Bestekar Amir Ateş TEDEV'e Konuk Oldu
Çarşamba Sohbetleri'nin konuğu olan Ateş, anılarını ve çalışmalarını anlattı.
Bestekar Amir Ateş, Türk Edebiyatı Vakfı (TEDEV) tarafından her hafta düzenlenen Çarşamba Sohbetleri'nin konuğu oldu.
Ateş, sohbetinde anılarını ve çalışmalarını anlattı. Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde 1942 yılında dünyaya geldiğini söyleyen Ateş, "Kandıra o zaman köy gibiydi ve köyümüzde bir okulun bulunmayışı nedeniyle eğitimime hafızlık kursunda, dini çalışmalarla başladım." dedi.
Sahhaf Raif Yelkenci vasıtasıyla daha sonra iyi bir eğitim alma amacıyla İstanbul'a geldiğini dile getiren Ateş, şunları kaydetti:
"Nuruosmaniye Camisi'nde zamanın en değerli hafızlarından olan Hasan Akkuş hocamdı. Daha sonra merhumun öğrencisi beni buralara getirdi. O yıldan itibaren de gerek hafızlık, gerek musikiye olan ünsiyetim aralıksız olarak başlamış oldu. Nuruosmaniye'de talim, tecvid öğrenmeye çalışırken o sırada arkadaşlarım Çarşıkapı'da bulunan bir musiki derneğinden bahsettiler. O derneğe ilk adım atışımı hiç unutmuyorum."
- "Küçük bir kabuk içinde musikişinas olma yolundaydık"
Henüz musikinin ne olduğunu bilmeden gittiği dernekten çok etkilendiğini ifade eden Ateş, "Şarkılar, türküler bu mekandan Türkiye'ye ilan ediliyor gibi bir hayale kapıldım. Kısa bir süre sonra oraya bir musiki hocasının geldiğini öğrenince ilk olarak do, re, mi sol, la denilen tekniklerini öğrenme fırsatı buldum." diye konuştu.
Ateş, Nuruosmaniye'den sonra Kadıköy'de Kemal Batanay'dan dersler aldığını aktararak, "Onunla birlikte şarkı, ilahi meşk etmeye başladım. Merhum Batanay çok donanımlı, dört başı mamur bir insandı. Bir defa hafız, tamburi, bestekar, şair ve hattat. Onlar öyleydiler. Bizler ise sadece küçük bir kabuk içinde musikişinas olma yolundaydık." ifadelerini kullandı.
Kısa bir zaman içinde makam ve usulü tam olarak bilmeden eski takvim yaprakları arkasındaki şiirlere ve manilere beste yapmaya başladığına işaret eden Amir Ateş, hocalarından ve arkadaşlarından tepkiler aldığını vurguladı.
Usta sanatçı, bugüne kadar yaklaşık 2 bine besteye imza attığını dile getirerek, Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin çalışmalarına katıldığını ve burada Emin Ongan'nın öğrencisi olduğunu sözlerine ekledi.
Yaklaşık bir buçuk saat süren etkinlikte Ateş, öğrencisinin çaldığı ud eşliğinde Türk musikisinden eserler seslendirdi.
Musikimizin sanat, dini, halk müziği ve saz eserleri gibi dallarında pek çok denemeler de yapan Ateş, halen Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor.
Kaynak: AA
Ateş, sohbetinde anılarını ve çalışmalarını anlattı. Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde 1942 yılında dünyaya geldiğini söyleyen Ateş, "Kandıra o zaman köy gibiydi ve köyümüzde bir okulun bulunmayışı nedeniyle eğitimime hafızlık kursunda, dini çalışmalarla başladım." dedi.
Sahhaf Raif Yelkenci vasıtasıyla daha sonra iyi bir eğitim alma amacıyla İstanbul'a geldiğini dile getiren Ateş, şunları kaydetti:
"Nuruosmaniye Camisi'nde zamanın en değerli hafızlarından olan Hasan Akkuş hocamdı. Daha sonra merhumun öğrencisi beni buralara getirdi. O yıldan itibaren de gerek hafızlık, gerek musikiye olan ünsiyetim aralıksız olarak başlamış oldu. Nuruosmaniye'de talim, tecvid öğrenmeye çalışırken o sırada arkadaşlarım Çarşıkapı'da bulunan bir musiki derneğinden bahsettiler. O derneğe ilk adım atışımı hiç unutmuyorum."
- "Küçük bir kabuk içinde musikişinas olma yolundaydık"
Henüz musikinin ne olduğunu bilmeden gittiği dernekten çok etkilendiğini ifade eden Ateş, "Şarkılar, türküler bu mekandan Türkiye'ye ilan ediliyor gibi bir hayale kapıldım. Kısa bir süre sonra oraya bir musiki hocasının geldiğini öğrenince ilk olarak do, re, mi sol, la denilen tekniklerini öğrenme fırsatı buldum." diye konuştu.
Ateş, Nuruosmaniye'den sonra Kadıköy'de Kemal Batanay'dan dersler aldığını aktararak, "Onunla birlikte şarkı, ilahi meşk etmeye başladım. Merhum Batanay çok donanımlı, dört başı mamur bir insandı. Bir defa hafız, tamburi, bestekar, şair ve hattat. Onlar öyleydiler. Bizler ise sadece küçük bir kabuk içinde musikişinas olma yolundaydık." ifadelerini kullandı.
Kısa bir zaman içinde makam ve usulü tam olarak bilmeden eski takvim yaprakları arkasındaki şiirlere ve manilere beste yapmaya başladığına işaret eden Amir Ateş, hocalarından ve arkadaşlarından tepkiler aldığını vurguladı.
Usta sanatçı, bugüne kadar yaklaşık 2 bine besteye imza attığını dile getirerek, Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin çalışmalarına katıldığını ve burada Emin Ongan'nın öğrencisi olduğunu sözlerine ekledi.
Yaklaşık bir buçuk saat süren etkinlikte Ateş, öğrencisinin çaldığı ud eşliğinde Türk musikisinden eserler seslendirdi.
Musikimizin sanat, dini, halk müziği ve saz eserleri gibi dallarında pek çok denemeler de yapan Ateş, halen Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor.