Yalçın Topçu: Gaflet değilse hıyanettir
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu ülke gündemini değerlendirdi.
SÖZDE MÜTTEFİKLERİMİZİN TERÖRE “ÜSTÜ ÖRTÜLÜ” DESTEĞİ “ALENİ” HALE GELMİŞTİR
STK temsilcileri ile gerçekleştirdikleri bir toplantı sırasında Amerika ve Almanya'nın başını çektiği, Türkiye'nin müttefiki olarak lanse edilen ülkelerin politik alandaki tavır ve tutumlarını değerlendiren Topçu “Güya baş müttefikimiz ABD ve diğer müttefiklerimiz AB ülkeleri önceleri Irak, şimdi de Suriye'de, hatta daha da ileri giderek, uzun vadede ülke içerisinde FETÖ, bölücü terör örgütü PKK onun siyasi uzantısı HDP ve DHKP-C, Lawrence'in gayrimeşru çocuğu DEAŞ gibi terör örgütlerini destekledikleri, koruyup kolladıkları, örtülü olan desteklerini aleni bir hale getirdikleri aşikârdır” dedi.
TERÖRİST BİR ÇIBANI DEVLET YAPMAK İSTİYORLAR
Terörle mücadele kılıfı altında bölgeye müdahil olan ülkelerin teröre desteğini sert dille eleştiren Topçu “ baş müttefikimiz, güya stratejik ortağımız, onun ötesinde Kore'den asker arkadaşımız Amerika Birleşik Devletleri bir terör örgütüyle kol koladır. Öbür yanda imarında ve ıslahında Anadolu insanın alın teri olan Almanya, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na, yüzde 52 ile millet iradesini arkasına almış bir siyasi lidere konuşma hakkı tanımamak için kırk dereden kırk su getirirken, ayın Almanya her türlü hukuku çiğneyerek bölücü terör örgütü PKK'ya, PYD'ye, HDP'ye , YPG'ye FETÖ'ye demokrasi kılıfıyla yardım ve yataklık yapıp lojistik destek sağlamaktadır. ABD şua anda askeri ve siyasi kanatlarıyla, istihbarat servisleriyle, bütün gücüyle 900 küsur kilometrelik sınırımızın dibinde, 11 bin kilometre öteden gelerek medeniyet coğrafyamız sınırları içinde bir kanser çıbanını devlet yapmaya çalışıyor. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen tehdit etmekten geri kalmıyor. ABD'nin bu tutumunun devlet ve millet tarafından gözden kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
ANKARA HARİTA ÇİZİLEN MASADA “MENÜ” YAPILMAK İSTENİYOR
“Çanakkale'de Dumlupınar'da Sakarya'da dedelerimiz ne ile karşı karşıya idi iseler bugün durum o günden daha derin, daha çetin bir şekilde karşımızdadır. O gün dedelerimiz karşısında 7 düvel ve onların maşası bir devlet vardı. Bugün karşımızda 77 düvelin elinde adını sayısını sayamayacağımız terör maşaları var. Dertleri, o günlerde medeniyet coğrafyamızda belirledikleri haritayı bugün için çıkarlarına göre yeniden belirlemek ve haritanın serildiği masaya Ankara'yı oturtmamaktır. Ankara'yı o masaya bir menü olarak sunmak niyetindeler. Buna karşı çıkan Recep Tayyip Erdoğan'a ellerindeki her imkânla saldırmak ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden emellerine ulaşmak niyetindeler.”
AY YILDIZLI AL BAYRAK ALTINDA…
Ülkemizin devleti, milleti ve vatanı ile var olma, ölüm kalım ve birlik meselesi ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Yalçın Topçu ”mesele sadece Recep Tayyip Erdoğan isminin veya iktidar partisinin meselesi değil, 83 buçuk milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'nin; daha da ötesinde medeniyet coğrafyamızın ‘la ilahe illallah' diyen 1milyar 700 milyon insanının Medine'si olarak Ankara'nın meselesidir. Kısaca mesele; Türkiye Cumhuriyeti'nin beka meselesidir. Bu mübarek coğrafyadaki her bir vatandaş ‘ben Türkmen‘im', ‘ben Kürt'üm', ‘ben Arap'ım', ‘ben Boşnak'ım', ‘ben Alevi'yim', ‘ben Sünni'yim', kim kendini ne şekilde ifade etmek istiyorsa etmeli, başı dik, alnı açık şekilde, devlet millet el ele bütün varlığımızı ortaya koymalıyız, Ay-yıldızlı al bayrak altında, Kuva-yı Milliye ruhunda bir olmalıyız ” ifadelerini kullandı.
