''İnsanlığın Peygamber Metoduna İhtiyacı Var''
Prens Tuanku Syed Faizudin Putra: ''Peygamber metodu sadece insanlığa yönelik değil çevreye, hayvanlara tüm yaratılmışlara yöneliktir. Dünyanın barış ve uyum içinde dizaynına yöneliktir. Eminiz ki eğer biz peygamberin öğretilerini, metodunu yeterince öğretebilirsek sadece mevcut olan bugün için değil yarın için de sünnet doğrultusunda insanoğluna bir yön belirlemiş oluruz''
Malezya Kralı Syed Sirajuddin Jamalullail'in oğlu Perlis Eyaleti Veliaht Prensi Tuanku Syed Faizudin Putra'nın himayesinde düzenlenen "Peygamberin Mirası 2018" konferansı başladı
Putra, konferans açılışında Uluslararası Malezya İslam ve Bilim Üniversitesi (USIM) ile Uluslararası Tecdid Üniversitesi'nin (IUR) İstanbul'da düzenlediği bu konferansın Kur'an ve sünnet çalışmaları için çok önemli olduğunu anlattı.
Prens Putra, şunları söyledi:
''Hiç şüphesiz Muhammed Mustafa (SAV) metodunun dünyada barışına sağlanmasında büyük katkısı olacaktır. Peygamber öğretisinin şiddetten uzak bir öğretidir ve insanlığa son mesajdır. 'Bu tarz seminerlerin, konferanslarının yol gösterici olduğuna inanıyorum. Yeterince konuştuğumuz, anlattığımız takdirde bu mesajın sahiplerine ulaşacağına eminiz. Dünyanın peygamber metoduna, sünnetine ihtiyacı var. Akademisyenlerimize düşen ise bu metodu, bu öğretileri yeterince anlatmak ve bu mesajları insanlığa ulaştırmaktır. Muhakkak ki yeterince ulaştırıldığı vakit dünyaya ve insanoğluna ulaşacaktır ve barışın ve umudun sağlanmasında etkisi olacaktır.''
Uluslararası Malezya İslam ve Bilim Üniversitesi (USIM) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Musa Ahmed de konferansın İslam ümmetini bir araya getirmesi açısından çok büyük bir anlam taşıdığını, konferansla Hz. Peygamberin öğretileri doğrultusunda dünya barışına bir bakış açısı kazandırmak istediklerini dile getirdi.
Küresel barış ve uyum noktasında peygamber metodunun mutlak bir şekilde yeniden tartışılmasının ve gündemde tutulmasının gerekliliğine vurgu yapan Ahmed, şöyle konuştu:
''Temelini Kur'an dan alan peygamber metodu merhamet, sevgi ve iyilik üzerine kuruludur. Muhammed (SAV) insanlığın merhamete susadığı bir zamanda Kur'an'ın mesajını insanların aklına, kalbine ve günlük yaşantısına nasıl uygulayacaklarını anlattı. Bugün de Müslüman alimlerin, aynı şekilde bu nebevi mirası topluma ulaştırmak için çok ciddi çalışmalar yapması gerekiyor, böylelikle herhangi bir din, ırk gözetmeksizin modern dünyanın karşı karşıya kaldığı toplumsal sorunlarına çözüm yollarını sunmalı ve çözümler üretmeliler. Dünyaya nebevi mirası aktarırken sadece kainattaki yaratılmışlara arasındaki barışı ve uyumu rahatlıkla gözlemlememiz mümkün.''
- ''İnsanlığın Peygamber metoduna ihtiyacı var''
Uluslarası Tecdid Üniversitesi (IUR) Rektörü Prof. Dr. Camal Abul Settar da peygamber metodunun bilgiye ulaşmak isteyen, arayan insanoğlu için bir ilham kaynağı olduğunu dile getirdi.
Dünya barışının ve huzurunun sağlanması için bu metodun bir yol gösterici olduğunu kaydeden Settar, insanlığın, bütün 'izm'leri denemesine rağmen huzuru ve barışı dünyaya hakim kılamadığını aktardı.
