CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması (2)
'Fındık üreticisi kazanacaksa kim kazanacak, kazanırsa Türkiye kazanacak, hepimiz kazanacağız. Bu millet kazanacak, huzur içinde yaşayacağız, her evde huzur olacak, her evde bereket olacak' 'Allah aşkına her bakan değişti, milli eğitim politikası değişti. Ya bizim çocuklarımız kobay mı Allah aşkına, bizim çocuklarımız denek mi ya? Her zaman değişiyor, her ortamda değişiyor, sınav kalktı, sınav geldi, o gitti bu geldi, dünyada böyle bir ülke yok'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Fındık üreticisi kazanacaksa kim kazanacak, kazanırsa Türkiye kazanacak, hepimiz kazanacağız. Bu millet kazanacak, huzur içinde yaşayacağız, her evde huzur olacak, her evde bereket olacak.' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisi tarafından 18 Eylül'de Ordu'da başlatılan ve Giresun'da sona eren 'Fındık İçin Yürüyoruz' yürüyüşünün ardından Atatürk Alanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, fındıktaki sorunların çözümüyle ilgili 6 madde saydı.
'Ankara'daki beyler de duysunlar.' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Birincisi şu, 1938'de kurulan FİSKOBİRLİK'i 2000'li, 2010 yıllı yılların en görkemli, en şaşaalı kurumu haline getireceğiz. Bu kuruma siyaset bulaşmayacak, bu kurum sadece ve sadece fındık üreticisinin hakkını ve hukukunu koruyacak. Taban fiyat mı? Burası belirleyecek. Ürün alımı mı? Burası yapacak, ihracat mı? Burası yapacak, hem çiftçinin hem Türkiye'nin hakkını koruyacak. Götüreceğiz parayı bir avuç yabancıya vermeyeceğiz. Bu ülkenin insanı hakkını alacak. Bu ülkenin insanı hukukunu alacak. Size sorabilirler, 'CHP fındık sorununu nasıl çözecek?' diye, diyeceksiniz ki geldi 6 madde halinde saydı.'
Kılıçdaroğlu, ikinci maddeye ilişkin şunları söyledi:
“Yürürlükte bir fındık kanunu var fakat bu fındık kanunu doğru dürüst bir kanun değil, yeniden oturup bir fındık kanunu çıkarmamız lazım, her kesim katılacak bu çalışmaya, üretici katılacak, manavı katılacak, ihracatçısı katılacak, tüccarı katılacak. Diyeceğiz ki 'Ya arkadaş bu fındık milli mi? Milli. Bizim mi? Bizim. Üreten insan bizim insanımız mı? Bizim insanımız. Bu para Türkiye'de mi kalsın? Türkiye'de kalsın. Herkes bu parayı adil bir şekilde bölüşsün mü? Bölüşsün. Gelin kardeşim, hep beraber oturalım, bir fındık kanunu çıkaralım. Demek ki ikinci maddemiz de yeni bir fındık kanunu çıkaracağız. Nasıl? Ortak akılla çıkaracağız, birilerinin arzusuna ve keyfine göre değil.'
Üçüncü olarak manavcılığı ve lisanslı depoculuğu da dahil ederek bir fındık ihtisas borsasını bu ülkede, bu bölgede kurmak zorunda olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, 'Manavcılığı da kapsayacak, lisanlı depoculuğu da kapsayacak, dolayısıyla burada bir fındık ihtisas borsası kuracağız, artık fındığın fiyatı yabancı ülkelerde değil bu ülkede belirlenecek. Fındığın fiyatını da fındığın kalitesini de fındığın nasıl ihraç edileceğini de nasıl tüketileceğini de oturup biz karar vereceğiz, elin oğlu buna karar vermeyecek.' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, dördüncü madde olarak şu değerlendirmede bulundu:
'Fındığı biz alıyoruz, fındık olarak ihraç ediyoruz. Bir fındık Ar-Ge merkezi kurulmak zorunda. Fındıktan katma değeri yüksek gıda ürünü üretmek zorundayız. Elin oğlu bizden fındığı alıyor, götürüp orada işliyor, bir liraya aldığı fındığı 15 liraya satıyor. Biz niye satmayalım, bizim ne eksiğimiz var? Bizim üniversitemiz var, fındık bizde, üretici de imkan da bizde. Denizimiz var, güneşimiz, güzel insanımız var. Biz niye yapmıyoruz? Niye elin oğlu para kazanıyor da biz para kazanmıyoruz?'
