'Hizmet Öyle Değil, Böyle Verilir'
Erzurum'da FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilerek KHK ile Sağlık Bakanlığına devredilen özel hastane, Palyatif ve Yaşlı Bakım Merkezi olarak yeniden hizmete açıldıktan sonra bakıma muhtaçlar ve hastalığı son aşamaya gelen vatandaşlara hizmet vermeye başladı Merkezde saçlarının taranması, yemeklerinin yedirilmesi, banyo ihtiyaçlarının karşılanması gibi günlük bakımları itinayla yapılarak çocuk gibi bakılan hastalara adeta anne şefkati gösteriliyor Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. Demirci: 'Hizmet öyle değil, böyle verilir. Politikamız aslında buydu. Milletin hastanesi, milletin hizmetinde böyle olur. Onlar burada hizmet yaptıklarını ifade ederlerdi ama hizmetin bu şekilde verileceğini de göstermek istedik'
FAHRETTİN GÖK - Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Sağlık Bakanlığına devredilen Özel Şifa Hastanesi, Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BEAH) Palyatif ve Yaşlı Bakım Merkezi olarak hizmete başladıktan sonra bakıma muhtaç ve hastalığı son aşamaya gelen vatandaşların umudu oldu.
Bakanlar Kurulunca yayımlanan KHK ile 24 Temmuz 2016'da kapatılan Özel Şifa Hastanesi, Hazine tarafından Sağlık Bakanlığına devredildikten sonra bir süre Erzurum BEAH'ın ek hizmet binası olarak poliklinik hizmeti verdi.
Yapılan düzenlemeyle Palyatif ve Yaşlı Bakım Merkezine dönüştürülen sağlık kuruluşu, bakanlıkça 110 personelin görevlendirilmesiyle hastalığı son aşamaya gelen ve bakıma muhtaç vatandaşlara dahiliye, kardiyoloji, genel cerrahi, göz, kulak burun boğaz, üroloji ve psikiyatri dallarında hizmet vermeye başladı.
Saçlarını taradıkları, yemeklerini yedirdikleri ve banyo ihtiyaçlarını karşıladıkları hastalara itinayla bakarak adeta 'anne şefkati' gösteren hastane görevlileri, doğal yoldan yiyecek alamayan hastaların da serum veya uygun görülen tıbbi yöntemlerle beslenmelerini sağlıyor.
Ailelerden gelen talepler sebebiyle kentteki tüm noktalara 24 saat kesintisiz olarak ambulanslar göndererek bakıma muhtaç vatandaşları hastaneye getiren görevliler, hastalığı ileri seviyede olmayıp tedavisi tamamlanan hastaları da ambulansla evlerine bırakıyor.
- Hasta yakınlarına eğitim
Hastanedeki sağlık hizmetinin yanında refakatçiler için de her türlü imkan sağlandı. Hastalarıyla ilgilendikleri anların dışında sosyal hayattan kopmamaları için özel dinlenme odalarında vakit geçiren refakatçilere, bu alanda örgü örüp, televizyon izleme, kendi yaptıkları kek ve pastalarla 'çay günü' düzenleyebilme olanağı sunuldu.
Refakatçiler, ayrıca söz konusu merkezde eğitimden geçirilerek hastalarına nasıl davranılmaları gerektiğini de öğreniyor. Yemek yedirme, yataktan kaldırılırken dikkat edilmesi gereken hususlar, yıkanma ve temizlik hususlarında 15 günlük sürede bilgi verilen refakatçiler, hasta yakınları gibi sürekli takip altında tutuluyor.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. İlyas Olcay Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanenin FETÖ terör örgütüne ait olduğunu, devir işlemlerinin ardından bir süre genel hastane olarak hizmet verdiğini söyledi.
- Hastane, Akdağ'ın talimatıyla palyatif merkez oldu
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatıyla palyatif merkeze dönüştürülmesi uygun görülen hastanede gerekli düzenlemenin yapılması için harekete geçtiklerini belirten Demirci, bu doğrultuda palyatif, yoğun bakım, diyaliz ve acil servis ünitesiyle hizmete başladıklarını anlattı.
Demirci, merkezde ileri evre kanser, alzaymır, 'demans', yatalak ve diğer tüm hastalıklardan gelen vatandaşları daha rahat ettirebilmek için çalıştıklarına dikkati çekerek, 'Rahat bir yaşam ve herkesin gideceği son noktaya hastalarımızı daha rahat şekilde ulaştırmak amacıyla elimizden gelen hizmeti yapmaya çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda hemşirelerimizin yanında yaşlı bakım personelini hizmete aldık. Refakatçilerimizle hastalarımızın günlük bakımlarını yapıyoruz. Evlerinde ne tür ihtiyaçları var ise saç bakımından tırnak kesimine, alt bakımına kadar bütün sosyal hizmetleri hastanemizde vermekteyiz.' diye konuştu.