GAFLET DEĞİLSE HIYANETTİR
Ana muhalefetin tavrını ”mesele milli bir beka meselesi iken oyunda oynaşta, yollarda hak arama gibi terör örgütlerinin Türkiye Düşmanlarının piyonlarının ekmeğine yağ çalmak ve bunu yasal zemin kılıfına sığdırmaya çalışmak, kim yaparsa yapsın, eğer bilgisizlikten dolayı bir anlık gaflet hali içinde değilse, tüm uyarıcılara rağmen yapılmaya devam ediliyorsa bu da alenen hıyanettir” diyerek eleştiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı “iktidar ve muhalefet küçük hesapları bırakıp sorumluluk bilinci ile hareket etmeli ve tek yürek olmalıdır” dedi.
Son iki günde Özalp ve Lice Ak Parti ilçe yöneticilerinin şehit edilmesiyle ilgili de konuşan Topçu; “onlar Olimpos Dağı'nın piyonları; Kürt'ün, Türkmen'in, 83 buçuk milyonun düşmanı Kandil'in itleri tarafından kalleşçe şehit edildiler. Şehitlerimiz bu alçak savaşın bir Kürt-Türkmen savaşı olmadığının teyididir. Ama bu itlerin tasmasını tutanlar, Olimpos Dağı'nın çocukları bilsinler ki; asla başaramayacaklar. Bu savaşı Kürt, Türkmen, Arap birlikte; yani Hira Dağı'nın çocukları kazanacak. Milletimize, ailelerine, ve Ak Parti camiasına baş sağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Polisimize ve askerimize hem sınırlarımız içinde hem sınır ötesinde yürüttükleri operasyonlarda ve karşılaştıkları zorluklarda sabır ve başarı dilekleri ile terörün her türlüsüne karşı devlet ve milletçe dirayet dileyen Topçu sözlerini şöyle tamamladı: ”Bu vesileyle cennetmekân Seyyid Abdülhakim Arvasi'nin kendisine yapılan bir teklife hiddetle vermiş olduğu cevabı burada ümmetin bahadır evlatlarının kulaklarına bir küpe, bir örnek olarak tekrarlamak istiyorum. Arvasi ‘Bin yıl İslam'ın hizmetkarlığını yapmış Türk milletinden dünyada bir Türk kalsa, o Türk ben olurum; iki Türk kalsa ikincisi ben olurum' demiştir. Bizler bu bilinçle, inanarak, görevimizi hakkıyla yerine getirerek sefer edeceğiz. İnşallah zafer yüce Allah'ın olacaktır.”
STK temsilcileri ile gerçekleştirdikleri bir toplantı sırasında Amerika ve Almanya'nın başını çektiği, Türkiye'nin müttefiki olarak lanse edilen ülkelerin politik alandaki tavır ve tutumlarını değerlendiren Topçu “Güya baş müttefikimiz ABD ve diğer müttefiklerimiz AB ülkeleri önceleri Irak, şimdi de Suriye'de, hatta daha da ileri giderek, uzun vadede ülke içerisinde FETÖ, bölücü terör örgütü PKK onun siyasi uzantısı HDP ve DHKP-C, Lawrence'in gayrimeşru çocuğu DEAŞ gibi terör örgütlerini destekledikleri, koruyup kolladıkları, örtülü olan desteklerini aleni bir hale getirdikleri aşikârdır” dedi.
TERÖRİST BİR ÇIBANI DEVLET YAPMAK İSTİYORLAR
Terörle mücadele kılıfı altında bölgeye müdahil olan ülkelerin teröre desteğini sert dille eleştiren Topçu “ baş müttefikimiz, güya stratejik ortağımız, onun ötesinde Kore'den asker arkadaşımız Amerika Birleşik Devletleri bir terör örgütüyle kol koladır. Öbür yanda imarında ve ıslahında Anadolu insanın alın teri olan Almanya, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na, yüzde 52 ile millet iradesini arkasına almış bir siyasi lidere konuşma hakkı tanımamak için kırk dereden kırk su getirirken, ayın Almanya her türlü hukuku çiğneyerek bölücü terör örgütü PKK'ya, PYD'ye, HDP'ye , YPG'ye FETÖ'ye demokrasi kılıfıyla yardım ve yataklık yapıp lojistik destek sağlamaktadır. ABD şua anda askeri ve siyasi kanatlarıyla, istihbarat servisleriyle, bütün gücüyle 900 küsur kilometrelik sınırımızın dibinde, 11 bin kilometre öteden gelerek medeniyet coğrafyamız sınırları içinde bir kanser çıbanını devlet yapmaya çalışıyor. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen tehdit etmekten geri kalmıyor. ABD'nin bu tutumunun devlet ve millet tarafından gözden kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
ANKARA HARİTA ÇİZİLEN MASADA “MENÜ” YAPILMAK İSTENİYOR
“Çanakkale'de Dumlupınar'da Sakarya'da dedelerimiz ne ile karşı karşıya idi iseler bugün durum o günden daha derin, daha çetin bir şekilde karşımızdadır. O gün dedelerimiz karşısında 7 düvel ve onların maşası bir devlet vardı. Bugün karşımızda 77 düvelin elinde adını sayısını sayamayacağımız terör maşaları var. Dertleri, o günlerde medeniyet coğrafyamızda belirledikleri haritayı bugün için çıkarlarına göre yeniden belirlemek ve haritanın serildiği masaya Ankara'yı oturtmamaktır. Ankara'yı o masaya bir menü olarak sunmak niyetindeler. Buna karşı çıkan Recep Tayyip Erdoğan'a ellerindeki her imkânla saldırmak ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden emellerine ulaşmak niyetindeler.”
