Bakan Müezzinoğlu Basın Mensuplarıyla İftarda Bir Araya Geldi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, basın mensuplarıyla iftar yemeğinde bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, iftarda basın mensupları ile bir araya geldi. Bakan Müezzinoğlu, yaklaşık bir haftadır en önemli başlıklarının 2017 yıl sonuna kadar ki eylem planı ve 2018 ve sonraki süreçlere doğru bakanlığın yol haritasının istihdam başlığı olduğunu söyleyerek, “Yıl başından bu yana çalışma hayatında milli seferberlik başlığı altında çok yoğun bir kampanya yaptık. Bu kampanya açıkçası beklediğimizden daha olumlu, çok daha pozitif sonuçlar verdi. İnşallah bundan sonraki süreçte de yılsonuna kadar bu performansı güçlü bir şekilde devam ettirip yıl sonu özel sektörde 1,5 milyonu yakalayan bir rakam ki bugün için özel sektörde 1 milyona çok yaklaştık. Bundan sonraki süreçte özel sektörde 1,5 milyon hedefini yakalayabilmek, buna kamu, bakanlığın iş başı eğitimleri, toplum yararına kamunun diğer alanları, kamu ihalelerinden sağlanan bir artı istihdamla bütün bunlarla inşallah yılsonu 2 milyon rakamını yakalayacağız. İşsizlik oranlarını mutlaka tek haneli rakamlara indirmeyi başaracağız. Bu, bu senenin başarısı olur ama Türkiye’nin kısa ve orta vadeli hedefleri işsizlik oranlarını mutlaka 7’lerin altına indirmek sonra da 5’ler civarına taşıyabilmek ve bunun için de 2018-2019’un eylem planını hazırlıyoruz. 2017-2018-2019’un eylem planlarının ana istihdam başlığının içinde en önemli başlık genç istihdamına ayrıca bir başlık açmak. Bizim genç işsizlerimizin büyük çoğunluğu eğitimli yani nitelikli. Bunları çok hızlı bir şekilde eğitimiyle birlikte nitelikli hale getirip Türkiye’nin çalışma hayatında nitelikli çalışan sayımızı arttırmak” ifadelerini kullandı.
“Kadın ve Güneydoğu’da kadın istihdamı”
“Yüzde 23’lerde olan genç işsizlik oranını yıl sonunda mutlaka yüzde 20’lerin altına indirmeyi ama ana hedefimizde 2019’a geldiğimizde mutlaka yüzde15’in altına ve Türkiye’nin işsizlik rakamlarına yakın bir rakama taşımayı hedefliyoruz” diyen Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Bunun için yoğun destekleme, eylem ve teşvik programlarını inşallah önümüzdeki haftalarda kamuoyuyla paylaşacağız. Birinci başlığımız genç istihdamı. İkinci başlığımız kadın ve Güneydoğu’da kadın istihdamı. Özellikle Güneydoğu kadınının istihdamını farklı, kendi koşullarında, kendine özgü şartlarda istihdam alanları veya üretim alanlarında onları daha güçlü tutabilmek, üretim sağlamalarını sağlayacak teşvikleri ve eylem planlarını hazırlamak. İstihdamdaki üçüncü başlığımızda engelli ve dezavantajlı gruplar. Engellilerle ilgili şu anda 100 çalışana 3 kişi düşecek, 50’nin üzerinde de 1’den başlayan 3’e kadar çıkan dolayısıyla yüzde 3’lük engelli istihdam mecburiyeti var. Bununla ilgili yasal düzenleme, gereken boyutlar var onu çalışıyoruz ama yasal düzenleme gerekmeyen boyuttaki çalışmamız da 50’nin altındaki iş yerleri var ki buraya herhangi bir mecburiyet yok. Buraya farklı destekler ve teşviklerle engelliyi mahallesindeki bakkalda, pastanede, kıraathanede veya markette istihdam edecek olan küçük esnafımızın yanındaki istihdamını sağlama, ben özellikle engelli istihdamına çok büyük katkı sağlayacağını ümit ediyorum. Çünkü engellinin evine yakın olması, ulaşımın kolay olması, bu mahalledeki bir eczanede, markette çok kolaylıkla istihdam edilebilir. İstihdamda önemlim olan; istihdamı sağlayacak olana yükü hafifletebilmek. Ona da cazip gelecek hem bir engelliyi istihdam etmek hem de onun için cazip bir istihdam alanı oluşturmak. Bunun da üzerinde çalışıyoruz ve inşallah bu ay sonuna kadar bütün eylem planımızla birlikte bunlara da son şeklini vermiş olacağız.”
