Babanın Mesleği Otizmli Çocuğa Terapi Oldu
İzmir’in Menemen ilçesinde Orman Muhafaza memurunun mesleği, otizmli oğlu Kaan (10) için terapi oldu. Oğulları çok sevdiği için doğa ile iç içe olabileceği bir alanda yaşayan aile, ormanları "evleri" gibi görüyor, sık sık ormanda vakit geçiriyor.
12 yıllık evli Hakan ve Nurgül Korkmaz çifti, 2007 yılında oğulları Kaan’ı kucaklarına aldı. Daha önce otizm hakkında bilgileri olmayan çift, 2 yaşında bir komşularının uyarısı ile çocuklarını hastaneye götürdü. Yapılan tetkikler sonucunda Kaan’a otizm teşhisi konuldu. Oğullarına daha iyi bir eğitim verebilmek için Düzce’den İzmir’e taşınan çift, çocuklarını Menemen ilçesindeki Sabahat Akşiray Özel Eğitim İş Uygulama Merkezine yazdırdı. Baba da görev yerini değiştirerek ilçede Orman Muhafaza Memuru olarak görev yapmaya başladı.
Ailenin doğa ile iç içe olan lojmanda yaşamaya başlaması, çocukluğundan bu yana babası sayesinde ormanlarda büyüyen Kaan için terapi oldu. Okuldan geldiği zaman anne ve babası ile ormanda yürüyüşe çıkan Kaan, ağaçlara sarılıyor, hayvanlarla oynuyor, su birikintilerine taş atıyor.
"ORMANDA GEZMEDİĞİ ZAMAN HUZURSUZ OLUYOR"
Oğullarına otizm teşhisi konulduktan sonra tüm çabalarını onun gelişimi ve eğitimi için sarf ettiklerini belirten baba Hakan Korkmaz (37), "2014 yılında daha iyi eğitim alabilmesi için İzmir Menemen’de devlet okulu olan ve dünyada ilk üçte bulunan Sabahat Akşiray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ve İş Uygulama Merkezine kaydını yaptırdık. Ben de çocuğumdan dolayı burada görev yapıyorum. Mesleğim gereği mesai kavramı gözetmiyoruz ve günümüzün büyük bir bölümü ormanlarda geçiyor. Kaan da çocukluğundan beri benimle birlikte ormanlardaydı. Ormanda serbest zaman geçirmeyi, doğa ile iç içe olmayı çok seviyor. Lojmanımız da doğa içerisinde. Okuldan geldiği zaman eğer hava kötüyse bile ormanda gezintiye çıkarıyoruz. Eğer havadan veya başka bir sebepten dolayı ormanda gezemezsek o gün huzursuz oluyor ama bir saat bile ormanda serbest zaman geçirirse mutlu oluyor ve o gün sakin bir Kaan görüyoruz" dedi.
"MESLEĞİMİN KAAN’A ÇOK FAYDASI OLDU"
Otizmin bilinen tek tedavi yönteminin eğitim olduğunu, ancak destekleyici unsurların da çok faydalı olduğunu söyleyen Korkmaz, "Biz eğitimini evde de sürdürürken, bir yandan sevdiği şeyleri de yapıyoruz. Daha sosyal bir çocuk olmasında ormanın çok faydasını gördük. Ormanda dolaştığımız zaman koşturuyor, su birikintisine taş atıyor, toprakla oynuyor, hayvanlarla ilgileniyor. İyi ki bu sektördeyim ve Kaan için çok faydalı oldu. Başka bir kurumda çalışmış olsaydım çocuğuma bu kadar zaman ayıramayabilirdim veya apartmanda yaşıyor olurduk. Otizmli çocukların en büyük sorunlarından biri sosyalleşme eksikliği olduğu için, mesleğimin Kaan’a çok faydası oldu" diye konuştu.
"OTİZM BİR AYRICALIKTIR"
Çocuklarına teşhis konulana kadar otizm hakkında bilgi sahibi olmadıklarını vurgulayan Korkmaz, şunları söyledi:
"Otizme yakın olmamız için herhangi bir yakınımızın otizmli olmasına gerek duymamamız lazım. Otizm bir eksiklik değil, bir ayrıcalıktır. Farkında olalım. Kaan’a otizm teşhisi konana kadar biz de farkında değildik."
