FETÖ'nün PAÜ Yapılanması Davası
Denizli'de terör örgütünün üniversite yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 73'ü tutuklu 115 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Pamukkale Üniversitesindeki (PAÜ) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında haklarında 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla dava açılan 73'ü tutuklu 115 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile sanık yakınları katıldı.
Duruşmanın beşinci gününde, tutuklu sanık eski PAÜ Tıp Fakültesi Dekanı ve Psikiyatri Anadilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Herken'in savunmasına devam edildi.
Hakkındaki üniversitede terör örgütünün yöneticilerinden olduğu, hayırseverin katkısıyla yapılan hastaneyle kendini ön plana çıkardığı suçlamalarını reddeden Herken, psikiyatri hastanesi yapımındaki gayretlerinin iddianamede belirtilenin aksine kendisini parlatmadığı gibi haksız yere FETÖ'cü damgası yemesine vesile olduğunu savundu.
Herken, 'Ben 100 yataklı, Türkiye'nin en modern, en gelişmiş ve altyapısı en iyi psikiyatri hastanesi kurulması için her şeyi göze alıyorum ve hayırseverler, rektör bey ve siyasetçilerimizin desteği ile yüz akı bir kurumu Denizli'mize kazandırıyorum, aynı zamanda başıma çorap örmüşüm. Darbe gerçekleşseydi bu kez beni FETÖ'cü hakim ve savcılar, bu yapıya akacak paraları üniversiteye aktardı diye yine yargılarlardı emin olun.' diye konuştu.
İddianamede yer verilen tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını öne süren Herken, 'Yargıyı yönlendirmişlerdir, tanıkların hepsi tek bir yönde ifade vermiştir. Bunlar iftira ve zanlardan ibarettir. Darbenin iyisi kötüsü olmaz. Darbenin her türlüsüne karşıyım. 250 kişinin öldüğü darbeye kontrollü darbe demek, şehitlere hakarettir. Somut bilgi ve belgelerle hazırlanmayan iddianameyi kabul etmiyoruz.' dedi.
Daha sonra eski PAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kaplan savunmasını yaptı.
Mahkeme başkanı tarafından iddianamede Kaplan'la ilgili bölüm okunurken, oğlu Muhammet Fethullah Kaplan'ın adının 'Muhammet Fethullah Gülen' diye geçmesi üzerine sanık Kaplan itiraz etti. 'Benim böyle bir oğlum yok' diyen Kaplan, iddianamenin yanlışlarla dolu olduğunu savundu. Mahkeme başkanı, soyadının yanlış yazılmasının bilinç altına yerleşmesinden kaynaklandığını söyledi.
Örgütün yurt dışındaki üniversitelerinden olan Arnavutluk Epoka Üniversitesinde de görev yapan Kaplan, hiçbir grubun veya kişinin baskısıyla rektör yardımcısı olmadığını, kendi alanında Türkiye'de ilk sıralardaki akademisyenden biri olduğunu, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini öne sürdü.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Kaynak: AA
Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Denizli Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile sanık yakınları katıldı.
Duruşmanın beşinci gününde, tutuklu sanık eski PAÜ Tıp Fakültesi Dekanı ve Psikiyatri Anadilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Herken'in savunmasına devam edildi.
Hakkındaki üniversitede terör örgütünün yöneticilerinden olduğu, hayırseverin katkısıyla yapılan hastaneyle kendini ön plana çıkardığı suçlamalarını reddeden Herken, psikiyatri hastanesi yapımındaki gayretlerinin iddianamede belirtilenin aksine kendisini parlatmadığı gibi haksız yere FETÖ'cü damgası yemesine vesile olduğunu savundu.
Herken, 'Ben 100 yataklı, Türkiye'nin en modern, en gelişmiş ve altyapısı en iyi psikiyatri hastanesi kurulması için her şeyi göze alıyorum ve hayırseverler, rektör bey ve siyasetçilerimizin desteği ile yüz akı bir kurumu Denizli'mize kazandırıyorum, aynı zamanda başıma çorap örmüşüm. Darbe gerçekleşseydi bu kez beni FETÖ'cü hakim ve savcılar, bu yapıya akacak paraları üniversiteye aktardı diye yine yargılarlardı emin olun.' diye konuştu.
İddianamede yer verilen tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını öne süren Herken, 'Yargıyı yönlendirmişlerdir, tanıkların hepsi tek bir yönde ifade vermiştir. Bunlar iftira ve zanlardan ibarettir. Darbenin iyisi kötüsü olmaz. Darbenin her türlüsüne karşıyım. 250 kişinin öldüğü darbeye kontrollü darbe demek, şehitlere hakarettir. Somut bilgi ve belgelerle hazırlanmayan iddianameyi kabul etmiyoruz.' dedi.
Daha sonra eski PAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kaplan savunmasını yaptı.
Mahkeme başkanı tarafından iddianamede Kaplan'la ilgili bölüm okunurken, oğlu Muhammet Fethullah Kaplan'ın adının 'Muhammet Fethullah Gülen' diye geçmesi üzerine sanık Kaplan itiraz etti. 'Benim böyle bir oğlum yok' diyen Kaplan, iddianamenin yanlışlarla dolu olduğunu savundu. Mahkeme başkanı, soyadının yanlış yazılmasının bilinç altına yerleşmesinden kaynaklandığını söyledi.
Örgütün yurt dışındaki üniversitelerinden olan Arnavutluk Epoka Üniversitesinde de görev yapan Kaplan, hiçbir grubun veya kişinin baskısıyla rektör yardımcısı olmadığını, kendi alanında Türkiye'de ilk sıralardaki akademisyenden biri olduğunu, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini öne sürdü.
Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.