Kıdem Tazminatı
Kıdem tazminatı ile ilgili son günlerde olağanüstü bir gündem oluştuğunu söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “Muhtemelen önümüzdeki günlerde de gündem olmaya devam edecek. Bu anlamda çalıştaylar da yapılıyor. Temel ilkelerimiz üzerinde çalışıyoruz. Çalışanın hakkının korunabilirliği yüzde 14-15’lerde. Dolayısıyla yüzde 80’lerin üzerinde bir mağduriyet var. Bir hakkın bu kadar mağduriyetinin olduğu bir tabloya bizim duyarsız kalmamız veya bunu ‘ben şuradan bir adım geri atmam, fedakarlık yapmam’ diyerek bakıyor olmamız 10 milyonlarla ifade edilen çalışanımızın mağduriyetlerine rıza göstermek olur ki bunu çok doğru bulmuyorum. Bu detayların daha da olgunlaşması adına mutfak çalışmasının devam etmesi talep edildi, önümüzdeki günlerde olgunlaştırma çalışmalarını tamamlama gayreti içinde olacağız. Şayet biz buradan gerek işçinin gerek işverenin gerekse kamuoyunun karşısına hükümetin güçlü bir şekilde arkasında durabileceği olgunlaşmış bir paketi netleştirebilirsek o zaman paydaşlarla, taraflarla paylaşarak bunun yüzde 70’lerin üzerindeki bir kabulün yakaladığımız an parlamentoya götürürüz. Parlamentoya götürdükten sonraki süreci de hep beraber şekillendiririz” şeklinde konuştu.
“Bütün kesimler ‘Mevcudun devamından yanayız’ diyorlarsa o zaman alır bir kenara koyarız”
Bakan Müezzinoğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Müezzinoğlu, katıldığı televizyon programında söylediği ‘Taraflar memnunsa biz de değiştirmeyebiliriz’ cümlelerine ilişkin soru üzerine, “Neticede biz kamuoyuna olgunlaştırdığımız bir paketi götürdük, buna işveren de işçiler de çalışanlar da ‘Biz mevcut halden memnunuz’ diyorlarsa kendimiz için çıkartmıyoruz bunu, çalışan için çalıştıran için çıkarıyoruz. Bütün kesimler ‘Mevcudun devamından yanayız’ diyorlarsa o zaman alır bir kenara koyarız. Tekrar ihtiyaç olduğunda birileri getirmek istiyorsa getirir ama bu şu andaki gündem değil” cevabını verdi.
