TÜGVA Balıkesir İl Temsilciliği Açıldı
TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Erdoğan: ''Dünyada kişi başına milli gelire oranla en yüksek dış yardım yapan ülke Türkiye. Biz dünyanın en büyük ekonomisi miyiz? Dünyanın en büyük ekonomisi değiliz ama işte Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyanın gönlü en geniş milleti olduk elhamdülillah'' ''Demek ki biz böyle bir misyonun taşıyıcısıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de böyle bir misyonun taşıyıcısı olarak yetiştirmek durumundayız''
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Necmettin Bilal Erdoğan, dünyada kişi başına milli gelire oranla en yüksek dış yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, ''Biz dünyanın en büyük ekonomisi miyiz? Dünyanın en büyük ekonomisi değiliz ama işte Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyanın gönlü en geniş milleti olduk elhamdülillah.'' dedi.
Vakfın Balıkesir İl Temsilciliği'nin açılış törenine katılan Erdoğan, 17 Ağustos Marmara Depremi'nde hayatlarını kaybeden vatandaşları ve tüm şehitleri saygıyla yad ettiklerini söyledi.
Dünyanın çok enteresan zamanları yaşadığını belirten Erdoğan, bugün Kuzey Kore ile ilgili haberler takip edildiğinde dünyanın nükleer savaşın eşiğinde olup olmadığının tartışıldığını bildirdi.
Erdoğan, bir sürü mazlum halkların daha çok çile çektiğini, daha çok kan, gözyaşı aktığını dünyanın dört bir yanında yaşayarak görüldüğünü ifade ederek, ''Geçtiğimiz 100-150 yıl egemen olan Batı medeniyetinin buradan çıkışa dair bir ümit de vadedemediğini görüyoruz.'' diye konuştu.
Avrupa'nın ekonomik olarak belli bir zirve noktasına ulaştıktan sonra artık eski büyüme rakamlarını yakalayamadığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Artık nüfusuna her geçen sene artan ekonomik imkanları sağlayamıyor. Ne yapıyor? Acısını göçmenden, azınlıktan, Müslümandan çıkarıyor. Bütün siyasetini kendi birliğini sağlamak için... Nitekim bakın İngiltere ayrılıyor işte başka ülkelerde siyasi sıkıntılar var. Kendi siyasi birliğini temin etmek için kendisine gölge düşmanlar üretmeye çalışıyor. İşte bunlardan bir tanesi İslam ve Müslümanlar ve en yakın komşusu olan Türkiye. Bunun Avrupa'ya bir faydası var mı? Yok. Ama işte o siyasi birliğini sağlamak için böyle bir dış tehdit, dış düşman algısı oluşturmaya çalışıyor.''
-' 'Sorumluluksa sorumluluğumuz var''
Erdoğan, Türk gençliğinin de işte bütün bu resmin eşliğinde böyle bir geleceğin çemberinde, girişinde bu geleceğe hazır olacak bir şuur, bir donanımla yetişmiş olmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:
''Yani dünyanın genel geçer eğlencesi, sefahati, teknolojisi, sosyal medyası, televizyonu, sineması değil, yani 'Bu zamanın ruhu nedir? Beni gelecekte neler bekliyor? Benim taşıdığım misyon nedir? Bunun bilincinde yetişmesi çok önemli. Biz bir kabile devleti değiliz, geçmişi olmayan bir küçük topluluk değiliz, binlerce yıla sahip şanlı bir geçmişi olan İslam'ın bayraktarlığını bin yılı aşkın yapan bir ecdadın torunlarıyız. Yani sorumluluksa sorumluluğumuz var. Çünkü azıcık hatırlayabildiğimiz zaman, azıcık geçmişi okuyabildiğimiz zaman görüyoruz ki üzerimizde sorumluluklar var, üzerimizde aslında bize yüklenen beklentiler var.''
