'Silleli Pala' Yarım Metrelik Bıyığıyla İlgi Odağı
Konya'da 50 santimetre uzunluğundaki bıyığından dolayı 'Silleli Pala' lakabıyla bilinen Ali Osman Uygun, çaldığı enstrümanlar ve hayvan sevgisiyle de çevresinin neşe kaynağı durumunda 5 bin yıllık tarihi Sille Mahallesi'nde geçimini turistleri faytonuyla gezdirerek sağlayan Uygun, birlikte fotoğraf çektirmek isteyenleri de kırmıyor.
ENGİN ÖZEKİNCİ - ORHAN AKKANAT - Konya'da yaşayan ve 50 santimetre uzunluğundaki bıyığından dolayı 'Silleli Pala' lakabıyla bilinen Ali Osman Uygun, çaldığı enstrümanlar ve hayvan sevgisiyle de çevresindekilerden ve bölgeye gelen ziyaretçilerden ilgi görüyor.
Selçuklu ilçesine bağlı 5 bin yıllık tarihi yerleşim yeri Sille Mahallesi'nde doğup büyüyen 35 yaşındaki Uygun, çocukluğundan beri müziğe ve hayvanlara merak duyuyor.
Geçimini mahalleye gelen yerli ve yabancı turistleri faytonuyla gezdirerek sağlayan Uygun, 50 santimetrelik bıyığından dolayı 'Silleli Pala' lakabıyla biliniyor.
Görenlerin şaşkınlığını gizleyemediği ve fotoğraf çektirdiği Silleli Pala, gördüğü ilgiden oldukça memnun.
Bahçesinde muhabbet kuşu, kedi, köpek, güvercin besleyen, sebze yetiştiren, doğayla ve insanlarla barışık bir hayat süren Silleli Pala, pozitif enerjisiyle herkesin yüzünde tebessüm bırakıyor.
Silleli Pala, gününü hayvanlarla ilgilenerek ve enstrüman çalarak geçirdiğini söyledi.
Hiç ders almadan saz, ut, keman, kanun, bağlama, cümbüş, darbuka, davul, klarnet ve org gibi birçok enstrümanı ustalıkla çaldığını belirten Silleli Pala, alın teriyle kazandığı rızkının peşinde olduğunu ifade etti.
- Atlarını çok seviyor
Silleli Pala, özellikle atlarını çok sevdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
'Her gün Sille'ye gelip atlarımın başında duruyorum. Hayvanlarla çok vakit geçiriyorum. Bazıları için belki boş gelebilir ama her türlü hayvanı çok seviyorum çünkü hayvanları sevmeyen insanları sevemez. Vahşi hayvan diye bir şey de tanımıyorum. Evimde muhabbet kuşlarım, kedim, köpeğim, tavuklarım, kazlarım ve ördeklerim hiç eksik olmadı.'
- 'Gönüllere girip insanları mutlu edebiliyorsak ne mutlu'
Mahalleye gelen turistlerin bıyığına ve atlarına ilgi duyduğunu aktaran Silleli Pala, ziyaretçilerin hem kendisi hem de atlarıyla fotoğraf çektirdiğini anlattı.
Silleli Pala, şöyle konuştu:
'İnsanlar beni çok seviyor. Gençler, çocuklar bana 'emmi' de der. Her işlerine ve sıkıntılarına koşarım. Yanımdan ayrılmak istemezler. Özellikle ziyaretime gelip çayımı içen insanlar çok fazla. Ayağımı kırdığımda 5-6 gün hastanede yattım, o sürede bile birçok ziyaretçi geldi. Sonra kendim taburcu olmak istedim. İzmir'den, İstanbul'dan turlarla gelip beni arayan, 'Konya'ya gelince seninle de görüşmek istiyoruz' diyen çok oluyor. Gönüllere girip insanları mutlu edebiliyorsak ne mutlu bize. 'Silleli Pala' diye internetten araştırdığınızda karşınıza çıkan tek imaj benim. Beni ve bıyıklarımı gören, bir daha geldiğinde nerede olduğumu soruyor.'
Kaynak: AA
Selçuklu ilçesine bağlı 5 bin yıllık tarihi yerleşim yeri Sille Mahallesi'nde doğup büyüyen 35 yaşındaki Uygun, çocukluğundan beri müziğe ve hayvanlara merak duyuyor.
Geçimini mahalleye gelen yerli ve yabancı turistleri faytonuyla gezdirerek sağlayan Uygun, 50 santimetrelik bıyığından dolayı 'Silleli Pala' lakabıyla biliniyor.
Görenlerin şaşkınlığını gizleyemediği ve fotoğraf çektirdiği Silleli Pala, gördüğü ilgiden oldukça memnun.
Bahçesinde muhabbet kuşu, kedi, köpek, güvercin besleyen, sebze yetiştiren, doğayla ve insanlarla barışık bir hayat süren Silleli Pala, pozitif enerjisiyle herkesin yüzünde tebessüm bırakıyor.
Silleli Pala, gününü hayvanlarla ilgilenerek ve enstrüman çalarak geçirdiğini söyledi.
Hiç ders almadan saz, ut, keman, kanun, bağlama, cümbüş, darbuka, davul, klarnet ve org gibi birçok enstrümanı ustalıkla çaldığını belirten Silleli Pala, alın teriyle kazandığı rızkının peşinde olduğunu ifade etti.
- Atlarını çok seviyor
Silleli Pala, özellikle atlarını çok sevdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
'Her gün Sille'ye gelip atlarımın başında duruyorum. Hayvanlarla çok vakit geçiriyorum. Bazıları için belki boş gelebilir ama her türlü hayvanı çok seviyorum çünkü hayvanları sevmeyen insanları sevemez. Vahşi hayvan diye bir şey de tanımıyorum. Evimde muhabbet kuşlarım, kedim, köpeğim, tavuklarım, kazlarım ve ördeklerim hiç eksik olmadı.'
- 'Gönüllere girip insanları mutlu edebiliyorsak ne mutlu'
Mahalleye gelen turistlerin bıyığına ve atlarına ilgi duyduğunu aktaran Silleli Pala, ziyaretçilerin hem kendisi hem de atlarıyla fotoğraf çektirdiğini anlattı.
Silleli Pala, şöyle konuştu:
'İnsanlar beni çok seviyor. Gençler, çocuklar bana 'emmi' de der. Her işlerine ve sıkıntılarına koşarım. Yanımdan ayrılmak istemezler. Özellikle ziyaretime gelip çayımı içen insanlar çok fazla. Ayağımı kırdığımda 5-6 gün hastanede yattım, o sürede bile birçok ziyaretçi geldi. Sonra kendim taburcu olmak istedim. İzmir'den, İstanbul'dan turlarla gelip beni arayan, 'Konya'ya gelince seninle de görüşmek istiyoruz' diyen çok oluyor. Gönüllere girip insanları mutlu edebiliyorsak ne mutlu bize. 'Silleli Pala' diye internetten araştırdığınızda karşınıza çıkan tek imaj benim. Beni ve bıyıklarımı gören, bir daha geldiğinde nerede olduğumu soruyor.'