İş sağlığı ve güvenliği
“İş kazalarında hedef sıfır kampanyasını başlattınız ama bu yasa tasarısının içinde iş güvenliği ile ilgili bir madde var. İş güvenliğini sekteye uğratabileceği yönünde kaygılar nedeniyle deniliyor, niye böyle bir düzenleme gündeme geldi?” sorusu üzerine de Bakan Müezzinoğlu, “Şu anda bizim için ölümlü iş kazaları ve ağır yaralanma veya meslek hastalıklarına vesile olan süreçlerde alanımız tehlikeli ve çok tehlikeli iş alanları. Bir milyonun üzerinde az tehlikeli olan iş yerimiz var. Az tehlikeli iş yerlerinde iş hekimliği, iş sağlığı güvenliği ve denetimleriyle 1 milyonun üzerindeki yerin sistematiğini kurgulamamız ve bu kadar hekimimiz yok, bu kadar iş sağlığı ve güvenliği sertifikalı uzmanımız yok. O zaman bizim riskli alanımız neresi? Tehlikeli iş yerleri, çok tehlikeli iş yerleri. Biz bütün hedefimizi tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerine fikse etmemiz lazım. O nedenle biz buraları 2020 yılına kadar erteledik ki biz diğer tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerinde sıfırı hedeflemeye yönelik projelerimizi, programlarımızı sağlıklı yürütebilelim. İş yeri hekimliğiyse iş yeri hekimliği mecburiyetlerini yakın takip edelim, zaman ayırmaysa zaman ayırmalarını ona göre planlayalım. Çünkü bu anlamda asgari 30 bin iş yeri hekimine ihtiyacımız var. Biz şimdi az tehlikeli iş yerlerindeki iş yeri hekimliği mecburiyetlerinin ve tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerindeki zafiyete göz yumamayız o nedenle bu tam aksine bir zafiyet değil bizim risk alanlarımızı daha güçlü takip edebilmemiz ve oradaki yapıyı güçlü şekillendirebilmemiz için yaptığımız bir erteleme” diye konuştu.
“Mevcut yapıdan memnunum diyen hiçbir arkadaşımıza dokunmayacağız”
Bir gazetecinin “Siz, bu kıdem çalışmasında geriye dönük hak kaybını da göz önüne alarak mı bir düzenleme içindesiniz yoksa bugünkü mevcut 1 yıla karşılık 1 aylık maaş üzerinden mi hareket ediyorsunuz?” sorusu üzerine ise Bakan Müezzinoğlu şunları kaydetti:
“Mevcut yapıdan memnunum diyen hiçbir arkadaşımıza dokunmayacağız. Hak kaybı istemeyenler buyursun hak kaybının olmadığı mevcut yapıda devam edebilirler. Ama bundan sonraki sistemin ilk defa işe girecekler için şeffaf, güçlü, hakkaniyetli, yeni sistemi analiz edecek ve ona göre avantajı buradaysa buraya gelecek, değilse orada kalacak. Dolayısıyla sabit ayağımızı herhangi bir değişmezde tutarsak biz değişim yapamayız. Şu andaki mağduriyetler son 5 yılın mağduriyetleri değil, 12 Eylül öncesinin de mağduriyetleri, 12 Eylül sonrasının da mağduriyetleri. Yüzde 80-85 mağduriyetlerin olduğu bir yapıda ben sabit ayağımı hiçbir yere oynatmam diyerek çözüm gelmez.”
Bakan Müezzinoğlu, Güneydoğu Anadolu’daki kadınların istihdamına yönelik proje ile ilgili sorulan soruya da, “Mutlaka Güneydoğudaki kadınların üretim yapabilecekleri ki gelir sağlayabilecekleri veya istihdam olabilecekleri bir proje” yanıtını verdi.
“Taşeron işçilerle ilgili bir çalışmanız mevcut mudur?” sorusu üzerine ise Bakan Müezzinoğlu, "Özellikle Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcımızın başkanlığında bir çalışma heyetinin başlığı. Bu konu henüz hükümetin bir çalışma platformuna girmedi” cevabını verdi.
“Belirli süre dolmadan çektiğinde ilave destekleri alması kademeli olarak azalıyor veya artıyor”
Bir gazetecinin, “Kıdem tazminatı konusunda şöyle bir endişe var: İşçi atıldığı gün belli bir tazminat alabilecek mi? Yoksa belli bir süreye kadar bunun sarkması mümkün mü?” sorusu üzerine Bakan Müezzinoğlu, “Mevcut konumda bir yılı doldurmadan zaten hiçbir hak sahibi olmuyor. Bu nedenle de 13 milyon çalışanımız var, 17 milyon işe giriş çıkış var. Esasında çalışanın kaybettiği burada. 3 ay çalışmış, 3 ayınki oraya damlıyor, damlayanın ne olduğunu görüyor. Alıp almama hakkı elinde ama belirli süre dolmadan çektiğinde ilave destekleri alması kademeli olarak azalıyor veya artıyor. Birikimini alacak ama ilave desteği belirli süre dolmadan almayacak, onu bilecek” açıklamasını yaptı.