Dünyada sadece Müslüman mazlum milletler değil, gayrimüslim mazlum milletlerin bile ümidi noktasında olabilecek Türkiye'den başka kimsenin kalmadığını vurgulayan Erdoğan, Myanmar'daki, Rohingya'daki Müslümanlara, Afrika'nın dört bir yanında gayrimüslim olmasına rağmen ihtiyacı olan insanlara el uzatan durumda olduklarını anlattı.
Erdoğan, 'Dünyada kişi başına milli gelire oranla en yüksek dış yardım yapan ülke yine Türkiye. Biz dünyanın en büyük ekonomisi miyiz? Dünyanın en büyük ekonomisi değiliz ama işte Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyanın gönlü en geniş milleti olduk elhamdülillah. Demek ki biz böyle bir misyonun taşıyıcısıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de böyle bir misyonun taşıyıcısı olarak yetiştirmek durumundayız.' değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı'nın bunun için yola çıkmış, ortaokul, lise, üniversite, çalışan gençlik, bütün gençlerin şuurlu, inançlı geçmişiyle barışık, değerleriyle yoğurulmuş bir şekilde geleceğini kurması için mücadele veren, çalışmalar yapan bir vakıf olduğunu aktararak, emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan, Balıkesirli çocukların ve gençlerin, vakfın il temsilciliğine gelerek, burada güzel vakit geçirebileceklerini belirterek, ''Hem kitap okurlar hem de arkadaş edinirler, sohbetlere derslere katılırlar. Niçin? Bu millet için, bu ülkenin geleceği güçlü olsun diye. Bu millet üzerine dayatılan, dünyadaki egemen güçlerin ona biçtiği o dar kalıpların dışına çıkabilsin diye. Hak ettiği, ecdadının ona bıraktığı mirası yeni ufuklara taşıyabilsin diye. Bunun için yapıyoruz. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Katkı veren herkese de teşekkür ediyorum.' diye konuştu.
Vali Ersin Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, AK Parti Balıkesir Milletvekili ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sema Kırcı'nın da konuşma yaptığı törene, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Kasım Bostan ve Ali Aydınlıoğlu'nun yanı sıra bazı ilçe belediye başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
Konuşmaların ardından Necmettin Bilal Erdoğan'a çeşitli hediyeler sunuldu. Tören sonunda vakfın açılışını yapan Erdoğan ve beraberindekiler, binayı gezdi.
Bu arada, tören öncesinde Erdoğan, öğretmenevinde basına kapalı gerçekleştirilen İmam Hatip Okulları Platformu'nun toplantısına katıldı.
Kaynak: AA
Vakfın Balıkesir İl Temsilciliği'nin açılış törenine katılan Erdoğan, 17 Ağustos Marmara Depremi'nde hayatlarını kaybeden vatandaşları ve tüm şehitleri saygıyla yad ettiklerini söyledi.
Dünyanın çok enteresan zamanları yaşadığını belirten Erdoğan, bugün Kuzey Kore ile ilgili haberler takip edildiğinde dünyanın nükleer savaşın eşiğinde olup olmadığının tartışıldığını bildirdi.
Erdoğan, bir sürü mazlum halkların daha çok çile çektiğini, daha çok kan, gözyaşı aktığını dünyanın dört bir yanında yaşayarak görüldüğünü ifade ederek, ''Geçtiğimiz 100-150 yıl egemen olan Batı medeniyetinin buradan çıkışa dair bir ümit de vadedemediğini görüyoruz.'' diye konuştu.
Avrupa'nın ekonomik olarak belli bir zirve noktasına ulaştıktan sonra artık eski büyüme rakamlarını yakalayamadığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Artık nüfusuna her geçen sene artan ekonomik imkanları sağlayamıyor. Ne yapıyor? Acısını göçmenden, azınlıktan, Müslümandan çıkarıyor. Bütün siyasetini kendi birliğini sağlamak için... Nitekim bakın İngiltere ayrılıyor işte başka ülkelerde siyasi sıkıntılar var. Kendi siyasi birliğini temin etmek için kendisine gölge düşmanlar üretmeye çalışıyor. İşte bunlardan bir tanesi İslam ve Müslümanlar ve en yakın komşusu olan Türkiye. Bunun Avrupa'ya bir faydası var mı? Yok. Ama işte o siyasi birliğini sağlamak için böyle bir dış tehdit, dış düşman algısı oluşturmaya çalışıyor.''
