'Muhasebe, Denetim Ve Kamu Gözetimi İktisadi Gelişim İçin Çok Önemli'

KGK Başkanı Yaraşlı: 'Muhasebe, denetim ve kamu gözetimi sistemi, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir iktisadi gelişimi bakımından oldukça önemli' 'İşletmelerin mali tabloları yaygın olarak gerçeğe ve ihtiyaca uygun bilgi vermezse özel sektörün bundan sağlığı bozulur'.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) Başkanı Genç Osman Yaraşlı, muhasebe, denetim ve kamu gözetimi sisteminin, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir iktisadi gelişimi bakımından son derece önemli olduğunu söyledi.

KGK tarafından düzenlenen "Muhasebe ve Denetim Sempozyumu"nun açılışında konuşan Yaraşlı, muhasebe ve denetim sisteminin temel amacının işletmelerin mali tablolarının gerçeğe ve ihtiyaca uygun karşılaştırılabilir finansal bilgi üretmesi olduğunu söyledi.

Gerçeğe uygun bilgiyi, "tam, tarafsız ve hatasız bilgi" şeklinde tanımlayan Yaraşlı, ihtiyaca uygun bilginin ise kullanıcılar tarafından verilecek kararları etkileme gücüne sahip olan ve zamanında verilen bilgi olduğunu dile getirdi.

Yaraşlı, şöyle konuştu:

"Muhasebe, denetim ve kamu gözetimi sistemi, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir iktisadi gelişimi bakımından oldukça önemli. İşletmelerin mali tabloları gerçeğe ve ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir bilgiyi sunmazsa ne olur? İşletme ve yatırımcılar açısından, işletmelerin yöneticilerinin yanlış karar alma, dolayısıyla kaynaklarını yanlış kullanma ihtimali vardır. İşletme yönetimi ve çalışanların hata ve hile yapma eğilimleri artacaktır. Bu tür işletmeler kurumsallaşmada güçlük çekeceklerdir. İşletmelerin dış kaynaklara, özellikle finansal kaynaklara erişimi zor veya pahalı olacaktır. Eksik ve yanlış bilgiyle yatırımcıların doğru karar almaları mümkün olmayacak ve yanlış kararların da bedelini bedelini ödeyeceklerdir.

Makro ekonomik açıdan değerlendirdiğimizde, eğer işletmelerin mali tabloları yaygın olarak gerçeğe ve ihtiyaca uygun bilgi vermezse özel sektörün bundan sağlığı bozulur. Ekonomide kaynak tahsisinin etkinliği bozulur. Kaynakların etkin dağılması, daha yüksek refah sağlayacak başka hiçbir dağılımın mümkün olmaması demektir. Dolayısıyla bu işletme düzeyinde belirttiğimiz sakıncaların bütün ekonomi çapında yaygınlaştığını düşündüğümüzde, ekonomide de kaynakların etkin dağılamayacağı açıktır."

Etkinlik kayıplarının eksik bilgiden kaynaklanabileceği gibi finansal veya finansal olmayan bilgilerin piyasa aktörleri arasında asimetrik dağılımının da buna yol açabileceğine işaret eden Yaraşlı, etkinlik kayıplarının da netice olarak ülkenin uluslararası rekabet gücünü zayıflatacağına vurgu yaptı.

Yaraşlı, işletmelerin mali tablolarının gerçeğe ve ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir bilgi vermemesinin, ekonominin uluslararası finansal kaynaklara erişimini de zorlaştıracağını bildirdi.

- "Olumsuz sonuçların bedelini vergi mükellefleri ödüyor"

Güvenilir bir finansal raporlama sistemi olmayan ülkelerin yatırımcılarının uluslararası kaynaklardan fon temin etmekte zorlanacağını veya daha pahalıya kaynak temin edeceğini kaydeden Yaraşlı, şunları söyledi:

"Bizim gibi iç tasarruf olanları düşük ama yüksek kalkınma isteyen ülkeler için bunun ciddi problemlere yol açacağı ortadadır. Gerçeği göstermeyen finansal tablolarla, maruz kalınabilecek bir finansal dalgalanmayı atlatmak zor olabilir. Özellikle borç oranı yüksek ya da döviz pozisyon açığı olan işletmeler, finansal dalgalanmalardan çok daha çabuk etkilenecektir. Bunun bir örneğini bu yılın başında yaşadık. Döviz kurlarındaki beklenmedik artışlar, döviz pozisyonu açıkları sebebiyle birçok işletmeyi teknik iflas noktasına getirdi.