Bakan Müezzinoğlu, memur annelere yarı zamanlı çalışmayla ilgili düzenlemeye ilişkin sorulan soru üzerine, “Biz özel sektörde doğum yapmış annelere yarı zamanlı çalışmayı herhalde yılsonu itibariyle başladı.
Diğerinde özellikle üniversiteler, Sağlık Bakanlığı gibi 24 saat dönen ve belirli alanlarda stratejik elemanları, kadroları olan yerlerin ciddi zorlukları var. Stratejik, sınırlı elemanı olan yerlerde bunlar istisna olarak düzenlendi, Bakanlar Kurulu’nda da imzaya açıldı” dedi.
Kaynak: İHA
“Kadın ve Güneydoğu’da kadın istihdamı”
“Yüzde 23’lerde olan genç işsizlik oranını yıl sonunda mutlaka yüzde 20’lerin altına indirmeyi ama ana hedefimizde 2019’a geldiğimizde mutlaka yüzde15’in altına ve Türkiye’nin işsizlik rakamlarına yakın bir rakama taşımayı hedefliyoruz” diyen Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Bunun için yoğun destekleme, eylem ve teşvik programlarını inşallah önümüzdeki haftalarda kamuoyuyla paylaşacağız. Birinci başlığımız genç istihdamı. İkinci başlığımız kadın ve Güneydoğu’da kadın istihdamı. Özellikle Güneydoğu kadınının istihdamını farklı, kendi koşullarında, kendine özgü şartlarda istihdam alanları veya üretim alanlarında onları daha güçlü tutabilmek, üretim sağlamalarını sağlayacak teşvikleri ve eylem planlarını hazırlamak. İstihdamdaki üçüncü başlığımızda engelli ve dezavantajlı gruplar. Engellilerle ilgili şu anda 100 çalışana 3 kişi düşecek, 50’nin üzerinde de 1’den başlayan 3’e kadar çıkan dolayısıyla yüzde 3’lük engelli istihdam mecburiyeti var. Bununla ilgili yasal düzenleme, gereken boyutlar var onu çalışıyoruz ama yasal düzenleme gerekmeyen boyuttaki çalışmamız da 50’nin altındaki iş yerleri var ki buraya herhangi bir mecburiyet yok. Buraya farklı destekler ve teşviklerle engelliyi mahallesindeki bakkalda, pastanede, kıraathanede veya markette istihdam edecek olan küçük esnafımızın yanındaki istihdamını sağlama, ben özellikle engelli istihdamına çok büyük katkı sağlayacağını ümit ediyorum. Çünkü engellinin evine yakın olması, ulaşımın kolay olması, bu mahalledeki bir eczanede, markette çok kolaylıkla istihdam edilebilir. İstihdamda önemlim olan; istihdamı sağlayacak olana yükü hafifletebilmek. Ona da cazip gelecek hem bir engelliyi istihdam etmek hem de onun için cazip bir istihdam alanı oluşturmak. Bunun da üzerinde çalışıyoruz ve inşallah bu ay sonuna kadar bütün eylem planımızla birlikte bunlara da son şeklini vermiş olacağız.”