'Onurlu yaşam, onurlu ölüm” politikasını benimseyerek yola çıktıklarını aktaran Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hastalarımız bu hizmeti hak ediyor. Biz bunu hasta yakınlarımızla yapıyoruz. Bu işin tek başına da olmayacağını biliyoruz. Onlarla hastalarımızın daha iyi bir yaşam içinde hayatlarını idame etmelerini sağlıyoruz. Burada ayakta bir tek hastamız yok. İlla ölecek diye bir şey yok ama hastalarımızın, ölümleri öncesinde burada ne gerekiyorsa, daha rahat etmelerini ve daha huzurlu şekilde son günlerini de yaşamalarını sağlıyoruz. Buradan evine giden hastalarımız da çok. Hastalarımızın yatak yarası dediğimiz basınç yaralarını da burada tedavi ediyoruz. Hasta yakınlarına ne tür işlem yapmaları gerektiğini öğretip evlerine gönderiyoruz.'
- 'Milletin hastanesi, milletin hizmetinde'
Demirci, milletin hastanesinin milletin hizmetinde olduğunu, hastaları evde takip etme konusunda bir projeleri olduğunu, personel eksikliğinin giderilmesi durumunda hastanede sağlanan konforu hastalara evlerinde de sağlamayı arzuladıklarını ifade etti.
Türkiye'deki yaş ortalamasının yükselmesiyle kronik hastalıkların arttığına işaret eden Demirci, şöyle konuştu:
'Türkiye’de ölüm yaş oranlarımız 70’in üzerine çıkmaya, kronik hastalıklar daha fazla olmaya başladı. Ölümle, yaş oranı yüksek olduğunda çoğu hastalıklarla ister istemez karşılaşıyoruz. Bu vatandaşlarımızın illaki hasta olmalarına gerek yok, ileri yaş durumundan düşkün hale gelebiliyorlar, bu tür hastaların bakılması lazım. Bunlar 'anne ve babamız', bakmak zorundayız ama onlara bakarken bazı eksikliklerimiz oluyor, bunları da biz hastanede gideriyoruz. Yakınlarına, çocuklarına, eşlerine nasıl bakacaklarını, neler yapacaklarını burada refakatçilere 15 günlük dönemde eğitim vererek anlatıyoruz. Hasta evine çıktığında aynı bakım, evinde de yapılıyor ve hastamız rahat ediyor. '
Demirci, ihtiyaç olduğu için bu hastane fikrinin doğduğunu, Erzurum’da bunu bir an önce devreye sokmak için harekete geçtiklerini anlatarak, 'Bunun da bu hastanede olması bence daha manidardır. Hizmet öyle değil, böyle verilir. Politikamız aslında buydu. Milletin hastanesi, milletin hizmetinde böyle olur. Onlar burada hizmet yaptıklarını ifade ederlerdi ama hizmetin bu şekilde verileceğini de göstermek istedik.' değerlendirmesinde bulundu.
- Hasta yakınları 'hizmet'ten memnun
Hasta yakını Hacer Ünal da çeşitli hastalıkları bulunan ninesi Fatma Ünal'ın iki aydır hastanede en iyi şekilde bakım ve tedavisinin yapıldığını söyledi.
Sunulan imkanların yanında kendilerine hasta bakım eğitimi verildiğini dile getiren Ünal, 'Bize eğitim verip destek sağlayarak çok güzel şekilde yardımda bulundular. Çok güzel karşılandık, personel çok güler yüzlü. Bizler ve hastalarımızla çok yakından ilgileniyorlar. Ben hiçbir hastanede böyle bir şey görmedim. Onlar tecrübe konusunda bize yardımda bulundular. Hastanın günlük bakımı, ilgilenmesi, yerinden nasıl kaldırılması gerektiği hususunda yardımcı oldular. Bizlere güler yüzleriyle moral verdiler.' şeklinde konuştu.
- 'İnsan anne - babasına böyle hizmet etmez'
Hastanede tedavi gören Müminat Tepe'nin oğlu Nurettin Tepe de annelerinin şeker dengesizliği, enfeksiyon, iltihap ve KOAH rahatsızlığını bulunduğunu anlattı.
Hastane yöneticileri ve doktorların kendileriyle yakından ilgilendiklerini ve diğer görevlilerin de hastanın bakımını yaptığını ifade eden Tepe, şunları kaydetti:
'Hemşireler kızlarımız gibi, hastamıza her türlü bakımını yapıyor, tırnak kesimi, yıkanması gibi her türlü desteği veriyor. Hastamız her dakika kontrol altında, günde 4-5 defa genel bakımdan geçiriliyor. Bunlar çok güzel hizmetler. Hastanenin her tarafı mükemmel. İnsan anne, babasına böyle hizmet etmez. Bunları görünce gözlerim doluyor. Geçmişle kıyaslayalım. Hastamızın her tarafını temizliyorlar bu kardeşlerimiz. Hastanın boğazını temizliyorlar, bu görülmüş bir şey değildi ki.