Settar, şunları kaydetti:
''Peygamberin söylediği 'İnsan Allah'ın ayetidir'' söylemi insanı yükseğe taşıyacak bir mesajdır ve hiçkimse bu ayeti yok edemez. İnsanlık Peygamberin bu mesajına kulaklarını tıkadı. Peygamber veda hutbesinde ''Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arap’ın Arap olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir' mesajını da insanoğlu dinlemedi. Kur'an da 'Kim bir insanı öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kimde birini yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır....' der. Dolayısıyla bu öğretilerden hareketle insanlığı peygamber metoduna yaklaştırmak zorundayız. İslamsız bir dünyada barış ve huzur olamaz. İslamsız bir dünyanın nasıl bir halde olduğunu görüyoruz. Dünya savaşlarında milyonlarca insan öldürüldü. Sanayinin gelişmesi yeni silahların üretilmesi ile bu insanlık katliamı giderek artıyor. İnsanlığın yeniden insanlığını bulması için peygamber metoduna ihtiyacı var.''
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, Türkiye ve Malezya'da bulunan iki üniversitenin beşeri bilimlerle İslami bilimleri birleştirerek eğitim vermesinin sevindirici olduğunu vurguladı.
İnsanın dokunulmazlığının Müslüman olmasından, Türk olmasından, Arap olmasından kaynaklanmadığını dile getiren Görmez, şöyle konuştu:
''İnsanın dokunulmazlığı ırkından, renginden değil insan olmasından geliyor. İnsan olmak başlı başına dokunulmaz olmanın yegane sebebidir. Üzülerek belirteyim İslam dünyasında Müslümanların geliştirdiği bu insana bakış felsefesinin yok olduğunu görüyoruz. O nedenle de insanlar birbirini tekbir getirerek rahatlıkla öldürebiliyorlar. Ayrıca İslam'ın rahmetine davet edeceği insanları düşman olarak gören bir yanlış, sakat bir düşünce var. Ben eninde sonunda insanoğlunun Peygamber metoduna geleceğine inanıyorum. Çünkü insan alet değil ayettir. Kürsel hegemonya insanı alet, araç olarak görüyor. İnsan değerlerle insan olduğu için eninde sonunda insanı kuşatan bu değerlerin galip geleceği, insanın ayet olduğunu ortaya çıkaracağını ve ayet olmama noktasında direneceğini düşünüyorum.''
Kaynak: AA
Putra, konferans açılışında Uluslararası Malezya İslam ve Bilim Üniversitesi (USIM) ile Uluslararası Tecdid Üniversitesi'nin (IUR) İstanbul'da düzenlediği bu konferansın Kur'an ve sünnet çalışmaları için çok önemli olduğunu anlattı.
Prens Putra, şunları söyledi:
''Hiç şüphesiz Muhammed Mustafa (SAV) metodunun dünyada barışına sağlanmasında büyük katkısı olacaktır. Peygamber öğretisinin şiddetten uzak bir öğretidir ve insanlığa son mesajdır. 'Bu tarz seminerlerin, konferanslarının yol gösterici olduğuna inanıyorum. Yeterince konuştuğumuz, anlattığımız takdirde bu mesajın sahiplerine ulaşacağına eminiz. Dünyanın peygamber metoduna, sünnetine ihtiyacı var. Akademisyenlerimize düşen ise bu metodu, bu öğretileri yeterince anlatmak ve bu mesajları insanlığa ulaştırmaktır. Muhakkak ki yeterince ulaştırıldığı vakit dünyaya ve insanoğluna ulaşacaktır ve barışın ve umudun sağlanmasında etkisi olacaktır.''
Uluslararası Malezya İslam ve Bilim Üniversitesi (USIM) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Musa Ahmed de konferansın İslam ümmetini bir araya getirmesi açısından çok büyük bir anlam taşıdığını, konferansla Hz. Peygamberin öğretileri doğrultusunda dünya barışına bir bakış açısı kazandırmak istediklerini dile getirdi.
