TBMM Genel Kurulu Toplandı
Sağlık Bakanı Demircan: 'Türkiye'de hiç kimse Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında değildir. Herkes bu şemsiyenin altındadır. Kanunumuza göre herhangi bir vatandaşımızın sağlık kapsamı dışında kalması mümkün değildir' 'Biz, sağlıktaki dönüşüm sürecini tamamladık, şimdi sağlıkta kaliteli gelişme ve sürdürülebilirlik sürecini gündeme getiriyoruz'
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, tüm vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamında olduğunu belirterek, "Herkes bu şemsiyenin altındadır. Kanunumuza göre herhangi bir vatandaşımızın sağlık kapsamı dışında kalması mümkün değildir." dedi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı başkanlığında toplandı.
Genel Kurulda gündem dışı söz alan HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, KHK mağduru olan ailelerin hasta çocukları konusundaki konuşmada, yüzde 96 engelli raporu olan annesi KHK ile ihraç edilen, babası da tutuklu yargılanan 14 yaşındaki Berk Görmez'in, babasını göremeden, hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.
Şu anda 700 bebeğin cezaevinde bulunduğunu ve bunların birçoğunun da hasta olduğunu ileri süren Aslan, "Yeni Berkler ölmesin diye hükümetin, iktidarın buna çözüm bulma zorunluluğu vardır." diye konuştu.
Arslan'ın açıklaması üzerine söz alan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, 2002'den sonra sağlık alanında güçlü reformlar yapıldığına, halkın bütünüyle sağlık sigortası kapsamına alındığına dikkati çekti.
Türkiye'de nüfusun tamamının genel sağlık sigortası kapsamında yer aldığını aktaran Demircan, "İster çalışan, ister çalışamayan olsun, ister cezaevinde mahkum veya tutuklu olsun, herkes sağlık sigortası kapsamındadır. Özellikle 18 yaşına kadar olan tüm çocuklar şartsız olarak sağlık yardımlarından da yararlanmaktadırlar." ifadelerini kullandı.
15 Temmuzdaki darbe girişiminin ardından, KHK ile görevinden uzaklaştırılan insanların sağlık hizmeti almalarına ilişkin bilgiler de veren Demircan, bunların bir kısmının sigortalı olarak çalıştığını, bir kısmının da kendi hesabına ticari faaliyet yürüttüklerini, bir kısmının da emekli olduğu için sosyal güvence kapsamı içerisinde bulunduğunu söyledi.
Dolayısıyla ihraç olanların önemli bir kısmının bir şekilde sosyal güvenlik, genel sağlık sigortası kapsamı içinde bulunduklarını aktaran Demircan, bunlardan herhangi bir işte çalışmayan kişilerin ise resen genel sağlık sigortası kapsamına alındıklarını dile getirdi.
Sağlık Bakanı Demircan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de hiç kimse genel sağlık sigortası kapsamı dışında değildir. Herkes bu şemsiyenin altındadır. Kanunumuza göre herhangi bir vatandaşımızın sağlık kapsamı dışında kalması mümkün değildir. Ancak herhangi bir sigortası olmadığı için resen genel sağlık sigortası kapsamına alınanlardan, aylık 61 lirayı ödeme gücü olduğu halde primleri ödemeyenler, borcu olduğu için sağlık yardımlarından yararlanamamaktadır. Bu, acil sağlık hizmetlerini kapsamaz. Acil sağlık hizmetleri noktasında borcu olsa da olmasa da herhangi bir sosyal güvencesi ki herkesin var genel sağlık sigortası, ödemediği için bu sigorta kapsamına girmese de onların da sağlık hizmetleri acil kapsamında ödenir."
Demircan, cezaevlerinde KHK veya mahkumiyet nedeniyle tutuklu veya mahkumlar ile çocukların da aralarında bulunduğu yakınlarının, Genel Sağlık Sigortası kapsamında değerlendirildiklerini belirtti.
- "Muayene sayısı yaklaşık 215 milyon oldu"
AK Parti iktidarları döneminde sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurgulayan Demircan, özellikle birinci basamak hizmetleri bütün vatandaşlara koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında ulaştırdıklarını söyledi.
Bakan Demircan, 2017'nin 11 ayı verilerine göre, muayene sayısının yaklaşık 215 milyon olarak gerçekleştirildiğini aktararak, son günlerde aşılarda alüminyum katkısı olduğu iddiasıya spekülasyon yapıldığını ve aşı yapılmasının önüne geçilmeye çalışıldığını da dile getirdi.
Türkiye'nin, dünya ölçeğinde bir aşı kampanyasını bugüne kadar başarıyla yürüttüğünü vurgulayan Demircan, Türkiye'de 17 yıldır çocuk felci görülmediğini, kızamık vakasının ise 2016'a 9'a düştüğünü aktararak, "Aşı olayı basit bir olay değildir. Aşı olayı sağlık açısından önemlidir." dedi.
