CHP'li Milletvekillerinden 'Kontrollü Darbe' İddiaları
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "15 Temmuz hain darbe girişimi öngörülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü bir darbedir" dedi.
CHP’li Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri TBMM CHP Grup Yönetim Salonunda basın toplantısı düzenleyerek, Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu raporuna muhalefet şerhlerini açıkladı.
Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, muhalefet şerhlerini 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen yurttaşların aziz hatıralarına ve gazilere adadıklarını belirterek, "15 Temmuz hain darbe girişimi öngörülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü bir darbedir. 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen kanlı ve hain kalkışma bu memleketin masum yurttaşları için beklenmeyen, şok edici ve dehşet verici bir gelişme olmuştur. Ancak bu hain darbe girişiminin olacağını bilen ve bekleyenler de vardır. 15 Temmuz darbe girişiminden aylarca önce yazılan darbe girişiminin bilindiği hatta bu girişiminin hazırlık sürecinin takip edildiği anlaşılmaktadır" diye konuştu.
FETÖ’nün darbe hazırlıklarına 2015 yılının son aylarından itibaren başladığının anlaşıldığını söyleyen Erdoğdu, ’’Darbeye hazırlık faaliyetleri Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş tarafından yürütülmüştür. Adil Öksüz ve diğer planlayıcılar darbe girişiminden çok önce cemaat bağlantısı devlet tarafından bilinen isimlerdir. MİT ’TSK bünyesinde istihbarat toplayamadığından darbe girişiminin tarihi konusunda net bir istihbarata önceden ulaşılamadığı’ savunması da kabul edilmemektedir. Çünkü güvenlik ve istihbarat makamları tarafından bilinen ve takip edilmesi gereken cemaatin ’Cemaat Hususileri’ olarak adlandırılan başta Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş asker değil, sivil kişilerdir. Darbeye hazırlık ve planlama toplantılarının çoğu askeri bölgelerde değil, sivil bölgelerde yapılmış ve binlerce asker bu toplantıya iştirak etmiştir" ifadelerini kullandı.
Erdoğdu, MİT’in darbe girişiminin bilindiğini ve beklendiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ikrar ettiğini kaydederek, "14 Temmuz 2016 tarihinde yeni kalkışmadan bir gün önce Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığı 4. Dönem Özel kuvvetler İhtisas Kursu Mezuniyet törenine katıldığı, önceki yıllarda böylesine bir katılma geleneği olmadığı, bu tören sonrası MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Özel Kuvvetler Komutanlığı bahçesinde 18.00-00.30 arasında yaklaşık 6,5 saat baş başa görüştüğü ifadelerle ortaya çıkmıştır. Kara Kuvvetleri Komutanı’nın 15 Temmuz günü İzmir programını erken keserek rutin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) görüşmeleri için Ankara’ya çağrılması ve aynı uçakta hain darbe girişiminin başındaki en yüksek rütbeli subay olan Orgeneral Akın Öztürk’ün olması ve aynı bugün darbe girişiminin başlaması izaha muhtaç bir durumdur" şeklinde konuştu.
Erdoğdu şunları kaydetti:
"Genelkurmay Başkanı’nın tüm kuvvet komutanlarına 18.30’da hareket merkezleri aracılığıyla ilettiği emirler saat 19.26’da adreslerine ulaşmıştır. Bu emirlere rağmen TSK’nın komuta kademesinin önemli bir kısmı düğünlere katılmış ve düğünlerde derdest edilerek enterne edilmiştir. Bu durum izah edilememektedir. Öngörülen darbe girişimi 15 Temmuz günü öğleden sonra 14.20 itibariyle öğrenilmiş ancak yukarıda belirtilen bilgi ve bulgular ışığında gerekli, bilgilendirmenin yapılmadığı ve etkin önlemler alınmadığı anlaşılmıştır."