Beşinci maddede, fındık ekim alanlarının, Karadeniz'de olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Fındık dışında bir şey yok, yetişmiyor. Siz gidip de düz alanda, başka ürünün yetiştiği bir alanda fındık üretirseniz buradaki insanın alın terini çalmış olursunuz. Bunu da herkesin bilmesi lazım.' dedi.
Kılıçdaroğlu, fındığın anavatanının Karadeniz olduğuna dikkati çekerek, 'Gelir buradan, 502 bin aile buradan geçiniyor. Eğer başka bir yerde ürün ekilecekse devlet teşvik versin, gitsinler başka bir şey eksinler. Karadeniz'in fındığına başka birisini ortak etmeyelim.' değerlendirmesinde bulundu.
Altıncı maddede fındık ağaçlarının biraz yaşlandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, 'Onların biraz geçlendirilmesi lazım. Peki ne yapacağız? Gençleştirirken o ağacı değiştirmemiz, yeni genç fidan ekmemiz lazım ama çiftçinin de fındık üreticisinin de geçinmesi, para kazanması lazım. Alın terinin karşılığını vermemiz lazım. Hem gençleştireceğiz, gençleştirirken fındık üreticisinin gelirini düşürmeyeceğiz, ona uygun teşvik getireceğiz.' diye konuştu.
- 'Siz Allah rızası için bari bir çözüm üretin, bir şey söyleyin'
Kılıçdaroğlu, 'CHP gitti, Giresun'da fındık mitingi yaptı ne oldu?' şeklinde soru sorulabileceğini dile getirerek, 'Diyeceksiniz ki CHP Genel Başkanı geldi, fındık mitingi yaptı, sizin 15 yılda çözemediğinizi iki yılda çözeceğim sözü verdi, altı tane de çözüm üretti. Siz Allah rızası için bari bir çözüm üretin, bir şey söyleyin, söyleyemiyorlar, söyleyemezler, neden? Ben değil onlar söylüyorlar, 'Bizde metal yorgunluğu var' diyorlar. 15 yıldır yoruldun arkadaş, 15 yıldır çekil, bu ülkeye insan gibi emeğin hakkını koruyan insanlar gelsin artık yönetsinler.' dedi.
'Eskiden bizim tütünümüz vardı' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Samsun'un tütünü, Bitlis'in tütünü, Adıyaman'ın tütünü vardı, şimdi Türk tütününden bahseden var mı? Tütün bitti, yarın bunların hedefi fındığı da bitirmektir, söylüyorum. Nasıl bitirecekler söyleyeyim size, bir firma geldi zaten alımı o yapıyor biliyorum, yarın sizin fındık bahçelerini de satın alacak ve sizler o fındık bahçelerinde işçi olarak çalışmak zorunda kalacaksınız. O nedenle ben sizden söz isterken fındık bahçelerinize sahip çıkın sözü istiyorum, alın terinize sahip çıkın sözü istiyorum. Ülkenize, Karadeniz'e, bu güzel coğrafyaya sahip çıkın sözü istiyorum. Fındık üreticisi kazanacaksa kim kazanacak? Kazanırsa Türkiye kazanacak, hepimiz kazanacağız. Bu millet kazanacak, huzur içinde yaşayacağız, her evde huzur olacak, her evde bereket olacak.'
