumunda bulunduğunu, ülkenin şimdi ise saman ithalatı yaptığını belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Neden Türkiye şimdi Londra'daki bir avuç tefeciye mahkum edilmiş vaziyette. Neden tarihinin en büyük faizlerini yurt dışına ödüyor. Bu ülkede şehitlerin hakkını koruyacaksak, şehitlere sahip çıkacaksak, onların bu ülkeyi kurarken güttükleri felsefeye sahip çıkmak zorundayız. El aleme avuç açan bir yönetimi her yerde ve her ortamda reddetmeli, milli duruşu, Anadolu duruşunu sergilemeliyiz." diye konuştu.
- "Bu topraklar şehit kanlarıyla sulanmış topraklar"
Bu topraklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu topraklar şehit kanlarıyla sulanmış topraklar. Binlerce kişi yatıyor kefensiz. Şiirler okundu gayet güzel. Ama sahip çıkmanın yolu, Türkiye'nin tarihine sahip çıkmaktan geçer. Babalarımızın, dedelerimizin yaşadığı sorunları çocuklarımıza, torunlarımıza yaşatmayalım." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, herkesin düşünmek zorunda olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Ön yargılardan arınmak zorundayız. Milli Mücadele'nin hangi koşullarda verildiğini görmek zorundayız. Sormak zorundayız, Osmanlı'nın parasını basan matbaa kimindi? Yabancılarındı. Peki Türkiye Cumhuriyeti kendi parasını ne zaman bastı? 1930 yılında Merkez Bankası'nı kurarak. Osmanlı'nın parasını basacak matbaası bile yoktu. Osmanlı deyince Fatih'i, Kanuni'yi anlıyoruz. Elbette Osmanlı bizim atamız, elbette Kanuni'yi, Fatih'i anacağız. Elbette ki onların yaptıklarıyla gurur duyacağız ama tarihi büyütmek zorundayız, geleceğe doğru."
Dumlupınar Müzesi'nin herkes tarafından gezilmesi önerisinde bulunan Kılıçdaroğlu, "O müzede Kurtuluş Savaşı sırasında kullanılan silahları göreceksiniz. Alman, Fransız, Rus tüfeği var, Osmanlı'nın bir tüfeği bile yok. Ne demektir bu? Kaba güçle dünyaya egemen olunmuyor, o geçti." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, dünyaya akıl gücüyle egemen olunacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akıl gücü ne demektir? Üniversiteler bilgi üretecek, düşünceye sınırlama getirmeyeceksin demektir. Çocuklarımızı niye okula gönderiyoruz? Niye eğitiyoruz? Dünyayı sorgulasınlar diye. Elin oğlu biz kılıçla giderken o kılıçla gelemiyor ki, onun elinde kılıç yok ki, 50 metreden kurşunla indiriyor seni. Ne demiş Köroğlu; 'Delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu.' Ama bizimkiler delikli demirin farkında bile değil. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu'nun göbeğinde, Kırıkkale'de silah fabrikalarını kurdu. 'Kendi silahımı kendim üreteceğim' dedi. 'Başkasına el ve avuç açmayacağım' dedi. Bunun ne kadar farkındayız. Bunu ne kadar anlatacağız. Her birimizin tek tek anlatma sorumluluğu ve yükümlülüğü var."
- "Yeniden mücadele edeceğiz"
81 milyonluk Türkiye neden kendi kendine yetmiyor? diyen Kılıçdaroğlu, şu görüşlerini paylaştı:
"Önümüzdeki süreç içinde hep birlikte düşüneceğiz. Mücadele edeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Mücadeleyi birlikte götüreceğiz. Bu işin sağı solu yoktur. Bu bir vatanseverlik olayıdır. Bu nedenle bütün vatanseverleri, ülkesini, vatanını ve bayrağını sevenleri yeniden bir milli mücadele için göreve davet ediyoruz. Yeniden mücadele edeceğiz. Kimseye boyun eğmeyen bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. Üniversiteleri bilgi üreten, fabrikaları üreten, sanatçıları üreten, gazetecilerin hapiste olmadığı, üniversitelerinden hocaların atılmadığı, sokaklarında ve caddelerinde herkesin özgürce gezdiği ve düşüncelerini ifade ettiği bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. O zaman şehitlere karşı görevimizi yerine getirmiş oluruz."
- "Kimseye boyun eğmeyen ve onurlu bir Türkiye"
Şehitlere ve gazilere karşı görevlerinin bulunduğunu anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"21. yüzyıldayız. Ekim ayındayız ve iki askerimiz donarak ölüyor. Nasıl oluyor bu? Dolayısıyla herkesin kendisine sorması lazım. Ben vicdanen rahatsızım. İki askerimizin ekim ayında donarak ölmesi. Bunun hesabının verilmesi lazım bu topluma. Bunun hesabı mutlaka ve mutlaka sorulmalıdır. O askerlerin elbiseleri yok muydu? Onlar parka mı gidiyorlardı, yoksa Akdeniz'de mi geziyorlardı? Niçin düşünmediler? Hangi gerekçeyle düşünmediler? Dün bir şehidimizin babasıyla görüştüm. Kendisine mezarlıklar müdürlüğü telefon ediyor, çocuğunun öldüğüne dair. Düşünebiliyor musunuz? Şehit demek ve şehidi anmak kolaydır. Bütün mesele ülkesi ve bayrağı için bedenini, canını ve ruhunu veren şehidin beklentilerini gerçekleştirmektir.