CHP İstanbul milletvekili Zeynel Emre de, son 15 yılda çok şeyin değiştiğini belirterek, "Vesayete savaş açtığını söyleyenler, bugün açıkça gelmiş geçmiş tüm vesayet türlerini gölgede bırakır haldeler. Özgürlüklerin önünü açmaya söz verenler heykelleri tutuklar, kelimelerden sokaklarda korkar haldeler. Komisyonun 600 sayfa ile maskelemeye çalıştığı hakikati biz burada 300 sayfa ile tarif ettik. Artık hiçbir şüpheye mahal vermeksizin bilinmesi gereken bir şey varsa, 15 Temmuz gecesi kalkışılan darbe girişiminin iktidarın kendi arzuladığı rejim için fırsata çevirdiği gerçeğidir" diye konuştu.
CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray ise, 15 Temmuz darbe girişiminin ’tek adam devleti’ne ulaşılmasını hızlandırdığını iddia ederek, "15 Temmuz FETÖ darbesinin ’bir büyük lütuf’ olabilmesi yarı karanlıkta bırakılmasına bağlıydı. Bunun en büyük kanıtı Sayın Genelkurmay Başkanı ve Sayın MİT Müsteşarı’nın komisyona gelmelerinin siyasi irade tarafından engellenmesi, Necdet Özel gibi kozmik odayla ilgili hakkındaki iddialar nedeniyle hala yargının karşısına çıkmamış olması, defalarca talep ettiğimiz siyasi ve üst düzey bürokratlara ait ByLock, Eagle, HTS ve uçuş raporlarının gizlenmesidir. Çünkü komisyon engellenmeyip görevinin yapabilseydi 16 Nisan tam kanunsuzluk referandumuna cesaret dahi edilemezdi" ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, "Darbe girişimi Türkiye’nin kanlı cumasıdır. Tıpkı kırmızı pazartesi gibi. Her şey önceden biliniyordu, katil, maktül belli. Ama hiç kimse müdahale etmedi. Darbe girişimini kendileri için Allah’ın lütfu saydılar, 20 Temmuz’dan itibaren olağanüstü hal ilan ederek, Türkiye’yi farklı, demokrasiden uzak, çoğulculuğu yok eden, otokratik bir yönetim anlayışına doğru hızla sürüklediler" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, muhalefet şerhlerini 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen yurttaşların aziz hatıralarına ve gazilere adadıklarını belirterek, "15 Temmuz hain darbe girişimi öngörülen, önlenmeyen ve sonuçları kullanılan kontrollü bir darbedir. 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen kanlı ve hain kalkışma bu memleketin masum yurttaşları için beklenmeyen, şok edici ve dehşet verici bir gelişme olmuştur. Ancak bu hain darbe girişiminin olacağını bilen ve bekleyenler de vardır. 15 Temmuz darbe girişiminden aylarca önce yazılan darbe girişiminin bilindiği hatta bu girişiminin hazırlık sürecinin takip edildiği anlaşılmaktadır" diye konuştu.
FETÖ’nün darbe hazırlıklarına 2015 yılının son aylarından itibaren başladığının anlaşıldığını söyleyen Erdoğdu, ’’Darbeye hazırlık faaliyetleri Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş tarafından yürütülmüştür. Adil Öksüz ve diğer planlayıcılar darbe girişiminden çok önce cemaat bağlantısı devlet tarafından bilinen isimlerdir. MİT ’TSK bünyesinde istihbarat toplayamadığından darbe girişiminin tarihi konusunda net bir istihbarata önceden ulaşılamadığı’ savunması da kabul edilmemektedir. Çünkü güvenlik ve istihbarat makamları tarafından bilinen ve takip edilmesi gereken cemaatin ’Cemaat Hususileri’ olarak adlandırılan başta Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş asker değil, sivil kişilerdir. Darbeye hazırlık ve planlama toplantılarının çoğu askeri bölgelerde değil, sivil bölgelerde yapılmış ve binlerce asker bu toplantıya iştirak etmiştir" ifadelerini kullandı.