Kıdem Tazminatı
Kıdem tazminatı ile ilgili son günlerde olağanüstü bir gündem oluştuğunu söyleyen Bakan Müezzinoğlu, “Muhtemelen önümüzdeki günlerde de gündem olmaya devam edecek. Bu anlamda çalıştaylar da yapılıyor. Temel ilkelerimiz üzerinde çalışıyoruz. Çalışanın hakkının korunabilirliği yüzde 14-15’lerde. Dolayısıyla yüzde 80’lerin üzerinde bir mağduriyet var. Bir hakkın bu kadar mağduriyetinin olduğu bir tabloya bizim duyarsız kalmamız veya bunu ‘ben şuradan bir adım geri atmam, fedakarlık yapmam’ diyerek bakıyor olmamız 10 milyonlarla ifade edilen çalışanımızın mağduriyetlerine rıza göstermek olur ki bunu çok doğru bulmuyorum. Bu detayların daha da olgunlaşması adına mutfak çalışmasının devam etmesi talep edildi, önümüzdeki günlerde olgunlaştırma çalışmalarını tamamlama gayreti içinde olacağız. Şayet biz buradan gerek işçinin gerek işverenin gerekse kamuoyunun karşısına hükümetin güçlü bir şekilde arkasında durabileceği olgunlaşmış bir paketi netleştirebilirsek o zaman paydaşlarla, taraflarla paylaşarak bunun yüzde 70’lerin üzerindeki bir kabulün yakaladığımız an parlamentoya götürürüz. Parlamentoya götürdükten sonraki süreci de hep beraber şekillendiririz” şeklinde konuştu.
“Bütün kesimler ‘Mevcudun devamından yanayız’ diyorlarsa o zaman alır bir kenara koyarız”
Bakan Müezzinoğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Müezzinoğlu, katıldığı televizyon programında söylediği ‘Taraflar memnunsa biz de değiştirmeyebiliriz’ cümlelerine ilişkin soru üzerine, “Neticede biz kamuoyuna olgunlaştırdığımız bir paketi götürdük, buna işveren de işçiler de çalışanlar da ‘Biz mevcut halden memnunuz’ diyorlarsa kendimiz için çıkartmıyoruz bunu, çalışan için çalıştıran için çıkarıyoruz. Bütün kesimler ‘Mevcudun devamından yanayız’ diyorlarsa o zaman alır bir kenara koyarız. Tekrar ihtiyaç olduğunda birileri getirmek istiyorsa getirir ama bu şu andaki gündem değil” cevabını verdi.
İş sağlığı ve güvenliği
“İş kazalarında hedef sıfır kampanyasını başlattınız ama bu yasa tasarısının içinde iş güvenliği ile ilgili bir madde var. İş güvenliğini sekteye uğratabileceği yönünde kaygılar nedeniyle deniliyor, niye böyle bir düzenleme gündeme geldi?” sorusu üzerine de Bakan Müezzinoğlu, “Şu anda bizim için ölümlü iş kazaları ve ağır yaralanma veya meslek hastalıklarına vesile olan süreçlerde alanımız tehlikeli ve çok tehlikeli iş alanları. Bir milyonun üzerinde az tehlikeli olan iş yerimiz var. Az tehlikeli iş yerlerinde iş hekimliği, iş sağlığı güvenliği ve denetimleriyle 1 milyonun üzerindeki yerin sistematiğini kurgulamamız ve bu kadar hekimimiz yok, bu kadar iş sağlığı ve güvenliği sertifikalı uzmanımız yok. O zaman bizim riskli alanımız neresi? Tehlikeli iş yerleri, çok tehlikeli iş yerleri. Biz bütün hedefimizi tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerine fikse etmemiz lazım. O nedenle biz buraları 2020 yılına kadar erteledik ki biz diğer tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerinde sıfırı hedeflemeye yönelik projelerimizi, programlarımızı sağlıklı yürütebilelim. İş yeri hekimliğiyse iş yeri hekimliği mecburiyetlerini yakın takip edelim, zaman ayırmaysa zaman ayırmalarını ona göre planlayalım. Çünkü bu anlamda asgari 30 bin iş yeri hekimine ihtiyacımız var. Biz şimdi az tehlikeli iş yerlerindeki iş yeri hekimliği mecburiyetlerinin ve tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerindeki zafiyete göz yumamayız o nedenle bu tam aksine bir zafiyet değil bizim risk alanlarımızı daha güçlü takip edebilmemiz ve oradaki yapıyı güçlü şekillendirebilmemiz için yaptığımız bir erteleme” diye konuştu.