Aşı konusundaki spekülasyonun, alüminyum üzerinden yürütüldüğünü ifade eden Demircan, oysa bütün aşılarını yaptırmış bir insanın toplamda 4 miligram alüminyum ile karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
- "Yoğun bakım yatak sayısı, 2016'da 16 binlerle ifade edildi"
Sadece koruyucu hekimlik alanında değil tedavi edici hekimlik alanında da önemli gelişmelerin yaşandığını belirten Demircan, 15 yıl önce 850 civarında olan yoğun bakım yatak sayısının, 2016 yılında 16 binlerle ifade edildiğini aktardı.
Yüksek vasıflı tıbbi hizmet sunumu kapsamında 2017 yılında açılan merkezlere ilişkin bilgiler de veren Demircan, "Biz, sağlıktaki dönüşüm sürecini tamamladık, şimdi sağlıkta kaliteli gelişme ve sürdürülebilirlik sürecini gündeme getiriyoruz. Diğer taraftan Sağlık Bakanlığının yönetiminde çok başlılığı sonlandıran hamlemiz tamamlandı. Şimdi atamaları tamamladık. Bundan sonra sağlıktaki yeni dönemin yani yönetimdeki yeni dönemin verimliliğini inşallah hep birlikte yaşayacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin, sağlık alanında kendisinde yardım isteyen başka ülkelere destek olduğunu belirten Demircan, "Türkiye, sağlık hizmetlerinde sadece kendi vatandaşlarına değil ihtiyaç sahibi olan ülkelerin de vatandaşlarına sağlık desteği sağlıyor. Aynı zamanda, Türkiye'nin sağlıkta yapmakta olduğu uygulamalarını izleyen, bizdeki oluşmuş olan bilgi birikiminden yararlanmak isteyen ülkelere de bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
- "Kişinin konumu bizi sağlık hizmeti noktasında bağlamaz"
Bakan Demircan, "Elbette ki bizim elimizin uzanamayışından, ulaşamayışımızdan bir kişi de olsa hayatını kaybederse biz bundan vicdanen sorumluluk duyarız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de sağlığın 80 milyonun ayrımsız istifade etmesi gereken hizmet alanı olduğunu vurgulayan Demircan, "Hiçbir şekilde kişinin konumu bizi sağlık hizmeti noktasında bağlamaz. Biz, sağlık hizmeti noktasında, kişi hangi konumda olursa olsun ona her türlü desteği yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Varsa eğer noksanımız bu konuda, dile getirilmesinden de asla gocunmayız ve biz bunları uyarı olarak alır, bunların gereğini yerine getiririz." diye konuştu.
Kaynak: AA
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı başkanlığında toplandı.
Genel Kurulda gündem dışı söz alan HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, KHK mağduru olan ailelerin hasta çocukları konusundaki konuşmada, yüzde 96 engelli raporu olan annesi KHK ile ihraç edilen, babası da tutuklu yargılanan 14 yaşındaki Berk Görmez'in, babasını göremeden, hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.
Şu anda 700 bebeğin cezaevinde bulunduğunu ve bunların birçoğunun da hasta olduğunu ileri süren Aslan, "Yeni Berkler ölmesin diye hükümetin, iktidarın buna çözüm bulma zorunluluğu vardır." diye konuştu.
Arslan'ın açıklaması üzerine söz alan Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, 2002'den sonra sağlık alanında güçlü reformlar yapıldığına, halkın bütünüyle sağlık sigortası kapsamına alındığına dikkati çekti.
Türkiye'de nüfusun tamamının genel sağlık sigortası kapsamında yer aldığını aktaran Demircan, "İster çalışan, ister çalışamayan olsun, ister cezaevinde mahkum veya tutuklu olsun, herkes sağlık sigortası kapsamındadır. Özellikle 18 yaşına kadar olan tüm çocuklar şartsız olarak sağlık yardımlarından da yararlanmaktadırlar." ifadelerini kullandı.
15 Temmuzdaki darbe girişiminin ardından, KHK ile görevinden uzaklaştırılan insanların sağlık hizmeti almalarına ilişkin bilgiler de veren Demircan, bunların bir kısmının sigortalı olarak çalıştığını, bir kısmının da kendi hesabına ticari faaliyet yürüttüklerini, bir kısmının da emekli olduğu için sosyal güvence kapsamı içerisinde bulunduğunu söyledi.
Dolayısıyla ihraç olanların önemli bir kısmının bir şekilde sosyal güvenlik, genel sağlık sigortası kapsamı içinde bulunduklarını aktaran Demircan, bunlardan herhangi bir işte çalışmayan kişilerin ise resen genel sağlık sigortası kapsamına alındıklarını dile getirdi.