Erdoğdu, MİT’in darbe girişiminin bilindiğini ve beklendiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ikrar ettiğini kaydederek, "14 Temmuz 2016 tarihinde yeni kalkışmadan bir gün önce Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığı 4. Dönem Özel kuvvetler İhtisas Kursu Mezuniyet törenine katıldığı, önceki yıllarda böylesine bir katılma geleneği olmadığı, bu tören sonrası MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Özel Kuvvetler Komutanlığı bahçesinde 18.00-00.30 arasında yaklaşık 6,5 saat baş başa görüştüğü ifadelerle ortaya çıkmıştır. Kara Kuvvetleri Komutanı’nın 15 Temmuz günü İzmir programını erken keserek rutin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) görüşmeleri için Ankara’ya çağrılması ve aynı uçakta hain darbe girişiminin başındaki en yüksek rütbeli subay olan Orgeneral Akın Öztürk’ün olması ve aynı bugün darbe girişiminin başlaması izaha muhtaç bir durumdur" şeklinde konuştu.
Erdoğdu şunları kaydetti:
"Genelkurmay Başkanı’nın tüm kuvvet komutanlarına 18.30’da hareket merkezleri aracılığıyla ilettiği emirler saat 19.26’da adreslerine ulaşmıştır. Bu emirlere rağmen TSK’nın komuta kademesinin önemli bir kısmı düğünlere katılmış ve düğünlerde derdest edilerek enterne edilmiştir. Bu durum izah edilememektedir. Öngörülen darbe girişimi 15 Temmuz günü öğleden sonra 14.20 itibariyle öğrenilmiş ancak yukarıda belirtilen bilgi ve bulgular ışığında gerekli, bilgilendirmenin yapılmadığı ve etkin önlemler alınmadığı anlaşılmıştır."
CHP İstanbul milletvekili Zeynel Emre de, son 15 yılda çok şeyin değiştiğini belirterek, "Vesayete savaş açtığını söyleyenler, bugün açıkça gelmiş geçmiş tüm vesayet türlerini gölgede bırakır haldeler. Özgürlüklerin önünü açmaya söz verenler heykelleri tutuklar, kelimelerden sokaklarda korkar haldeler. Komisyonun 600 sayfa ile maskelemeye çalıştığı hakikati biz burada 300 sayfa ile tarif ettik. Artık hiçbir şüpheye mahal vermeksizin bilinmesi gereken bir şey varsa, 15 Temmuz gecesi kalkışılan darbe girişiminin iktidarın kendi arzuladığı rejim için fırsata çevirdiği gerçeğidir" diye konuştu.
CHP İzmir milletvekili Aytun Çıray ise, 15 Temmuz darbe girişiminin ’tek adam devleti’ne ulaşılmasını hızlandırdığını iddia ederek, "15 Temmuz FETÖ darbesinin ’bir büyük lütuf’ olabilmesi yarı karanlıkta bırakılmasına bağlıydı. Bunun en büyük kanıtı Sayın Genelkurmay Başkanı ve Sayın MİT Müsteşarı’nın komisyona gelmelerinin siyasi irade tarafından engellenmesi, Necdet Özel gibi kozmik odayla ilgili hakkındaki iddialar nedeniyle hala yargının karşısına çıkmamış olması, defalarca talep ettiğimiz siyasi ve üst düzey bürokratlara ait ByLock, Eagle, HTS ve uçuş raporlarının gizlenmesidir. Çünkü komisyon engellenmeyip görevinin yapabilseydi 16 Nisan tam kanunsuzluk referandumuna cesaret dahi edilemezdi" ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, "Darbe girişimi Türkiye’nin kanlı cumasıdır. Tıpkı kırmızı pazartesi gibi. Her şey önceden biliniyordu, katil, maktül belli. Ama hiç kimse müdahale etmedi. Darbe girişimini kendileri için Allah’ın lütfu saydılar, 20 Temmuz’dan itibaren olağanüstü hal ilan ederek, Türkiye’yi farklı, demokrasiden uzak, çoğulculuğu yok eden, otokratik bir yönetim anlayışına doğru hızla sürüklediler" şeklinde konuştu.