Muhafız Alayı Darbe Girişimi Davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin 534 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri albay Ali Yazıcı ile eski alay komutanı albay Muhsin Kutsi Barış'ın da yer aldığı 534 kişinin yargılandığı davanın görülmesine, sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanıklardan eski kursiyer teğmen Özgür Çiloğlu, 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Özel Kuvvetler Komutanlığı darbe girişimi davasının da sanığı olduğunu belirterek, bu davanın 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirilmesini talep etti.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na 22.30'da beraberindeki 3 kişiyle gittiklerini ileri süren Çiloğlu, 25-30 dakika alayda kaldıktan sonra silah ve teçhizat alarak 23.00 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığına geçtiklerini ifade etti.
Çiloğlu, 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığında yaşadıklarının bu davanın konusu olmadığını savunarak, birleştirme talebini yineledi.
Sanık kursiyer teğmen Rasim Eşref Çıtak da verilen emir doğrultusunda tatbikat için Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gittiğinde silah ve mühimmat dağıtıldığını, ardından terör saldırısı ihbarı üzerine Özel Kuvvetler Karargahı'na gittiğini iddia etti.
Muhafız Alayı'nda sadece yarım saat kaldığını ileri süren Çıtak, dosyanın 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davayla birleştirilmesini talep etti.
Eski astsubay Fatih Yanıkkaya da olay günü eski albay Murat Korkmaz'ın emriyle tatbikat faaliyeti için Muhafız Alayı'nda görevlendirildiğini, Korkmaz’ın emriyle oradan Genelkurmay’a geçtiğini, yaralılara yardım etmekten başka bir şey yapmadığını öne sürdü.
Yanıkkaya, kamuoyunda "Genelkurmay Çatı davası" olarak bilinen dava kapsamında 17. Ağır Ceza Mahkemesinde detaylıca ifade verdiğini, orada verdiği ifadelerin dosyaya eklenmesini talep etti.
- Avukattan müvekkillerinin dosyalarının diğer davalarla birleştirilmesi talebi
Avukat Ayten İzmirli, üç sanığın da müvekkili olduğunu belirterek, müvekkillerinin tek eylemden dolayı farklı mahkemelerde yargılandığını, bu sebeple davanın, Fatih Yanıkkaya için 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Çiloğlu ve Rasim Eşref Çıtak için de 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davalarla birleştirilmesini istedi.
Sanık eski kursiyer teğmen Aytaç Yılmaz da olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında ihtisas kursu gördüğünü, 15 Temmuz 2016 günü komutanının 22.30'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda olması gerektiğini emrettiğini öne sürdü.
Darbe girişiminin yaşandığı gün 22.00 gibi Muhafız Alayı'na kimlik bilgilerini paylaşarak girdiğini iddia eden Yılmaz, Özel Kuvvetler personelinin bulunduğu tatbikat bölgesine gittiğini, oradan da helikopterle Akıncı Üssü’ne geçtiklerini anlattı.
Darbe girişimi olduğunu Akıncı'da anladığını ileri süren sanık Yılmaz, olayların yatışmasından sonra bir gün tarlada sabahladığını, ertesi gün de Özel Kuvvetlerdeki görev yerine döndüğü belirtti.
Bir hafta görevde kaldıktan sonra gözaltına alınıp tutuklandığını söyleyen Yılmaz, FETÖ ile irtibatı olmadığını öne sürerek tahliye talebinde bulundu.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Kaynak: AA
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanıklardan eski kursiyer teğmen Özgür Çiloğlu, 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Özel Kuvvetler Komutanlığı darbe girişimi davasının da sanığı olduğunu belirterek, bu davanın 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirilmesini talep etti.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na 22.30'da beraberindeki 3 kişiyle gittiklerini ileri süren Çiloğlu, 25-30 dakika alayda kaldıktan sonra silah ve teçhizat alarak 23.00 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığına geçtiklerini ifade etti.
Çiloğlu, 15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığında yaşadıklarının bu davanın konusu olmadığını savunarak, birleştirme talebini yineledi.
Sanık kursiyer teğmen Rasim Eşref Çıtak da verilen emir doğrultusunda tatbikat için Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gittiğinde silah ve mühimmat dağıtıldığını, ardından terör saldırısı ihbarı üzerine Özel Kuvvetler Karargahı'na gittiğini iddia etti.
Muhafız Alayı'nda sadece yarım saat kaldığını ileri süren Çıtak, dosyanın 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davayla birleştirilmesini talep etti.
Eski astsubay Fatih Yanıkkaya da olay günü eski albay Murat Korkmaz'ın emriyle tatbikat faaliyeti için Muhafız Alayı'nda görevlendirildiğini, Korkmaz’ın emriyle oradan Genelkurmay’a geçtiğini, yaralılara yardım etmekten başka bir şey yapmadığını öne sürdü.
Yanıkkaya, kamuoyunda "Genelkurmay Çatı davası" olarak bilinen dava kapsamında 17. Ağır Ceza Mahkemesinde detaylıca ifade verdiğini, orada verdiği ifadelerin dosyaya eklenmesini talep etti.
- Avukattan müvekkillerinin dosyalarının diğer davalarla birleştirilmesi talebi
Avukat Ayten İzmirli, üç sanığın da müvekkili olduğunu belirterek, müvekkillerinin tek eylemden dolayı farklı mahkemelerde yargılandığını, bu sebeple davanın, Fatih Yanıkkaya için 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Özgür Çiloğlu ve Rasim Eşref Çıtak için de 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davalarla birleştirilmesini istedi.
Sanık eski kursiyer teğmen Aytaç Yılmaz da olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığında ihtisas kursu gördüğünü, 15 Temmuz 2016 günü komutanının 22.30'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda olması gerektiğini emrettiğini öne sürdü.
Darbe girişiminin yaşandığı gün 22.00 gibi Muhafız Alayı'na kimlik bilgilerini paylaşarak girdiğini iddia eden Yılmaz, Özel Kuvvetler personelinin bulunduğu tatbikat bölgesine gittiğini, oradan da helikopterle Akıncı Üssü’ne geçtiklerini anlattı.
Darbe girişimi olduğunu Akıncı'da anladığını ileri süren sanık Yılmaz, olayların yatışmasından sonra bir gün tarlada sabahladığını, ertesi gün de Özel Kuvvetlerdeki görev yerine döndüğü belirtti.
Bir hafta görevde kaldıktan sonra gözaltına alınıp tutuklandığını söyleyen Yılmaz, FETÖ ile irtibatı olmadığını öne sürerek tahliye talebinde bulundu.
Duruşmaya öğle arası verildi.