'FETÖ Teokratik Bir Devlet Hedeflemiş Ve Devletimizi Yıkmaya Çalışmıştır'
FETÖ'nün darbe girişiminde, KKK'daki eylemlere ilişkin 150 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi Eski Yarbay Aydıncık: 'Bu darbe, Fetullahçı Terör Örgütü'nün TSK'ya sızmış militanlarının yaptığı bir darbedir. FETÖ teokratik bir devlet hedeflemiş ve devletimizi yıkmaya çalışmıştır'
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin 150 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşması tamamlandı.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesinde görülen davaya, sanıklar, avukatları ve müşteki kurum Başbakanlığın avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık KKK Tayin Daire Başkanlığı Şube Müdürü eski albay Mehmet Aydın, Ağustos'ta yapılması planlanan Yüksek Askeri Şura için 2016 Haziran'dan itibaren yoğun mesai yaptığını, 15 Temmuz'da da geç saatlere kadar çalışması gerektiğini öne sürdü.
Savunmasında, 'Hiçbir suç işlemedim' diyen sanık Aydın, 'Ben ne darbeci ne örgüt üyesi ne de teröristim. Ömrümü terörle mücadeleye verdim.' ifadelerini kullanarak tahliye ve beraat talebinde bulundu.
- Sıkıyönetim mesajlarını zorla yazmış
Sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Terörle Mücadele Harekat Subayı Yarbay Tanju Aydıncık da 15 Temmuz gecesi sıkıyönetim ilan edildiğine dair tüm birliklere çekilen mesajı, eski Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu'nun emriyle yazdığını ve görevli astsubaya verdiğini söyledi.
Aydıncık, mahkeme başkanı tarafından darbe girişimi gecesi neden nöbet listesinde adının olduğu yönündeki soruya da nöbetlerin aylık belirlendiğini, buna göre 14,15 ve 16 Temmuz'da bir ay öncesinden belirlenen nöbet görevi olduğunu beyan etti.
Darbe girişimi gecesi, Boduroğlu'nun görevi olmamasına rağmen KKK Harekat Merkezine geldiğini ifade eden sanık Aydıncık, 'Tuğgeneral Adem Boduroğlu Harekat Merkezine geldi. Emir komutanın kendisinde olduğunu ve ivedi bir şekilde söylediklerinin bütün birliklere gönderilmesi talimatını verdi. Dışarı bilgi verilmemesi, televizyonların izlenmemesi ve cep telefonlarının kesinlikle açılmamasını söyledi.' ifadelerini kullandı.
Boduroğlu'nun birkaç yeri telefonla arayarak 'Sıkıyönetim emirlerini aldınız mı?' şeklinde konuştuğunu aktaran Aydıncık, sanık Boduroğlu'nun emirlerine uymayan personelin derdest edilmesi talimatı verdiğini kaydetti.
KKK karargahında rehin tutulduğunu iddia eden Aydıncık, bazı mesajları bilerek yanlış yazdığını, bu yüzden Kıbrıs'taki bir birlikten emrin yeniden düzenlenmesi yönünde telefon geldiğini, bunun üzerine sanık Boduroğlu'nun kendisini azarladığını anlattı.
Mahkeme başkanının darbe girişimini kimin yaptığı sorusu üzerine Aydıncık şunları dile getirdi:
'Bu darbe Fetullahçı Terör Örgütü'nün, TSK'ya sızmış militanlarının yaptığı bir darbedir. FETÖ teokratik bir devlet hedeflemiş ve devletimizi yıkmaya çalışmıştır. Askerlik hayatım boyunca, FETÖ ile hiçbir bağım olmadı. Boduroğlu'nun verdiği emirlere, 30 yıllık askerlik hayatım boyunca öğrendiğim 'amirlerin verdiği emirlere itaat etme zorunluluğu' olduğundan uydum.'
Davanın görülmesine yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
Kaynak: AA
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesinde görülen davaya, sanıklar, avukatları ve müşteki kurum Başbakanlığın avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık KKK Tayin Daire Başkanlığı Şube Müdürü eski albay Mehmet Aydın, Ağustos'ta yapılması planlanan Yüksek Askeri Şura için 2016 Haziran'dan itibaren yoğun mesai yaptığını, 15 Temmuz'da da geç saatlere kadar çalışması gerektiğini öne sürdü.
Savunmasında, 'Hiçbir suç işlemedim' diyen sanık Aydın, 'Ben ne darbeci ne örgüt üyesi ne de teröristim. Ömrümü terörle mücadeleye verdim.' ifadelerini kullanarak tahliye ve beraat talebinde bulundu.
- Sıkıyönetim mesajlarını zorla yazmış
Sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı Terörle Mücadele Harekat Subayı Yarbay Tanju Aydıncık da 15 Temmuz gecesi sıkıyönetim ilan edildiğine dair tüm birliklere çekilen mesajı, eski Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu'nun emriyle yazdığını ve görevli astsubaya verdiğini söyledi.
Aydıncık, mahkeme başkanı tarafından darbe girişimi gecesi neden nöbet listesinde adının olduğu yönündeki soruya da nöbetlerin aylık belirlendiğini, buna göre 14,15 ve 16 Temmuz'da bir ay öncesinden belirlenen nöbet görevi olduğunu beyan etti.
Darbe girişimi gecesi, Boduroğlu'nun görevi olmamasına rağmen KKK Harekat Merkezine geldiğini ifade eden sanık Aydıncık, 'Tuğgeneral Adem Boduroğlu Harekat Merkezine geldi. Emir komutanın kendisinde olduğunu ve ivedi bir şekilde söylediklerinin bütün birliklere gönderilmesi talimatını verdi. Dışarı bilgi verilmemesi, televizyonların izlenmemesi ve cep telefonlarının kesinlikle açılmamasını söyledi.' ifadelerini kullandı.
Boduroğlu'nun birkaç yeri telefonla arayarak 'Sıkıyönetim emirlerini aldınız mı?' şeklinde konuştuğunu aktaran Aydıncık, sanık Boduroğlu'nun emirlerine uymayan personelin derdest edilmesi talimatı verdiğini kaydetti.
KKK karargahında rehin tutulduğunu iddia eden Aydıncık, bazı mesajları bilerek yanlış yazdığını, bu yüzden Kıbrıs'taki bir birlikten emrin yeniden düzenlenmesi yönünde telefon geldiğini, bunun üzerine sanık Boduroğlu'nun kendisini azarladığını anlattı.
Mahkeme başkanının darbe girişimini kimin yaptığı sorusu üzerine Aydıncık şunları dile getirdi:
'Bu darbe Fetullahçı Terör Örgütü'nün, TSK'ya sızmış militanlarının yaptığı bir darbedir. FETÖ teokratik bir devlet hedeflemiş ve devletimizi yıkmaya çalışmıştır. Askerlik hayatım boyunca, FETÖ ile hiçbir bağım olmadı. Boduroğlu'nun verdiği emirlere, 30 yıllık askerlik hayatım boyunca öğrendiğim 'amirlerin verdiği emirlere itaat etme zorunluluğu' olduğundan uydum.'
Davanın görülmesine yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.