Küresel barış ve uyum noktasında peygamber metodunun mutlak bir şekilde yeniden tartışılmasının ve gündemde tutulmasının gerekliliğine vurgu yapan Ahmed, şöyle konuştu:
''Temelini Kur'an dan alan peygamber metodu merhamet, sevgi ve iyilik üzerine kuruludur. Muhammed (SAV) insanlığın merhamete susadığı bir zamanda Kur'an'ın mesajını insanların aklına, kalbine ve günlük yaşantısına nasıl uygulayacaklarını anlattı. Bugün de Müslüman alimlerin, aynı şekilde bu nebevi mirası topluma ulaştırmak için çok ciddi çalışmalar yapması gerekiyor, böylelikle herhangi bir din, ırk gözetmeksizin modern dünyanın karşı karşıya kaldığı toplumsal sorunlarına çözüm yollarını sunmalı ve çözümler üretmeliler. Dünyaya nebevi mirası aktarırken sadece kainattaki yaratılmışlara arasındaki barışı ve uyumu rahatlıkla gözlemlememiz mümkün.''
- ''İnsanlığın Peygamber metoduna ihtiyacı var''
Uluslarası Tecdid Üniversitesi (IUR) Rektörü Prof. Dr. Camal Abul Settar da peygamber metodunun bilgiye ulaşmak isteyen, arayan insanoğlu için bir ilham kaynağı olduğunu dile getirdi.
Dünya barışının ve huzurunun sağlanması için bu metodun bir yol gösterici olduğunu kaydeden Settar, insanlığın, bütün 'izm'leri denemesine rağmen huzuru ve barışı dünyaya hakim kılamadığını aktardı.
Settar, şunları kaydetti:
''Peygamberin söylediği 'İnsan Allah'ın ayetidir'' söylemi insanı yükseğe taşıyacak bir mesajdır ve hiçkimse bu ayeti yok edemez. İnsanlık Peygamberin bu mesajına kulaklarını tıkadı. Peygamber veda hutbesinde ''Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten sakınanınızdır. Arap’ın Arap olmayana, hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir' mesajını da insanoğlu dinlemedi. Kur'an da 'Kim bir insanı öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kimde birini yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır....' der. Dolayısıyla bu öğretilerden hareketle insanlığı peygamber metoduna yaklaştırmak zorundayız. İslamsız bir dünyada barış ve huzur olamaz. İslamsız bir dünyanın nasıl bir halde olduğunu görüyoruz. Dünya savaşlarında milyonlarca insan öldürüldü. Sanayinin gelişmesi yeni silahların üretilmesi ile bu insanlık katliamı giderek artıyor. İnsanlığın yeniden insanlığını bulması için peygamber metoduna ihtiyacı var.''
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, Türkiye ve Malezya'da bulunan iki üniversitenin beşeri bilimlerle İslami bilimleri birleştirerek eğitim vermesinin sevindirici olduğunu vurguladı.
İnsanın dokunulmazlığının Müslüman olmasından, Türk olmasından, Arap olmasından kaynaklanmadığını dile getiren Görmez, şöyle konuştu:
''İnsanın dokunulmazlığı ırkından, renginden değil insan olmasından geliyor. İnsan olmak başlı başına dokunulmaz olmanın yegane sebebidir. Üzülerek belirteyim İslam dünyasında Müslümanların geliştirdiği bu insana bakış felsefesinin yok olduğunu görüyoruz. O nedenle de insanlar birbirini tekbir getirerek rahatlıkla öldürebiliyorlar. Ayrıca İslam'ın rahmetine davet edeceği insanları düşman olarak gören bir yanlış, sakat bir düşünce var. Ben eninde sonunda insanoğlunun Peygamber metoduna geleceğine inanıyorum. Çünkü insan alet değil ayettir. Kürsel hegemonya insanı alet, araç olarak görüyor. İnsan değerlerle insan olduğu için eninde sonunda insanı kuşatan bu değerlerin galip geleceği, insanın ayet olduğunu ortaya çıkaracağını ve ayet olmama noktasında direneceğini düşünüyorum.''