AY YILDIZLI AL BAYRAK ALTINDA…
Ülkemizin devleti, milleti ve vatanı ile var olma, ölüm kalım ve birlik meselesi ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Yalçın Topçu ”mesele sadece Recep Tayyip Erdoğan isminin veya iktidar partisinin meselesi değil, 83 buçuk milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'nin; daha da ötesinde medeniyet coğrafyamızın ‘la ilahe illallah' diyen 1milyar 700 milyon insanının Medine'si olarak Ankara'nın meselesidir. Kısaca mesele; Türkiye Cumhuriyeti'nin beka meselesidir. Bu mübarek coğrafyadaki her bir vatandaş ‘ben Türkmen‘im', ‘ben Kürt'üm', ‘ben Arap'ım', ‘ben Boşnak'ım', ‘ben Alevi'yim', ‘ben Sünni'yim', kim kendini ne şekilde ifade etmek istiyorsa etmeli, başı dik, alnı açık şekilde, devlet millet el ele bütün varlığımızı ortaya koymalıyız, Ay-yıldızlı al bayrak altında, Kuva-yı Milliye ruhunda bir olmalıyız ” ifadelerini kullandı.
GAFLET DEĞİLSE HIYANETTİR
Ana muhalefetin tavrını ”mesele milli bir beka meselesi iken oyunda oynaşta, yollarda hak arama gibi terör örgütlerinin Türkiye Düşmanlarının piyonlarının ekmeğine yağ çalmak ve bunu yasal zemin kılıfına sığdırmaya çalışmak, kim yaparsa yapsın, eğer bilgisizlikten dolayı bir anlık gaflet hali içinde değilse, tüm uyarıcılara rağmen yapılmaya devam ediliyorsa bu da alenen hıyanettir” diyerek eleştiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı “iktidar ve muhalefet küçük hesapları bırakıp sorumluluk bilinci ile hareket etmeli ve tek yürek olmalıdır” dedi.
Son iki günde Özalp ve Lice Ak Parti ilçe yöneticilerinin şehit edilmesiyle ilgili de konuşan Topçu; “onlar Olimpos Dağı'nın piyonları; Kürt'ün, Türkmen'in, 83 buçuk milyonun düşmanı Kandil'in itleri tarafından kalleşçe şehit edildiler. Şehitlerimiz bu alçak savaşın bir Kürt-Türkmen savaşı olmadığının teyididir. Ama bu itlerin tasmasını tutanlar, Olimpos Dağı'nın çocukları bilsinler ki; asla başaramayacaklar. Bu savaşı Kürt, Türkmen, Arap birlikte; yani Hira Dağı'nın çocukları kazanacak. Milletimize, ailelerine, ve Ak Parti camiasına baş sağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
Polisimize ve askerimize hem sınırlarımız içinde hem sınır ötesinde yürüttükleri operasyonlarda ve karşılaştıkları zorluklarda sabır ve başarı dilekleri ile terörün her türlüsüne karşı devlet ve milletçe dirayet dileyen Topçu sözlerini şöyle tamamladı: ”Bu vesileyle cennetmekân Seyyid Abdülhakim Arvasi'nin kendisine yapılan bir teklife hiddetle vermiş olduğu cevabı burada ümmetin bahadır evlatlarının kulaklarına bir küpe, bir örnek olarak tekrarlamak istiyorum. Arvasi ‘Bin yıl İslam'ın hizmetkarlığını yapmış Türk milletinden dünyada bir Türk kalsa, o Türk ben olurum; iki Türk kalsa ikincisi ben olurum' demiştir. Bizler bu bilinçle, inanarak, görevimizi hakkıyla yerine getirerek sefer edeceğiz. İnşallah zafer yüce Allah'ın olacaktır.”