FETÖ'nün, Üyelerine Etkin Pişmanlık Engeli İddianamede
FETÖ/PDY'nin istihbarat ağı olarak tabir edilen '5A' grubunda olduğu öne sürülen eski zabıt katibi Metin Boz hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün, çözülmeyi önlemek için ceza infaz kurumlarındaki üyelerinin etkin pişmanlıktan yararlanma veya itirafta bulunma konusunda talepkar olmalarını engellemeye çalıştığı belirtildi Tanık A.P: 'M.G. ile Y.D. koğuş arkadaşlarımdır. Koğuşta kendileriyle konuştuğumda bildiklerini anlatacaklarını, örgütle bağları olduğunu söylemişlerdi ancak konuşmak için örgütten korkuyorlar. Ceza infaz kurumunda hükümlü ve tutuklular arasında 'Bu işler bitecek, geri döneceğiz, ülkeyi tekrar biz yöneteceğiz.' şeklinde konuşmalar oluyordu, psikolojik bir baskı bulunuyordu'
MUHAMMET MUTAF - Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) istihbarat ağı olarak adlandırılan '5A' grubunda olduğu iddia edilen eski zabıt katibi Metin Boz hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün ceza infaz kurumlarında etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen üyelerine telkinlerde bulunarak ve psikolojik baskı yaparak engel olmaya çalıştığı belirtildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgüt üyeliğiyle suçlanarak tutuklanan Erzurum Adliyesinde görevli eski zabıt katibi Boz hakkında başlattığı soruşturma tamamlandı.
Boz hakkındaki soruşturma sonucu başsavcılıkça hazırlanıp Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 12 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amacı ve mahrem yapılanması hakkında bilgiler paylaşıldı, tanık beyanlarına yer verildi.
FETÖ'nün ulaşmak istediği nihai hedefler doğrultusunda adliye teşkilatı içerisinde görevli yardımcı personelin önemli bir konumda olduğunun görüldüğü belirtilen iddianamede, cumhuriyet savcıları ile hakimlerin en yakınında olarak dosyaların içeriğine temas eden personel grubunun, soruşturmalardan bilgi sızdırma, adliye personeli ve hakim-savcılar hakkında ele geçirdikleri her türlü müspet bilgiyi örgüte iletme gibi hassas görevlerde yer aldıkları kaydedildi.
Örgütün bu görevlerde yer alacaklar için klavye kursu adı altında kamplar düzenlediği vurgulanan iddianamede, kursta başarılı olanların resmi mülakat öncesi kurulan paralel mülakat heyetiyle görüşmeye alındığı, mülakatta himmet verme, örgüt sohbetlerine katılma ve FETÖ'ye hizmet etme şartları sunularak akabinde kendilerine bağlılıklarına inanılan kişilerin bu görevlere atanmaları için referans olunduğu anlatıldı.
Örgütün İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum olarak 5 bölgede yapılandığına işaret edilen iddianamede, her yıl bölge belirlenmesi yapılarak farklı illerin de bölge olarak belirlenebildiği bildirildi. İddianamede, dar bölge il yapılanmalarına bağlı illerin değiştirilebildiği ve en önemlisi yapılanma içerisinde görev alan yöneticilerin kısa aralıklarla örgüt içerisinde tayin gördüğü, görev değişimleri yaşandığı ve bu nedenle yapılanmada yöneticilerin isimlerinin tespiti ve teşhisinde zorluklar yaşandığı belirtildi.
İddianamede, başka bir soruşturma kapsamında şüpheli olan ve bu dosyada tanık olarak dinlenilen A.Y'nin ifadelerine de yer verildi.
A.Y, iddianamedeki beyanında, 2010'da KPSS'ye girdiğini ve lise yıllarında tanıdığı birinin kendisini arayarak katiplik sınavına başvurması yönünde tavsiyede bulunduğunu anlattı.