Sağlık Bakanı Demircan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de hiç kimse genel sağlık sigortası kapsamı dışında değildir. Herkes bu şemsiyenin altındadır. Kanunumuza göre herhangi bir vatandaşımızın sağlık kapsamı dışında kalması mümkün değildir. Ancak herhangi bir sigortası olmadığı için resen genel sağlık sigortası kapsamına alınanlardan, aylık 61 lirayı ödeme gücü olduğu halde primleri ödemeyenler, borcu olduğu için sağlık yardımlarından yararlanamamaktadır. Bu, acil sağlık hizmetlerini kapsamaz. Acil sağlık hizmetleri noktasında borcu olsa da olmasa da herhangi bir sosyal güvencesi ki herkesin var genel sağlık sigortası, ödemediği için bu sigorta kapsamına girmese de onların da sağlık hizmetleri acil kapsamında ödenir."
Demircan, cezaevlerinde KHK veya mahkumiyet nedeniyle tutuklu veya mahkumlar ile çocukların da aralarında bulunduğu yakınlarının, Genel Sağlık Sigortası kapsamında değerlendirildiklerini belirtti.
- "Muayene sayısı yaklaşık 215 milyon oldu"
AK Parti iktidarları döneminde sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurgulayan Demircan, özellikle birinci basamak hizmetleri bütün vatandaşlara koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında ulaştırdıklarını söyledi.
Bakan Demircan, 2017'nin 11 ayı verilerine göre, muayene sayısının yaklaşık 215 milyon olarak gerçekleştirildiğini aktararak, son günlerde aşılarda alüminyum katkısı olduğu iddiasıya spekülasyon yapıldığını ve aşı yapılmasının önüne geçilmeye çalışıldığını da dile getirdi.
Türkiye'nin, dünya ölçeğinde bir aşı kampanyasını bugüne kadar başarıyla yürüttüğünü vurgulayan Demircan, Türkiye'de 17 yıldır çocuk felci görülmediğini, kızamık vakasının ise 2016'a 9'a düştüğünü aktararak, "Aşı olayı basit bir olay değildir. Aşı olayı sağlık açısından önemlidir." dedi.
Aşı konusundaki spekülasyonun, alüminyum üzerinden yürütüldüğünü ifade eden Demircan, oysa bütün aşılarını yaptırmış bir insanın toplamda 4 miligram alüminyum ile karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
- "Yoğun bakım yatak sayısı, 2016'da 16 binlerle ifade edildi"
Sadece koruyucu hekimlik alanında değil tedavi edici hekimlik alanında da önemli gelişmelerin yaşandığını belirten Demircan, 15 yıl önce 850 civarında olan yoğun bakım yatak sayısının, 2016 yılında 16 binlerle ifade edildiğini aktardı.
Yüksek vasıflı tıbbi hizmet sunumu kapsamında 2017 yılında açılan merkezlere ilişkin bilgiler de veren Demircan, "Biz, sağlıktaki dönüşüm sürecini tamamladık, şimdi sağlıkta kaliteli gelişme ve sürdürülebilirlik sürecini gündeme getiriyoruz. Diğer taraftan Sağlık Bakanlığının yönetiminde çok başlılığı sonlandıran hamlemiz tamamlandı. Şimdi atamaları tamamladık. Bundan sonra sağlıktaki yeni dönemin yani yönetimdeki yeni dönemin verimliliğini inşallah hep birlikte yaşayacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin, sağlık alanında kendisinde yardım isteyen başka ülkelere destek olduğunu belirten Demircan, "Türkiye, sağlık hizmetlerinde sadece kendi vatandaşlarına değil ihtiyaç sahibi olan ülkelerin de vatandaşlarına sağlık desteği sağlıyor. Aynı zamanda, Türkiye'nin sağlıkta yapmakta olduğu uygulamalarını izleyen, bizdeki oluşmuş olan bilgi birikiminden yararlanmak isteyen ülkelere de bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
- "Kişinin konumu bizi sağlık hizmeti noktasında bağlamaz"
Bakan Demircan, "Elbette ki bizim elimizin uzanamayışından, ulaşamayışımızdan bir kişi de olsa hayatını kaybederse biz bundan vicdanen sorumluluk duyarız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de sağlığın 80 milyonun ayrımsız istifade etmesi gereken hizmet alanı olduğunu vurgulayan Demircan, "Hiçbir şekilde kişinin konumu bizi sağlık hizmeti noktasında bağlamaz. Biz, sağlık hizmeti noktasında, kişi hangi konumda olursa olsun ona her türlü desteği yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Varsa eğer noksanımız bu konuda, dile getirilmesinden de asla gocunmayız ve biz bunları uyarı olarak alır, bunların gereğini yerine getiririz." diye konuştu.