Doktor kardeşlerim devamlı buradalar. Bu nasıl bir hizmet, görmeyenin gözü kör olsun. Geçmişteki hastanelerle bir kıyaslayın.'
Kaynak: AA
Bakanlar Kurulunca yayımlanan KHK ile 24 Temmuz 2016'da kapatılan Özel Şifa Hastanesi, Hazine tarafından Sağlık Bakanlığına devredildikten sonra bir süre Erzurum BEAH'ın ek hizmet binası olarak poliklinik hizmeti verdi.
Yapılan düzenlemeyle Palyatif ve Yaşlı Bakım Merkezine dönüştürülen sağlık kuruluşu, bakanlıkça 110 personelin görevlendirilmesiyle hastalığı son aşamaya gelen ve bakıma muhtaç vatandaşlara dahiliye, kardiyoloji, genel cerrahi, göz, kulak burun boğaz, üroloji ve psikiyatri dallarında hizmet vermeye başladı.
Saçlarını taradıkları, yemeklerini yedirdikleri ve banyo ihtiyaçlarını karşıladıkları hastalara itinayla bakarak adeta 'anne şefkati' gösteren hastane görevlileri, doğal yoldan yiyecek alamayan hastaların da serum veya uygun görülen tıbbi yöntemlerle beslenmelerini sağlıyor.
Ailelerden gelen talepler sebebiyle kentteki tüm noktalara 24 saat kesintisiz olarak ambulanslar göndererek bakıma muhtaç vatandaşları hastaneye getiren görevliler, hastalığı ileri seviyede olmayıp tedavisi tamamlanan hastaları da ambulansla evlerine bırakıyor.
- Hasta yakınlarına eğitim
Hastanedeki sağlık hizmetinin yanında refakatçiler için de her türlü imkan sağlandı. Hastalarıyla ilgilendikleri anların dışında sosyal hayattan kopmamaları için özel dinlenme odalarında vakit geçiren refakatçilere, bu alanda örgü örüp, televizyon izleme, kendi yaptıkları kek ve pastalarla 'çay günü' düzenleyebilme olanağı sunuldu.
Refakatçiler, ayrıca söz konusu merkezde eğitimden geçirilerek hastalarına nasıl davranılmaları gerektiğini de öğreniyor. Yemek yedirme, yataktan kaldırılırken dikkat edilmesi gereken hususlar, yıkanma ve temizlik hususlarında 15 günlük sürede bilgi verilen refakatçiler, hasta yakınları gibi sürekli takip altında tutuluyor.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Dr. İlyas Olcay Demirci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastanenin FETÖ terör örgütüne ait olduğunu, devir işlemlerinin ardından bir süre genel hastane olarak hizmet verdiğini söyledi.
- Hastane, Akdağ'ın talimatıyla palyatif merkez oldu
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın talimatıyla palyatif merkeze dönüştürülmesi uygun görülen hastanede gerekli düzenlemenin yapılması için harekete geçtiklerini belirten Demirci, bu doğrultuda palyatif, yoğun bakım, diyaliz ve acil servis ünitesiyle hizmete başladıklarını anlattı.
Demirci, merkezde ileri evre kanser, alzaymır, 'demans', yatalak ve diğer tüm hastalıklardan gelen vatandaşları daha rahat ettirebilmek için çalıştıklarına dikkati çekerek, 'Rahat bir yaşam ve herkesin gideceği son noktaya hastalarımızı daha rahat şekilde ulaştırmak amacıyla elimizden gelen hizmeti yapmaya çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda hemşirelerimizin yanında yaşlı bakım personelini hizmete aldık. Refakatçilerimizle hastalarımızın günlük bakımlarını yapıyoruz. Evlerinde ne tür ihtiyaçları var ise saç bakımından tırnak kesimine, alt bakımına kadar bütün sosyal hizmetleri hastanemizde vermekteyiz.' diye konuştu.