Kılıçdaroğlu, 'Elin oğlu kendi üreticisini destekler, biz de kendi üreticimizi köstekliyoruz.' ifadesini kullanarak, 'Size bir soru sorayım, son bir soru sorayım, Allah aşkına bundan 15 yıl önce ben gelip de şöyle bir miting yapsaydım ve size deseydim ki 'Bundan bir süre sonra bu memlekete saman ithal edecekler.' deseydim herhalde hepiniz derdiniz ki 'Ya bu Kılıçdaroğlu galiba sıyırdı.' derdiniz dimi? 15 yılda saman ya saman ithal ediyorsun. Ya tarla mı yok? İnsan mı yok ? Ekin mi yok? Allah aşkına saman ithal ediyorsunuz.' şeklinde konuştu.
- 'Bu ülkenin çözülmeyecek sorunu yok'
Mazotu da elektriği de hepsini de bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkenin çözülmeyecek sorunu yok. Bütün mesele şu, siz haklarınıza sahip çıkacaksınız, biz de size sahip çıkacağız. Beraber bu ülkeyi yöneteceğiz, hakça yöneteceğiz, ne ezen olacak, ne ezilen olacak. İnsanca, hakça bir düzen olacak. Karadeniz'in yiğit insanlarıyla bir arada olmaktan, birlikte olmaktan, sizinle birlikte olmaktan onur duruyorum, gurur duyuyorum, şeref duyuyorum.' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Karadeniz'e ve Karadenizliye sonuna kadar sahip çıkmanın, sonuna kadar kendisinin görevi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Ben bunu yapacağım, sonuna kadar sahip çıkacağım, bizim üzerimize gelebilirler, her türlü baskıyı kurabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar, insanca ve hakça bir düzeni bu ülkeye getirmek hepimizin ortak görevidir. Benim de görevimdir, sizin de görevinizdir, bu ülkenin bütün insanlarını, alın terinden yana olan, esnaftan yana olan, çiftçiden yana olan, üretimden yana olan, üretenden yana olan herkesle birlikteyiz, hiç kimseye ayrım yok.'
Kılıçdaroğlu, 80 milyon vatandaşa huzuru ve barışı getireceklerini ifade ederek, şunları söyledi:
'Bana diyorlar, dedim ki 4 yıl içinde 4 yıl, ben bu ülkede terörü bitireceğim, bu ülkede huzuru, barışı, kardeşliği getireceğim. Dönüp bana diyorlar ki 'Sen kimsin?' Ben dedim, ben karşıma çıkmaktan korktuğun televizyonda adamım dedim, karşıma çıkmaktan korkuyor. Cesaretin yok mu? Devleti yöneten adamda cesaret olur, devleti yöneten adamda öz güven olur, devletin bütün imkanları senin elinde, istihbarat emrinde, polis emrinde, her şey senin emrinde, e benden niye korkuyorsun? Vallahi ben adam yemem, vallahi billahi adam yemem, ben insana saygılıyım. Oturup konuşalım. Neyi konuşacağız? Memleketin meselelerini konuşacağız. Hadi terör konusunda karşıma çıkmıyorsun güzel, gel kardeşim fındık konusunda karşıma gel, fındık konusunda gel. Gelebilir mi? Ben de adım gibi biliyorum ki gelemez, niçin? Çünkü ben haklıyım, çünkü biz haklıyız o haksız, onun için gelemez, onun için karşımıza çıkıp bizimle uygar, medeni insanlar gibi konuşamaz ve tartışamaz.'
Kılıçdaroğlu, ne olursa olsun bu ülkenin bütün insanlarını sevdiğini dile getirerek, 'Ne olursa olsun insandan yana olacağım, ne olursa olsun haktan, hukuktan, adaletten yana olacağım, ne olursa olsun kadın erkek eşitliğinden yana olacağım, ne olursa olsun özgür medyadan yana olacağım. Ne olursa olsun bağımsız yargıdan yana olacağım, ne olursa olsun din ve vicdan özgürlüğünden yana olacağım, ne olursa olsun her türlü inanca, her türlü kimliğe saygılı olacağım.' ifadesini kullandı.