-' 'Sorumluluksa sorumluluğumuz var''
Erdoğan, Türk gençliğinin de işte bütün bu resmin eşliğinde böyle bir geleceğin çemberinde, girişinde bu geleceğe hazır olacak bir şuur, bir donanımla yetişmiş olmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:
''Yani dünyanın genel geçer eğlencesi, sefahati, teknolojisi, sosyal medyası, televizyonu, sineması değil, yani 'Bu zamanın ruhu nedir? Beni gelecekte neler bekliyor? Benim taşıdığım misyon nedir? Bunun bilincinde yetişmesi çok önemli. Biz bir kabile devleti değiliz, geçmişi olmayan bir küçük topluluk değiliz, binlerce yıla sahip şanlı bir geçmişi olan İslam'ın bayraktarlığını bin yılı aşkın yapan bir ecdadın torunlarıyız. Yani sorumluluksa sorumluluğumuz var. Çünkü azıcık hatırlayabildiğimiz zaman, azıcık geçmişi okuyabildiğimiz zaman görüyoruz ki üzerimizde sorumluluklar var, üzerimizde aslında bize yüklenen beklentiler var.''
Dünyada sadece Müslüman mazlum milletler değil, gayrimüslim mazlum milletlerin bile ümidi noktasında olabilecek Türkiye'den başka kimsenin kalmadığını vurgulayan Erdoğan, Myanmar'daki, Rohingya'daki Müslümanlara, Afrika'nın dört bir yanında gayrimüslim olmasına rağmen ihtiyacı olan insanlara el uzatan durumda olduklarını anlattı.
Erdoğan, 'Dünyada kişi başına milli gelire oranla en yüksek dış yardım yapan ülke yine Türkiye. Biz dünyanın en büyük ekonomisi miyiz? Dünyanın en büyük ekonomisi değiliz ama işte Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyanın gönlü en geniş milleti olduk elhamdülillah. Demek ki biz böyle bir misyonun taşıyıcısıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de böyle bir misyonun taşıyıcısı olarak yetiştirmek durumundayız.' değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı'nın bunun için yola çıkmış, ortaokul, lise, üniversite, çalışan gençlik, bütün gençlerin şuurlu, inançlı geçmişiyle barışık, değerleriyle yoğurulmuş bir şekilde geleceğini kurması için mücadele veren, çalışmalar yapan bir vakıf olduğunu aktararak, emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan, Balıkesirli çocukların ve gençlerin, vakfın il temsilciliğine gelerek, burada güzel vakit geçirebileceklerini belirterek, ''Hem kitap okurlar hem de arkadaş edinirler, sohbetlere derslere katılırlar. Niçin? Bu millet için, bu ülkenin geleceği güçlü olsun diye. Bu millet üzerine dayatılan, dünyadaki egemen güçlerin ona biçtiği o dar kalıpların dışına çıkabilsin diye. Hak ettiği, ecdadının ona bıraktığı mirası yeni ufuklara taşıyabilsin diye. Bunun için yapıyoruz. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Katkı veren herkese de teşekkür ediyorum.' diye konuştu.
Vali Ersin Yazıcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, AK Parti Balıkesir Milletvekili ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sema Kırcı'nın da konuşma yaptığı törene, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Kasım Bostan ve Ali Aydınlıoğlu'nun yanı sıra bazı ilçe belediye başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.
Konuşmaların ardından Necmettin Bilal Erdoğan'a çeşitli hediyeler sunuldu. Tören sonunda vakfın açılışını yapan Erdoğan ve beraberindekiler, binayı gezdi.
Bu arada, tören öncesinde Erdoğan, öğretmenevinde basına kapalı gerçekleştirilen İmam Hatip Okulları Platformu'nun toplantısına katıldı.