Merasim Sokak Saldırısı Davası
Ankara Merasim Sokak'taki bombalı terör saldırısıyla ilgili PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında olduğu 68 sanığın 30'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Ankara Merasim Sokak'ta, 17 Şubat 2016'da 29 kişinin hayatını kaybettiği bombalı terör saldırısıyla ilgili, PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin de arasında olduğu 68 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklardan ikisi, sanık ve müşteki avukatları ile bazı müştekiler yer aldı. Ankara dışında tutuklu bulunan 15 sanık ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı.
Tarsus Kadın Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanıklardan Sinem Oğuz, savunmasını Kürtçe yapmak istediğini belirtti.
Oğuz, Kürtçe savunmasında propaganda yapınca Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, 'Burası propaganda yeri değil. Sanıksınız ve savunmanızı yapın. Propaganda yapmaya devam edecekseniz savunmanızı keserim.' dedi.
İddianamede yer alan bir fotoğraf nedeniyle yargılandığını ileri süren Oğuz, fotoğrafın 2011'de çekildiğini, üzerindeki kıyafetlerin terör örgütü mensuplarına ait olmadığını, yerel bir kıyafet olduğunu savundu.
Saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba Abdulbaki Sömer'i tanımadığını öne süren Oğuz, Sömer'in fotoğraf çektirilirken aynı ortamda olduklarını söyledi.
Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanıklardan Hüseyin Kardaş ise mahkeme huzurunda savunma yapmak istediğini bildirdi.
Merasim Sokak saldırısıyla ilgili bir bağlantısının olmadığını savunan Kardaş, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Savcılık ifadesi okunan Kardaş, ifadesini kabul ederek beraatını istedi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunan müşteki Mustafa Arduç, saldırıyı gerçekleştirenlerden şikayetçi olduğunu belirtti.
Müştekilerden Mustafa Seyhan da Merasim Sokaktaki lojmanların emniyet sorumlusu olduğunu bildirerek, patlama sırasında General Lojmanlarında nöbetçi olduğunu, başından yaralandığını ve şikayetçi olduğunu söyledi.
Müştekiler İsmail Çalışkan, Arif Emre Boyracı, Ümit Özden ve patlamada hayatını kaybeden Filiz Koçak'ın kardeşi Burak Saltuk Koçak da saldırıyı gerçekleştirenlerden şikayetçi olduklarını ve zanlıların en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etti.
Sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, sanıkların tutukluluk haline karar vererek, duruşmayı 17 Ekim'e erteledi.
- Saldırıda 29 kişi hayatını kaybetmişti
Devlet Mahallesi Merasim Sokak İnönü Bulvarı kesimine yakın mesafede, 17 Şubat 2016'da askeri ve sivil servis araçları kırmızı ışıkta beklerken bomba yüklü otomobilin patlatılması sonucu 29 kişi hayatını kaybetmiş, 87 kişi yaralanmış, birçok araç ve bina da zarar görmüştü.
Soruşturma sonucunda saldırganın 'Zinar-Raperin' kod adlı PKK'lı terörist Abdulbaki Sömer olduğu belirlenmişti.
Saldırıya ilişkin hazırlanan iddianamede, terör örgütü PKK'nın paravan örgütü TAK tarafından üstlenilen eylemin PKK/KCK üst yönetiminin talimatıyla ve örgüt mensuplarınca gerçekleştirildiği kaydedilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucunda PKK'nın sözde üst düzey yöneticileri Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Fehman Hüseyin ile PYD'nin elebaşı Salih Müslim'in de arasında yer aldığı 68 kişi hakkında iddianame düzenlemişti.
Saldırıyla ilgili PKK/KCK yöneticilerinin de arasında bulunduğu 48 kişi hakkında yakalama emri çıkarılmıştı.
Kaynak: AA
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklardan ikisi, sanık ve müşteki avukatları ile bazı müştekiler yer aldı. Ankara dışında tutuklu bulunan 15 sanık ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı.
Tarsus Kadın Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanıklardan Sinem Oğuz, savunmasını Kürtçe yapmak istediğini belirtti.
Oğuz, Kürtçe savunmasında propaganda yapınca Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, 'Burası propaganda yeri değil. Sanıksınız ve savunmanızı yapın. Propaganda yapmaya devam edecekseniz savunmanızı keserim.' dedi.
İddianamede yer alan bir fotoğraf nedeniyle yargılandığını ileri süren Oğuz, fotoğrafın 2011'de çekildiğini, üzerindeki kıyafetlerin terör örgütü mensuplarına ait olmadığını, yerel bir kıyafet olduğunu savundu.
Saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba Abdulbaki Sömer'i tanımadığını öne süren Oğuz, Sömer'in fotoğraf çektirilirken aynı ortamda olduklarını söyledi.
Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanıklardan Hüseyin Kardaş ise mahkeme huzurunda savunma yapmak istediğini bildirdi.
Merasim Sokak saldırısıyla ilgili bir bağlantısının olmadığını savunan Kardaş, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Savcılık ifadesi okunan Kardaş, ifadesini kabul ederek beraatını istedi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunan müşteki Mustafa Arduç, saldırıyı gerçekleştirenlerden şikayetçi olduğunu belirtti.
Müştekilerden Mustafa Seyhan da Merasim Sokaktaki lojmanların emniyet sorumlusu olduğunu bildirerek, patlama sırasında General Lojmanlarında nöbetçi olduğunu, başından yaralandığını ve şikayetçi olduğunu söyledi.
Müştekiler İsmail Çalışkan, Arif Emre Boyracı, Ümit Özden ve patlamada hayatını kaybeden Filiz Koçak'ın kardeşi Burak Saltuk Koçak da saldırıyı gerçekleştirenlerden şikayetçi olduklarını ve zanlıların en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep etti.
Sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, sanıkların tutukluluk haline karar vererek, duruşmayı 17 Ekim'e erteledi.
- Saldırıda 29 kişi hayatını kaybetmişti
Devlet Mahallesi Merasim Sokak İnönü Bulvarı kesimine yakın mesafede, 17 Şubat 2016'da askeri ve sivil servis araçları kırmızı ışıkta beklerken bomba yüklü otomobilin patlatılması sonucu 29 kişi hayatını kaybetmiş, 87 kişi yaralanmış, birçok araç ve bina da zarar görmüştü.
Soruşturma sonucunda saldırganın 'Zinar-Raperin' kod adlı PKK'lı terörist Abdulbaki Sömer olduğu belirlenmişti.
Saldırıya ilişkin hazırlanan iddianamede, terör örgütü PKK'nın paravan örgütü TAK tarafından üstlenilen eylemin PKK/KCK üst yönetiminin talimatıyla ve örgüt mensuplarınca gerçekleştirildiği kaydedilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucunda PKK'nın sözde üst düzey yöneticileri Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Fehman Hüseyin ile PYD'nin elebaşı Salih Müslim'in de arasında yer aldığı 68 kişi hakkında iddianame düzenlemişti.
Saldırıyla ilgili PKK/KCK yöneticilerinin de arasında bulunduğu 48 kişi hakkında yakalama emri çıkarılmıştı.