- 'Her bakan değişti, milli eğitim politikası değişti'
'Bölmek istiyorlar, böldürmeyeceğiz, kavga etmek istiyorlar, kavga etmeyeceğiz. Bu ülkenin huzuru için ortak çalışacağız” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Birlikte çalışacağız, birlikte mücadele edeceğiz, birlikte ülkemizi görkemli günlere taşıyacağız. Çocuklarımızın durumuna bakın Allah aşkına. Her bakan değişti, milli eğitim politikası değişti. Ya bizim çocuklarımız kobay mı Allah aşkına, bizim çocuklarımız denek mi ya? Her zaman değişiyor, her ortamda değişiyor, sınav kalktı, sınav geldi, o gitti bu geldi, dünyada böyle bir ülke yok. Dünyada gerçekten böyle bir ülke yok. Bir çocuğu eğiteceksen çağdaş eğitim normları bellidir, verirsin çocuğa. Bu ülkenin yetişmiş kadroları var, güzel öğretmenleri var, konuşabilen insanları var, çözülmeyecek sorunumuz yok. Niye çözülmüyor biliyor musunuz? Bir eksiğimiz var, bu ülkede namuslu siyasetçi sayısı az, sorunumuz orada, namuslu siyasetçi. Cebini düşünen siyasetçi istemiyoruz, halkın cebini düşünen siyasetçi istiyoruz. Halktan yana olan, emekten yana olan, üretenden yana olan siyasetçi istiyoruz.'
- 'Birlikte kavgasını vererek bu ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacağız'
Kılıçdaroğlu, birlikte mücadele edeceklerini, birlikte çalışacaklarını, Türkiye'nin çözülmeyecek hiçbir sorunu olmadığını vurgulayarak, şöyle dedi:
'Ben o sorunların tamamını çözmeye kadrolarımla birlikte, arkadaşlarımla birlikte hazırım, çözmezsem giderim, çözersem takdir sizlerindir. Dünyada fındıkta bir numara olacaksınız ve fındık üreticisi perişan olacak. Dünyada fındıkta bir numara olacaksınız, elin oğlu gelip fındığı, alın terinizi sömürerek götürecek. Dünyada fındıkta bir numara olacaksınız, insanlar 'Bu fiyat çok düşüktür.' diye miting yapacaklar, bu aklın alacağı bir şey değil ama biz bunların tamamını düzeltmeye muktediriz. Birlikte, birlikte çalışarak, birlikte mücadele ederek, birlikte kavgasını vererek bu ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacağız.'
Her evde huzur, bereket olacağını, her evde insanların huzur içinde sofraya oturacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkenin caddelerinde, bu ülkenin sokaklarında terör olmayacak, bu ülkede yurtta barış dünyada barış olacak, bu ülkede bizim gibi düşünmeyen insanların da özgürce düşüncelerini ifade etmelerine imkan sağlanmış olacak.' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal'in çocukları olduklarını vurgulayarak, 'İnsanlar arasında ayrım yapmayız, biz birlikte yaşamak istiyoruz, huzur içinde yaşamak istiyoruz, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz hiçbir ayrım yapmadan yolda karşılaştığımızda birbirimize güler yüzle selam vermek istiyoruz. Ne oldu? Neredeyse birbirimizin boğazını sıkacağız, kim yapıyor bunları? Kim yapıyor? Yapanlara oy vermeyin, barıştan yana olanlara, huzurdan yana olanlara, alın terinden yanında olanlara, kardeşlikten yana olanlara, 'Doğu, batı, kuzey, güney bu ülkede yaşayan 80 milyon benim kardeşimdir.' diyenlere oy verin, onlarla beraber olacağız.' diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmanın ardından Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu, Kılıçdaroğlu’na fındık figürlü tablo, CHP İl Başkanı Necati Tığlı da çiçek hediye etti.
