Şanlıurfa'da Depreme Dayanıklı Taş Evlere Dönüş Başladı
Türkiye’de üçüncü derece deprem kuşağında yer alan Şanlıurfa’da, depreme dayanıklı taş evlere dönüş başladı.
Siverek ilçesinde yaklaşık 40 yıl önce Ermeni ustalar tarafından tarihi yapılarda kullanılan Karacadağ’ın volkanik kara bazalt taşları, son dönemlerde ev yapımları ve bahçe duvarlarında yeniden kullanılmaya başlandı. Depreme ve dış etkenlere karşı dayanıklılığı olan taşlar, ustalar tarafından işlendikten sonra yapılarda kullanılırken, sıcaklarda serin, soğuk havalarda ise sıcak tutmasıyla biliniyor.
Taş yapılı evde ikamet eden Mevlüt Kulata meydana gelen depremlerden etkilenmediklerini belirterek, "Çevre il, ilçe ve kentlerde meydana gelen depremler nedeniyle yıkılmadığını ve sarsılmadığını gördük. Betonarme evler bizim evlere nazaran daha fazla zarar görüyor. Yazın serin olması, kışın sıcak olması nedeniyle anladık ki betonarme evler kullanılamaz durumda. Taş evlerimiz daha dayanıklı ve daha güzel, daha yaşanabilir biçimdedir" dedi.
Bazalt taşlarının bölgede en sağlam taşlar arasında yer aldığını ifade eden Proje Uzmanı Musa Bilgiseven, "Bu yapılar sayesinde ülkemizde yaşanan depremler ya da olağanüstü durumlar hiç bir zarar vermedi bugüne kadar. Bu da şu anlama geliyor; betonarme yapılardan daha sağlam daha dayanıklıdır. Mevsimsel şartlara göre yazın serin, kışın ise sıcak bir ortam sağlıyor. Yapılar sağlamlığı özellikle geçmişten günümüze kullanıldığı için Türkiye’de şuanda maalesef sadece betonarme yapılara odaklanılmış durumda, bu da depremlerde çok fazla zarar görüleceği anlamına geliyor. Türkiye’de özellikle bazalt taşlı yapıların arttırılması öncelikli hedef olmalıdır."
Şanlıurfa’da 150 yıllık yapıların depremde hiç bir zarar görmediğini söyleyen Bilgiseven, "Bu yapılar bir çok deprem gördü, halen de dimdik ayakta olan yapılar. Bu da bize şunu gösteriyor ki bazalt taşlı yapıların dayanıklılığı geçmişten günümüze tespit edilmiştir. Bu yapıların çoğaltılması önem arz ediyor" diye konuştu.
40 yıllık taş ustası Mahmut Selaniş, son dönemlerde taş yapılara dönüş başladığını ve gelen taleplere ekibiyle yetişmeye çalıştıklarını söyledi.
Kaynak: İHA
Taş yapılı evde ikamet eden Mevlüt Kulata meydana gelen depremlerden etkilenmediklerini belirterek, "Çevre il, ilçe ve kentlerde meydana gelen depremler nedeniyle yıkılmadığını ve sarsılmadığını gördük. Betonarme evler bizim evlere nazaran daha fazla zarar görüyor. Yazın serin olması, kışın sıcak olması nedeniyle anladık ki betonarme evler kullanılamaz durumda. Taş evlerimiz daha dayanıklı ve daha güzel, daha yaşanabilir biçimdedir" dedi.
Bazalt taşlarının bölgede en sağlam taşlar arasında yer aldığını ifade eden Proje Uzmanı Musa Bilgiseven, "Bu yapılar sayesinde ülkemizde yaşanan depremler ya da olağanüstü durumlar hiç bir zarar vermedi bugüne kadar. Bu da şu anlama geliyor; betonarme yapılardan daha sağlam daha dayanıklıdır. Mevsimsel şartlara göre yazın serin, kışın ise sıcak bir ortam sağlıyor. Yapılar sağlamlığı özellikle geçmişten günümüze kullanıldığı için Türkiye’de şuanda maalesef sadece betonarme yapılara odaklanılmış durumda, bu da depremlerde çok fazla zarar görüleceği anlamına geliyor. Türkiye’de özellikle bazalt taşlı yapıların arttırılması öncelikli hedef olmalıdır."
Şanlıurfa’da 150 yıllık yapıların depremde hiç bir zarar görmediğini söyleyen Bilgiseven, "Bu yapılar bir çok deprem gördü, halen de dimdik ayakta olan yapılar. Bu da bize şunu gösteriyor ki bazalt taşlı yapıların dayanıklılığı geçmişten günümüze tespit edilmiştir. Bu yapıların çoğaltılması önem arz ediyor" diye konuştu.
40 yıllık taş ustası Mahmut Selaniş, son dönemlerde taş yapılara dönüş başladığını ve gelen taleplere ekibiyle yetişmeye çalıştıklarını söyledi.