'Onurlu yaşam, onurlu ölüm” politikasını benimseyerek yola çıktıklarını aktaran Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hastalarımız bu hizmeti hak ediyor. Biz bunu hasta yakınlarımızla yapıyoruz. Bu işin tek başına da olmayacağını biliyoruz. Onlarla hastalarımızın daha iyi bir yaşam içinde hayatlarını idame etmelerini sağlıyoruz. Burada ayakta bir tek hastamız yok. İlla ölecek diye bir şey yok ama hastalarımızın, ölümleri öncesinde burada ne gerekiyorsa, daha rahat etmelerini ve daha huzurlu şekilde son günlerini de yaşamalarını sağlıyoruz. Buradan evine giden hastalarımız da çok. Hastalarımızın yatak yarası dediğimiz basınç yaralarını da burada tedavi ediyoruz. Hasta yakınlarına ne tür işlem yapmaları gerektiğini öğretip evlerine gönderiyoruz.'
- 'Milletin hastanesi, milletin hizmetinde'
Demirci, milletin hastanesinin milletin hizmetinde olduğunu, hastaları evde takip etme konusunda bir projeleri olduğunu, personel eksikliğinin giderilmesi durumunda hastanede sağlanan konforu hastalara evlerinde de sağlamayı arzuladıklarını ifade etti.
Türkiye'deki yaş ortalamasının yükselmesiyle kronik hastalıkların arttığına işaret eden Demirci, şöyle konuştu:
'Türkiye’de ölüm yaş oranlarımız 70’in üzerine çıkmaya, kronik hastalıklar daha fazla olmaya başladı. Ölümle, yaş oranı yüksek olduğunda çoğu hastalıklarla ister istemez karşılaşıyoruz. Bu vatandaşlarımızın illaki hasta olmalarına gerek yok, ileri yaş durumundan düşkün hale gelebiliyorlar, bu tür hastaların bakılması lazım. Bunlar 'anne ve babamız', bakmak zorundayız ama onlara bakarken bazı eksikliklerimiz oluyor, bunları da biz hastanede gideriyoruz. Yakınlarına, çocuklarına, eşlerine nasıl bakacaklarını, neler yapacaklarını burada refakatçilere 15 günlük dönemde eğitim vererek anlatıyoruz. Hasta evine çıktığında aynı bakım, evinde de yapılıyor ve hastamız rahat ediyor. '
Demirci, ihtiyaç olduğu için bu hastane fikrinin doğduğunu, Erzurum’da bunu bir an önce devreye sokmak için harekete geçtiklerini anlatarak, 'Bunun da bu hastanede olması bence daha manidardır. Hizmet öyle değil, böyle verilir. Politikamız aslında buydu. Milletin hastanesi, milletin hizmetinde böyle olur. Onlar burada hizmet yaptıklarını ifade ederlerdi ama hizmetin bu şekilde verileceğini de göstermek istedik.' değerlendirmesinde bulundu.
- Hasta yakınları 'hizmet'ten memnun
Hasta yakını Hacer Ünal da çeşitli hastalıkları bulunan ninesi Fatma Ünal'ın iki aydır hastanede en iyi şekilde bakım ve tedavisinin yapıldığını söyledi.
Sunulan imkanların yanında kendilerine hasta bakım eğitimi verildiğini dile getiren Ünal, 'Bize eğitim verip destek sağlayarak çok güzel şekilde yardımda bulundular. Çok güzel karşılandık, personel çok güler yüzlü. Bizler ve hastalarımızla çok yakından ilgileniyorlar. Ben hiçbir hastanede böyle bir şey görmedim. Onlar tecrübe konusunda bize yardımda bulundular. Hastanın günlük bakımı, ilgilenmesi, yerinden nasıl kaldırılması gerektiği hususunda yardımcı oldular. Bizlere güler yüzleriyle moral verdiler.' şeklinde konuştu.
- 'İnsan anne - babasına böyle hizmet etmez'
Hastanede tedavi gören Müminat Tepe'nin oğlu Nurettin Tepe de annelerinin şeker dengesizliği, enfeksiyon, iltihap ve KOAH rahatsızlığını bulunduğunu anlattı.
Hastane yöneticileri ve doktorların kendileriyle yakından ilgilendiklerini ve diğer görevlilerin de hastanın bakımını yaptığını ifade eden Tepe, şunları kaydetti:
'Hemşireler kızlarımız gibi, hastamıza her türlü bakımını yapıyor, tırnak kesimi, yıkanması gibi her türlü desteği veriyor. Hastamız her dakika kontrol altında, günde 4-5 defa genel bakımdan geçiriliyor. Bunlar çok güzel hizmetler. Hastanenin her tarafı mükemmel. İnsan anne, babasına böyle hizmet etmez. Bunları görünce gözlerim doluyor. Geçmişle kıyaslayalım. Hastamızın her tarafını temizliyorlar bu kardeşlerimiz. Hastanın boğazını temizliyorlar, bu görülmüş bir şey değildi ki.
Doktor kardeşlerim devamlı buradalar. Bu nasıl bir hizmet, görmeyenin gözü kör olsun. Geçmişteki hastanelerle bir kıyaslayın.'