Mitinge CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Çetin Osman Budak ile 50'ye yakın milletvekili katıldı.
Mitingin ardından Kılıçdaroğlu, Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğini (FİSKOBİRLİK) ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar ile görüştü. Görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.
Öte yandan, Trabzon Havalimanı'na giderken yemek için Görele ilçesinde duran Kılıçdaroğlu ile bazı vatandaşlar bir süre görüştü.
(Bitti)
Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu, partisi tarafından 18 Eylül'de Ordu'da başlatılan ve Giresun'da sona eren 'Fındık İçin Yürüyoruz' yürüyüşünün ardından Atatürk Alanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, fındıktaki sorunların çözümüyle ilgili 6 madde saydı.
'Ankara'daki beyler de duysunlar.' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Birincisi şu, 1938'de kurulan FİSKOBİRLİK'i 2000'li, 2010 yıllı yılların en görkemli, en şaşaalı kurumu haline getireceğiz. Bu kuruma siyaset bulaşmayacak, bu kurum sadece ve sadece fındık üreticisinin hakkını ve hukukunu koruyacak. Taban fiyat mı? Burası belirleyecek. Ürün alımı mı? Burası yapacak, ihracat mı? Burası yapacak, hem çiftçinin hem Türkiye'nin hakkını koruyacak. Götüreceğiz parayı bir avuç yabancıya vermeyeceğiz. Bu ülkenin insanı hakkını alacak. Bu ülkenin insanı hukukunu alacak. Size sorabilirler, 'CHP fındık sorununu nasıl çözecek?' diye, diyeceksiniz ki geldi 6 madde halinde saydı.'
Kılıçdaroğlu, ikinci maddeye ilişkin şunları söyledi:
“Yürürlükte bir fındık kanunu var fakat bu fındık kanunu doğru dürüst bir kanun değil, yeniden oturup bir fındık kanunu çıkarmamız lazım, her kesim katılacak bu çalışmaya, üretici katılacak, manavı katılacak, ihracatçısı katılacak, tüccarı katılacak. Diyeceğiz ki 'Ya arkadaş bu fındık milli mi? Milli. Bizim mi? Bizim. Üreten insan bizim insanımız mı? Bizim insanımız. Bu para Türkiye'de mi kalsın? Türkiye'de kalsın. Herkes bu parayı adil bir şekilde bölüşsün mü? Bölüşsün. Gelin kardeşim, hep beraber oturalım, bir fındık kanunu çıkaralım. Demek ki ikinci maddemiz de yeni bir fındık kanunu çıkaracağız. Nasıl? Ortak akılla çıkaracağız, birilerinin arzusuna ve keyfine göre değil.'
Üçüncü olarak manavcılığı ve lisanslı depoculuğu da dahil ederek bir fındık ihtisas borsasını bu ülkede, bu bölgede kurmak zorunda olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, 'Manavcılığı da kapsayacak, lisanlı depoculuğu da kapsayacak, dolayısıyla burada bir fındık ihtisas borsası kuracağız, artık fındığın fiyatı yabancı ülkelerde değil bu ülkede belirlenecek. Fındığın fiyatını da fındığın kalitesini de fındığın nasıl ihraç edileceğini de nasıl tüketileceğini de oturup biz karar vereceğiz, elin oğlu buna karar vermeyecek.' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, dördüncü madde olarak şu değerlendirmede bulundu:
'Fındığı biz alıyoruz, fındık olarak ihraç ediyoruz. Bir fındık Ar-Ge merkezi kurulmak zorunda. Fındıktan katma değeri yüksek gıda ürünü üretmek zorundayız. Elin oğlu bizden fındığı alıyor, götürüp orada işliyor, bir liraya aldığı fındığı 15 liraya satıyor. Biz niye satmayalım, bizim ne eksiğimiz var? Bizim üniversitemiz var, fındık bizde, üretici de imkan da bizde. Denizimiz var, güneşimiz, güzel insanımız var. Biz niye yapmıyoruz? Niye elin oğlu para kazanıyor da biz para kazanmıyoruz?'