Kimseye boyun eğmeyen ve onurlu bir Türkiye. Bunun yolu nedir? Dünyada tektir; üreten bir Türkiye. Üreteceksiniz, her alanda üreteceksiniz. Üretmezseniz birilerinin kulu kölesi olursunuz. Onlar üretirler, siz tüketirsiniz. O nedenle Gazi Mustafa Kemal, 'Ekonomik zaferlerle taçlandırmazsanız Kurtuluş Savaşı'nı bağımsızlığınızı koruyamazsınız' diyor. Biz yeniden ekonomide evet demek zorundayız. Yeniden ekonomimizi güçlendirmek ve üretmek zorundayız."
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın en güzel bayram olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu Cumhuriyet sayesinde milletvekilliği, grup başkanvekilliği ve CHP'nin genel başkanlığını yaptığını ve bunları Cumhuriyet'e ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçlu olduğunu aktardı.
Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk milletinin daha rahat yaşaması için bedeller ödediğine değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz gerekirse bedeller ödeyeceğiz çocuklarımız daha güzel yaşasın diye. Biz bunu yapmak zorundayız. Cumhuriyeti anmak, kutlamak hepimizin ortak görevidir. Gazi Mustafa Kemal 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' diye ne güzel söylemiş. Bizim cumhuriyetimiz kimsesizlerin cumhuriyetidir. Çünkü her birey özgürdür. Her birey vatandaştır. Kimse padişahın kulu ve kölesi değildir. Her birey düşüncesini özgürce ifade edecektir. Cumhuriyet budur. Cumhuriyet fazilettir, erdemdir, vatandaşlıktır, demokrasidir ve kadın-erkek eşitliğidir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye demektir cumhuriyet. O nedenle yarın cumhuriyetimizi kutlayacağız. Cumhuriyetimiz hepimize kutlu olsun."
Konuşmaların ardından Kur'an-ı Kerim okunması ve dualarla tesisin açılışı gerçekleştirildi.
Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet daha sonra Dumlupınar Şehitliği'ne geçerek dua etti.
Programa, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile vatandaşlar katıldı.
Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediyesi'nce Kütahya'nın Dumlupınar ilçesinde yaptırılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Misafirhanesi ve Dumlupınar Sosyal Tesisi'nin açılış törenine katıldı.
Burada konuşma yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 1940'lı yıllarda uçak ihraç eden bir ülke konumunda bulunduğunu, ülkenin şimdi ise saman ithalatı yaptığını belirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Neden Türkiye şimdi Londra'daki bir avuç tefeciye mahkum edilmiş vaziyette. Neden tarihinin en büyük faizlerini yurt dışına ödüyor. Bu ülkede şehitlerin hakkını koruyacaksak, şehitlere sahip çıkacaksak, onların bu ülkeyi kurarken güttükleri felsefeye sahip çıkmak zorundayız. El aleme avuç açan bir yönetimi her yerde ve her ortamda reddetmeli, milli duruşu, Anadolu duruşunu sergilemeliyiz." diye konuştu.
- "Bu topraklar şehit kanlarıyla sulanmış topraklar"
Bu topraklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu topraklar şehit kanlarıyla sulanmış topraklar. Binlerce kişi yatıyor kefensiz. Şiirler okundu gayet güzel. Ama sahip çıkmanın yolu, Türkiye'nin tarihine sahip çıkmaktan geçer. Babalarımızın, dedelerimizin yaşadığı sorunları çocuklarımıza, torunlarımıza yaşatmayalım." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, herkesin düşünmek zorunda olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Ön yargılardan arınmak zorundayız. Milli Mücadele'nin hangi koşullarda verildiğini görmek zorundayız. Sormak zorundayız, Osmanlı'nın parasını basan matbaa kimindi? Yabancılarındı. Peki Türkiye Cumhuriyeti kendi parasını ne zaman bastı? 1930 yılında Merkez Bankası'nı kurarak. Osmanlı'nın parasını basacak matbaası bile yoktu. Osmanlı deyince Fatih'i, Kanuni'yi anlıyoruz. Elbette Osmanlı bizim atamız, elbette Kanuni'yi, Fatih'i anacağız. Elbette ki onların yaptıklarıyla gurur duyacağız ama tarihi büyütmek zorundayız, geleceğe doğru."
