Türk Savaş Gemisinin Perisi
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı TCG Yıldırım savaş gemisinde görevli tek kadın subay olan Fatma Üsteğmen, zorlu görevleri başarıyla gerçekleştiriyor. Fatma Üsteğmen, bahriyeli olmak isteyen kadınlara ise önemli tavsiyelerde bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin göz bebeği olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Gölcük Donanması bünyesinde bulunan TCG Yıldırım savaş gemisinde Üsteğmen rütbesi ile görev yapan tek kadın subay Fatma Koçyiğit zorlu görevleri başarıyla icra ediyor. Savaş gemisinde Hava Savunma Harbi Subaylığı görevini yürüten Fatma Üsteğmen, herhangi bir savaş durumunda kilit görev üstleniyor. 5 yıl önce Deniz Harp Okulu’ndan mezun olan Fatma Üsteğmen yurt içi ve yurt dışında bir çok zorlu görevlere bulundu. Askerliği ve denizciliği kendisine bir yaşam tarzı olarak benimsediğini söyleyen Fatma Üsteğmen, kadınların isterlerse her türlü zorlukla baş edebileceğini belirtti.
“YURTİÇİ VE YURTDIŞINDA BİR ÇOK GÖREVE KATILDIM”
2012 yılında Deniz Harp Okulu’nda mezun olduktan sonra TCG Gökçeada firkateynine silah elektronik yardımcı subayı olarak atandığını ifade eden Koçyiğit, “Daha sonra TCG Yıldırım firkateynine silah elektronik subayı olarak atandım. İki yıl silah elektronik subayı ve bölüm amirliği görevini yaptıktan sonra yine aynı gemiye hava savunma harbi subayı olarak atandım. İki yıldır da bu gemide hava savunma harbi subaylığı görevini yapıyorum. 5 yıldır bu görevi yapıyorum. Bu süre zarfından yurt içi ve yurt dışında bir çok görevlere katıldım” dedi.
“ASKERLİĞİ VE DENİZCİLİĞİ BİR YAŞAM TARZI OLARAK GÖRÜYORUM”
Göreve gittiklerinde, uzun süre ailesinden uzak kaldığı için onlara özlem duyduğunu söyleyen Koçyiğit, “Döndüğümüzde ise görevi icra etmenin verdiği gurur ile birlikte yaşanan tüm sıkıntılar unutuluyor. Denizde uzun süre seyir olsakta, personelin birbirine olumlu yaklaşması ve huzur içerisinde bir çalışma ortamı sayesinde hiçbir zorluk yaşamıyorum. Askerliği ve denizciliği bir yaşam tarzı olarak benimsediğimiz için, yaşadıklarımı zorluk olarak görmüyorum. Bu işe gönül verecek kadınların ve gençlerin bunu bir meslekten öte yaşam tarzı olarak görmeleri, zorluklar karşısında da yılmadan azimle yollarına devam etmelerini tavsiye ederim” diye konuştu.
Dünyanın en donanımlı savaş gemileri arasında yer alan ‘TCG Yıldırım’ en zorlu görevleri başarıyla tamamlamasıyla dikkat çekiyor. Geminin teknik donanımının yanı sıra, personelin de hem bilgili, hem azimli olması zorlu görevleri çok kolay hale getiriyor.
(Refik Fidan - Uğur Konuk/İHA)
Kaynak: İHA
“YURTİÇİ VE YURTDIŞINDA BİR ÇOK GÖREVE KATILDIM”
2012 yılında Deniz Harp Okulu’nda mezun olduktan sonra TCG Gökçeada firkateynine silah elektronik yardımcı subayı olarak atandığını ifade eden Koçyiğit, “Daha sonra TCG Yıldırım firkateynine silah elektronik subayı olarak atandım. İki yıl silah elektronik subayı ve bölüm amirliği görevini yaptıktan sonra yine aynı gemiye hava savunma harbi subayı olarak atandım. İki yıldır da bu gemide hava savunma harbi subaylığı görevini yapıyorum. 5 yıldır bu görevi yapıyorum. Bu süre zarfından yurt içi ve yurt dışında bir çok görevlere katıldım” dedi.
“ASKERLİĞİ VE DENİZCİLİĞİ BİR YAŞAM TARZI OLARAK GÖRÜYORUM”
Göreve gittiklerinde, uzun süre ailesinden uzak kaldığı için onlara özlem duyduğunu söyleyen Koçyiğit, “Döndüğümüzde ise görevi icra etmenin verdiği gurur ile birlikte yaşanan tüm sıkıntılar unutuluyor. Denizde uzun süre seyir olsakta, personelin birbirine olumlu yaklaşması ve huzur içerisinde bir çalışma ortamı sayesinde hiçbir zorluk yaşamıyorum. Askerliği ve denizciliği bir yaşam tarzı olarak benimsediğimiz için, yaşadıklarımı zorluk olarak görmüyorum. Bu işe gönül verecek kadınların ve gençlerin bunu bir meslekten öte yaşam tarzı olarak görmeleri, zorluklar karşısında da yılmadan azimle yollarına devam etmelerini tavsiye ederim” diye konuştu.
Dünyanın en donanımlı savaş gemileri arasında yer alan ‘TCG Yıldırım’ en zorlu görevleri başarıyla tamamlamasıyla dikkat çekiyor. Geminin teknik donanımının yanı sıra, personelin de hem bilgili, hem azimli olması zorlu görevleri çok kolay hale getiriyor.
(Refik Fidan - Uğur Konuk/İHA)