Beşinci maddede, fındık ekim alanlarının, Karadeniz'de olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Fındık dışında bir şey yok, yetişmiyor. Siz gidip de düz alanda, başka ürünün yetiştiği bir alanda fındık üretirseniz buradaki insanın alın terini çalmış olursunuz. Bunu da herkesin bilmesi lazım.' dedi.
Kılıçdaroğlu, fındığın anavatanının Karadeniz olduğuna dikkati çekerek, 'Gelir buradan, 502 bin aile buradan geçiniyor. Eğer başka bir yerde ürün ekilecekse devlet teşvik versin, gitsinler başka bir şey eksinler. Karadeniz'in fındığına başka birisini ortak etmeyelim.' değerlendirmesinde bulundu.
Altıncı maddede fındık ağaçlarının biraz yaşlandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, 'Onların biraz geçlendirilmesi lazım. Peki ne yapacağız? Gençleştirirken o ağacı değiştirmemiz, yeni genç fidan ekmemiz lazım ama çiftçinin de fındık üreticisinin de geçinmesi, para kazanması lazım. Alın terinin karşılığını vermemiz lazım. Hem gençleştireceğiz, gençleştirirken fındık üreticisinin gelirini düşürmeyeceğiz, ona uygun teşvik getireceğiz.' diye konuştu.
- 'Siz Allah rızası için bari bir çözüm üretin, bir şey söyleyin'
Kılıçdaroğlu, 'CHP gitti, Giresun'da fındık mitingi yaptı ne oldu?' şeklinde soru sorulabileceğini dile getirerek, 'Diyeceksiniz ki CHP Genel Başkanı geldi, fındık mitingi yaptı, sizin 15 yılda çözemediğinizi iki yılda çözeceğim sözü verdi, altı tane de çözüm üretti. Siz Allah rızası için bari bir çözüm üretin, bir şey söyleyin, söyleyemiyorlar, söyleyemezler, neden? Ben değil onlar söylüyorlar, 'Bizde metal yorgunluğu var' diyorlar. 15 yıldır yoruldun arkadaş, 15 yıldır çekil, bu ülkeye insan gibi emeğin hakkını koruyan insanlar gelsin artık yönetsinler.' dedi.
'Eskiden bizim tütünümüz vardı' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Samsun'un tütünü, Bitlis'in tütünü, Adıyaman'ın tütünü vardı, şimdi Türk tütününden bahseden var mı? Tütün bitti, yarın bunların hedefi fındığı da bitirmektir, söylüyorum. Nasıl bitirecekler söyleyeyim size, bir firma geldi zaten alımı o yapıyor biliyorum, yarın sizin fındık bahçelerini de satın alacak ve sizler o fındık bahçelerinde işçi olarak çalışmak zorunda kalacaksınız. O nedenle ben sizden söz isterken fındık bahçelerinize sahip çıkın sözü istiyorum, alın terinize sahip çıkın sözü istiyorum. Ülkenize, Karadeniz'e, bu güzel coğrafyaya sahip çıkın sözü istiyorum. Fındık üreticisi kazanacaksa kim kazanacak? Kazanırsa Türkiye kazanacak, hepimiz kazanacağız. Bu millet kazanacak, huzur içinde yaşayacağız, her evde huzur olacak, her evde bereket olacak.'
Kılıçdaroğlu, 'Elin oğlu kendi üreticisini destekler, biz de kendi üreticimizi köstekliyoruz.' ifadesini kullanarak, 'Size bir soru sorayım, son bir soru sorayım, Allah aşkına bundan 15 yıl önce ben gelip de şöyle bir miting yapsaydım ve size deseydim ki 'Bundan bir süre sonra bu memlekete saman ithal edecekler.' deseydim herhalde hepiniz derdiniz ki 'Ya bu Kılıçdaroğlu galiba sıyırdı.' derdiniz dimi? 15 yılda saman ya saman ithal ediyorsun. Ya tarla mı yok? İnsan mı yok ? Ekin mi yok? Allah aşkına saman ithal ediyorsunuz.' şeklinde konuştu.