"AGRESİFLİĞİNİ ATIYOR"
Kaan’ın annesi Nurgül Korkmaz ise, "Küçüklüğünden beri doğa ile iç içe olduğumuz için enerjisini atması amacıyla çocuk güzel bir ortamdayız. Doğaya çıktığımızda enerjisini atıyor ve agresifliğini atıyor. Eğitimi çok önemli ama bunun yanı sıra at biniyor, yüzmeye gidiyor, ormanlarda dolaşıyor. Bunların faydasını gördük. Yaşadığımız yer bizim için nimet. Bu orman aslında bizim evimiz. Kaan burada doğa ile iç içe ve çok mutlu oluyor. Biz de onun için ormanda fazla vakit geçiriyoruz" ifadelerini kullandı.
(Ceren Atmaca - Halil Karahan/İHA)
Kaynak: İHA
Ailenin doğa ile iç içe olan lojmanda yaşamaya başlaması, çocukluğundan bu yana babası sayesinde ormanlarda büyüyen Kaan için terapi oldu. Okuldan geldiği zaman anne ve babası ile ormanda yürüyüşe çıkan Kaan, ağaçlara sarılıyor, hayvanlarla oynuyor, su birikintilerine taş atıyor.
"ORMANDA GEZMEDİĞİ ZAMAN HUZURSUZ OLUYOR"
Oğullarına otizm teşhisi konulduktan sonra tüm çabalarını onun gelişimi ve eğitimi için sarf ettiklerini belirten baba Hakan Korkmaz (37), "2014 yılında daha iyi eğitim alabilmesi için İzmir Menemen’de devlet okulu olan ve dünyada ilk üçte bulunan Sabahat Akşiray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi ve İş Uygulama Merkezine kaydını yaptırdık. Ben de çocuğumdan dolayı burada görev yapıyorum. Mesleğim gereği mesai kavramı gözetmiyoruz ve günümüzün büyük bir bölümü ormanlarda geçiyor. Kaan da çocukluğundan beri benimle birlikte ormanlardaydı. Ormanda serbest zaman geçirmeyi, doğa ile iç içe olmayı çok seviyor. Lojmanımız da doğa içerisinde. Okuldan geldiği zaman eğer hava kötüyse bile ormanda gezintiye çıkarıyoruz. Eğer havadan veya başka bir sebepten dolayı ormanda gezemezsek o gün huzursuz oluyor ama bir saat bile ormanda serbest zaman geçirirse mutlu oluyor ve o gün sakin bir Kaan görüyoruz" dedi.
"MESLEĞİMİN KAAN’A ÇOK FAYDASI OLDU"
Otizmin bilinen tek tedavi yönteminin eğitim olduğunu, ancak destekleyici unsurların da çok faydalı olduğunu söyleyen Korkmaz, "Biz eğitimini evde de sürdürürken, bir yandan sevdiği şeyleri de yapıyoruz. Daha sosyal bir çocuk olmasında ormanın çok faydasını gördük. Ormanda dolaştığımız zaman koşturuyor, su birikintisine taş atıyor, toprakla oynuyor, hayvanlarla ilgileniyor. İyi ki bu sektördeyim ve Kaan için çok faydalı oldu. Başka bir kurumda çalışmış olsaydım çocuğuma bu kadar zaman ayıramayabilirdim veya apartmanda yaşıyor olurduk. Otizmli çocukların en büyük sorunlarından biri sosyalleşme eksikliği olduğu için, mesleğimin Kaan’a çok faydası oldu" diye konuştu.
"OTİZM BİR AYRICALIKTIR"
Çocuklarına teşhis konulana kadar otizm hakkında bilgi sahibi olmadıklarını vurgulayan Korkmaz, şunları söyledi:
"Otizme yakın olmamız için herhangi bir yakınımızın otizmli olmasına gerek duymamamız lazım. Otizm bir eksiklik değil, bir ayrıcalıktır. Farkında olalım. Kaan’a otizm teşhisi konana kadar biz de farkında değildik."
"AGRESİFLİĞİNİ ATIYOR"
Kaan’ın annesi Nurgül Korkmaz ise, "Küçüklüğünden beri doğa ile iç içe olduğumuz için enerjisini atması amacıyla çocuk güzel bir ortamdayız. Doğaya çıktığımızda enerjisini atıyor ve agresifliğini atıyor. Eğitimi çok önemli ama bunun yanı sıra at biniyor, yüzmeye gidiyor, ormanlarda dolaşıyor. Bunların faydasını gördük. Yaşadığımız yer bizim için nimet. Bu orman aslında bizim evimiz. Kaan burada doğa ile iç içe ve çok mutlu oluyor. Biz de onun için ormanda fazla vakit geçiriyoruz" ifadelerini kullandı.
(Ceren Atmaca - Halil Karahan/İHA)