“Mevcut yapıdan memnunum diyen hiçbir arkadaşımıza dokunmayacağız”
Bir gazetecinin “Siz, bu kıdem çalışmasında geriye dönük hak kaybını da göz önüne alarak mı bir düzenleme içindesiniz yoksa bugünkü mevcut 1 yıla karşılık 1 aylık maaş üzerinden mi hareket ediyorsunuz?” sorusu üzerine ise Bakan Müezzinoğlu şunları kaydetti:
“Mevcut yapıdan memnunum diyen hiçbir arkadaşımıza dokunmayacağız. Hak kaybı istemeyenler buyursun hak kaybının olmadığı mevcut yapıda devam edebilirler. Ama bundan sonraki sistemin ilk defa işe girecekler için şeffaf, güçlü, hakkaniyetli, yeni sistemi analiz edecek ve ona göre avantajı buradaysa buraya gelecek, değilse orada kalacak. Dolayısıyla sabit ayağımızı herhangi bir değişmezde tutarsak biz değişim yapamayız. Şu andaki mağduriyetler son 5 yılın mağduriyetleri değil, 12 Eylül öncesinin de mağduriyetleri, 12 Eylül sonrasının da mağduriyetleri. Yüzde 80-85 mağduriyetlerin olduğu bir yapıda ben sabit ayağımı hiçbir yere oynatmam diyerek çözüm gelmez.”
Bakan Müezzinoğlu, Güneydoğu Anadolu’daki kadınların istihdamına yönelik proje ile ilgili sorulan soruya da, “Mutlaka Güneydoğudaki kadınların üretim yapabilecekleri ki gelir sağlayabilecekleri veya istihdam olabilecekleri bir proje” yanıtını verdi.
“Taşeron işçilerle ilgili bir çalışmanız mevcut mudur?” sorusu üzerine ise Bakan Müezzinoğlu, "Özellikle Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcımızın başkanlığında bir çalışma heyetinin başlığı. Bu konu henüz hükümetin bir çalışma platformuna girmedi” cevabını verdi.
“Belirli süre dolmadan çektiğinde ilave destekleri alması kademeli olarak azalıyor veya artıyor”
Bir gazetecinin, “Kıdem tazminatı konusunda şöyle bir endişe var: İşçi atıldığı gün belli bir tazminat alabilecek mi? Yoksa belli bir süreye kadar bunun sarkması mümkün mü?” sorusu üzerine Bakan Müezzinoğlu, “Mevcut konumda bir yılı doldurmadan zaten hiçbir hak sahibi olmuyor. Bu nedenle de 13 milyon çalışanımız var, 17 milyon işe giriş çıkış var. Esasında çalışanın kaybettiği burada. 3 ay çalışmış, 3 ayınki oraya damlıyor, damlayanın ne olduğunu görüyor. Alıp almama hakkı elinde ama belirli süre dolmadan çektiğinde ilave destekleri alması kademeli olarak azalıyor veya artıyor. Birikimini alacak ama ilave desteği belirli süre dolmadan almayacak, onu bilecek” açıklamasını yaptı.
Bakan Müezzinoğlu, memur annelere yarı zamanlı çalışmayla ilgili düzenlemeye ilişkin sorulan soru üzerine, “Biz özel sektörde doğum yapmış annelere yarı zamanlı çalışmayı herhalde yılsonu itibariyle başladı.
Diğerinde özellikle üniversiteler, Sağlık Bakanlığı gibi 24 saat dönen ve belirli alanlarda stratejik elemanları, kadroları olan yerlerin ciddi zorlukları var. Stratejik, sınırlı elemanı olan yerlerde bunlar istisna olarak düzenlendi, Bakanlar Kurulu’nda da imzaya açıldı” dedi.