- 'Bu ülkenin çözülmeyecek sorunu yok'
Mazotu da elektriği de hepsini de bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkenin çözülmeyecek sorunu yok. Bütün mesele şu, siz haklarınıza sahip çıkacaksınız, biz de size sahip çıkacağız. Beraber bu ülkeyi yöneteceğiz, hakça yöneteceğiz, ne ezen olacak, ne ezilen olacak. İnsanca, hakça bir düzen olacak. Karadeniz'in yiğit insanlarıyla bir arada olmaktan, birlikte olmaktan, sizinle birlikte olmaktan onur duruyorum, gurur duyuyorum, şeref duyuyorum.' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Karadeniz'e ve Karadenizliye sonuna kadar sahip çıkmanın, sonuna kadar kendisinin görevi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Ben bunu yapacağım, sonuna kadar sahip çıkacağım, bizim üzerimize gelebilirler, her türlü baskıyı kurabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar, insanca ve hakça bir düzeni bu ülkeye getirmek hepimizin ortak görevidir. Benim de görevimdir, sizin de görevinizdir, bu ülkenin bütün insanlarını, alın terinden yana olan, esnaftan yana olan, çiftçiden yana olan, üretimden yana olan, üretenden yana olan herkesle birlikteyiz, hiç kimseye ayrım yok.'
Kılıçdaroğlu, 80 milyon vatandaşa huzuru ve barışı getireceklerini ifade ederek, şunları söyledi:
'Bana diyorlar, dedim ki 4 yıl içinde 4 yıl, ben bu ülkede terörü bitireceğim, bu ülkede huzuru, barışı, kardeşliği getireceğim. Dönüp bana diyorlar ki 'Sen kimsin?' Ben dedim, ben karşıma çıkmaktan korktuğun televizyonda adamım dedim, karşıma çıkmaktan korkuyor. Cesaretin yok mu? Devleti yöneten adamda cesaret olur, devleti yöneten adamda öz güven olur, devletin bütün imkanları senin elinde, istihbarat emrinde, polis emrinde, her şey senin emrinde, e benden niye korkuyorsun? Vallahi ben adam yemem, vallahi billahi adam yemem, ben insana saygılıyım. Oturup konuşalım. Neyi konuşacağız? Memleketin meselelerini konuşacağız. Hadi terör konusunda karşıma çıkmıyorsun güzel, gel kardeşim fındık konusunda karşıma gel, fındık konusunda gel. Gelebilir mi? Ben de adım gibi biliyorum ki gelemez, niçin? Çünkü ben haklıyım, çünkü biz haklıyız o haksız, onun için gelemez, onun için karşımıza çıkıp bizimle uygar, medeni insanlar gibi konuşamaz ve tartışamaz.'
Kılıçdaroğlu, ne olursa olsun bu ülkenin bütün insanlarını sevdiğini dile getirerek, 'Ne olursa olsun insandan yana olacağım, ne olursa olsun haktan, hukuktan, adaletten yana olacağım, ne olursa olsun kadın erkek eşitliğinden yana olacağım, ne olursa olsun özgür medyadan yana olacağım. Ne olursa olsun bağımsız yargıdan yana olacağım, ne olursa olsun din ve vicdan özgürlüğünden yana olacağım, ne olursa olsun her türlü inanca, her türlü kimliğe saygılı olacağım.' ifadesini kullandı.