Artık dünyada ekonomilerin küreselleşmesi, finansal dalgalanmaların görünme sıklığını artırdı. Sermaye hareketlerinin küreselleştiği bir çağda devletler, özel sektörün ekonomik ve finansal sağlığını önemsemek zorundadır."

Hukuk düzeninin bankalara, sermaye piyasasında hisse senedi veya borçlanma aracı ihraç edenlere tasarruf sahiplerinin parasını kullanma imtiyazı sağladığını hatırlatan Yaraşlı, bu imtiyazların kötü yönetimi ya da kötüye kullanımının sadece işletme sahiplerini ve bu işletmeyle akdi ilişki içerisinde olan tarafları etkilemediğine, bütün toplumu etkilediğine dikkati çekti.

Dolayısıyla bunlardan doğacak olumsuz sonuçların bedelini bütün toplumun ödediğine vurgu yapan Yaraşlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Günümüzde birçok işletme batmasına izin verilemeyecek kadar büyüklüklere ulaşıyor veya bazı işletmeler ekonomi açısından kritik önem taşıyor. Bu önem sebebiyle batmasına izin verilmiyor. Bu işletmelerin başarısızlıkları halinde bu sebeple kurtarılmaları zorunlu hale geliyor ancak bedelini bütün vergi mükellefleri ödüyor.

İşletmeler karlı iken karlar işletme sahibine gidiyor ama işletmenin başarısızlığı halinde bedeli bütün toplum ödüyor. İşte bu sebeplerle devlet işletmelerin piyasaya eksik, yanlış veya gerçeğe uygun olmayan bilgi vermesine seyirci kalamaz, kalmamalıdır. Denetim de zaten bunu sağlamak için."

Avrupa Komisyonu'nun 2016'da aldığı bir kararla Türkiye'deki kamu gözetimi sistemini AB üyesi ülkelerin kamu gözetimi sistemiyle denkliğini kabul ettiğini, ağustos ayında da İsviçre'nin yine Türkiye'nin kamu gözetimi sisteminin kendi sistemiyle denkliğini kabul ettiğini bildiren Yaraşlı, "Bu eşdeğerlik kararlarıyla AB üyesi ülkelerin ya da İsviçre'nin düzenlenmiş piyasalarında menkul kıymetleri işlem gören işletmelerin, ülkemiz denetçileri tarafından düzenlenen denetim raporları, ilgili ülkelerde geçerli hale gelecektir" dedi.

- İslami finans standartları Türkçe'ye çevrilecek

Sempozyumda ayrıca, İslami Finansal Kuruluşlar Muhasebe ve Denetim Kurulu (AAOIFI) tarafından yayımlanan muhasebe, denetim, etik ve yönetişim standartlarının Türkçe'ye çevrilerek Türkiye mevzuatına kazandırılması amacıyla AAOIFI ile bir telif anlaşması imza töreni yapıldı.

Anlaşmaya, KGK Başkanı Yaraşlı ve AAOIFI Genel Sekreter Vekili Mohamad H. Khaled imza koydu.

Söz konusu anlaşmaya ilişkin bilgi veren Yaraşlı, AAOIFI'nin belirlediği standartları mevzuata kazandırmak istediklerini söyledi.

Yaraşlı, "Böylece, katılım bankalarında da mali tabloların ihtiyaca uygun, doğruyu, gerçeği gösteren bir hale gelmesini istiyoruz. Şu anda da gerçeği gösteriyor ama bilgilerin piyasanın istediği, ihtiyaca uygun bir şekilde verilmesini ve dünyadaki benzerleriyle karşılaştırılabilir olmasını sağlamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: AA