Dumlupınar Müzesi'nin herkes tarafından gezilmesi önerisinde bulunan Kılıçdaroğlu, "O müzede Kurtuluş Savaşı sırasında kullanılan silahları göreceksiniz. Alman, Fransız, Rus tüfeği var, Osmanlı'nın bir tüfeği bile yok. Ne demektir bu? Kaba güçle dünyaya egemen olunmuyor, o geçti." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, dünyaya akıl gücüyle egemen olunacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akıl gücü ne demektir? Üniversiteler bilgi üretecek, düşünceye sınırlama getirmeyeceksin demektir. Çocuklarımızı niye okula gönderiyoruz? Niye eğitiyoruz? Dünyayı sorgulasınlar diye. Elin oğlu biz kılıçla giderken o kılıçla gelemiyor ki, onun elinde kılıç yok ki, 50 metreden kurşunla indiriyor seni. Ne demiş Köroğlu; 'Delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu.' Ama bizimkiler delikli demirin farkında bile değil. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu'nun göbeğinde, Kırıkkale'de silah fabrikalarını kurdu. 'Kendi silahımı kendim üreteceğim' dedi. 'Başkasına el ve avuç açmayacağım' dedi. Bunun ne kadar farkındayız. Bunu ne kadar anlatacağız. Her birimizin tek tek anlatma sorumluluğu ve yükümlülüğü var."
- "Yeniden mücadele edeceğiz"
81 milyonluk Türkiye neden kendi kendine yetmiyor? diyen Kılıçdaroğlu, şu görüşlerini paylaştı:
"Önümüzdeki süreç içinde hep birlikte düşüneceğiz. Mücadele edeceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Mücadeleyi birlikte götüreceğiz. Bu işin sağı solu yoktur. Bu bir vatanseverlik olayıdır. Bu nedenle bütün vatanseverleri, ülkesini, vatanını ve bayrağını sevenleri yeniden bir milli mücadele için göreve davet ediyoruz. Yeniden mücadele edeceğiz. Kimseye boyun eğmeyen bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. Üniversiteleri bilgi üreten, fabrikaları üreten, sanatçıları üreten, gazetecilerin hapiste olmadığı, üniversitelerinden hocaların atılmadığı, sokaklarında ve caddelerinde herkesin özgürce gezdiği ve düşüncelerini ifade ettiği bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. O zaman şehitlere karşı görevimizi yerine getirmiş oluruz."
- "Kimseye boyun eğmeyen ve onurlu bir Türkiye"
Şehitlere ve gazilere karşı görevlerinin bulunduğunu anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"21. yüzyıldayız. Ekim ayındayız ve iki askerimiz donarak ölüyor. Nasıl oluyor bu? Dolayısıyla herkesin kendisine sorması lazım. Ben vicdanen rahatsızım. İki askerimizin ekim ayında donarak ölmesi. Bunun hesabının verilmesi lazım bu topluma. Bunun hesabı mutlaka ve mutlaka sorulmalıdır. O askerlerin elbiseleri yok muydu? Onlar parka mı gidiyorlardı, yoksa Akdeniz'de mi geziyorlardı? Niçin düşünmediler? Hangi gerekçeyle düşünmediler? Dün bir şehidimizin babasıyla görüştüm. Kendisine mezarlıklar müdürlüğü telefon ediyor, çocuğunun öldüğüne dair. Düşünebiliyor musunuz? Şehit demek ve şehidi anmak kolaydır. Bütün mesele ülkesi ve bayrağı için bedenini, canını ve ruhunu veren şehidin beklentilerini gerçekleştirmektir.
Kimseye boyun eğmeyen ve onurlu bir Türkiye. Bunun yolu nedir? Dünyada tektir; üreten bir Türkiye. Üreteceksiniz, her alanda üreteceksiniz. Üretmezseniz birilerinin kulu kölesi olursunuz. Onlar üretirler, siz tüketirsiniz. O nedenle Gazi Mustafa Kemal, 'Ekonomik zaferlerle taçlandırmazsanız Kurtuluş Savaşı'nı bağımsızlığınızı koruyamazsınız' diyor. Biz yeniden ekonomide evet demek zorundayız. Yeniden ekonomimizi güçlendirmek ve üretmek zorundayız."
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın en güzel bayram olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu Cumhuriyet sayesinde milletvekilliği, grup başkanvekilliği ve CHP'nin genel başkanlığını yaptığını ve bunları Cumhuriyet'e ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçlu olduğunu aktardı.
Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk milletinin daha rahat yaşaması için bedeller ödediğine değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz gerekirse bedeller ödeyeceğiz çocuklarımız daha güzel yaşasın diye. Biz bunu yapmak zorundayız. Cumhuriyeti anmak, kutlamak hepimizin ortak görevidir. Gazi Mustafa Kemal 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' diye ne güzel söylemiş. Bizim cumhuriyetimiz kimsesizlerin cumhuriyetidir. Çünkü her birey özgürdür. Her birey vatandaştır. Kimse padişahın kulu ve kölesi değildir. Her birey düşüncesini özgürce ifade edecektir. Cumhuriyet budur. Cumhuriyet fazilettir, erdemdir, vatandaşlıktır, demokrasidir ve kadın-erkek eşitliğidir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye demektir cumhuriyet. O nedenle yarın cumhuriyetimizi kutlayacağız. Cumhuriyetimiz hepimize kutlu olsun."
Konuşmaların ardından Kur'an-ı Kerim okunması ve dualarla tesisin açılışı gerçekleştirildi.
Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet daha sonra Dumlupınar Şehitliği'ne geçerek dua etti.
Programa, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile vatandaşlar katıldı.