- 'Her bakan değişti, milli eğitim politikası değişti'
'Bölmek istiyorlar, böldürmeyeceğiz, kavga etmek istiyorlar, kavga etmeyeceğiz. Bu ülkenin huzuru için ortak çalışacağız” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Birlikte çalışacağız, birlikte mücadele edeceğiz, birlikte ülkemizi görkemli günlere taşıyacağız. Çocuklarımızın durumuna bakın Allah aşkına. Her bakan değişti, milli eğitim politikası değişti. Ya bizim çocuklarımız kobay mı Allah aşkına, bizim çocuklarımız denek mi ya? Her zaman değişiyor, her ortamda değişiyor, sınav kalktı, sınav geldi, o gitti bu geldi, dünyada böyle bir ülke yok. Dünyada gerçekten böyle bir ülke yok. Bir çocuğu eğiteceksen çağdaş eğitim normları bellidir, verirsin çocuğa. Bu ülkenin yetişmiş kadroları var, güzel öğretmenleri var, konuşabilen insanları var, çözülmeyecek sorunumuz yok. Niye çözülmüyor biliyor musunuz? Bir eksiğimiz var, bu ülkede namuslu siyasetçi sayısı az, sorunumuz orada, namuslu siyasetçi. Cebini düşünen siyasetçi istemiyoruz, halkın cebini düşünen siyasetçi istiyoruz. Halktan yana olan, emekten yana olan, üretenden yana olan siyasetçi istiyoruz.'
- 'Birlikte kavgasını vererek bu ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacağız'
Kılıçdaroğlu, birlikte mücadele edeceklerini, birlikte çalışacaklarını, Türkiye'nin çözülmeyecek hiçbir sorunu olmadığını vurgulayarak, şöyle dedi:
'Ben o sorunların tamamını çözmeye kadrolarımla birlikte, arkadaşlarımla birlikte hazırım, çözmezsem giderim, çözersem takdir sizlerindir. Dünyada fındıkta bir numara olacaksınız ve fındık üreticisi perişan olacak. Dünyada fındıkta bir numara olacaksınız, elin oğlu gelip fındığı, alın terinizi sömürerek götürecek. Dünyada fındıkta bir numara olacaksınız, insanlar 'Bu fiyat çok düşüktür.' diye miting yapacaklar, bu aklın alacağı bir şey değil ama biz bunların tamamını düzeltmeye muktediriz. Birlikte, birlikte çalışarak, birlikte mücadele ederek, birlikte kavgasını vererek bu ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacağız.'
Her evde huzur, bereket olacağını, her evde insanların huzur içinde sofraya oturacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Bu ülkenin caddelerinde, bu ülkenin sokaklarında terör olmayacak, bu ülkede yurtta barış dünyada barış olacak, bu ülkede bizim gibi düşünmeyen insanların da özgürce düşüncelerini ifade etmelerine imkan sağlanmış olacak.' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal'in çocukları olduklarını vurgulayarak, 'İnsanlar arasında ayrım yapmayız, biz birlikte yaşamak istiyoruz, huzur içinde yaşamak istiyoruz, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Biz hiçbir ayrım yapmadan yolda karşılaştığımızda birbirimize güler yüzle selam vermek istiyoruz. Ne oldu? Neredeyse birbirimizin boğazını sıkacağız, kim yapıyor bunları? Kim yapıyor? Yapanlara oy vermeyin, barıştan yana olanlara, huzurdan yana olanlara, alın terinden yanında olanlara, kardeşlikten yana olanlara, 'Doğu, batı, kuzey, güney bu ülkede yaşayan 80 milyon benim kardeşimdir.' diyenlere oy verin, onlarla beraber olacağız.' diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmanın ardından Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu, Kılıçdaroğlu’na fındık figürlü tablo, CHP İl Başkanı Necati Tığlı da çiçek hediye etti.
Mitinge CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Çetin Osman Budak ile 50'ye yakın milletvekili katıldı.
Mitingin ardından Kılıçdaroğlu, Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğini (FİSKOBİRLİK) ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar ile görüştü. Görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.
Öte yandan, Trabzon Havalimanı'na giderken yemek için Görele ilçesinde duran Kılıçdaroğlu ile bazı vatandaşlar bir süre görüştü.
(Bitti)