- Sonuç açıklanmadan örgüt atandıkları yerleri bildirmiş
İfadesinde, örgüt mensuplarınca FETÖ'nün bir yurduna yönlendirildiğini ve 15-20 gün klavye eğitimi için yatılı kaldığını kaydeden A.Y, şu bilgileri paylaştı:
'Klavye sınavına ilişkin teknikler öğrettiler. Başımızda 'Tahir' isimli şahıs vardı. Her namazdan sonra genelde Fetullah Gülen'in kitaplarını okurdu. Zaten kitap okumalarının içeriği Gülen'i övmekle geçerdi. Klavye çalışmamız bitti, sınava girdik, kazandım. Klavye sınavı belli olduktan sonra yurda çağırdılar. Sırayla oturduğumuz odanın dışında tek tek görüştüler. Ne kadar kitap okuduğumu, namaz kılıp kılmadığımı sordular. İşe başladığımızda ilk maaşımızı, sonra aylık FETÖ'den gelen talimat doğrultusunda gündeme göre burs istiyorlardı. Sonra başka bir yurda çağırdılar. Sohbette 'Kemal' isimli şahıs cebinden çıkardığı not defterinden 'F.G. sen İspire, S.T. sen Horasan'a atandın.' şeklinde atanmış olduğumuz yerleri bildirdi. Bu bilgiler ancak komisyon tarafından verilebilir.'
İddianamede, tanık olarak ifadesine yer verilen örgüt mensuplarına yönelik başka bir soruşturmanın şüphelisi A.P. de FETÖ'nün ceza infaz kurumlarında çözülmeyi önlemek için motivasyonu yükseltmek amacıyla örgüt üyelerine telkinlerde bulunduğunu, bu nedenle adliye yapılanması sorumlularının bir kısmının etkin pişmanlık kapsamında ya da itirafta bulunma konusunda talepkar olmadığını vurguladı.
A.P, ifadesinde şunları anlattı:
'M.G. ile Y.D. koğuş arkadaşlarımdır. Koğuşta kendileriyle konuştuğumda bildiklerini anlatacaklarını, bu örgüt ile bağları olduğunu söylemişlerdi ancak konuşmak için örgütten korkuyorlar. Ceza infaz kurumunda hükümlü ve tutuklular arasında 'Bu işler bitecek, geri döneceğiz, ülkeyi tekrar biz yöneteceğiz.' şeklinde konuşmalar oluyordu. Psikolojik bir baskı bulunuyordu. M.G. ve Y.D. ile örgütün polis grubundan cezaevinde olanlar konuşmaktan çekiniyor.'
Etkin pişmanlıktan yararlanan veya gizli tanık olarak ifade veren kişiler ise iddianameye giren beyanlarında, Boz'un örgütün evlerinde bulunduğu ve sohbet gruplarına katıldığını aktardı.
Boz'un, FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı ByLock'un kullanıcısı olduğu, örgütün '5A' olarak nitelendirilen istihbarat ağında bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığa 'silahlı terör örgütüne üye olmak'tan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.
Kaynak: AA
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgüt üyeliğiyle suçlanarak tutuklanan Erzurum Adliyesinde görevli eski zabıt katibi Boz hakkında başlattığı soruşturma tamamlandı.
Boz hakkındaki soruşturma sonucu başsavcılıkça hazırlanıp Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 12 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amacı ve mahrem yapılanması hakkında bilgiler paylaşıldı, tanık beyanlarına yer verildi.
FETÖ'nün ulaşmak istediği nihai hedefler doğrultusunda adliye teşkilatı içerisinde görevli yardımcı personelin önemli bir konumda olduğunun görüldüğü belirtilen iddianamede, cumhuriyet savcıları ile hakimlerin en yakınında olarak dosyaların içeriğine temas eden personel grubunun, soruşturmalardan bilgi sızdırma, adliye personeli ve hakim-savcılar hakkında ele geçirdikleri her türlü müspet bilgiyi örgüte iletme gibi hassas görevlerde yer aldıkları kaydedildi.
Örgütün bu görevlerde yer alacaklar için klavye kursu adı altında kamplar düzenlediği vurgulanan iddianamede, kursta başarılı olanların resmi mülakat öncesi kurulan paralel mülakat heyetiyle görüşmeye alındığı, mülakatta himmet verme, örgüt sohbetlerine katılma ve FETÖ'ye hizmet etme şartları sunularak akabinde kendilerine bağlılıklarına inanılan kişilerin bu görevlere atanmaları için referans olunduğu anlatıldı.
Örgütün İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Erzurum olarak 5 bölgede yapılandığına işaret edilen iddianamede, her yıl bölge belirlenmesi yapılarak farklı illerin de bölge olarak belirlenebildiği bildirildi. İddianamede, dar bölge il yapılanmalarına bağlı illerin değiştirilebildiği ve en önemlisi yapılanma içerisinde görev alan yöneticilerin kısa aralıklarla örgüt içerisinde tayin gördüğü, görev değişimleri yaşandığı ve bu nedenle yapılanmada yöneticilerin isimlerinin tespiti ve teşhisinde zorluklar yaşandığı belirtildi.
İddianamede, başka bir soruşturma kapsamında şüpheli olan ve bu dosyada tanık olarak dinlenilen A.Y'nin ifadelerine de yer verildi.
A.Y, iddianamedeki beyanında, 2010'da KPSS'ye girdiğini ve lise yıllarında tanıdığı birinin kendisini arayarak katiplik sınavına başvurması yönünde tavsiyede bulunduğunu anlattı.
- Sonuç açıklanmadan örgüt atandıkları yerleri bildirmiş
İfadesinde, örgüt mensuplarınca FETÖ'nün bir yurduna yönlendirildiğini ve 15-20 gün klavye eğitimi için yatılı kaldığını kaydeden A.Y, şu bilgileri paylaştı:
'Klavye sınavına ilişkin teknikler öğrettiler. Başımızda 'Tahir' isimli şahıs vardı. Her namazdan sonra genelde Fetullah Gülen'in kitaplarını okurdu. Zaten kitap okumalarının içeriği Gülen'i övmekle geçerdi. Klavye çalışmamız bitti, sınava girdik, kazandım. Klavye sınavı belli olduktan sonra yurda çağırdılar. Sırayla oturduğumuz odanın dışında tek tek görüştüler. Ne kadar kitap okuduğumu, namaz kılıp kılmadığımı sordular. İşe başladığımızda ilk maaşımızı, sonra aylık FETÖ'den gelen talimat doğrultusunda gündeme göre burs istiyorlardı. Sonra başka bir yurda çağırdılar. Sohbette 'Kemal' isimli şahıs cebinden çıkardığı not defterinden 'F.G. sen İspire, S.T. sen Horasan'a atandın.' şeklinde atanmış olduğumuz yerleri bildirdi. Bu bilgiler ancak komisyon tarafından verilebilir.'
İddianamede, tanık olarak ifadesine yer verilen örgüt mensuplarına yönelik başka bir soruşturmanın şüphelisi A.P. de FETÖ'nün ceza infaz kurumlarında çözülmeyi önlemek için motivasyonu yükseltmek amacıyla örgüt üyelerine telkinlerde bulunduğunu, bu nedenle adliye yapılanması sorumlularının bir kısmının etkin pişmanlık kapsamında ya da itirafta bulunma konusunda talepkar olmadığını vurguladı.
A.P, ifadesinde şunları anlattı:
'M.G. ile Y.D. koğuş arkadaşlarımdır. Koğuşta kendileriyle konuştuğumda bildiklerini anlatacaklarını, bu örgüt ile bağları olduğunu söylemişlerdi ancak konuşmak için örgütten korkuyorlar. Ceza infaz kurumunda hükümlü ve tutuklular arasında 'Bu işler bitecek, geri döneceğiz, ülkeyi tekrar biz yöneteceğiz.' şeklinde konuşmalar oluyordu. Psikolojik bir baskı bulunuyordu. M.G. ve Y.D. ile örgütün polis grubundan cezaevinde olanlar konuşmaktan çekiniyor.'
Etkin pişmanlıktan yararlanan veya gizli tanık olarak ifade veren kişiler ise iddianameye giren beyanlarında, Boz'un örgütün evlerinde bulunduğu ve sohbet gruplarına katıldığını aktardı.
Boz'un, FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı ByLock'un kullanıcısı olduğu, örgütün '5A' olarak nitelendirilen istihbarat ağında bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığa 'silahlı terör örgütüne üye olmak'tan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.